"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan hatırası kadardır

Sebahattin YAŞAR
23 Nisan 2018, Pazartesi
‘İnsan neredeyse hatıradan oluşur.’ diyesim geliyor. İnsanın kendine gelmesini, geldiği yerlere, hatıralarına dönmesi olarak anlıyorum.

‘İnsan neredeyse hatıradan oluşur.’ diyesim geliyor. İnsanın kendine gelmesini, geldiği yerlere, hatıralarına dönmesi olarak anlıyorum.

Kıymetli büyüğüm Selahattin Yaşar’la, Nisan ayı içinde, yaz mevsimlerini geçirdiğimiz Sarnıç yaylamıza gidiyoruz. Bu mevsim ne kadar da güzel buralar. Yol boyu rengârenk çiçekleri görünce durup, onlarla hatıra fotoğrafları çektiriyor, çocuklarımızı da o hatıra kayıtlarına katıyoruz.

Aracımız, İlçemiz Bozyazı’dan Toros dağlarına tırmandıkça heyecanımızın arttığını hissediyorum. Normal şartlarda bu mevsimde oralarda kimsecikler yok. Ama peki bizi heyecanlandıran, duygulandıran nedir diye düşünüyorum. Anlıyorum ki hatıralardan başkası değil.

Kalabalık şehirlerden çekilip gelip, bizi bu sakin mekânlarda heyecanlandıran buradaki çocukluk, gençlik hatıralarımıza olan saygımızdır. Merhum babamla, canım annemle ne hatıralarımız yaşandı buralarda. Ağabeyimin çobanlık yaptığı şu dağlar, ilk hikâye kitabını yazdığı Oluk mevkii ve kim bilir daha nice güzel hatıralar. Bilmiyorum, ama buralarda onun benden daha fazla heyecanlı olduğunu görüyorum. İnsan, hatırası kadar heyecan duyar.

Bu mekânlar bizim gerçeğimiz. Biz bu dağların, bu bahçelerin, bu kıvrım kıvrım yolların, bu başı kasketli köylülerin; şu rengârenk entarili, saçları kınalı, H(F)atma teyzenin, Ayşe G(K)adının, Bakkal Mahmut’un Dudu’nun, Dursun Ali Mustafa’nın gerçeğiyiz. Bizi heyecanlandıran kendimizle, geçmişimizle, hatıralarımızla karşılaşmamızdır. İnsan ecdadıyla karşılaşınca heyecanlanır.

İnsan, nereleri görürse görsün, kimlerle baş başa olursa olsun, içinde hatırası olan mekânda heyecanlanır. Sizin için anlamlı, çocuklarınız, torunlarınız için anlamsız mekânlarda hatıra eksikliği vardır. Geçtiğimiz yıllarda ağabeyimle, çocuklarımla, yeğenlerimle Sarnıç Dağı’na tırmandık, Yarıktaş’tan geçtik, bakıyorum şimdi o dağ, o mekânlar onlar için de anlamlı oldu.

Bir yeri anlamlı kılan orada yaşanan hatıralardır. İnsan kendi gerçeğinden kopmamalı. Mezarı olmalı doğup büyüdüğü yerlerde. Onu birisi aradığında hatıralarının içinde bulmalı. Emin olun insan kendinden, kendi gerçeğinden koptuğu oranda öksüz kalıyor, boynu bükülüyor. Evet, hayat, hatıradan ibarettir.

Okunma Sayısı: 2415
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah TUNÇ

    23.4.2018 11:19:51

    ''Her bir insanın hakikatı ilahi bir ismin nuruna dayanır ve hakikatına istinat eder.'' Bu hüviyetiyle her insan farklı bir alem,farklı bir kainattır.Farklı bir hazine,farklı şifreler yuma- ğıdır. Zevkleri,kabiliyetleri,duyguları ayrı ayrıdır.Tıp dünyası insanın bu mahiyetini nazara alarak ,artık kişiye özel tedavi cihetini uygular hale gelmiştir.Eğitimde de buna dikkat edil-melidir. Buna göre hareket eden ülkeler ilimde büyük ilerle- meler yapmışlardır. Evet, Üstadımız ne diyor; insanda bin- lerce duygu vardır diyor. Bu da ilahi isimlerin tecellilerinin tenevvü-ünden kaynaklanıyor...Yazınızda eski hatıralar,beni heyacanlandırdı diyorsunuz. Eski hatıralar sizde bu etkiyi yaparken,ben de ise şöyle bir hale sebep oluyor; bu fani dünyayı terk edip,ahirete gömüş yakın akraba ve dostların ayrılıkları,berber yaşadığımız mekanlar ve hatıraları beni çok derin bir hüzne gömüyor.Çok derin bir özlem ve hasret duygularını uyandırıyordu.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı