"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dinsizliğe karşı İsevîler ile ittifak

Risale-i Nur'dan
19 Mart 2019, Salı
Hadis-i sahihle, âhirzamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve niza etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar.

Lem’alar, Yirminci Lem’a, Hâşiye, s. 264

***

“Ahirzamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (asm) ile amel edecek” mealindeki hadisin sırrı şudur ki:

Ahirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı ulûhiyete karşı, İsevîlik dini tasaffî ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyet’e inkılâb edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılıcıyla o müthiş dinsizliğin şahs-ı manevîsini öldürür; öyle de, Hazret-i İsa Aleyhisselâm, İsevîlik şahs-ı manevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı manevîsini temsil eden Deccali öldürür. Yani inkâr-ı ulûhiyet fikrini öldürecek.

Mektubat, Birinci Mektub, s. 17-18

***

Âlem-i insaniyette inkâr-ı ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselâmın din-i hakikîsini İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaati namı altında ve “Müslüman İsevîleri” ünvanına lâyık bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselâmın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak, beşeri inkâr-ı ulûhiyetten kurtaracak.

Mektubat, 29.Mektub, s. 520

***

Hadis-i sahihte rivayet edilen, “Hazret-i İsa Aley­hisselâmın geleceğini ve Şeriat-ı İslâmiye ile amel edeceğini, Deccali öldüreceğini” imanı zayıf olanlar istib’ad ediyorlar. Onun hakikati izah edilse, hiç istib’ad yeri kalmaz. Şöyle ki:

(...)

Hazret-i İsa Aleyhisselâmın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlâhiyenin semasından nüzul edecek, hâl-i hazır Hıristiyanlık dini o hakikate karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-ı İslâmiye ile birleşecek, manen Hıristiyanlık bir nevi İslâmiyet’e inkılâb edecektir. Ve Kur’ân’a iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı manevîsi tâbi ve İslâmiyet metbû makamında kalacak; din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.

Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlûp olan İsevîlik ve İslâmiyet, ittihad neticesinde dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken, âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadîr-i Külli Şey’in vaadine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır. Madem Kadîr-i Külli Şey’ vaad etmiş; elbette yapacaktır.

(...)

Hazret-i İsa Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsa olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarrep ve havâssı, nur-u iman ile onu tanır. Yoksa, bedahet derecesinde herkes onu tanımayacaktır.

Mektubat, On Beşinci Mektub, s. 70-72

LÛ­GAT­ÇE:

bedahet: apaçıklık.

cereyan-ı küfrî: inkârcı, dinsiz akım.

felsefe-i tabiiye: tabiatçı felsefe; var oluşu tesadüfe bağlayıp tabiatın gereği olarak açıklayan felsefe.

havâs: seçkin, ileri gelen.

hurafat: hurafeler, bâtıl inanç ve fikirler.

iktida etmek: uymak, tabi olmak.

inkâr-ı ulûhiyet: Allah’ın varlığını inkâr.

İsevî: Hz. İsa’ya tabi olan, Hıristiyan.

istib’ad: akıldan uzak görme.

Kadîr-i Külli Şey’: her şeye gücü yeten, Allah.

medar-ı ihtilâf: anlaşmazlık sebebi, uyuşmazlık sebebi.

medar-ı münakaşa ve niza: tartışma ve çekişme sebebi.

metbû: tabi olunan, kendisine uyulan.

Muhbir-i Sadık: sözüne güvenilir olan, doğru haber verici Peygamber Efendimiz (asm).

mukarrep: yakın, dost.

muvakkaten: geçici olarak.

riyaset: başkanlık, reislik.

tasaffî etmek: arınmak.

tecerrüd etmek: sıyrılmak.

zındıka: dinsizlik, küfür.

zîr ü zeber etmek: darmadağın etmek.

Okunma Sayısı: 2744
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    19.3.2019 02:15:58

    Üstad'in bahsettigi Iseviler Arianismus'da oldugu gibi tevhid dinine inanan, Hz Isa AS'in Allah'in kulu ve elcisi olduguna inanan Isevilerdir ki Hatem-ül Enbiya ASM'a iman etmekte magrur olmayanlardir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı