"Gerçekten" haber verir 25 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kültür-Sanat

 

Kâtip Çelebi 350 yıl öncesinden yol gösteriyor

Osmanlı döneminin önemli bilim adamlarından Kâtip Çelebi’nin yaklaşık 350 yıl önce kaleme aldığı “Tuhfetü’l-Kibar Fi Esfari’l-Bihar (Deniz Seferleri Hakkında Büyüklere Armağan)” adlı eseri yeniden yayımlandı. Denizcilik Müsteşarlığınca yayımlanan kitabın tanıtımı, Müsteşarlık Kâtip Çelebi Salonu’nda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, bürokratlar ve diğer davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantının açılışında konuşan Ulaştırma Bakanı Yıldırım, eserin UNESCO’nun 2009’u “Katip Çelebi’nin 400. Doğum Yılı” ilân etmesi nedeniyle basıldığını belirtti.

Kutlamalar kapsamında hazırlanan eserin Türkçe ve İngilizce basıldığını bildiren Yıldırım, çalışmanın yürütülmesinde önemli katkılar sağlayan Prof. Dr. İdris Bostan’a teşekkür etti.

“Kâtip Çelebi sadece Osmanlı tarihinin değil, tüm dünya bilim tarihinin de büyük bir ittifakla kabul ettiği önemli insanlardan biridir” diyen Yıldırım, UNESCO’nun bilim adamının anılmasını sağlayarak bu fikre destek verdiğini söyledi.

Yıldırım, PTT Genel Müdürlüğünce 16 Temmuz 2009’da Kâtip Çelebi’yi anma pulu basılacağını da bildirdi.

Kâtip Çelebi’nin kendi alanında aşılmaz bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, eserin Osmanlı denizciliği, deniz teamülleri, seferler gibi konularda kaynak niteliği taşıdığını kaydetti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eserin geçmiş çağlardaki denizciliğin gelecek kuşaklara aktarılmasında paha biçilemez bir değeri var. Bu coğrafyanın vatan olma süreci, Akdeniz’in Türk Gölü olma sürecini anlatıyor. Sayın Günay ile ‘Akdeniz’i Türk Gölü haline getirerek iyi mi yaptık?” diye konuştuk. Akdeniz’in Türk gölü olmasıyla dünya denizleri keşfedildi. Türk denizciliği, bu keşiflere bu şekilde önemli etkide bulundu. Sembolik değeri olan bu çalışmanın milletimize katkıları paha biçilemezdir. Tarihimize ışık tutan eserlerin basılması, milletimize kazandırılmasında katkılarımız devam edecek.”

“KÜLTÜRÜMÜZ, BİTMEZ

TÜKENMEZ BİR HAZİNE”

Kültür ve Turizm Bakanı Günay da bu önemli çalışmayı kendi bakanlığından önce hareket ederek Denizcilik Müsteşarlığının hazırladığını belirterek, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“Hayat ileriye doğru bakılarak yaşanır, geriye bakılarak anlaşılır” sözlerine atıfta bulunan Günay, bu bağlamda dünyayı yaşanır kılan insanların anılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

UNESCO tarafından bu yılın Kaşgarlı Mahmut’un anılması için belirlendiğini hatırlatan Günay, son yıllarda önemli isimlerle anılma şansı yakalayan Türkiye’nin, 2009’da da “Kâtip Çelebi’nin 400. Doğum Yılı” olarak anılmasıyla bu şansı tekrar elde edeceğini söyledi.

Günay, Kâtip Çelebi’nin gelecek yıl sadece Türkiye’de değil, eser içeriğinde yer alan Akdeniz Havzası’nda düzenlenen törenlerle anılacağını belirtti. Türk milletinin önemli bir tarih ve kültür birikimden geldiğini ifade eden Günay, şunları kaydetti: “Son zamanlarda bir ölçüde kendi değerlerimizi eğer Batı da tasdik ederse veya oradan küçük bir referans bulabilmişsek o zaman önemsemek gibi bir tercümanlığa çok teslim olmuştuk. Ben öyle inanıyorum ki Batı tasdik etse de etmese de biz kendi değerlerimizi kendimiz araştırıp, bulup üzerinde durursak çok daha fazla kıymetlendirebilir ve kendimiz inandığımız takdirde dünyanın inanmasına, bilmesine, tanımasına içtenlikle sunabiliriz. Böyle bir yoldayız. Elbette dünyayı ihmal etmiyoruz, elbette Batı kültürü, dünya, yazılanlar, çizilenler, bütün bunlar bizim için önem atfediyor, ama kendi kültürümüzün derinliklerine doğru da bitmez tükenmez bir yolculuk yapmak kararındayız, çünkü kültürümüzün bitmez tükenmez bir hazine olduğuna inanıyoruz.”

“BAŞKA ÜLKELERDE

BU TÜR NÜSHALAR İÇİN

KUYRUKLAR OLUŞUR”

Bakan Günay, Kaşgarlı Mahmut’un “Divan’ı Lügati’t - Türk” eserinin orijinal nüshasının Millet Kütüphanesi’nde sergilendiğini belirterek, “Üzüntü ile söylemek istiyorum ki başka ülkelerde bu tür nüshalar sergiye çıkarıldığı zaman o kütüphanelerin, müzelerin kapısında kuyruklar oluşur, ama bizim ülkemizde ısrarla anlatıyoruz, ne kadar ziyaretçi olduğunu bilmiyorum, ama önünde kuyruk oluştuğunu görmedim. Halbuki önünde kuyruk oluşturulabilecek özel bir nüsha elimizde var ve İstanbul’da Millet Kütüphanesi’nde sergileniyor” diye konuştu.

Kâtip Çelebi’nin yeniden basılan bu eserinin de aslının Topkapı Sarayı’nda bulunduğunu bildiren Günay, kitabın yeni baskısının içerik ve basım bakımından çok iyi olduğunu belirtti.

Eserdeki haritaların bugün bile hâlâ geçerli olduğunu vurgulayan Günay, “Haritalarla hem sanat eseri hem de bilimsel özellik taşıyor” dedi.

Eseri basıma hazırlayan Prof. Dr. İdris Bostan, Kâtip Çelebi’nin kitabı, Osmanlı’nın 25 yıl süren ve donanmada moral kaybına neden olan Girit Kuşatması sırasında hem bilgilendirme hem de motive etme amacıyla yazdığını anlattı.

Eserde, Osmanlı dönemindeki önemli deniz seferleri, denizcilik faaliyetleri, deniz ticareti ve denizcilik alanındaki teamüllerin de bulunduğu pek çok konunun ele alındığını belirten Prof. Dr. Bostan, “Eser, Osmanlı denizciliğinin anlatılmasında önemli katkı sağlayacak” dedi.

25.12.2008


 

Sultan 3. SELİM SERGİYLE ANILDI

“BİR reformcu, şair ve müzisyen: Sultan 3. Selim Han” başlıklı serginin açılışına, İstanbul Vali Yardımcısı Feyzullah Özcan, Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Fener Rum Patriği Bartholomeos katıldı. Sergi açılışından önce düzenlenen kokteylde konuşan Kültür A.Ş.S Genel Müdürü Bayhan, sadece bir sultan değil, aynı zamanda şair, müzisyen ve mimar olan Sultan 3. Selim’e ait eserlerin bir sergiyle İstanbullulara sunulması nedeniyle emeği geçenleri kutladı.

Açılışta konuşan Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Ortaylı da Topkapı Sarayı’ndaki birçok deponun, 200 yıl önce Sultan 4. Mustafa tarafından katledilen Sultan 3. Selim’e ait eserlerle dolu olduğunu, bunların arasında yazışmalar, kumaşlar ve saatlerin de bulunduğunu kaydetti. Son 3 yıldır Topkapı Sarayı’ndaki sergilerin diğer sergilerden daha çabuk hazırlandığını anlatan Ortaylı, yoğun bir çalışma sonucu açılabilen Sultan 3. Selim sergisinde emeği geçenleri kutladı. Ortaylı ayrıca, her türlü yardımlarına koştuklarını belirttiği Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Valiliği Özel İdare Müdürlüğüne de teşekkürlerini sundu.

Yakın gelecekte başka sergilerin de Topkapı Sarayı Müzesi’nde açılacağını ifade eden Ortaylı, bugün açılan sergiyi de reformcu Sultan 3. Selim Han’ın anısına bir saygı olarak değerlendirdiklerini sözlerine ekledi.

25.12.2008


 

Almanya’daki Türk izleri belgesel oluyor

AVRUPA Birliğiyle Tarihi ve Kültürel İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi Türkiye-Almanya Örneği kapsamında ‘’Almanya’daki Türk İzleri ve Türkiye’deki Alman İzleri’’ isimli belgesel film çekilecek. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği tarafından yürütülen Sivil Toplum Diyaloğu kapsamında Selçuk Üniversitesi liderliğinde uygulanmakta olan Avrupa Birliğiyle Tarihi ve Kültürel İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi Türkiye-Almanya Örneği proje ekibinde yer alan Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, belgesel filmin, yürütülen projenin somut bir çıktısı olacağını kaydetti. Projede yürütülen faaliyetlerin anlık olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Muşmal, yaygın ve sürdürülebilir bir etkinin ortaya çıkarılması için belgesel film hazırlamaya karar verdiklerini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Muşmal, proje faaliyetleri ile ilgili birçok verinin belgeselde yer alacağını anlatarak, ‘’projenin sürdürülebilirliği ve kalıcılığı anlamında önemli bir çalışma olacak’’ diye konuştu.

25.12.2008


 

Millî şairimizi anıyoruz

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, İstiklâl Marşı’nın Şairi Mehmet Âkif Ersoy’un vefatının 72. yılı nedeniyle ‘’Bestelenmiş Mehmet Âkif Şiirleri’’ konseri düzenleyecek. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 27 Aralık’ta Milli Kütüphane Başkanlığı Konferans Salonu’ndaki konserde, eserlerin İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu tarafından seslendirileceği bildirildi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Mehmet Âkif Ersoy’a ilişkin düşüncelerine de yer verilen açıklamada, Bakan Günay’ın şu sözleri aktarıldı: ‘’Mehmet Âkif, büyük bir şair olmanın ötesinde büyük bir erdem örneği ve gerçek bir eğitimcidir. Mehmet Âkif Ersoy, hayatının her safhasında çevresine rehberlik ederek hep gelişmeci, ilerici bir çizgiyi temsil etmiştir. Bakanlık olarak biz de onu vefatının 72. yılında, aziz hatırasına yakışır bir şekilde, ardında bıraktığı eserlerle anmak istedik. Onun bestelenmiş şiirlerinden oluşan konser, ona duyduğumuz şükranın sadece küçük bir gösterisidir.’’ Sanat yönetmenliğini Dr. Murat S. Tokaç’ın yapacağı konsere, Bakan Günay’ın da katılacağı belirtildi.

25.12.2008


 

Yahya Kemal ufkumuzu açan bir şair

SAKARYA Üniversitesi (SAÜ) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehdi Ergüzel, Yahya Kemal Beyatlı’nın, Türk milletinin ufkunu açan bir şair ve yazar olduğunu söyledi. Sakarya Valiliği ile Sakarya Üniversitesince, Yahya Kemal Beyatlı’nın ölümünün 50. yılı dolayısıyla, Ahmet Faik Abasıyanık Kültür Merkezinde (AFA) düzenlenen “Kültür ve Edebiyatımızda Yahya Kemal” konulu panelde konuşan Ergüzel, milletlerin büyük evlatlarıyla nefes aldığını, Yahya Kemal’in de aynı hükmün adamı olduğunu belirtti. Yahya Kemal’in vefatının üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen sürekli gündemde kaldığını ifade eden Ergüzel, “Yahya Kemal iyi yetişmiş bir fikir ve sanat adamıdır. Sanatkar ve mütefekkirdir. Koca bir devletin çöküşüne ve yeni bir devletin kuruluşuna şahit olmuştur. Milletimiz ve medeniyetimiz üzerinde bir ömür boyu kafa yormuştur” dedi. Yahya Kemal’in vatanı Türkçe ile özdeşleştirdiğini belirten Prof. Dr. Mehdi Ergüzel, şöyle konuştu: “Türkçe, bizi ezelden ebede kadar bir millet halinde korudu ve birbirine bağladı. Bu öyle bir bağ ki, vatanın hudutları koptuğu zaman bile kopmaz. Türkçe’nin konuşulduğu yerler vatandır, ancak Türkçe’nin konuşulmadığı yerler vatanlıktan çıkar. Vatanın kendi gövde ve ruhu Türkçe’dir. Türkçe manevi vatanımızdır. Yahya Kemal ufkumuza açan ve ufkumuza açılan bir şair ve yazardır.” Yazar Muhterem Yüceyılmaz ise Yahya Kemal’in Türk milletinin yetiştirdiği deha çapında bir şair olduğunu belirtti.

25.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır