Tarihçe-i Hayat - page 934

AFYON HAPS‹NDEN SONRA
H‹ZMET-‹ NUR‹YE NASIL CEREYAN ETT‹?
Isparta’da, teksir makinesiyle Nur mecmualar›n›n nefl-
rine devam ediliyordu. Üstad, yine âdeti veçhile, tashihat
ile meflguldü. Yaln›z, hapisten sonra, hizmet-i Nuriye bir-
kaç k›sma ink›sam etmiflti; yaln›z teksir ile ve el yaz›s› ile
neflre münhas›r olmuyordu. Bu zamanlardaki hizmet saf-
halar› flu suretle ifade olunabilir:
1.
Muhtelif vilâyet, kasaba ve köylerdeki Nur Talebe-
leri, bulunduklar› muhitlerinde Nurlar› okumak, yaz-
mak, okutmak ve neflrine çal›flmak.
2.
Isparta ve ‹nebolu’da, teksir makinesiyle Nur Risa-
lelerinin mecmualar halinde teksiri ve etrafa neflri.
3.
Ankara ve ‹stanbul’da, muhtelif halk tabakalar› ara-
s›nda, hususan üniversite ve di¤er mektep talebele-
ri, gençler, memurlar ve han›mlar aras›nda Nurlar›n
yay›lmas›, okunmas›, Risale-i Nur davas›na çoklar›n
yak›n manevî alâkalar›; bunlardan halis fedakârlar
ve iman hadimlerinin ç›kmas›; nur-i iman›n, bu iki
büyük merkezde hararetle inkiflaf›.
4.
Kitaplar›n iadesi ve yeniden baz› yerlerde Nurlara
ve talebelerine iliflmek dolay›s›yla resmî makamlarla
münasebet, Risale-i Nur’un vatan ve milletin, nesl-i
âtinin saadetine vesilesi cihetinin duyurulmas›, ispat
âdet:
her vakit yap›lan.
alâka:
ilgi, iliflki, yak›nl›k.
cereyan:
ak›m, fikir, sanat veya
siyaset hareketi.
cihet:
yön.
fedakâr:
kendini veya flahsî men-
faatlerini hiçe sayan, feda eden.
hâdim:
hademe, hizmetçi.
halis:
samimî, her amelini yaln›z
Allah r›zas› için iflleyen.
hararet:
atefllilik, coflkunluk, he-
yecanl›l›k.
hizmet-i Nûriye:
Nur hizmeti, Ri-
sâle-i Nur için çal›flma.
hususan:
bilhassa, özellikle.
iade:
geri verme.
iman:
inanç, itikat.
inkiflaf:
ortaya ç›kma, geliflme.
934 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
ink›sam:
bölünme, parçalan-
ma.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
terme.
makam:
yer, mevki.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
mecmua:
toplan›p, biriktiril-
mifl, düzenlenmifl yaz›lar›n
hepsi.
mektep:
e¤itim ve ö¤retim
kuruluflu.
muhit:
yöre, çevre.
muhtelif:
türlü türlü, çeflitli.
münasebet:
ilgi, alâka, yak›n-
l›k.
münhas›r:
s›n›rl›, bir fleye ve-
ya kimseye mahsus.
nesli ati:
gelecek nesil.
neflr:
kitap basma, ç›karma;
herkese duyurma, yayma.
nur-i iman:
Kur’ân ve kâinat
hakikatlar›n›n görünmesine
ve bulunmas›na vesile olan
iman›n manevî nuru.
resmî:
devlet ad›na olan.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
saadet:
mutluluk.
safha:
devre, merhale.
suret:
biçim, flekil, tarz.
tabaka:
kat, katman.
talebe:
ö¤renci.
tashihat:
düzeltmeler, tas-
hihler.
teksîr:
ço¤altma, ço¤altma
makinesi.
vechile:
vecih ile, o cihetten,
yönden.
vesile:
arac›, vas›ta.
vilayet:
il.
1...,924,925,926,927,928,929,930,931,932,933 935,936,937,938,939,940,941,942,943,944,...1390
Powered by FlippingBook