"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kısa kısa cevaplar

Süleyman KÖSMENE
11 Şubat 2017, Cumartesi
EVLÂTLIK İÇİN AKİKA KURBANI

Antalya’dan Ahmet Küçükacar: “1- Evlâtlık aldım. Baldız emzirecek. Süt çocuk olur mu? 2- Evlâtlık için akika gerekir mi?”

Hayırlı olsun. Öncelikle ihtiyacı olan bir yavruyu evlâtlık almış iseniz, inşallah rahmete ve berekete de medardır. 

Bu evlâdı kim emzirmişse, bu evlât emziren annenin diğer çocuklarıyla sütkardeş olur. 

Akika kurbanı kendi evlâdınız için sünnettir. Evlâtlıklar için akika kurbanı ile ilgili bir hüküm yoktur. Bununla beraber, akika niyetiyle nafile olarak kesmenizde bir mahzur da yoktur. Allah kabul etsin. 

CİNLERİ İSTİHDAM

Bursa’dan Nuri Angın: “Hz. Süleyman (as) gibi cinlerle konuşmanın ve onları işlerinde kullanmanın başka örneği var mıdır? Bu yol insana açık mı?”

Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm sahip olduğu ilim ve hikmetin kendisine verdiği ehliyet ve yetkiyle cinlerle konuşmuş ve onları kendi işinde ve devlet işlerinde istihdam etmiştir. Bu yol insanlığa açık olmakla beraber, bu derece bilinen başka bir müsbet örneği yoktur. Ancak su-i istimal örneği çoktur. Yani insanoğlu şerli cinleri şerli işlerde daha çok kullanmış ve bunu adeta favori haline getirmiştir. Fakat cinleri hayırlı işlerde istihdam etmeyi pek becerememiştir. 

Peygamber Efendimiz (asm) döneminde fevc fevc cinlerden cemaatler gelip iman etmiştir. Artık su-i istimale uğramayan bu kapı açık kalmıştır. Yani cinler beşerden ehil olan bir mürşide gelip itaat ve inkıyad ediyorlar, ondan tefeyyüz ediyorlar, ders alıyorlar ve gidiyorlar. Aldıkları dersle amel ediyorlar ve bu dersi cinler içerisinde tebliğ ediyorlar. Esas olan da budur. 

ÂHİRETTE KİMİN MAZERETİ KABUL EDİLMEZ? 

Nadir Bey: “Kendisine şu beş nimet verilen kimsenin âhiret için çalışmama noktasında mazereti kabul edilmez: 1- Dindar ve sâliha bir hanım, 2- Hayırlı çocuklar, 3- İnsanlarla güzel geçinme, 4- Geçim kaynağının memleketinde olması, 5- Hz. Muhammed’in (asm) Ehl-i Beytine sevgi.”1 Hadisinde geçen, “geçim kaynağının memleketinde olması” nasıl bir nimettir? Bunu açıklar mısınız?”

Geçim kaynağının memlekette oluşunun nimetlik derecesini gurbette çalışanlara sormalıyız. Bir gözü arkada, memleketinde, kendi doğduğu topraklarda, yurdunda, vatanında; hep haber bekliyor; yakınlarının zor gününde yanında bulunamadığı için bir dalı kırık... Gidip gelme imkânları kısıtlı. Ama aklı orada, gözü orada, duyguları orada, duâsı orada, memleketinde, annesinde, babasında, kardeşinde, yakınlarında, eşinde veya çocuklarında... İçinden defalarca, “keşke bu işi memleketimde yapsaydım!” duâsı yükseliyor. 

Dünyevî gam ve keder, kişiyi âhiret amelinden alıkoyabilir. Geçim kaynağının memleketinden uzak diyarlarda bulunuşu ve çalışmak için sevdiklerinden ve yakınlarından ayrılmak zorunda kalışı kişi için âhiret ameline zarar verecek derecede gam ve keder konusu teşkil edebilir. Fakat memleketinde ve sevdikleriyle birlikte çalışan bir insanın, âhiret hazırlığını engelleyecek bir mazereti daha ortadan kalkmış olur.  

AKIL AKIL OLSA GEREK

Muhammed Bey: “Akıl ile nakil çatışırsa hangisi tercih edilmelidir?”

Üstad Bedîüzzaman der ki, “Akıl ile nakil tearuz ettikleri vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur. Fakat o akıl, akıl olsa gerektir.”2 

Yani, akıl ile nakil çatışırlarsa akıl esas alınır. Fakat o akıl, cerbezeden uzak, hikmet dolu ve selim bir akıl olmalıdır. Aksi takdirde “uydurmacılık” nakil için ne kadar handikap ise, “cerbeze ve üstün körü bakış” da akıl için o kadar handikaptır. Doğrulara ulaşmak için nakil de, akıl da birer araçtırlar. Fakat her ikisinin de hem handikapları, hem de doğruları vardır. Doğrular ne uydurmacılığa kurban edilmeli, ne de cerbezeye ve üstün körü bakışlara rüşvet verilmelidir. 

GÜNÜN DUÂSI

Allah’ım! Bizi haramlardan koru, razı olmadığın davranışlardan himaye et! Niyetimize sıhhat ver! Dilimizi yalandan, dolandan, yanlış sözden, kötü sözden, kırıcı sözden, bâtıl sözden, cerbezeden, inkârdan, küfürden muhafaza buyur! Aklımıza kuvvet ve ilim ver! Doğruları görmemizi kolaylaştır! Eğri bilgileri bizden uzak tut! Âmîn... 

Dipnotlar:

1- Câmiü’s-Sağîr, 3/959. 2- Muhâkemât, s. 10.

 

Okunma Sayısı: 2442
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı