"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hasta ziyareti

Sebahattin YAŞAR
04 Mart 2015, Çarşamba
Geçenlerde bir hasta ziyareti yaptık. Ziyaret ettiğimiz kişi uzun yıllardır tanıdığımız ve bir taraftan da akraba bağlantımız olan, dişçilikle maruf Ömer Ağabey idi.

Annem, ablam, eşim ve kızımla gittiğimiz ziyaret hakikaten tam ibretlik idi. Ömer Ağabey daha yakın zamana kadar oldukça dinamik, güçlü, maddî ve manevî varlığı yerinde idi. 

Ömer Ağabey, birden beyin kanaması geçirerek, sağ tarafı tamamen felç olmuş. Şu an yatağında yatan, kendisi tek başına ayağa kalkamayan ve bir şeyler yiyip içemeyen, konuşamayan, ihtiyaçlarını karşılayamayan, ama konuşulanları anlayan, idrak eden, duygulanan bir durumda.

Eşinin anlattığına göre, Ömer Ağabey yalanı-dolanı olmayan, dürüst bir insan. Eşinin de üzüldüğü nokta, ibadetlerindeki zayıflık. ‘Kimsenin malında, mülkünde, namusunda gözü olmaz’ cümleleri, onun için çevrenin söylediği bir cümle. Doğrusu sosyal çevreden böyle bir etiket almak da çok kolay değildir. Yani çevrenin insana verdiği notun çok da isabetsiz olduğu söylenemez.

Ömer Ağabeyi ziyaretimiz iki saati buldu. Annemi, bizi görmekten çok memnun oldu. Biz önceki hatıralardan bahsettikçe gülümsedi. Ama ibadetten, namazlardan bahsettikçe ağlamaya başladı. Nelerin pişmanlığı içinde olduğu ağladığı konulardan anlaşılıyordu.

Ömer Ağabeyin evinde Hastalar Risalesi’nden bir ders yapalım dedik. Eşinin bize uzattığı Hastalar Risalesi’nde tevafuken açtığımız bölüm tam da Ömer Ağabeyin içinde olduğu hastalık durumunu resmeder vaziyette idi. 22. Deva aynen bize bir gerçeği ifade ediyordu: “Ey nüzul gibi ağır hastalıklara müptelâ olan kardeş! Evvelâ sana müjde ediyorum ki, mü’min için nüzul mübarek sayılıyor.” diye devam eden derste, önemli müjdelere işaret ediliyordu.

“Sizler, ey yarı vücudunun sıhhatini kaybeden kardeş! Sen ihtiyarsız, kısa ve kolay ve sebeb-i saadet olan iki esas sana verilmiş ki, daima senin vücudunun vaziyeti, dünyanın zevalini ve insanın fani olduğunu ihtar ediyor. Daha dünya seni boğamıyor, gaflet senin gözünü kapayamıyor. Ve yarım insan vaziyetinde bir zata, nefs-i emmare, elbette hevesat-ı rezile ile ve nefsanî müştehiyatla onu aldatamaz; çabuk o nefsin belâsından kurtulur.”

İşte, mü’min sırr-ı imanla ve teslimiyet ve tevekkülle, o ağır nüzul gibi hastalıktan, az bir zamanda, ehl-i velâyetin çileleri gibi istifade edebilir. O vakit o ağır hastalık çok ucuz düşer.” (Sözler, s. 496)

Evet, dersimiz bu idi. Dersi dinleyen Ömer Ağabeyimiz, vücudunun yarı sıhhatini kaybetmiş idi. Ama müjdeleri duyunca, gözleri açıldı ve ruhen nefes aldı. Özellikle de eşi, ‘Bu tam bir şifa’ cümlesini kullandı.

Ders içinde geçen, sürekli ölümü düşünme halinin ve riyazet ve çilelerle eski zaman evliyalarına benzemeklik tam bir yüz güldüren hal içinde taşıyordu.

Bir de vücudunun vaziyetinin de dünyanın vaziyetine benzemesi, faniliği, zevali insanı sürekli uyanık tutuyor. Dünya onu boğamıyor, gaflet gözünü kapayamıyor. Ve nefs-i emmare ve hevesat-ı rezile onu aldatamıyor. Nefsin belâsından çabuk kurtuluyor gibi cümleler içinde tam bir teselliyi taşıyordu.

Asıl sevindirici olan da, en son paragraftaki, ‘Mü’min sırr-ı iman ve teslimiyet ve tevekkülle, o ağır nüzul gibi hastalıktan, az bir zamanda, ehl-i velâyetin çileleri gibi istifade edebilir.’ cümlesi idi.

Doğrusu, Hastalar Risalesi okununca, hastalık hali uzaklaştı. Hem hasta olan, ona hizmet eden hem de ziyarete gelenler derslerini almış oldular.

Ama asıl etkili ders, yarı vücudu sıhhatini kaybetmiş Ömer Ağabeyin, lisan-ı halinin dersi idi. 

Belki onun bu hasta hali ile bir saati bir gün ibadet hükmüne geçebilir. Ömrünü semeredar yapabilir. Sabır ve şükür şartıyla çok kazandıracak bir ibadet hali içerisinde olabilir.

İnşaallah…

Okunma Sayısı: 1779
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Murat Turan (Wetzlar)

    4.3.2015 09:41:02

    selamun aleyküm sebahattin abi, Bu motivasyon dolu yazilarinizdan dolayi size tebrik ve tesekkür ediyorum, rabbim sizden razi olsun. Dua edin bizde insaallah nurlari anlayip yasayip insanlara motive verelim allahin izni ile.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı