Hanım okuyucumuz: “İnsanların birbirinden duâ istemesi doğru mu? Yani o şekilde edilen duânın makbuliyeti nedir?”
Mü’min Mü’mine Duâ Eder
Mü’min mü’mine duâ eder, mü’min mü’minden duâ da ister. Mü’minin mü’mine yaptığı duâ aynı zamanda kabulü hak eden dualardandır.
Çünkü birbiri için yapılan duada:
1- Diğerkâmlık vardır. Bu, kendinden başkasını düşünmek ve onun derdini dert edinmek demektir. İsar hasletidir. Yani başkalarını kendine tercih etme hasletidir ki, Cenab-ı Hak bundan razı olur. Üstad Hazretleri bu hasletin sahabe hasleti olduğunu söylüyor.1
2- Hüsn-ü şehadet vardır. Mü’minin mü’min hakkındaki hüsn-ü zannı, iyi düşüncesi Cenab-ı Hak katında makbuldür. Meselâ bir cenazede kırk kişinin o cenaze hakkında hüsn-ü şehadette bulunması, Cenab-ı Hakk’ın o cenazeye rahmet nazarıyla bakmasına vesiledir.
3- Günahsız bir ağızla yapılma meziyeti vardır. Benim ağzım, elim, ayağım benim için günahkâr olsa da, senin için günahsızdır. Dolayısıyla benim kendim hakkımda yaptığım duânın kabulü belki sıkıntılı olabilir. Ama senin için yaptığım duâ günahsız bir ağızla yapılmış oluyor ve inşallah kabule karin oluyor.
Ziyanı Yok
4- Başkasının derdiyle ilgilenme fazileti vardır. Peygamber Efendimiz (asm) müjde etmiştir ki, bir mü’minin başkasının derdiyle dertlenmesi ve ilgilenmesi on itikâftan daha efdaldir. İtikâf bilindiği gibi, Ramazanın son on gününde bir mescitte hiç dışarıya çıkmadan kalmak ve sadece ibadetle, zikirle, tövbeyle ve tefekkürle meşgul olmaktır. İbn-i Ömer (ra) itikâftayken bir Müslüman geliyor ve birisine borçlu olduğundan bahsederek yardım istiyor.
İbn-i Ömer (ra) adamın derdiyle ilgilenmek için derhal mescitten çıkıyor. Adam: “Ey İbn-i Ömer! İtikâfını bozdun!” deyince İbn-i Ömer: “Ziyanı yok. Benim senin derdinle ilgilenmem bana on itikâf sevabı kazandırıyor. Bunu Resulullah’tan (asm) işittim.” diyor.
5- Mü’min kardeşine duâ ikram etme cömertliği vardır. Malûm, şeytan mü’minler arasını hep bozmak, fitne fesat atmak ister. Bunun için çakıl taşları mesabesindeki kusurlarla Kâbe hürmetinde bulunan mü’min kalbinin kırılmasını başarır.
Oysa mü’minin, kardeşini affedip ona duâ etmesi, Allah’ın razı olduğu makbul bir davranıştır. Kusuru olsa da, hased etmeyip sevmek, adavet etmeyip muhabbet etmek, bedduâ etmeyip duâ etmek mü’minin mü’mine göstereceği büyük civanmertliktendir.
Duada Gaybilik Sırrı
6- Bi zahril-gayb sırrı vardır. Bi zahril-gayb, mü’minin, mü’min gıyabında yaptığı duâ demektir ki, duâ için kabul şartlarından biridir. Mü’minin gıyabında onun günahından bahsetmek ne kadar günahsa, mü’minin gıyabında ona duâ etmek de o kadar makbuldür. Bunu Peygamber Efendimiz (asm) müjdeliyor.2 Bu duanın örnekleri Kur’ân’da da çok vardır:
Bazı örnekler: “Bizi Cehennem azabından koru!”3 Duâsında “biz” zamiri içine birçok ehl-i iman dâhildir.
“Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla.”4
“Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri bağışla!”5
Peygamberimiz (asm) buyurdu ki:
“Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için duâ ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye duâ eder.”6
Mü’minlerin birbirlerinden duâ istemeleri, birbirlerine duâ etmeleri hep teşvik edilmiştir. Üstad Hazretleri de, talebelerine hep duâ etmiş, onlardan sürekli duâ istemiştir.7 Namaz tesbihatımızda başka mü’minler lehine yapa geldiğimiz duâlar çoktur.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 263
2- Mektubat, s. 470
3- Bakara Sûresi: 201
4- Haşr Sûresi: 10
5- İbrâhim Sûresi: 41
6- Müslim, Zikir 86; Ebû Dâvûd, Vitir 29
7- Mektubat, s. 575