"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aldatan dessaslar, ağlatan gençler

Süleyman KÖSMENE
06 Mart 2019, Çarşamba
Tarsus’tan Fatih: “Risalede geçen, “ben de öyle bir dessasa aldandım” cümlesini açıklar mısınız?”

O Gençliğin Hissettiğini Hissetmiştir.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri şu helâket ve felâket asrının adamıdır, 1 imamıdır, mebusudur, vekilidir. 2 O bu asrın insanı için ve gençliği için ağlamıştır, bu asırda dalâlet bataklığında boğulan ve çıkamayan nerede bir Müslüman varsa acısını, ağrısını, derdini yüreğinde hissetmiştir. “Ehl-i İslâm’ın eleminden gelen teellümat beni ezdi. Âlem-i İslâm’a indirilen darbelerin en evvel kalbime indiğini hissediyorum.”3 demiştir.

O, kâh çam dağının zirvelerinde kâinatı temaşa ederken, kâh odasında risaleleriyle, evrad ve ezkârıyla meşgulken, kâh hapishanelerde zehrin tesiriyle kıvranırken, bu çağın gençlerinin daha ağır sancılarla dinsizliğin pençesinde kıvranışını fark etmiş, gençliğin hissettiğini hissetmiştir.

O kâh olmuş, insanların cemaati ve namazı terk ettiği ve radyo dinlemeye koştuğu İkinci Dünya Savaşı günlerinde, herkesin iman mukabilinde dünyadan daha büyük bir tarla ve bir mülk-ü baki olan Cenneti kazanmasının yeryüzüne hâkim olma dâvâsından çok daha büyük olduğunu, fakat ölenlerden o dâvâyı kazananların kırkta ancak bir-iki olduğunu keşfetmiş ve insanlığın düştüğü bu derin handikaba ağlamıştır. 4

ELLİ SENE SONRASINI GÖRME BASİRETİ   

O kâh olmuş, Eskişehir Hapishanesi’nde idamla yargılanırken, hapishane penceresinden karşıdaki lisede okuyan ve oynayıp dans eden kızların, elli sene sonraki vahim vaziyetlerini görmüş, kendini onların yerine koymuş ve hüngür hüngür ağlayarak, sefaheti sevdiren insî şeytanların şahs-ı manevisine karşı gençlerin manevî hayatını bir sıyanet meleği gibi savunmuş ve korumuştur. 5

O kâh olmuş, “namaz usanç veriyor” diyen nice büyük adamlara, “nefsimi dinledim, işittim ki, aynı sözleri söylüyor. Ve ona baktım, gördüm ki, tembellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım, o zat, o sözü bütün nüfus-u emmarenin namına söylemiş gibidir veya söylettirilmiştir. O zaman, ben dahi dedim: “Madem nefsim emmaredir. Nefsini ıslâh etmeyen başkasını ıslâh edemez. Öyle ise nefsimden başlarım.” 6 demiş, kendi nefsini zemmetmiş, irşada nefsinden başlamıştır. 

Böylece nefs-i emarenin güvenilmez bir liman olduğunu bittecrübe ilân etmiştir.

DESSASLARA ALDANIŞI FIRSATA ÇEVİRMEK  

Keza Bediüzzaman, “ben de öyle bir dessasa aldandım” diyerek, gençlerin vehham dessaslara aldanışını fark etmiş ve gençlerin derdini derdi bilerek bunu kendisi üzerinden anlatmıştır.

Bu cümle Yedinci Söz’de geçiyor. Bu sözde anlatılan, Allah’a ve ahiret gününe iman etmenin beşer ruhunun aradığı saadeti kazandıracağı, namazı kılmanın ve günahları terk etmenin, sonsuzluk yolculuğunda ne kadar vazgeçilmez bir Nur olduğudur. Fakat şeytan gibi dessas, ayyaş ve aldatıcı bir adam elinde çok ziynetler, süslü suretler, fanteziyeler ve müskirlerle gelerek iman ve ibadet yolunda olan salih genci yolundan saptırmaya, desiseler vermeye çalışıyor.

Bu genç adam imanın ve ibadetin lüzumunu biliyor, fakat bu dessas adama biraz meylediyor. Üstad Hazretleri burada gencin elinden tutuyor: “Evet, insan aldanır” 7 diyor. Sefih medeniyetin getirdiği fanteziyelerin gençleri aldatma özelliğine dikkat çekiyor.

Fakat bu sefahetin dört yönden fırsat olduğuna zımnen işaret ediyor:

1- Bu sefahete karşı takva ile siper alan ve kendini koruyan genç, çok büyük sevap kazanır. Hatta aldanmamak şartıyla böyle günahlar sevap deposudur.

2- Aldanan gençler için tövbe etme ve yanlıştan dönme imkânı vardır.

3- Öncesinde takvasıyla siper alan genç, sonrasında tövbe ederek Allah katında bir günahta iki defa yükselme fırsatı elde eder.

4- Sefahetin günah şiddeti, gencin mücahedesini arttırmasına, böylece Allah’ın rızasına nail olmasına ve eski asır insanının ulaşamadığı yüksek dereceden Cennet’i kazanmasına vesiledir.

Dipnotlar:

1- Eski Said Dönemi Eserleri, s. 489. 2- Eski Said Dönemi Eserleri, s. 680. 3-Tarihçe-i Hayat, s. 216 . 4- Asa-yı Musa, Yeni Asya Yay., İstanbul, 2016, s. 31. 5- Asa-yı Musa, Yeni Asya Yay., İstanbul, 2016, s. 27-30. 6- Sözler, s. 42. 7- Sözler, s. 55.

Okunma Sayısı: 3198
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı