"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zamanın anneleri ve fıtratı koruma zinciri…

Şükrü BULUT
08 Ağustos 2025, Cuma
Fevkalade hassas konuda, itidali muhafaza ile hakikati anlatabilmenin sancısını çok yaşamışsınızdır.

Mevzu gençlik, gençliğin imanı ve zamane gençliğinin fıtratına uygun terbiyesi olunca; sürdürülebilinirleri belirlemek hiç de kolay değil. “Fıtratı koruma zinciri” yalnızca insan için kullanılmaz. Belki de yaratılmış her nev ve hatta eşya hakkında kullanabileceğimiz bir zamanda yaşıyoruz. Allah’ı inkâr, hatta ulûhiyetini ilân ve fıtratı değiştirmeye yeltenen  “ahirzamanın bozguncu zalimlerinin” herşeye parmak karıştırdıkları zamanımızda; fıtratı koruma tabiri, semavî din mensuplarının parolasına dönüşmüş. Bu tabir daha çok; dondurularak tazelik ve faydalanabilirliği esas alınan gıda zinciri için kullanılırdı. Hayvanî, nebatî veya madenî gıdaların muhafazasına çalışanlar; koruma zincirinin fıtratın tüm şubeleri için geçerli olduğunu elbette görüyorlardır.

Biz yalnızca insana bakmak istiyoruz. Bir gencin; insaniyeti hazmederek ruhen/bedenen sağlıklı olması için “fıtratı koruma zincirini” ulemamız, eşlerin evlilik öncesine götürüyorlar. İki farklı parçanın yeni bir mezcden, tekparça oluşmasının ön şartları üzerinde durmaya köşemiz müsaade etmiyor. Evlilikleri öncesinde Bediüzzaman’a istişarî olarak müracaat eden talebeleri var. Çoğumuzun okuyup farklı anladığı cevaplarından birisinin, konumuzla ilgili olduğunu düşünüyoruz. 

“Salâhaddin, hususî, kendine ait bir meseleyi soruyor. Dünya, hayat-ı içtimaiyeye bağlanmak istiyor. Madem o haslar içindedir, katiyen Risale-i Nur’un hizmetine zararı varsa, girmeyecek. Eğer bilse ki, o refika-i hayatını bazı has kardeşlerimiz gibi Risale-i Nur’un hizmetinde yardımcı olarak çalıştırsa, o hayata girebilir. Çünkü hasların hayatı, Risale-i Nur a aittir ve şahs-ı manevisini temsil eden şakirtlerinin tensibiyle kayıt altına girebilir. Peder ve validesinin reyleri de varsa, inşaallah zararı olmaz.” (Emirdağ Lâhikası, s. 71.)

İtirazınız; has Nur talebelerine ait olan şartın genelleştirilmesine olacak. Olağanüstü bir zamanda evlenip yuva kurmak ve çocuk yetiştirmek söz konusu olduğunda; artık helâl dairedeki geleneğin yeterli olamayacağını, imansızlık/ahlâksızlık kasırgalarına karşı yuvanın zor korunacağını etrafımızdaki hadiselerle yaşıyoruz.

Kur’ân davasındaki arkadaşlığı inanarak peşinen kabullenmeyenlerin, nikâhtan sonra ipe un serdiklerini ve savrulduklarını binlerce örneklerle görüyoruz.

Fıtratı koruma zincirinin zorluğu, sosyal hayatın fıtrata uygun dizayn edilmemesinden de kaynaklanıyor. Alınterinin global dinsizlerin bankalarınca sömürüldüğü, insaniyet düşmanlarının döndürdükleri dolaplarla ailelerin birden bine çıkan ihtiyaçları, beşerin bu halini istismar ile insanları modern köleliğe zorlayan ve çoğunlukla zavallı annelerin bu istikametteki tükenişleriyle; doğurdukları biricik yavrusuna dönüp bakamamaları ve terbiye edememelerini hiç düşündük mü? Allah korusun, anneler müstebit erkeklerin şerlerinden kaçalım derken yavrularını  tekbaşlarına terbiyeye mecbur kalmışlarsa, çocuğun fıtrat zincirini koruma daha da güçleşiyor.

Eski hal muhal. Geleneksel İslâm toplumlarını, Sosyal Marksistlerle Kemalistler bitirdiler. Köyleri boşaltmakla kalmayıp, mahalleleri de modern hayvan çiftliklerine çevirdiler. İnsanlara birbirilerini kucaklama ve tanışma imkânı bile vermediler. Metropollerin labirentlerinde annelerin fıtrata uygun çocuk yetiştirmeleri ne kadar mümkündü?

Biz yeni hali konuşalım. Allah’a ve ahirete inananların bu ortamlarda yavrularının fıtratlarını ve imanlarını nasıl koruyabileceklerini... Devasa binalar, rezidanslar, sitelerle çevrilmişliği önce medeniyet zannedenler; tıpkı hayvanlar gibi ağıllara toplatıldıklarını yaşlandıkça anlamaya başladılar: Çocuklar, gelecek, merhamet, hürmet, yardımlaşma, vs… İşte bunların yokluğuyla uyanıyoruz. 

Bin senelik İslâmın bayraktarlığını yapmış milletin evlâdıyız. Bütün zaman, menfi şartlar ve mekânlarda yaratılışımızın gereği olan imanımızı, ibadetimizi ve geleceğimiz olan çocuklarımızı koruyarak engelleri inşaallah aşacağız. Bu yalnızca Risale-i Nur medreseleriyle olmayacak; sair dinî cemaatleri de 12 Eylül hükümetlerinin yatırdıkları hipnozdan uyandırarak birlikte başaracağız. Allah’a ve Resulullah’a inanan, ahirete imanı olan her Müslümanla… Burada vazife Risale-i Nur talebelerine düşüyor. Mutlak istibdadın zifiri karanlık günlerinde olduğu gibi... Önce, şefkat kahramanı anneler yürüyecek ve anneleri takip edeceğiz, tâ her apartmanda nefes alabileceğimiz bir odacığa sahip olana kadar…

Okunma Sayısı: 1605
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil

    8.8.2025 21:41:27

    “…..Önce, şefkat kahramanı anneler yürüyecek ve anneleri takip edeceğiz, tâ her apartmanda nefes alabileceğimiz bir odacığa sahip olana kadar……” İnşallah. İnşallah. Bekliyoruz.

  • Ergin Akın

    8.8.2025 21:10:10

    Yazınız güzel benzetme ve hatırlatmalar içeriyor. Bozulmanın yalnızca çocuk ve gençlikte olmadığını, yüzlerce farklı alandaki tahribatı hatırlatıyorsunuz. Kaleminize kuvvet Ağabey..

  • Hayrullah

    8.8.2025 15:36:45

    Ahirzaman dinsizleri kadınların komutasında ahlâk ve yuvalarımızı bozmak için üzerimize yürüyorlarsa, aynı meselede kadınlarımızın neneleri ve teyzeleri gibi öne çıkarak üzerlerine düşeni yapmaları gerekiyor. Hem sızlanacaklar ve hem de fedakârlıkta bulunmayacaklarsa olmaz.

  • Ahmet Necdet Pehlivan

    8.8.2025 14:22:38

    Helâket ve felaket asrının çetin imthanları içinde yaşayan ehl-i imanın istikametini muhafaza etmesi kolay değil. İnsî ve cinnî şeytanlar ile nefsin desiselerine galib gelmek; ancak şahs-ı manevinin metin dairesi içinde Kur'an ve sünnete ittiba ile mümkün. Bunun için, helâl dairedeki irtibatları, sosyal faaliyetleri çeşitlendirmek, çoğaltmak; harici cereyanlardan uzaklaşmak gerekiyor. Bununla helâl dairenin her türlü ihtiyacımızı karşıladığını yaşarak hissettikçe anne babalar da , çocuklar da mutlu olacak inşaallah.

  • Hüseyin T

    8.8.2025 13:13:57

    Zamanın yaralı vicdanına dokunan, fıtratın korunması gerektiğini haykıran bu yazı, modern çağın en büyük buhranına parmak basıyor. Evet, 'fıtrat zinciri' artık sadece gıdalar için değil, insanın kendisi için kırılma noktasında. Özellikle gençliğin imanı ve terbiyesi söz konusu olduğunda, geleneksel çözümlerin yetersiz kaldığı aşikâr. Kıymetli yazarımızın da tafsilatlı bir şekilde ifade ettiği gibi, annelerin çaresizliği, çocukların 'sistem köleliği'ne kurban edilişi ve mahalle kültürünün yok oluşu, fıtratı korumanın önündeki en büyük engeller. Belki de çözüm, apartman odalarına hapsolmuş ailelerin yeniden birbirine kenetlenmesi, Müslümanların dayanışma ruhunu diriltmesi ve en önemlisi—şefkat kahramanı annelerin öncülüğünde—imanlı bir neslin yetişmesi için ortak bir bilinç oluşturmakta yatıyor. Risale-i Nur medreseleri ve diğer dinî cemaatler, bu uyanışın mihenk taşı olabilir.

  • Mustafa coban

    8.8.2025 13:11:56

    Eski zaman da annenin görevi egitim idi.kadin cocugu egitebiliyordu.günümüzde ailede kadinin rolü zorlaṣti.zira çocuklar toplumda öyle tehlike ve telkinlere maruz kalıyorlarki kadin bunlara çözüm üretmekte aciz kalıyor.mesela Internet.hangi kadin 6 yaṣindaki bir çocuktan fazla Internet biliyor.

  • Demokrat Avrupa

    8.8.2025 12:44:47

    Fıtrat düşmanlarına rağmen bütün çabalarımızı eğitime harcayarak çocuklarımıza doğru İslamiyeti öğretmemiz gerekiyor. Bunu yaparken de ilk önce kendimizi yetiştirmemiz gerekiyor. Kendisini yetiştirmeyen başkasına ne verebilir ki…

  • S.topuz

    8.8.2025 12:26:01

    وَجَٓاءَ مِنْ اَقْصَا الْمَد۪ينَةِ رَجُلٌ يَسْعٰى " قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَل۪ينَۙ‌ـ﴿٢٠‌ـ﴾ 20- Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!" اِتَّبِعُوا مَنْ لَا يَسْئَلُكُمْ اَجْرًا وَهُمْ مُهْتَدُونَ‌ـ﴿٢١‌ـ﴾ 21- "Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir."(36-Yâsin) (22. Cüz-4. Hizb)Mealli Kur'an - 440 ""Kur'an-ı Kerim'de: اِنَّ أَكْرَمَكُمِ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقَاكُمْ "Şüphe yok ki, ALLAH katında en üstün-değerli olanınız, en fazla mutteki olanınızdır." {(*): Hucurat sûresi:13} diye buyurulmuştur. İttikanın zıddı fısktır, fücurdur. Yani doğru yoldan çıkmak, Hak Teâlâ'ya âsi olmak, haramdan, şüpheli şeylerden kaçınmamaktır. Böyle bir halin neticesi ise, felâkettir, azaptır." Büyük İslam İlmihali - 510 😪🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    8.8.2025 12:17:22

    ..."Benim Rabb-i Rahîm'im dünyayı bana bir hane yaptı. Ay ve güneşi, o haneme bir lâmba; ve baharı, bir deste gül; ve yazı, bir sofra-i nimet; ve hayvanı, bana hizmetkâr yaptı. Ve nebatatı, o hanemin zînetli levazımatı yapmıştır." Netice-i kelâm: Sen eğer nefis ve şeytanı dinlersen, esfel-i safilîne düşersin. Eğer Hak ve Kur'an'ı dinlersen, a'lâ-yı illiyyîne çıkar, kâinatın bir güzel takvimi olursun." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler - 328- 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇩🇪🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    8.8.2025 12:12:33

    ..."Fakat vazife ve mertebe noktasında, sen şu haşmetli kâinatın dikkatli bir seyircisi, şu hikmetli mevcudatın belâ-gatlı bir lisan-ı nâtıkı ve şu ki-tab-ı âlemin anlayışlı bir müta-laacısı veşu tesbih eden mah-lukatın hayretli bir nâzırı ve şu ibadet eden masnuatın hür-metli bir ustabaşısı hükmün-desin.Evet ey insan!Sen, neba-tî cismaniyetin cihetiyle ve hayvanî nefsin itibariyle; sağir bir cüz, hakir bir cüz'î, fakir bir mahluk, zaîf bir hayvansın ki; bütün dehşetli mevcudat-ısey-yalenin dalgaları içinde çalka-nıp gidiyorsun. Fakat muhab-bet-i İlahiyenin ziyasını tazam-mun eden imanın nuruyla mü-nevver olan İslâmiyetin terbi-yesiyle tekemmül edip; insani-yet cihetinde, abdiyetin içinde bir sultansın ve cüz'iyetin için-de bir küllîsin,küçüklüğün için-de bir âlemsin ve hakaretin içinde öyle makamın büyük ve daire-i nezaretin geniş bir nâ-zırsın ki, diyebilirsin: "Benim Rabb-i Rahîm'im dünyayı bana bir hane yaptı. Ay ve güneşi, o haneme bir lâmba; ve baharı, bir deste gül; ve "...

  • S.topuz

    8.8.2025 11:59:46

    ..."Evet, bir gözsüz akrep ve ayaksız bir yılan gibi haşerata mağlub olan insana, bir küçük kurttan ipeği giydiren ve zehir-li bir böcekten balı yediren; onun iktidarı değil, belki onun zaafının semeresi olan teshir-i Rabbanî ve ikram-ı Rahmanî-dir.Ey insan! Madem hakikat böyledir; gururu ve enaniyeti bırak. Uluhiyetin dergâhında acz ve zaafını, istimdad lisa-nıyla; fakr ve hâcatını, tazarru' ve dua lisanıyla ilân et ve abd olduğunu göster. Ve حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ de, yüksel. Hem deme ki: "Ben hiçim; ne ehemmiyetim var ki, bu kâinat bir Hakîm-i Mutlak tarafından kasdî olarak bana teshir edilsin, benden bir şükr-ü küllî istenilsin?" Çünki sen çendan, nefsin ve suretin itibariyle hiç hükmündesin. Fakat vazife ve mertebe nok-tasında, sen şu haşmetli kâi-natın dikkatli bir seyircisi, şu hikmetli mevcudatın belâgatlı bir lisan-ı nâtıkı ve ..." Sözler

  • Mehmet

    8.8.2025 09:51:26

    İman kurtarma hizmetinde risale-i Nur hizmetiyle birlikte diğer dini cemaatlerinde (12 Eylül ihtilalinin yapılarını rüşvetle bozdukları dini cemaatleri bu hipnozdan kurtaracak ) yalnız, sırf Allah rızasını gözeten sivil bağımsız devletle entegre olmadan yapılacak hizmetlerde birlikte çalışma ile mümkün olabilir.

  • Hacı

    8.8.2025 09:46:18

    Teşekkürler Şükrü Hoca.

  • İbrahim

    8.8.2025 07:09:46

    Evet, yerinde bir tesbit. Deccal ile süfyan yıkacaklar… Mesih ile mehdi de yapacaklar. İşte hepsi bu kadar,

  • Bülent Derviş

    8.8.2025 07:03:22

    Ümeti'nin a.s.v sorunlarıyla , sorumluluk için caba içinde cevsp arayan herkesden Allah razı olsun

  • Abdullah

    8.8.2025 00:36:23

    Allah razı olsun ağabey. Annelerimizin sesine kulak vermişsiniz. Yazdıklarınız da hüve hüvesine nurlardan neban ediyor. Allah tesirini yaratsın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı