"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayatımdaki en güzel şey Risale-i Nur’u tanımak oldu

05 Haziran 2015, Cuma
Bu röportajda, Müslüman olduktan sonra Recep ismini alan Alman gencinin ateistlikten Hıristiyanlığa, intihara kadar savrulan hayatının, Müslüman olmasıyla saadete ermesini anlatan bu ibretli hikâyesini okuyacaksınız.

Bremen’de bir Nur dershanesinde karşılaştım Rafeal Sharöder (Recep) ile. Yirmili yaşların başındaki bu sarı saçlı çakır gözlü genç ile tanıştıktan sonra kucaklaştık. Ardından kucaklaşmanın mânâsı ile ilgili “Kucaklaşırken, kalp kalbe karşı gelir, adeta bir sözleşme olur, kardeş olduğumuzun anlaşmasıdır bu. Kalp ise Kâbe gibidir oraya yabancı bir şey girmemeli, orası çok özeldir” dedim. Sözlerim belikli delikanlıyı heyecanladırdı ki, “Kalbimdeki Allah’ı arama ve bulma heyecanı beni çok duygulandırıyor” dedi. Daha sonra Risalelerden bir ders yaptık. Ben Türkçe okuyordum, fakat Alman genç, Türkçe bilmediği ve anlamadığı halde pür dikkat dersi dinliyordu. Çok hayret etmiştim.

Ertesi gün yaptığımız geziden sonra yine Bremen’deki dershaneye döndük. Akşam yine ders yaptık. Ben Türkçe Sözler’den tevhid bahsini okuyordum. Recep (Rafeal) ve Murat adlı kardeşimiz Almanca Sözler’den takip ediyordu. Recep bir ara çok dikkatli bir şekilde, Almanca ifadeyle konuyu müzakere etti. Ben de bazı konuyla ilgili yorumlarımı dile getirdim. Çay içerken, “Bak çayda hiçbir canlı yok, oysa vücudumuza girdiğinde canlanıyor” deyince, Recep birden ayağa kalktı. Arşimet’in suyun kaldırma kuvvetini bulduğunda “buldum buldum” diye ortalıkta zıplamasını hatırlatarak, “Buldum buldum” çığlıklarıyla dershanenin ortasında zıplaması neşeli bir havanın meydana gelmesini sağladı. 

Genç kardeşimiz Recep (Rafael)’in İslâm’ı ve Risale-i Nur’u tanıma hikâyesini öğrenmek istedik. Biz sorduk, o cevapladı.

Röportaj: İsmail Özdemir
Tercüme: Yasemin Demirkaya

Hayatınızdan bahseder misiniz?

Hayatım çok karışık ve düzensizdi, çünkü uzun seneler babasız büyüdüm. Hayatın ne kadar acımasız olduğunu kardeşlerimle Bremen’e taşındığımda öğrendim. Yaşım ilerledikçe daha çok günah işlemeye başladım. Her hafta sonu partiler yapıp çok alkol alıyordum. Annem çok hastaydı ve gün geçtikçe durumu daha çok ağırlaşıyordu ve benim de günahlarım çoğalıyordu. Tanıdığım çok Alman-Müslüman arkadaşlarım vardı, ama onlarla hiç bu durumu konuşmadım. Annemi kaybetmekten korkuyordum. O zamanlar ateist olduğumu düşünüyordum ve hayatım cehenneme dönmüştü ve korktuğum an geldi, annemi, 2011 yılında akciğer embolisinden kaybettim. O zamanlar 19 yaşındaydım. Hayatımda olmayan babam, annemin vefatı için geri gelmişti. Annemin ölümünden sonra hislerimi anlatmak gerekirse, adeta kaybolmuştum, yardıma muhtaçtım ve hayat enerjim kalmamıştı. O zamanlar bu yaşadıklarımın sınav olduğunu bilmiyordum ve önceleri inandığım Allah’a sırtımı dönmüştüm. Kendimi daha çok içkiye vurdum ve o sıralar babam bizi iş yüzünden terk etti. Annemin ölümünden 5 ay sonra evimizden taşınmamız gerekiyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. 

Evini taşıyınca ne yaptın?

Yakın arkadaşımın ailesi beni evine aldı, onlarla kalmaya başladım. Onlar Hinduizm dinine mensuplar ve bayağı dindarlardı bana nazaran. Beni de kendi oğulları gibi görüp ilgilendiler. Onlarla beraber ev işi yapıyordum ve onların dükkânlarında çalışıyordum ve yine Allah’tan uzaklaşıyordum ve içmeye başlamıştım.

İslâm’a giden yolunuz nasıl başladı?

İslam’a giden yolum şöyle başladı: Sekiz yaşındaydım. Hayatımda ilk defa yıldız kayması görmüştüm. O andan itibaren Allah’ın var olduğuna inanıyordum, fakat o konuyla hiç ilgilenmiyordum. Bir ara Hıristiyan genç bir toplulukla görüşmeye başladım. Onlarla konuştuktan sonra, yine anladım ki, Allah ile irtibat çok önemli. O günkü konu hâlâ şimdiki gibi aklımda: İnanç, Umut ve Allah’a olan sevgi! Bu zamana kadar bu üç kelimeyi unutmadım, hâlâ kalbimin en derininde taşıyorum. Zaman geçtikçe kiliseyle olan bağlantım sona erdi.

Bir gün çalıştığım dükkâna Müslüman bir bayan geldi. Kendisiyle hemen sohbete başladık, beni huzursuz eden olayları anlatmaya başladım. Belki bana acımasını istedim, ama yapmadı, bana sadece İslâm dininden bahsetti. Öncelerden de zaten ilgimi çekiyordu İslâm dini ve onun için kendisiyle rahat konuşabildim. İslâm dinine karşı ilgim daha da çok büyüdü ve sonunda Risale-i Nur derslerine denk geldim,

Hıristiyan dinine ilginiz nasıldı?

Bir kız tanıdım Hıristiyandı, kısa bir süre sonra arkadaş olduk. Kendisi çoğu zaman Hıristiyan dininden ve Allah’a inanmaktan bahsediyordu, ama ben hiç ilgilenmiyordum. Zaman geçtikçe bu ilişki karmaşık olmaya başladı, kavgalar ve görüş ayrımı olmaya başladı ve sonuç itibarıyla ayrıldık. Hayatımda bu kadar olay yaşadıktan sonra depresyona girdim, bu durum intihara teşebbüs etmeme bile neden olmuştu. Hâlâ kolumda o kötü mazimden hatıralar var. Kısa süre sonra tekrar kiliseye gitmeye karar verdim.

Kilise ile irtibatı nasıl kestiniz?

Bir gün eski kiliseme gitmeye karar verdim, sanki içimde bitmemiş bir şey vardı, onu halletmem gerekiyordu. O gece çok heyecanlıydım, bahçede uzanıp gökyüzünü yıldızları izledim ve orada bana bir şey gözüktü, iki işaret; “!” “?”. Ertesi akşam kilisedekilere teşekkür etmek istedim, ama onlar hiç memnun değildi seçtiğim yoldan. Benim yanlış yolda olduğumu ve cehenneme doğru yürüdüğümü söylediler. İçimde Allah korkusu olduğundan, ne olduğunu anlamadım, duygularım karmaşık bir şekilde eve dönmeye karar verdim. O anda ben ağlarken tuhaf bir şey oldu, bu zamana kadar kimseye anlatmak istemediğim bir olaydı aslında. Yine bir işaret görüyordum, düşündükçe tüylerim diken diken oluyor, ve orada gördüğüm bulutlarda Allah yazıyordu. İlk başlarda inanamadım, tekrar tekrar baktım. Hemen telefonumu alıp fotoğraf çekmek istedim, ama nafile bulutlar kaybolmuştu. O andan itibaren anladım ki, artık korkmama gerek yoktu.

Risale-i Nur dershanesine nasıl geldiniz?

Daha önceleri hiç tanımadığım bir ortamdı. Üç ay Risale-i Nur derslerine katıldım ve hayatımda en güzel şey Risale-i Nur oldu. Bir abinin yardımıyla bu dersi tanıdım ve çok mutluyum. Bir kere derse katılmamı istedi, ben de iki arkadaşımla gittim. Çok heyecanlıydım, karşıma ne çıkacağını bilmiyordum. Tek bildiğim içim rahattı. Dersteki ağabeyler misafirperverdiler ve bizi çok mutlu bir şekilde karşıladılar ve ilk defa “Besmeleyi” orada duydum ve duygulandım, içim huzur doldu. Her Pazartesi ve Cumartesi medreseye derse gelmeye karar vermiştim. Hep beraber namaz kılıyoruz, beraber ders okuyup çay içiyoruz ve sohbet ediyoruz. Medresedeki abilerle çok iyi arkadaş olduk, hepsi çok candan. Onların yanında kendimi evimde, güvende ve huzurlu hissediyorum. Bazen medresede ders yapılmayacağını söyledikleri zaman çok üzülüyorum ve gelecek dersi sabırsızlıkla bekliyorum.

Müslüman olmak nasıl bir duygu?

Hayatımın dönüm noktası diyebileceğim gün geldi. Geneçen Mayıs ayının başında Müslüman oldum. İlk saniyesinden itibaren huzur hissettim. Yeniden doğmuştum, Afham-Recep oldum. Vermiş olduğum bu karardan çok memnunum.

Risale-i Nur sizde ne gibi yenilikler getirdi?

Risale-i Nur beni değiştirdi ve bundan çok mutluyum. Bediüzzaman Said Nursî (r.a.)’nin yazmış olduğu her şey çok ilginç, çünkü bu zamanda olan olaylardan bahsediyor. Almanya başka dine mensup olduğundan dolayı Müslümanları hor görüyor. Onlara anlatmak çok zor, çünkü haberlerde çok negatif şeyler gördükleri için, sadece onlara inanıyorlar. 

Hangi dilde olursa olsun, ister Türkçe, ister Almanca Risale-i Nur’u ben her zaman Türkçe’sinden dinlerim, çünkü önemli olan orada bulunmuş olmamız.

En önemlisi Allah’a olan sevgimiz, O’na inanmamız ve her daim nefsimize hakim olmamız gerekiyor, çünkü bu dünya fanî ve geçici. Sadece Allah’a iman bizleri öldükten sonra kurtaracaktır, buradan okuyuculara iletmek isterim.

Okunma Sayısı: 3739
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    5.6.2015 09:24:20

    Hoş gelmişsiniz,sefalar getirmişsiniz,rabbim dilerse o ualaşılmayacaklara ulaştırır,anlatılamıyacakları anlattırır,anlaşılamıyacağı berk gibi çakarak aydınlatır ve anlaşılmasını nasip eyler.AFHAM RECEP kardeşim rabbim son nefesinize kadar iman ve kur'an hizmetinde bulunmayı nasibetsin inşaallah.Şu an sizin bu haberinizle dünyaya sahip olmuş kadar mesut ve mesrur oldum.Bizleride dualarınızda anarsanız,dualarınıza katarsanız memnun oluruz kardeşim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı