Doğrusu Yeni Asya Gazetesi Isparta temsilcimiz Mithat Yanmaz ağabeyin, eşim Yasemin Yaşar’la birlikte imza programına katılmamız noktasındaki teşvik telefonu, büyük kızımızın da katılma isteği bizi harekete geçirdi.

Pazar dersi grubumuz programa on kişi ile katıldılar.

Elli kişilik bir otobüste birkaç ailemiz, ağabeylerimiz, genç arkadaşlarımız, hanımefendiler ve üniversiteli kardeşlerimiz vardı.

Özellikle ilk kez böyle bir etkinliğe katılanların çoğunlukta olması işin güzel tarafıydı.

Yine işin güzel taraflarından birinin de gelen kişilerden pek çoğunun yanında bir arkadaşını da davet edip, birlikte katılımlarıydı. Yani insanın kendisi güzel bir faaliyetin içinde ise, bu güzel ve anlamlı faaliyetlerden yakın akrabalarını, arkadaşlarını haberdar etmemesi olmaz.

Yolcuğumuz boyunca bir faaliyetten ne kadar da çok istifade eden oluyor, bunu anladım. Faaliyeti organize eden, iştirak eden, kaptanlar, yol boyu uğranılan yerlerdeki Nur talebesi kardeşlerimiz, dinlenme mekanlarında çay ikramında, yemek ikramında desteklerini yaptıkları indirimlerle gösteren esnaf gibi onlarca nasiplenen insanla karşılaşıyorsunuz.

Hatta bir derin hissim daha var ki, o da, programa katılan kişilerin aslında kader noktasında bir sevkin, inayetin içinde olduğudur.

Eşimin ifade ettiğine göre, sitemizde haftalık nur sohbetleri yaptıkları hanımefendilere bir ilanat yaparak, “Isparta’da Bediüzzaman Mevlidi var, katılmak isterseniz, birlikte gidebiliriz.” diyor.

Yani bir kişi bu ilanatı yapmak ya da yapmamakla imtihan olurken, diğer bir kişi böyle bir programı gündemine alıp almamak, eşine durumu anlatmak anlatmamak noktasında imtihan oluyor. Tabii işin üçüncü ayağında ise, eşinin izin verip vermemesiyle bir başka imtihan durumu ortaya çıkıyor.

Ne çok şeylerden imtihan oluyoruz değil mi?

Her aşamada imtihana girenler değişiyor.

Ama güzel bir niyetle, teklif sahibinin sabır imtihanı önem arz ediyor.

Neyse ki, hanımefendi bizim de site ders arkadaşımız olan, eşi beyefendiye durumu paylaşıyor. Ama daha önce böyle bir program için hiç izin çıkmamış. Eşi de teklifi değerlendiriyor ve “Neden olmasın, gidin tabii.” diyor. Hanımefendi üniversiteye giden bizim de yine site ders arkadaşımız olan oğlu ve bir de üç beş yaşlarındaki küçük oğlunu alıp gezi ve mevlid programına katılmak için isimlerini yazdırıyorlar.

Bu bilgiler, programımız dönüşünde otobüste bayanların yazılı olarak katıldıkları, “Program sizin için ne anlam ifade etti?” görüş paylaşımında ortaya çıktı. Ve hanımefendinin yazılı bir cümlesi de, “Rabbim benim çocuklarımı da nur talebelerinden eylesin.” şeklindeydi.

Kanaatlerini mikrofonda paylaşan gençlerden birisi de, Deniz kardeşimizdi. Deniz, lise son sınıf öğrencisi, daha önce değişik hizmet gruplarının pek çok programlarına katılmış. Bizim programımıza da, pazar gurubumuzdan Müslüm kardeşimizin daveti üzerine katılmış. Dikkat çeken cümlesi ise, “Ben kendimi bu topluluk içerisinde daha anlamlı buldum.” idi.

Bir atılan tohumun daha ne gibi maddi ve manevi meyveleri var bilmiyoruz. Ama kulağımıza gelenleri sizlerle paylaşıyoruz ki, bir program ne denli değişik dalgalanmalar oluşturuyor bilinsin diye.

Yine, kulağımıza gelen benim için çok anlamlı bir bilgiyi paylaşalım.

Yolculuğumuz esnasında Konya’dan ekibimize katılan ve dönerken de oradan ayrılan kayınvalidem, eşime, “Kızım ben bu geziden çok etkilendim. Benden yaşlı insanlar genç kızlara hizmet için koşturuyorlardı. Herkes işlerin bir tarafından tutmuştu. Ben kendime çok kızdım. Hemen seyrek olan namazlarımı düzenli kılma kararı aldım ve kaza namazlarıma da başladım. Yani duyardım, siz anlatırdınız da görmek beni çok etkiledi. Allah sizden razı olsun.” demiş.

Yani bütün bir program bile böyle bir sonuç için yapılsa, değmez mi. Ki, bu sadece bize duyurulanlar…

Son olarak da, Beraat gecesinde kendisiyle sohbet ettiğimiz ve onlarca öğrencimize burs veren işadamı Mehmet Emin kardeşimiz bu tür faaliyetlerle ilgili şu cümleyi kurdu: “Bizim Risale-i Nurlarla, cemaatle tanışmamızın vesilesi, yıllar öncesinde gitmiş olduğumuz bir Van Mevlidi’dir. Bu tür organizasyonlar bağları güçlendiriyor, insana içinde olduğu toplulukla kimlik kazanmayı netice veriyor.”

Evet, gerçekten de Bediüzzaman’ın dediği gibi “Hayat faaliyet ve harekettir.” Ne kadar faaliyetiniz varsa, hayatınız ve varlığınız odur.

Çok ciddi bir katılımla Isparta Mevlidi’nde yüzlerce kardeşimizle kucaklaştık, pek çok okuyucumuzla sohbet ettik. Yeni bir takım programlar için notlar aldık.

Bir de kişilerle en iyi tanışmanın yolu, bir programa birlikte katılmaktır. Güçlü yönleri, zayıf yönleri, farklı hususiyeti gibi durumlar birlikteliklerde daha iyi anlaşılıyor, bunu anladık.

Maddi ve manevi neşeli; Barla, Çamdağı, Cennet Bahçesi, Sav Köyü ziyaretleri ile muhteşem tefekkür dolu iki günümüz mazi kayıtlarına güzel geçti, inşallah.

Vesile olanlardan, emeği geçenlerden, süreçte yardımcı olanlardan Allah razı olsun.

Rabbimiz, iman ve Kur’ân hizmetleri ile dolu hizmet faaliyetlerinden bizi de bolca, ailece nasiplendirsin.

Biz isteriz, nasip eden O’dur.