"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adam (mı)sın?

Sabahattin BOYACI
17 Mart 2017, Cuma
İşin erbabı meşgul olduğu işi mükemmel yapar. Tabiî işin ehli olmak için; o işin önce pratiğini, sonra stajını daha sonra da uygulamasını öğrenmesi gerekir.

Mesleğini mükemmel yapana ‘İşinin adamı’ denir. Hatta işi düşen biri memnun kaldığında, yani işi görüldüğünde takdir eder. Dört dörtlük bir iş yapana da “Adamsın” derler. Bu takdir ve teşekkür ifadesi, işin hakkıyla yapıldığını gösterir.

Öte yandan, işini hakkıyla yapmayanlar için de işini adam gibi yap derler. Yapamayanlara veya yapamadığının farkında olmayanlara böyle denmez. Bu adam bu işi bilmiyor derler. Ama işi bildiği halde hakkıyla yapmayanlara “İşini adam gibi yap” derler. Hatta bir müşteri işinin hakkıyla yapılmadığını görünce, önce eksisini gösterir ve telâfisini ister. Daha sonra hâlâ ipe un serme gibi geçiştirmeleri görünce de, “işini adam gibi yap” diye ikaz eder. Bir de dolandırıldığını zannederse “sen adam mısın?” diye serzenişte bulunur.

İnsan içinde bulunduğu ortamda, hareket ve davranışlarıyla uyumlu, sabırlı ve olgun davransa adam muamelesi görür. Murad-ı İlâhiyi gözeterek kadere razı olsa herkes takdir eder. Kendisi ile problemi olmayanlar genelde böyledir. Kendisi ile derdi olmayan başkası ile de iyi geçinir. O halde adam gibi olmak birazda ruhî yönden sağlıklı olmaya bağlı. Hırçınlık yapıp bencil davrananların background sorunu var demektir.

Gelelim adam gibi olmanın hizmete bakan tarafına. İhlâs ve uhuvvet düsturlarına harfiyen uyan, kardeşlerinin nefislerini nefsine tercih edebilen öyle fedakârlar vardır ki; takdir etmemek mümkün değil. Üstadımız yazdığı bir mektubunda, “Sonra sizi düşündüm. Kalben dedim: Eğer perde-i gayb açılsa, bu sebatsız zamanda böyle sebat gösteren ve bu yakıcı, ateşli hallerden sarsılmayan bu samimî dindarlar ve ciddî Müslümanlar eğer herbiri bir veli, hatta bir kutub görünse, benim nazarımda şimdi verdiğim ehemmiyeti ve alâkayı pek az ziyadeleştirecek ve eğer birer âmi ve âdi görünse, şimdi verdiğim kıymeti hiç noksan etmeyecek diye karar verdim. Çünkü böyle pek ağır şerait altında iman kurtarmak hizmeti, herşeyin fevkindedir. Şahsî makamlar ve hüsn-ü zanların ilâve ettikleri meziyetler, böyle dağdağalı, sarsıntılı hallerde hüsn-ü zanlarını kırmakla muhabbetleri azalır ve meziyet sahibi dahi onların nazarlarında mevkiini muhafaza etmek için tasannua ve tekellüfe ve sıkıntılı vakara mecburiyet hisseder. İlah..” diye senakârane hizmet ehlini alkışlıyor. Ne mutlu böyle abi ve kardeşlerimize. Allah sayılarını arttırsın. 

Netice olarak, adam yerine konmadığını düşünenler ya da adam yerine konmayı bekleyenler veya adam yerine konduklarını zannettikleri ortamlarda dolaşanların bu hususa dikkat etmeleri gerekir. Kırılan kalpleri onarmak çok zaman alıyor. Allah’ın lütfuna mazhar olanlarla beraber olmak en büyük nimettir. Cenâb-ı Hak bizleri son nefesimize kadar, ihlâs ve uhuvvet düsturlarına uymaya muvaffak eylesin. Âmin. 

Okunma Sayısı: 2448
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı