"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhalefete operasyon etabı sonlandırılırken

Şükrü BULUT
22 Eylül 2025, Pazartesi
Avrupa dinsizlerinin üflemesiyle oynayan hükümetin, muhalefeti bitirme operasyonları ters tepmiş olacak ki, Cumhur İttifakı’nın resmî/gayr-ı resmî ortakları “Yeter” diyorlar.

“Tencere dibin kara, seninki benden kara” yaklaşımının millet içinde elle tutulur hale gelmesi, panikletirdi. (https://www.yeniasya.com.tr/sukru-bulut/12-eylul-sureci-ideolojisi-hirsizligi-sistemlestirdi_612536)

Demokrasinin olmadığı yerde kanun hâkimiyeti olmaz, kural olmaz, murakabe olmaz, hesap sorulmaz ve keyfîliğin nerede duracağı bilinmez muhalefeti alternatif olmaktan çıkarmak üzere başlatılan operasyonun bumeranga dönüştüğünü, senaryoyu yazanlar gördüler. Demokrasinin işlemediği 12 Eylül sürecindeki belediyelerde aynı işleyiş vardı. Rüşvetin dersi verilmişti. Birileri korunacak, diğerleri ise –belki de anlaşmalı olarak– ağlara takılıp kurban verilecekti. ANAP dönemine baktığınızda ve zamanın gazetelerinden ilgili haberleri derlediğinizde, menfaat esaslı ekonominin çatışmacı paradigmalarını net göreceksiniz. Yalnız siyasette değil;  ticarette ve diğer sosyal münasebetlerde gençliğimiz, bu berbat anlayışla yetişiyor…

Cumhurbaşkanı bir adım öne çıkarak, demokrasilerde olmayan bir istekte bulunuyor muhalefete: “Artık vazifeye talip olmayınız…” Muhalefetsiz iktidar, dikensiz gül bahçesi… Doğru, ama mevsim müsait değil. Üç yaşındaki çocukların, anne-babalarından hürriyetlerini istedikleri zamanı yaşıyoruz. Hürriyetsiz hayat mümkün değil, Reisim…

AKP’nin eliyle muhalefetin belediyelerine yapılanlar için “Altılı Masa”ya gitmek ve AKP kurmaylarının, muhalefeti demokrasi cephesinde toplamaya muvaffak olmuş Kılıçtaroğlu’na,  neler söylediğini derlemek ve tahlil etmek gerekiyor. AKP için “ihtilâl partisi” nitelemesini yaptıktan sonra; hükümetin iktidar odaklı programlarını, ataklarını ve beklenmedik manevralarını konuşmak zaid olur. Milletvekillerinin tayin ile geldikleri, Küreselcilerin yasalarını hazırladıkları, yüksek bürokrasinin, neoliberallerin istediklerinde ihtilâli gerçekleştirebilecekleri şekilde dizayn edildiği ülkemizde, yani İkinci Avrupa’nın üfleyip bizim idarecilerin oynadığı bir zeminde; mevcut parti yönetimine yüklenmenin manasız olduğunu düşünüyoruz. Kendileri söylüyorlar… Yüzlerce yasa hazır paket gelmiş, mahiyetleri anlaşılmadan vekiller el kaldırmış. İstanbul Sözleşmesi, LGBTİ+ dernekleri kanunu, zinanın serbestiyeti, millî eğitim müfredatına müdahaleler, iklim kanunu ve daha neler… Vekillerin bu meselelerdeki bilgileri, sokaktaki ilgililer kadar… 12 Eylül partisi olmanın gereği… Ta başından beri… Yani 1 Mart Tezkeresi’nden Suriye ve Libya savaşlarına kadar… Hele bir Kemal Derviş vakıası var ki, ülkemiz bir gecede dinozorların açık pazarı olmuş. Demokrasi olmadığından hükümet, dışa bağımlı olarak merkezileşmiş, vekiller milletin istediği doğrultuda değil, 12 Eylül sürecinin sıkıntısız işlemesine çalışmışlar. O günden bugüne, demokrasi korkusu bu partilere her türlü yanlışı yaptırıyor: Seçim barajları, kutsal ittifaklar, Kürt problemi, haraç mezat satılan milletin malları, özelleştirmeler ve her seçim öncesinde millete oynanan oyunlar… Bütün bunların kısacık tarihçeleri yazılsa, 12 Eylül partilerinin milletimize verdikleri zarar daha net görülecektir.

Altılı Masayı AKP eliyle (gizlice) nasıl dağıttılar?

Sonra 12 Eylül artığı adamları, muhalefet saflarından İstanbul’a musallat ettiler. Militan Marksist Kemalistler, masonların yardımıyla Kılıçtaroğlu’nu anamuhalefet partisinin başından uzaklaştırdılar.

Önce İmamoğlu, sonra Özgür Özel tiyatrosuyla da Demokrasi İttifakı çalışmalarını geçici olarak akamete uğrattılar. Geçici diyoruz, zira AKP istemese de kırkbeş sene sonra istibdat bitiyor.

Milletimizi imha projesinin devamı için –geçmişte olduğu gibi– partilerin başına tetikçilerini getirmeye devam edecekler. Peki, nereye kadar? Demokrasi, hür milletlerin şahs-ı manevîleriyle dirilir. Kemal Kılıçtaroğlu gider, on tane yenisi gelir. Bu şiddetli demokrasi ihtiyacı karşısında, ne global sosyal Marksistler (Neoliberaller) dayanabilirler, ne de temsilcileri olan AKP kurmayları… Hatta sair partilere yerleştirdikleri adamları da artık bir şey yapamazlar. Soros’un, dünya hegemonyası ittifakının lideri Harris’in ve küreselcilerin ABD’deki ve AB’deki halleri ortada iken; artık 12 Eylül sürecinin temsilcileri devam edemezler. Hatta diyebiliriz ki, “Allah’ın lütfu” dedikleri 15 Temmuz’la yardımlarına koşulmasaydı, 35. senelerinde (35 senelik istibdadın sırrı) tamamen biteceklerdi. İngiltere’nin gırtlağına –bugün için– çöken ABD’nin millileri, sıranın kırk beş senelik istibdadımıza geldiğini biliyorlar…

Okunma Sayısı: 1920
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    24.09.2025 00:52:47

    Demokrasi ve İstibdat mücadelesin de saflar netleşiyor. Muhalefet Demokrasi mücadelesinde ittifak etmeye gayret ediyor. Tek adam müstebit rejminin savunucuları da belli, Cumhur ittifakı. Bediüzzaman hazretleri istibdatın ne kadar öldürücü bir zehir olduğunu, ne şekilde gelirse gelsin sille vuracağım diyerek nazara veriyor. Ve meşrutiyet, hürriyet adaletin yanında, istibdata karşı cesur ve net duruşunu ortaya koymuştur. Son günlerde bu mücadelede durdugumuz yerin hakkını tam veremiyoruz. Gazetemizden ve sizlerden İstibdat ve hukuksuz uygulamalara karşı çok daha cesur yazılar ve tavizsiz duruş bekliyoruz.

  • Mustafa coban

    22.09.2025 21:10:49

    Abd ve eu kendi ülkeleri icin tam demokrasi istiyorlar ve uyguluyorlar.orta dogu cogeafyasinda ise tek kiṣi ve aile muhatap olmak icin demokrat olmayan,faṣizan, tek adam rejimleri besliyorlar,destekliyorlar.günün birinde ise bu zalimleri deviriyorlar,ülkelerini harap ediyorlar.iṣte Irak,suriye,libya ve daha niceleri.ülkemizdede kurulmak istenen bu.tek ülke,tek millet,tek bayrak,tek Kader.bunun sonu kötü geliyor.üstad kirk pinar bir havuza aksa iyi olur demis ve istiṣareye,dolayisiyla cumhuriyete ve demokrasiye iṣaret buyurmuṣtur.

  • Halit

    22.09.2025 20:01:56

    Bir yerde demokrasi ve demokrasiye bağlı olarak adalet yok ise, oradaki muhalefet ciddiye alınmamalı ve partiler konuşulmamalı. Yalnızca demokrasi konuşulmalı. Demokrasi geldikten sonra siyasi tercihler söz konusu olur. O zaman muhalefeti ciddiye alırız. Bu benim şahsi kanaatim.

  • Aykan

    22.09.2025 18:34:00

    Tebrik ediyorum. İnşallah en kısa zamanda istibdat son bulsun. İnsanımız hakiki hürriyete kavuşsun.

  • İsmail Özdemir

    22.09.2025 17:12:52

    "Esbab-ı mucibemiz nedir"diye bana cevap vermişti Kutlular ağbey, sorum şu idi 12 Eylül ihtilal sonrası idi,gazetemiz sürekli kazanıyordu,"sıkı yönetime biraz az vursak" demiştim.Bana böyle cevap verdi.Demokrasi ve demokratları öne ceket,onlara ışık tutmak Yeni Asya'nın fazifesi olmalı

  • Demokrat Avrupa

    22.09.2025 16:28:45

    Hakiki imanı elde eden bir kişi kainata meydan okuyabilir düsturunu tam anlamayanlar, hürriyetin imanla irtibatını inkar etseler de eninde sonun da istemeyerek de olsa hürriyeti ve tam manasını anlamak zorunda kalacaklar. Anladıktan sonra da en dar dairede, yani aile hayatında hürriyetin önemi ortaya çıkacak. Böylelikle aile hayatında hürriyet uygulamaya koyulduktan sonra da toplumsal demokrasiye geçiş mümkün olacaktır…

  • Osman Yıldırım

    22.09.2025 14:13:26

    Allahın lütfü olarak görülen 15 temmuzu istismar edenler bugün ülkenin altını üstüne getiren AKP iktidarından medet uman narkozlanmış çevreler güvendikleri bu anti demokratik Erdoğandan kurtuluş beklemektedir bunlara songünlerde bazı Yeni Asyacılarda eklendi ancak bu beyhude bir bekleyiş olduğunu herkes görecektir,zira "zulüm ile abad olanın ahiri berbat olacaktır" gerçeğini hiç kimse gözardı etmemeli özellikle de Yeni Asyanin güzede takipçileri asla gözden ırak tutmamalı Çünkü bugüne kadar Yeni Asya hep demokrasinin hak ve hukukun yanında oldu, zalime ve zulme hiç alkış tutmadı bundan sonra da tutmamalı.

  • Hüseyin T

    22.09.2025 13:23:26

    Türkiye siyasetinin son dönemine dair bu derinlikli analiz, demokrasi ve hesap verebilirlik ilkelerine ne kadar önem verdiğimizi bir kez daha hatırlatıyor. Yazıda vurgulandığı gibi, demokrasinin olmadığı yerde hukukun üstünlüğünden, şeffaflıktan ve denetimden söz etmek gerçekten mümkün değil. Farklı siyasi görüşlerden vatandaşlar olarak, ortak kaygımızın ülkemizin demokratik standartlarının yükselmesi ve herkes için adil bir yönetim anlayışının hakim kılınması olduğu görülüyor. Kıymetli yazarımızın, toplumun her kesiminden yükselen "demokrasi ve özgürlük" talebine dair iyimser vurgusu son derece umut verici. Gençlerimizin daha özgür ve demokratik bir ortamda yetişmesi en büyük temennimiz. Bu metin, siyasi polemiklerin ötesine geçerek, Türkiye'nin geleceği için hayati öneme sahip , evrensel değerleri merkezine alarak önemli bir katkı sunmaktadır...

  • Said

    22.09.2025 13:16:06

    Büyük projelerin çok ayakları olur. İktidar ayağını taakip edenler, muhalefeti kendi başlarına bırakırlar mı? Mustafa Kemal bile kendisine göre bir muhalefet uydurmuştu, tek partili istibdat döneminde. Yapay muhalefetlerin demokrasi ile alakası olmaz.

  • Bedreddin

    22.09.2025 12:18:35

    Müthiş!..

  • Hür Avrupa

    22.09.2025 12:10:51

    Çok haklısınız istibdatın bitme sürecinin başlarındayız, gittikce küreselci politikalardan,millici politikalara devşiriliyor .neoliberallere bir darbe daha geldi millici Trump tarafından.dünya siyasetini yakından takip edenler anlamışlardır ne olduğunu.

  • Mehmet umut

    22.09.2025 09:01:36

    Şükrü ağabey Kılıçdaroğlu ekim ayında genel başkanlığa dönebilirse demokrasi adına yeni bir süreç başlar mı sizce?

  • S.topuz

    22.09.2025 06:44:22

    😢🇹🇷😪🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋 "Allah c.c NUR'unu tamamlayacaktır, onlar istemese de."Israrla ve devamlı olarak Fiilî ve kavlî Dua ile şifanın kapısını aralayacağız, inşaallah🌹 اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ اٰخِرِ الزَّمَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ وَ السُّفْيَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنَ الضَّلَالَاتِ وَ الْبِدْعِيَّاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ الْاَمَّارَةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شُرُورِ النُّفُوسِ الْاَمَّارَاتِ الْفِرْعَوْنِيَّةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النِّسَٓاءِ ...Tesbihatdan! Duaya ve Sabra devam! "İnnallahe meassabirîn." Allah c.c Sabreden ve müsbet hareket ederek HAK ve HUKUKUNU MÜDAFAA EDENLERLE BERABERDİR! ZALİMLER için yaşasın CEHENNEM! 🙌🌷🤲🌷❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı