Çok önemli konularda ehil olduğunu düşündüğümüz kişilerden gayet rahat ve umursamaz bir tavırla garip açıklamaları sıkça duyduğumuz ilginç zamanları yaşıyoruz.
Hani mürşidin, ağzı bozuk müridini eğitmek için bulduğu ağızda bakla taşıma yönteminde olduğu gibi: “Çıkar evlâdım ağzındaki baklayı!” zamanları…
Böyle anlarda söylenecek çok şey var, ama iman ehlinin diline Allah’ı zikir yakışır! Değerli sanatçımız Erkin Koray da benzer haller yaşamış belli ki, dinledikçe gülümseten unutulmaz, eskimez şarkısı çıkmış ortaya: Fesübhanallah!
İNCE HESAPLAR MI?
Toplumda adalet ve hukukun üstünlüğü konusunda dini, dili, ırkı ne olursa olsun bütün kesimlerin mutabakat halinde olması gereken olağanüstü haller varken, olmadık konuları gündeme getirmek toplum mühendislerinin işi mi diye düşünmeden edemiyor insan!
Misal çok, ama alanımla ilgili olanlardan bir kısmını yazmaya çalışayım: Kadınlar…
Kadın konusu, ülkemizin (hatta İslâm dünyasının) hassas olduğu konuların başında geliyor. Haklarında iddianame bile hazırlanmamışken, en ağır damga olan “vatan hainliği, terörist” suçlamasıyla doğumhane kapılarında beklenen, tutuklanan, çocuklarıyla, bebekleriyle hapishaneleri dolduran yüzlerce kadın varken, gündemi değiştirmek için mi yapılıyor acaba bunlar?
YAKIŞMIYOR!
Geçtiğimiz günlerde yılların din âlimi Hayrettin Karaman Hoca’nın sigara içen başörtülü kadınlarla ilgili yaptığı “Benden ümidi kesmeyin mesajı!” tesbiti bunlardan biri meselâ.
Sigara kadın olsun, erkek olsun kimseye yakışmıyor, başörtülü hanımlara hele hiç yakışmıyor. Bununla birlikte başka konu kalmamış gibi sigara içen başörtülü kadınlara cinsel mesajlar yüklemek de bir din âlimine yakışmıyor! Hele de kadınların cinsel meta olarak görüldüğü ve her yıl yüzlercesinin şiddet görüp öldürüldüğü bir toplumda.
Hayrettin Hoca’nın “hayret ettim” diye maksadının başka olduğunu ifade ettiği ve helâllik istediği “ikna odaları”na gönderme yaptığı sonraki yazısı ise içler acıtan ayrı bir olay.
BİR DİĞER KONU
Flört ve boşanmaların her geçen yıl arttığı, “önce dinî nikâh mı, resmî nikâh mı?” tartışmalarıyla bilinçsiz kadınların neticede mağdur edildiği bir toplumda “Müftüler artık nikâh kıyacak” açıklamaları da gündem değiştirmek için ortaya atılan konulardan bir başkası mı acaba? Tıpkı geçtiğimiz aylarda tecavüzcüyle evlenmenin kolaylaştırıldığı kanun tasarısı ya da kürtaj, zina tartışmaları gibi…
HÜLÂSA
Neticede bu garip tartışmalarla gençlerimiz, geleceğimiz dinden uzaklaşıyor, soğuyor.
Biz bu filmi başından beri izliyoruz. İstemeyerek de olsa çok seyrettik. Allah ve Resulünün (asm) bize “yaşayın” dediği din bu değil! Dini “hayat modeli” olarak böyle anlamıyoruz. Sahabe hanımlar ve Peygamberimizin (asm) hanımlarından aldığımız ders farklı.
Hz. Ömer gibi bir halifeyi bile hutbesindeki emri için “Bu, senin görüşün mü; yoksa Peygamberden mi (asm) duydun? Biz, Allah’ın kitabında senin söylediğinin aksini buluyoruz” diye ikaz eden Kureyşli hanım Sahabi bizim modelimiz.
Velhasıl ölmeden önceki son sözleri “Gidince hepinizi Allah’a şikâyet edeceğim!” diyen küçük Suriyeli gibi biz de sizi Allah ve Resulüne (asm) şikâyet ediyoruz, edeceğiz.