Ahmed Halidi: Falcının, büyücünün söylediklerine inanan, Kur’an-ı Kerim’e inanmamış olur.” [Taberani] Hocam bu hadise dayanarak falın geleceğe dair söylediklerine inanan kafir olur mu?
Fal Haramdır
Fal da, büyü de, sihir de haramdır. Çünkü her üçü de şirk ve aldatma mesleğidir. Bunlardan fal insanın kendisinin veya başkasının kaderini okuma çabasından ibarettir. Fal geleceği gösterir mi? Yalan! Geleceği Allah’tan başka kimse bilmez!
Fal yoluyla gelecekten haber almaya veya vermeye çalışmakla insanları Allah’a sığınmaktan ve Allah’tan ummaktan uzaklaştırıp, bazı araçlara sığınır ve bazı araçlardan ümit eder hale getirmek ise büsbütün şirktir.
Kur’ân, “Fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı.”1 Buyurmuştur. Büyü ve sihre gelince… Yalancılığın ve şirkin katmerlisidir. Kur’ân diyor ki: “Şeytanlar, insanlara sihri öğretmek suretiyle küfre girdiler.”2
Falın, büyünün ve sihrin başlıca mahzurları şöyle sıralanabilir:
a)Tevhid inancına aykırıdır. Kulun duâ ile Allah’a sığınmasını önler.
b)Kulu Allah’a yaklaşmaktan alı koyar, kulu kaderi tenkide ve isyana yaklaştırır.
c)Fala, büyüye ve sihre inananlar, Allah’ı bilmediklerinden şirke düşerler.
Gelecek Bilgisi Allah’a Aittir
Falcılık ve fala inanmak Tevhid İnancıyla da tezat teşkil ediyor. Çünkü Tevhid inancına göre gelecek bütün yönleriyle Allah’ın elinde ve takdirindedir. Geleceği değiştirebilecek güç de insanın elinde değil, Allah’ın kudretindedir. İnsan Allah’tan gelecekle ilgili her şeyi, her değişikliği isteyebilir; bunun için de dua kapısı sürekli açıktır. Oysa falda ve falcılıkta bu sıhhatli inanç caddesi kapatılmış oluyor.
Falcılık yapan, geleceğe dönük olarak bilgiler veriyor, bir tür kehanette bulunuyor. Oysa kehanetin de gerçeklikle ilgisi yoktur. Kehanet, birtakım insanların cinlerden haber aldıklarını söyleyerek bunu insanlar arasında yayması ve bu haberleri kaynak gösterip insanları olur olmaz şeylere yönlendirmesidir. Oysa gelecekten ne cinler, ne insanlar, ne melekler; hiç kimse Allah izin vermedikçe haber veremez.
Asılsız Şeyler
Ancak Kur’ân, yalan yanlış haberlerin cinlerden alınmasını da, bu amaçla cinlerin gökleri dinlemesini de yasaklamıştır. Kur’ân inmeye başladıktan sonra artık cinler göklerden haber getiremediler. Fakat maalesef bu kapanan kapı, günümüze kadar çalınmaya devam etmiştir.
Oysa bu haberlere inanmak ve bunları yaymak, falcılıktan başka bir şey değildir. Falcılık ise yasaklanmıştır. Ayetler diyor ki: “Fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı.”3 “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”4
Muaviye bin Hakem (ra) anlatıyor:
“Ben dedim ki: “Ey Allah’ın Resulü! Benim cahiliyet yolundan dönüşüm yenidir. Allah İslam’ı getirdi de bizi kurtardı. Bizden bazı kimseler kâhinlere varıp istikbale ait haberler soruyorlar. Buna ne dersiniz?” Peygamber Efendimiz (asm): “Onlara gitmeyin.” Buyurdu. Ben: “Kimimiz de kuşun ötmesinden ve uçmasından uğursuzluk vehmediyorlar.” Dedim. Resulullah Efendimiz (asm): “Bunlar gerçek dışı şeylerdir. Böyle asılsız şeyler hiç kimseyi yolundan alıkoymasın.”5 Buyurdu.
Demek oluyor ki, fala inanmak haramdır.
Dipnotlar:
1- Mâide Sûresi: 3
2- Bakara Sûresi, 2/102
3- Maide Suresi: 3
4- Maide Suresi: 90
5- Riyazu’s-Salihin, 988