(Hürriyete Hitap’tan)
Bir mu’cize-i Peygamberîdir (asm) ve bu millet-i mazlûmeye bir inayet-i İlâhîdir ve cemiyet-i milliyenin niyet-i halisânesinin bir kerametidir ki bu maden-i saadet ve hürriyet olan Şeriat dairesindeki ittihad-ı kulûb ve muhabbet-i millî elimize meccanen geçti. Milel-i sâire milyonlarla cevahir-i nüfus feda etmekle kazandılar.
Ölmüş olan hissiyat ve âmâl ve müyulât-ı âliye-i milliyemizi ve ahlâk-ı hasene-i İslâmiyemizi bu küre-i arz denilen, cezbe tutmuş Mevlevî gibi meczub cevvalin sımahında taninendaz ve umum milleti sürurla bir garip ihtizaza getiren sadâ-yı hürriyet ve adalet nefh-i Sûr-u İsrafil gibi hayatlandırıyor.
Sakın ey ihvan-ı vatan, sefahetlerle ve dinde lâubalîliklerle tekrar öldürmeyiniz! Ve bütün efkâr-ı fasideye ve ahlâk-ı rezileye ve desais-i şeytaniyeye ve tabasbusata karşı Şeriat-ı Garra üzerine müesses olan Kanun-u Esasî Azrail hükmüne geçti, onları öldürdü.
Ey hamiyetli ihvan-ı vatan! İsrafat ve hilâf-ı Şeriat ve lezaiz-i nâmeşrûa ile tekrar ihya etmeyiniz.
Demek şimdiye kadar mezarda idik, çürüyorduk; şimdi bu ittihad-ı millet ve Meşrûtiyetle rahm-ı madere geçtik, neşv ü nema bulacağız. Yüz bu kadar sene geri kaldığımız mesafe-i terakkîden, inşaallah, mu’cize-i Peygamberî (asm) ile şimendifer-i kanun-u şer’iye-i esasiyeye amelen ve burak-ı meşveret-i şer’iyeye fikren bineceğiz.
Bu vahşetengiz sahra-i kebîri zaman-ı kàsırada tekemmül-ü mebadi cihetiyle tayyetmekle beraber, milel-i mütemeddine ile omuz omuza müsabaka edeceğiz. Zira onlar kâh öküz arabasına binmişler, yola gitmişler; biz birden bire şimendifer ve balon gibi mebadiye bineceğiz, geçeceğiz. Belki cami-i ahlâk-ı hasene olan hakikat-i İslâmiyenin ve istidad-ı fıtrînin, feyz-i imanın ve şiddet-i cûun hazma verdiği teshil yardımıyla fersah fersah geçeceğiz; nasıl ki vaktiyle geçmiştik.
Beyanat ve Tenvirler, Y. Asya Neşriyat-2010, s. 34-38
LÛGATÇE:
ahlâk-ı hasene-i İslâmiye: İslâmî güzel ahlâk.
âmâl: Emeller, arzular.
burak-ı meşveret-i şer’iye: Burak gibi hızlı ve selâmetli bir şekilde ilerletip yükselten dine uygun iştişare mekanizması.
cevahir-i nüfus: İnsan kıymeti.
ihtizaz: Sallama, hareket ettirme, titretme.
inayet-i İlâhî: Allah’ın yardımı.
ittihad-ı kulûb: Kalplerin birliği.
ittihad-ı millet: Millet birlik ve beraberliği.
küre-i arz: Dünya.
maden-i saadet ve hürriyet: Mutluluk ve özgürlük kaynağı.
meccanen: Ücretsiz.
milel-i sâire: Diğer milletler.
müyulât-ı âliye-i milliye: Millete ait yüce meyiller, yüksek millî arzular.
neşv ü nema: Büyüyüp gelişme.
niyet-i halisâne: İhlâslı, samimî niyet.
rahm-ı mader: Ana rahmi, anne karnı.
sımah: Kulak.
sürur: Sevinç.
şimendifer-i kanun-u şer’iye-i esasiye: Bir tren gibi hızlı hareket ettiren şeriata uygun anayasa.
tabasbusat: Yaltaklanmalar, dalkavukça hareketler.
taninendaz: Çınlayan.