Geçen hafta İstanbul Pullman Hotel’de okuyucularımızla birlikte yayın hayatımızın 50 yılını ve Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ni anma törenimizi büyük bir katılımla gerçekleştirdik.
Bu heyecanın ancak bir kısmını gazetemiz sayfalarına yansıtabildik.
Şahs-ı manevînin sarsılmayan gücünü, haksızlığa karşı tavizsiz duruşunu ve tavizsiz çizgisini yeniden perçinleyen bu ve benzeri programları devam ettirmek istiyoruz.
Yeni Asya, şahs-ı manevînin sesidir. O şahs-ı manevî ile tesanüdü sağlar. O meşveretle istikametini tayin eder. 50 yıldır böyle oldu ve inşallah böyle olmaya devam edecektir. Şahs-ı manevîden aldığı kuvvetle, Kur’ân’ın bu çağa hitaben yazılan tefsiri Risale-i Nur’un bayrağını dalgalandırmayı sürdürecektir inşallah.
Şükür ki, elimizde Risale-i Nur gibi şaşmaz bir Kur’ânî pusula, Nurun şahs-ı manevîsi gibi sarsılmaz bir istinadgâh ve istişare gibi sağlam bir prensip bulunuyor.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatalım:
Yeni Asya yayın hayatı boyunca, toplumun sarsılan ve zaafa uğrayan iman ve ahlâk temellerini yeniden inşa edip güçlendirmeye çalıştı.
Kur’ân’ı da, kâinatı da aynı Yaratıcının imzasını taşıyan ve birbirini açıklayıp tamamlayan kitaplar olarak gören; vahiy, din, akıl ve bilimin ayrılmazlığına inanan Yeni Asya’ya göre, eğitimde ideal model bu bütünlüğe dayanan bir eğitim modelidir.
Aileyi toplumun ve erkekle kadını, birbirini tamamlayan yaratılış özellikleriyle ailenin vazgeçilmez unsurları olarak gören Yeni Asya, aileyi, kadını ve nesilleri tahrip ve dejenere etmeye yönelik girişimlere karşı çıktı.
İslâmî prensiplerin Risale-i Nur’daki yorumundan hareketle, hukuka ve ahlâkî değerlere dayanan bir demokrasiyi savundu ve baskıcı anlayışlarla mücadele etti.
Aileden başlayıp devlet katına kadar uzanan her platformda, işleyişin şahsî görüşlere değil, prensiplere dayalı bir istişare sistemiyle yürütülmesi gerektiğini hep söyledi.
Yeni Asya her zaman hakkın, hukukun ve doğrunun mücadelesini verdi. Din, vicdan, düşünce ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerin işlerlik kazanması için çalıştı. Zulme, haksızlığa, hukuk dışı tavır ve icraatlara, ihtilâllere bütün gücüyle karşı çıktı. Ayrımcılık yapmadan, zulme uğrayanların yanında yer aldı.
Yeni Asya hak bildiği yoldaki tavizsiz istikrar çizgisinde yürürken susturulmak ve sindirilmek istendi. Büyük zorluklarla karşılaştı. Ama yürüdüğü yoldan geri dönmedi. İnandığı prensiplerden şaşmadı.
Yeni Asya, her hal ve şartta müsbet hareket çizgisinde ilerledi.
Birtakım haksız suçlamalara maruz kaldığında da bu tavrını hiç bozmadı. İnşallah bu çizgide devam edecek...