Cemaat faaliyetlerinde yer alan, çalışan, hatta sadece katılımcı olan kişi bile hayatına cemaatî bir hatıra katmış oluyor. Bir üniversite öğrencisi, haftalık Risale-i Nur sohbetleri, neşriyat hizmetleri, gazete faaliyeti, ağabey ve dostları ziyaret programları, cemaatin bireylerinin katıldığı organizasyonlara katılması oranında birey-cemaat bağı güçleniyor ve birey, cemaat kimliği kazanıyor.

İman ve Kur’ân hizmetlerinde bulunan birey, katıldığı hizmetler oranında hayatının kalitesini arttırmış olmaktadır.
Lise öğrencilik yıllarımda Bizim Aile, Can Kardeş, Köprü gibi dergilerimizi İstanbul’un Sarıyer semtindeki abonelerine dağıtım yapıyordum. Hafta sonlarım bu faaliyetlerle şekilleniyordu.
Yine cemaatin yapmış olduğu kültür faaliyetleri programlarına genç ekibimizle birlikte katılırdık. Nitekim kıymetli Sönmez, Ali, Nazım, Şükrü gibi kardeşlerimizle kitap fuarlarında birlikte hatıra yazıyorduk.
Şimdi geriye dönüp baktığımızda, o hatıraların bizi cemaate bağladığını anlıyoruz. Yani cemaat demek, ilgi ve alâka demektir. Cemaat demek, faaliyetlerde yer almak demektir. Cemaat demek, faaliyetlerin yolculuklarında otobüslerde ağabeylerle tanışmak, görüşmek, onları dinlemek, neşeli zamanlar geçirmek şimdi anlıyorum ki, bize ne çok şey kazandırmış.
Her şeyden önce de kimlik kazandırmış. Onun için ‘cemaat’ demek ‘kimlik’ demektir. 
Hakikaten o faaliyetler etrafında insan kendini buluyor.
Bir gazete abonesi olmanın, adresine bir dergi gelmesinin, sizi birilerinin özel olarak Nur sohbetine dâvet etmesinin insanı adeta birer halat gibi cemaate bağladığını; güçlü, yıkılmaz, sökülmez bağlar oluşturduğunu ve ‘işte ben de buyum’ denen bir kimliğe kavuşturduğunu insan zamanla anlıyor.
Pazar günü, Ankara’da yapılan ve uzun yıllardır izin verilmemiş olan ‘Kocatepe Mevlidi’ni işte bu zaviyeden değerlendirmek gerekiyor.
Bu ve benzeri faaliyetlerin sayısını arttırmak gerekiyor. ‘Ne kadar faaliyet o kadar bireyler arasında güçlü bağlar’ demektir. Yani faaliyeti olmayan bir fikrin yarınlara sağlıklı adım atabilmesi mümkün müdür? Ya da cemaati faaliyetlerine katılmayan bir bireyin bir cemaatî kimlik kazanması ne kadar mümkün olabilecektir? Yani bu insanlar atmadıkları adımın duygusunu nasıl tadabileceklerdir?
İşte iman ve Kur’ân hizmetleri yolunda, hapishanelere girmiş, sorgulanmış, sürülmüş, takibata uğramış, maddî ve manevî kayıplar yaşamış dâvâ adamlarının ‘dâvâ adamı’ olmalarındaki en güçlü dinamik emin olabilirsiniz ki, işte bu başlarına gelmiş olan sıkıntılardır. Bir dâvâ yolunda ödenmiş olan bedeller, o dâvâyı kabullenmenin en güçlü esaslarıdır.
Yani cemaati hiçbir programa katılmamış, hiçbir organizasyonda yer almamış, herhangi bir faaliyette bir inisiyatif kullanmamış, bir sıkıntı durumu ile muhatap olmamış olan bir kişi için o dâvâ denen şeyin yeri ne olacaktır?
Şu an geriye dönüp baktığında birileriyle bir şeyler paylaştığımız faaliyetler işte hayatımızın kalitesini oluşturuyor. Birilerine götürdüğümüz bir gazete, sınıfımıza taşıdığımız bir dergi, sohbetlere dâvet ettiğimiz bir sınıf arkadaşımız elbette bizim için hayat kalitesini yükselten faaliyetler olacaktır.
Onun için Kocatepe Mevlidi ve benzeri faaliyetlere baba-oğul, anne-kız, arkadaş, akraba gibi güçlü hatıralar oluşturacak faaliyetlere katılmak gerekiyor.
Biz de Kocatepe Mevlidi’ne aile bireylerimizden bir kısmı ile katıldık. İnsan ancak katıldıktan sonra, o havayı koklayıp yaşadıktan sonra katılmanın ne demek olduğunu idrak edebiliyor.
Doğrusu ülkemizin farklı farklı şehirlerinden gelen binlerce kardeşimizle kucaklaştık. Şevklendik. Tazelendik. Cemaatî bağımız bir kat daha güçlendi. 
Şimdi dünden daha güzel, daha ümit dolu ve daha heyecanlıyız. Zor zamanlarda en güzel iş, bolca faaliyetler yapmaktır. Kafası karışık olanlara en güzel cevap, hizmetler yapmaktır. Kişinin cemaati ile olan bağı, katıldığı cemaatî aktivitelerinden anlaşılır.
Hizmetler içinde olanların cemaat bağını güçlendirdiği gibi, kafası karışık olanların karar vermelerini kolaylaştıracaktır. Kocatepe Mevlidi, cemaatî bağımızı bir kez daha güçlendirdi. Tertip edenlere, katılımcılara teşekkürler.
Gecikmeden bir başka hizmette görüşmek dileğiyle.