"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Murad-ı İlâhîye tabi olmak

Sabahattin BOYACI
12 Şubat 2016, Cuma
Murad-ı İlâhiye tabi olmak en hâlis bir tevekkül ve ihlâstır. Evet, herkesin becerebileceği bir iş değil. Kolay mı? Bütün istek ve arzularından vazgeçmek, rıza-yı İlâhiyi esas alıp her türlü sıkıntılara göğüs germek; kolay mı? Kolay değil ki, çokları darmadağın oluyor.

Ama bu asırda biri var. Feleğin inadına, “murad-ı İlâhî böyledir” deyip kadere teslim olan biri var. Van’dan Burdur’a sürülürken, “Ben Anadolu’yu istiyorum” diyen ve “Biz, imanı kurtarmak ve Kur’ân’a hizmet için, Mekke’de olsam da buraya gelmek lâzımdı” deyip murad-ı İlâhîye tabi olan biri var. Etrafında toplanan insanların kimliklerine bakmadan, onlarla büyük bir hizmeti yapan ve Allah’ın tercihine teslim olan biri var. Tenekeci, terzi, berber, marangoz demeden vahşilerle dünyaya meydan okuyan biri var.

Sen onun dâvâsına gönül verdim diyorsun ama; onun gibi davranmıyorsun. Meselâ sen murad-ı İlâhî’yi gözetmiyorsun. Ben bu şartlarda yapamam, şunlarla yapamam, falancayla daha iyi yaparım gibi şartlar ileri sürüyorsun. Sen kendini hakim sanıyorsun. Hizmete gönül verenleri incitiyorsun. Bana öyle geliyor ki; sen kendinle de yapamazsın. Çünkü sen ukalasın, zavallısın, kendini bilmezin tekisin. (Kendim için söylüyorum, kimse üstüne alınmasın.)

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, murad-ı İlâhî için bu kadar çırpınırken sen ne yapıyorsun? Niye hakkı bulduktan sonra ehak için ihtilâf çıkarıyorsun? Güya hizmetin selâmeti için kendince hassas davranıyorsun. Ama bu hassasiyeti kendin için yapıp başkalarını düşünmüyorsun. Duvara tosluyorsun, haberin yok. Allah aşkına, sen ne kendini beğenmiş bir budalasın?

Ebrehe, ordusu ile Kâbe’yi yıkmaya gelirken, develerini güden Peygamberimizin (asm) dedesi Abdulmuttalib, hiç telâş etmiyor. “Kâbe kiminse O evini korur” diyor. Sen ne yapıyorsun? Hizmeti, sahibi korur deyip düsturlara uymak yerine; falancalar düsturlara uymuyor diye tenkidle meşgul oluyorsun. Dahası gıybet edip belki de iftira ediyorsun.

Haydi! Şimdi yukarıda sayılan hatalardan kurtulmak için, Risale-i Nur’u baştan aşağıya bir daha dikkatlice oku. Fakat gazete okur gibi değil. Kendini beğenmekten vazgeç. En azından hizmetteki arkadaşlarını da beğenmeyi öğren. “Herkes bir meşrepte olmaz” gerçeğini gör. İttihad-ı İslâma giden yolda takoz olma. Bölünüp parçalanmaya alet olma. “Daha iyi yapıyorum” diye şeytanların tuzağına düşme.

Allah sana yardım etsin. Hizmet-i Kur’âniye’de ihlâsla istihdam etsin. Sebat ve metanetle gayretini arttırsın. Saadet-i dareyne vasıl eylesin, inşallah. 

Amin.

Okunma Sayısı: 1995
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı