Ülkemize hayırlı olmasına duâ ettiğimiz hareketli seçim dönemini geride bıraktık. Bu süreçte hanımların da müdahil olduğu dikkatimi çeken noktaları not almakta fayda var düşüncesiyle yazıldı aşağıdaki satırlar:

Kur’ân’da kâfir ve münafıklarla ilgili âyetlerin aynı dinden olduğu, ama siyasî düşüncesi farklı kesimlere umarsızca ifade edilmesi, seçimlerin harp olarak değerlendirilmesi Peygamberimizin (asm) müşrikleri kasdederek söylediği “Harp hiledir” sözünün sıkça sarf edilmesi, “Siyaset benim için hayat tarzıdır. Hz. Ayşe modelimdir” gibi cümleler hayata bakış ufkunu göstermesi açısından ilginçti. İç dünyamda esefle “Ahirzaman fitnesi bu olsa gerek. Mü’minim Elhamdülillah. Peygamberimden (asm) din kardeşime hile yapmamayı ders aldım. Hz. Ayşe Validemiz siyaseti böyle mi uyguladı hayatında?..” gibi daha birçok düşünce sıkça geçti.

ÂLİM SAHABE HANIM

Hz. Ayşe (ra) hakkında âyet nazil olacak kadar fazilet sahibidir. Nur Sûresi’nin 11. ve 12. âyetleri Hz. Ayşe (ra) vesilesiyle inmiştir. Eğitimini veren babası Hz. Ebubekir (ra) vefatı esnasında kızına “Senden daha sevimli servet bırakmıyorum. Seni kaybetmekten daha büyük bir fakirlik bilmiyorum” diyerek veda etmiştir.

Peygamberimiz (asm) hanımları arasında iken sadece Hz. Ayşe’nin (ra) yanında vahiy geldiğini belirterek onu “Hümeyra” lâkabıyla isimlendirmiş, “Dininizin yarısını bu Hümeyra’dan alınız” demiştir.

İslâm âlimleri fıkıh ve dinî ilimlerin ¼’ini Hz. Ayşe’nin naklettiğini söylemişlerdir. Ebu Musa El Eşari “Bizler müşkül bir mesele ile karşılaştığımızda Hz. Ayşe’ye sorardık” der.

Hz. Ayşe çok sayıda fetva veren yedi sahabe arasında yer alır. 2210 hadis rivayet etmiştir. En çok hadis rivayet edenler arasında 4. sırada yer alır. (www. Sorularlaislamiyet.com)

Hz. Ayşe (ra) Medine’de Peygamberimizin (asm) muharebelerine katılmış, diğer sahabe hanımlar gibi harplerde yaralıların tedavisiyle uğraşmıştır.

CEMEL VAK’ASI

İlk iki halife zamanında siyasetle ilgilenmemiştir. Hz Osman’ın şehadeti ardından başlayan ve İslâm dünyasında önemli izler bırakan Cemel Vak’ası’nda yer almıştır. Cemel olayı Peygamberimizin (asm) gayba dair mu’cizelerinden biridir. Hanımlarından birinin bu olayda yer alacağını “Bu sen olsan gerek” diyerek Hz. Ayşe’ye haber vermiş, Hz. Ali’ye (ra) ona iyi davranmasını nasihat etmiştir. Risale-i Nur Külliyatı’ndan 19. Mektup olan Mu’cizat-ı Ahmediye Risalesi’nde bu olay detaylarıyla anlatılır.

Ehl-i Sünnet âlimleri Cemel Vak’ası hakkında konuşmaktan çekinmişler, ahirete intikal eden insanlar hakkında ileri geri konuşmayı doğru bulmamışlardır. Bediüzzaman Hazretleri bu konuda “Ehl-i Sünnet vel Cemaat o harbi içtihad neticesi deyip Hz. Ali (ra) haklı, öteki haksız, fakat içtihad neticesi olduğu cihetle affedilirler” dediğini aktarır. (Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası)

“Hz. Ali’yi sevmek imandandır” hadisini haber veren Hz. Ayşe’nin bu hadiselere karıştığı için çok üzüldüğü, günlerce ağladığı, hatta bu acı olayları yaşamaktansa ölmeyi tercih ettiğini söylediği kaynaklarda yer alır. Onun, Hz. Hasan’ın Peygamber Efendimizin (asm) yanına defnedilmesini istemediği doğru değildir. Kendisi izin vermiş, Emevi idarecileri bu isteğin yerine getirilmesine engel olmuştur. (Portreler, Yeni Asya Neşriyat)

HÜLÂSA

Sapla samanın, şapla şekerin bolca karıştırıldığı, hakkın batıl batılın hak olarak gösterildiği, din hakkında ileri geri konuşmaların sıkça yapılıp, zihinlerin alt üst edilmeye çalışıldığı, içtihad kapısının artık kapandığı ahirzamanın dehşetli fırtınalarında aldanıp aldatılanlardan olmamak için çokça Risale-i Nur okuyup, istikamet vermesi için Allaha sığınmalıyız.

“Hz. Ayşe’yi model aldım” diyen hanım kardeşlerimizin kendisinden farklı düşünen ehl-i iman kardeşlerini “kâfir ya da münafık” olarak nitelendirmesinin öncelikle Peygamberimizin (asm) şahsı manevisini ve Hz. Ayşe’nin ruhaniyetini rahatsız edeceğini düşünüyorum.

Haksız mıyım?