Lem'alar - page 640

beraber çoklarını kurtarmaya çalışıyorlar. Ulüvv-i cenap,
ulüvv-i himmet bunlardadır. Fazilet ve himmet bunlarda-
dır. onun için buraya geldim.’”
Şeyh sadi bu vakıayı, kısaca hulâsasını
Gülistan
’ında
yazmıştır.
Acaba, talebelerin
... r
än
ôn
°ün
f ,Gho
ôn
°ün
f ,Gn
ôn
°ün
f ,n
ôn
°ün
f
gibi
sarf ve nahvin küçücük meseleleri tekkelerdeki virtlere
racih gelirse, risale-i nur’un
/
¬p
Ño
à`o
c
n
h /
¬p
à`n
µp
Ä= '
? n
en
h $Ép
H o
âr
æn
e'
G
(1)
p
ôp
N'
’r
G p
?r
ƒn
«r
dÉp
Hn
h /
¬p
?o
°So
Qn
h
’deki hakaik-ı kudsiye-i imaniyeyi
en kat’î ve vazıh bir surette ders verip, en muannit zın-
dıkları ve en mütemerrit feylesofları susturup ders verir-
ken, onu bırakıp, yahut sekteye uğratıp, veyahut kanaat
etmeyip, tarikat hevesiyle risale-i nur’dan izin almaya-
rak kapanmış hangâhlara girmek, ne derece yanlış oldu-
ğunu ve bizim bu şefkat tokadına ne derece istihkak kesb
ettiğimizi gösteriyor.
Sa i d Nu r s î
XC
TEMBİH:
iKiKÜÇÜKHiKÂYE
Birincisi:
Bundan on beş sene evvel rusya’nın şimalin-
de esir olduğum zaman doksan esir zabitlerimizle bera-
ber büyük bir fabrika koğuşunda bulunuyorduk. sıkıntı ve
ruh darlığından çok münakaşalar, gürültüler oluyordu.
derece:
ölçü.
esir:
savaşta düşman eline düşen
kimse, tutsak.
fazilet:
değer; meziyet.
feylesof:
felsefe ile uğraşan.
Gülistan:
Şirazlı Şeyh Sadi’nin
meşhur eseri.
hakaik-ı kudsiye-i imaniye:
ima-
nın mukaddes, yüce hakikatleri.
hangâh:
Allah rızası için ihlâs ile
fakir ve dervişlere ve talebelere
yemek verilen ve misafir edilen
yer, tekke.
heves:
istek, arzu.
hikâye:
anlatılan olay, kıssa.
himmet:
gayret gösterme.
hulâsa:
sözün kısası, özet..
istihkak:
hak etme.
kanaat:
elindekiyle yetinme.
kat’î:
kesin.
kesb:
kazanma.
mesele:
problem, konu.
muannit:
inatçı.
münakaşa:
tartışma.
mütemerrit:
inatçı.
nahiv:
cümle bilimi, sentaks.
racih:
diğerinden üstün.
sekte:
durgunluk.
suret:
biçim, tarz.
şefkat tokadı:
uyarı tokadı.
şimal:
kuzey.
talebe:
öğrenci.
tarikat:
Allah’a ulaşmak için,
şeyhin gözetiminde müridin
takip edeceği terbiye usul ve
yolu.
tekke:
zikirhane, tarikat evi,
sofîlerin usullerini uygulamak
için toplandıkları yer.
tembih:
uyarı.
ulüvv-i cenap:
mertlik, cö-
mertlik, büyüklük.
ulüvv-i himmet:
yüce him-
met ve gayretlilik.
vakıa:
mevcut hâdise, olay.
vazıh:
açık, aşikâr.
virt:
zikir.
zabit:
subay.
zındık:
Allah’ı inkâr eden,
imansız.
1.
Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe iman ettim.
Y
irmi
S
ekizinci
l
em
a
| 640 | Lem’aLar
1...,630,631,632,633,634,635,636,637,638,639 641,642,643,644,645,646,647,648,649,650,...1406
Powered by FlippingBook