"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

11 Eylül İhtilâli penceresinden Filistin…

Şükrü BULUT
19 Eylül 2025, Cuma
Bir önceki yazımızda; Filistin meselesinin “Yahudîlik,” “Siyonizm,” “Batı zulmü,” “Haçlı,” “Arz-ı Mev’ûd,” “Büyük İsrail” veya “Doğu-Batı çatışması” gibi kavramlarla anlatılamayacağını yazmıştık.

Bu yaklaşımımızla, sözkonusu ibarelerin manalarını inkâr etmiyoruz. Yaşadığımız zaman ve hadiseler, Theodore Herzl’in öngörülerine göre gelişmiyor. Bütün dünyayı hegemonyasına almak üzere harekete geçmiş global dinsizlik ve tahribat cereyanlarının projeleri İsrail etrafında cereyan etmiyor. İsrail’in de o projenin bir parçası olduğu hakikattir. Fakat meseleyi Siyonizm’le etiketleyip yalnızca İsrail ile değerlendirdiğimizde; 

- Önce Fukuyama ile Hunhington’un Kültürler Savaşı tezini…

- Sonra Paul Wolfowitz ile Condella’nın üzerinde çalıştıkları BOP’u…

- Onu müteakiben Leo Straus’un Neoconservatizm ve Kissinger’ın takip ettikleri daimî ihtilâl hareketini…

- Filistin meselesiyle dünya Yahudîlerini lehinde bir blok olarak tutabilmek üzere, İsrail’in zulümlerine AB’yi alet etmeyi başaran İngiliz’in dessaslığını…

- Ve nihayet Davos’ta Neoliberallerle Neoconservatistlerin üzerinde anlaştıkları Yeni Dünya Düzenini ve bu düzenin ayaklarını unutmuş oluruz. 

Yukarda saydığımız beş maddenin özünde İsrail ve Yahudîler vardır. Peygamberimizin (asm) haber verdikleri Ahirzaman cereyanının ekserisi Yahudîlerden olacağından, İsrail’in Filistin’e İngilizler üzerinden tasallutunu bu cereyandan bağımsızca ele alamayız.

Türkiye’mizde 12 Eylül süreci devam ettiği gibi, ABD ve dünyada da 11 Eylül sürecinin devam etmekte olduğunu söyleyebiliriz. Zira Pentagon ve İngiltere ordularının geçmiş çeyrek asırdaki dehşetli tahribatlarının kanamaları henüz devam ediyor. Bundan önceki ABD hükümetinin Amerikalı Savaş lobisine bağlı olarak çıkardığı yangınları, bugünkü hükümet söndüremiyor. ABD’nin haricî cephelerinde Neoconlar (Ukrayna, Filistin, Yemen, İran, Suriye, Lübnan) savaşı devam ettirmede ısrarcı oldukları gibi, Neoliberaller de (George Soros ve ekibi) eyaletlerde isyan ve kaoslara devam ediyorlar… Savaşlara karşı olan, Yeni Yüzyıl projesini kabul etmeyen, demokrasiyi bankaların tasallutundan kurtarmak isteyen ve hürriyet perdesindeki fıtrat tahribatçılarını durdurmaya çalışan mevcut idareyi değiştirmek istiyorlar.

Burada cevaplamamız gereken bir soru var. Mevcut İsrail hükümeti Donald Trump’ın mı yanında duruyor, yoksa İsrail üzerinden savaşı bütün Ortadoğu’ya yaymak isteyen önceki kadroları mı takip ediyor? Netanyahu İsrail’deki aşırıcı bilinen fanatikleri ve bir kısım ırkçıları kullanarak ABD’ye semavî dinler uğruna Müslümanlarla savaştığı kanaatini yaymaya çalışıyor. 11 Eylül faciasında istihbaratıyla ihtilâle katkıda bulunmuş İsrail’in; bu cinayetin failleri olan Neoconlardan ayrılması veya farklı düşünmesi mümkün değildir…

Zira Saddam’ın gitmesine ne kadar sevinmişse İsrail; aynı gayreti hem Kaddafi, hem de Mübarek için sarf etmiştir. İsrail’in büyük resimdeki mahiyetini bilemeyen İhvanın İhtilâlci kanadı, El-Kaide, cemaat-ı İslâmî ve silâha sarılan gruplar İsrail saflarında mücadele etmemiş olsalar da, ateşledikleri hedef aynıydı. IŞID ile İsrail arasındaki ittifakları Netanyahu inkâr etse de arşivler isbat ediyor.

İsrail’in sözcüleri ve diplomatları, önemli bir hakikati tekrarlayıp duruyorlar: Etrafımızda;  istikrarlı, askerî güce sahip ve birbiriyle kavga etmeyen Arap Devletleri istemiyoruz, diyorlar. Türkiye’nin Suriye’yi teçhiz ve talim etmemesi için hergün bombalayarak gözdağı vermiyorlar mı? İstikrarlı ve bölgedeki kardeş ülkelerle güzel geçinen Suriye; Golan Tepelerini mutlaka isteyecektir.

Son Katar saldırısı da, yukardaki düşüncelerimiz tasdik ediyor. Doha’daki üssünden kalkarak İsrail uçaklarına yakıt ikmali yapan İngiliz’in hali de çok şeyi anlatıyor. Bu arada Katar’ın Arap Baharı döneminde AKP ile birlikte Küreselci Neoconların safında durduğunu da belirtmiş olalım. Doksan bin ABD askerini besleyen KATAR’ın; hâlâ Neoconların müdahale alanı olduğunu Netanyahu bilmiyor mu? İhvan’ın da, HAMAS’ın da barındığı bu yapay devletin bombalanması, İsrail’in dolaylı olarak ABD’ye, yani Trump cephesine bir şantajdır. 

Okunma Sayısı: 1713
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa coban

    21.09.2025 16:52:13

    12 eylül darbesinin arka planini 2025 te analiz edebiliyorsak olaylarin ne kadar gerisinden geldigimizi ortaya çıkıyor.oysa oyun kurucu olabiliriz.sessiz ve derinden çaliṣıp eğitim eksikligimizi giderip,üretime yönelmeliyiz.

  • Bedreddin

    20.09.2025 00:13:58

    İsrail Abd ye şantaj yapıyor hakikat.

  • Halit

    19.09.2025 14:08:04

    Yazarın bugünkü yazısından anlıyorum ki, 11 Eylül olayı ve çevresinde cereyan edenler anlaşılmadan Filistin meselesinin esası anlaşılmayacak...

  • Hüseyin T

    19.09.2025 13:32:52

    Kıymetli hocamızın yazısını büyük bir dikkatle okudum ve analizlerinin derinliğinin ne kadar ehemmiyetli olduğu bir kez daha apaçık ortadadır. Özellikle “11 Eylül süreci” ile “12 Eylül süreci” arasında kurduğunuz paralellik, Türkiye’de ve dünyada yaşananların aslında birbirinden bağımsız olmadığını, küresel ölçekte süregiden bir hegemonya mücadelesinin farklı cephelerdeki yansımaları olduğunu düşündürdü bana. Bence en çarpıcı tespitlerinizden biri de, farklı ideolojik motivasyonlara sahip grupların (İhvan, El-Kaide vs.) farkında olmadan aynı küresel projelerin hedeflerine hizmet edebileceği gerçeği. Bu, mücadele ederken sadece niyetin değil, stratejik zekânın ve “büyük resmi” görme becerisinin ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.

  • S.topuz

    19.09.2025 07:47:04

    ..."Hem Deccal'ın rejimine ve teşkil ettiği komitesine ve hükûmetine ait garib halleri ve dehşetli icraatı, onun şahsıyla münasebetdar rivayet edilmesi cihetiyle manası gizlenmiş. Meselâ: "O kadar kuvvetlidir ve devam eder; yalnız Hazret-i İsa (A.S.) onu öldürebilir, başka çare olamaz." rivayet edilmiş. Yani, onun mesleğini ve yırtıcı rejimini bozacak, öldürecek; ancak semavî ve ulvî, hâlis bir din İsevîlerde zuhur edecek ve hakikat-i Kur'aniyeye iktida ve ittihad eden bu İsevî dinidir ki, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nüzulü ile o dinsiz meslek mahvolur ölür. Yoksa onun şahsı bir mikrop, bir nezle ile öldürülebilir."... Bediüzzaman Said Nursî, Şualar - 581 - 😭🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇩🇪🇷🇺🇺🇲🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    19.09.2025 07:42:18

    Anlaşıldığına göre, bu tahribatçı, dinsiz DECCALİZMİ tamamen yok etmek eşyanın tabiatına ters ve İMAN-KÜFÜR, HAYAT-MEMAT mücadelesi de KIYAMETE kadar devam edeceğine göre, o zaman tek ÇARE var: O da tüm İNANANLARIN, bilhassa İSA Aleyhisselâm ve ümmeti ile MÜSLÜMANLARIN, bu dinsizlik, ahlaksızlık ve HUKUKSUZLUKLARA ve de KATLİAM VE KIYIMLARA beraberce engel olup, manevi bir SEFERBERLİK ilân ederek İNSANLIĞA "SIRADIL MÜSTAGIM'i " gösterip, İman ve KUR'AN Tefsirleri RİSALE-I NUR'LARLA Sahili Selamete ulaştırması şarttır. Bunun başka alternatifi kalmamıştır, Vesselâm! Allah c.c. yâr ve yardımcımız olsun inşaallah, Amiiin! 😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇩🇪🇷🇺🇺🇲🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    19.09.2025 07:21:39

    "Allahü veliyyüllezîne amenü!" "Allah c.c iman edenlerin dostudur!" "La tehzen, innallahe meana! Üzülme, muhakkak ki Allah (c.c) bizimle BERABERDIR! "Vallahü alâ külli şeyin GADÎR!" "Allah'ın c.c gücü her şeye yeter!" ALLAHÜEKBER, ALLAHÜEKBER! Allah c.c her şeyden ve herkesten daha BÜYÜKTÜR! "Allah'ü yütimmi NURİHİ, velev kerihel KAFİRUN!" "Allah c.c NUR'unu tamamlayacaktır, KÂFİRLER istemese de." اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ اٰخِرِ الزَّمَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ وَ السُّفْيَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنَ الضَّلَالَاتِ وَ الْبِدْعِيَّاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ الْاَمَّارَةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شُرُورِ النُّفُوسِ الْاَمَّارَاتِ الْفِرْعَوْنِيَّةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النِّسَٓاءِ .. "İnnallahe meassabirîn." Allah c.c Sabreden ve müsbet hareket ederek HAK ve HUKUKUNU MÜDAFAA EDENLERLE BERABERDİR! ZALİMLER, KATiLLER ve MÜNAFIKLAR için yaşasın CEHENNEM!🙌🤲❤🌙☝️🕋😭🕊🌍🇪🇺🇵🇸

  • Demokrat Avrupa

    19.09.2025 00:52:07

    12 Eylül’le Türkiye’yi, 11 Eylül ile de başta ABD olmak üzere dünyayı kontrol altına almak isteyenlerin hangi cereyanlardan oluştuğu bellidir. Bilhassa 11 Eylül sonrası “Arap Baharı”nı okuyamayan siyasal islamcılar şu anki dünyadaki kaos ve kargaşadan şikayet etme haklarını kaybetmişlerdir. Güney sınırımızdaki Suriye’yi altın tepside İsrail’e sunan basiretsiz veya daha da kötüsü satılmış idarecilerin konuşma hakları bile yoktur…

  • Said

    19.09.2025 00:30:21

    Maşallah. Olayların mantık örgüsünü güzel kurmuşsunuz. Allah tesirini halketsin.

  • İhsan

    19.09.2025 00:27:20

    Evet, ilginç ve dünya siyasetini direk alakadar eden bir konu. Yahudilik sıfatıyla İsrail, bütün yanlış organizasyonların içinde bulunuyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı