"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennetâsâ bahardan geliyorum

Şeyda Sultan ZENGİN
10 Ocak 2016, Pazar 02:00
Tarih nice büyük insanlara şahit olmuştur. Bediüzzaman’ın Tarihçe-i Hayatının önsözünü yazan Ali Ulvi Kurucu’nun da dediği gibi:

“Tarih öyle büyük insanlar kaydeder ki, birçok büyükler, onlara nisbetle küçük kalır.”

Benim bahsetmek istediğim büyük insanlar ise, Nurun ilk fedakâr talebeleri. En karanlık zamanda ümitle Risaleleri yazıp çoğaltan, bizim bu Nurlara ulaşmamıza vesile olan o büyük insanlar. Bazen o Ağabeylerin Risale-i Nur’da geçen mektuplarını okurken “keşke zaman makinesi olsa” diyorum. Olsa da Risaleleri yazan o Ağabeylerin yılına gitsem, onları görsem. Nurların neşrini, hizmetleri, gayretlerinin neticelerini anlatsam. 

Desem ki: “Ben 2016 senesinden geliyorum. Ocaktayız, kışta.. Ama aslında Cennetâsa bahardan geliyorum. Nûrun çiçekleri açtı sayenizde. Medresetüzzehra her yerde açıldı. Talebeler iki kanatlı yetişiyor, hem aklî hem kalbî. Yurtdışında bile dersanelerimiz var. Bir çok insan bu ilmî hakikatleri okuyarak Müslüman oluyor. İhtisas sahibi insanlar Risale-i Nurdan araştırmalar yapıyorlar. Kongreler düzenleniyor, mevlidler okutuluyor. Üniversitelerde Risale-i Nur dersleri yapılıyor.  Nurun  milyonlarca talebesi var. Bediüzzaman’ı bilmeyen yok. Risale-i Nur 60 dile çevrildi. Komünizmin merkezi olan Rusya’ya bile gitti Nurlar. Küfrün belini kırdı. 

Sıddık Süleyman Abi! Hani sen içinden geçirmiştin ya; “Risale-i Nurları biz yazıp biz okuyoruz, bunları bizden başka kim okuyacak?’’ diye. Üstad da; “Keçeli, göreceksin ben bunları bütün dünyaya okutturacağım’’ demişti. İşte bugün bütün dünya yazdığınız Risaleleri okuyor. Âlem-i İslâm ümitli. Gençlik ümitvâr. Sizlerin gayretiyle nesl-i atinin bağlarında çiçek açtı. 

Bekir Berk Ağabeyim! Müdafaaların hâlâ bize yol gösteriyor. Kahramanlığın dillerde. “Bana neden olmayacağını değil, nasıl olacağını söyleyin!” diyerek bu hizmette herşeyin mümkün olacağını öğrettin bize. 

Gazetemiz var, Yeni Asya. Hani Zübeyir Ağabey’in 1970’de kurulmasını sağladığı, Başyazarı Bediüzzaman olan gazete. Tam Üstadın istediği gibi gazete. Hem Nurcular arasında bir irtibat ve haberleşme sağlıyor. Hem Risale-i Nurla ilgili haberleri memlekete duyuruyor, hem gündemdeki olayları Risale-i Nur açısından yorumluyor, biz gençlere yol gösteriyor. Dergilerimiz de var, hem de çok kaliteli, alanında söz sahibi dergiler...

Velhasılı kelâm Ağabeylerim, ben sizi daha fazla meşgul etmeyim.  Nurları yazmaya devam edin. Edin ki gelecek daha da nurlansın. Sadece, sizin mektuplarınızı okurken dikkatimi çekti ki; “Gün gelecek radyolarda Risale-i Nur okunacak, serbestçe Risaleler neşredilecek, zulümler bitecek” gibi temenniler yazmışsınız. İşte ben de size gelip o temennilerin tahakkuk ettiğini haber vereyim dedim. “Bunları kim okuyacak” dediğiniz Risaleleri bugün dünya okuyor. Gençlik imanını kurtarıyor. Hani Üstad Hazretleri, “siz kime ve nasıl bir dâvâya hizmet ettiğinizi bilmiyorsunuz” demişti ya, yıl 2016’dayız, O Üstad’ın ve dâvâsının büyüklüğünü bugün dahi biz de tam olarak idrak edemiyoruz. Onu da 2080’den gelen kardeşler anlatır inşallah değil mi?”

Bu saff-ı evvel Ağabeylerle  konuştuktan sonra, mahkeme heyetinin de yanına gitmek isterdim. O kahraman insanları cani gibi hapse attıran o heyetin yanına... “Tesettür fıtrîdir” dediği için yargılayan, komünizm tehlikesinden gençleri kurtarmak amacıyla Gençlik Rehberini bastıranları hapse atan, defalarca cemiyetçilik suçuyla Üstadımı suçlayan o mahkeme heyetine derdim ki: 

“O masum ihtiyar dememiş miydi size, gün gelecek nesl-i âti sizden hesap soracak, sizi mahçup edecek diye? İşte nesl-i atiyi temsilen geldim ey vukufsuz ehli vukuf! Risale-i Nur yasak olmaz, olmayacak da. Üstadı çürütmeye çalışmakla bir yere varamayacaksınız. Ancak siz toprak altında çürümeye mahkûm olacaksınız. Evet, intikam almaya geldim ben. Ama menfi tarzda değil, okuyarak! Zira Üstadım bunu emretti bize. Okuyarak sizden ve komitelerden intikamımızı alıyoruz. Ne yaparsanız yapın, Üstad Said Nursî’den ve Risale-i Nur’dan ve bizi bizden ayıramayacaksınız. Gelecek, buna şahit! Ben buna şahidim!

Okunma Sayısı: 2116
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nurdan

    10.1.2016 18:00:44

    Kalemine saglik.hayalen o mahkemye gittim. Sizin gibiboyle kardesler olunca insan hizmette seevke geliyor. Ve hizmeti onemini bir kez daaha anliyor.

  • 46-35 nur

    10.1.2016 07:20:50

    Maşallah kardeşim, Allah kalemine, kalbine, dimağına,şevkine,azmine ve gayretine zeval vermesin, hikmetini ziyadeştirsin..Yazın cidden bizleri de gayrete ve şevke getirici nitelikte.. Hele böyle davasına sahip çıkan gençleri görünce insan, istikbalden yana daha da bir ümitvar oluyor.. Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı