13 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

“Drej Ali’’ye Susurluk soruldu

“ERGENEKON” dâvâsında, tutuksuz sanıklardan ‘’Drej Ali’’ lakaplı Ali Yasak’a, Susurluk’taki trafik kazası ile bu kazada adları geçen kişilerle ilişkileri konusunda sorular yöneltildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda görülen dâvânın 85. duruşmasında savunma yapan Yasak, emniyet ve savcılık ifadelerinin tamamını kabul ettiğini belirterek, bunların dışında mahkeme heyetinin sorularına cevap verebileceğini söyledi.

Duruşmada daha sonra çapraz sorgusuna geçilen Yasak’a, savcı ve mahkeme heyetinde bulunan hakimler tarafından sorular yöneltildi. Sedat Peker’i basından tanıdığını ve hiç görüşmediğini savunan Yasak, başka bir soru üzerine Susurluk kazasında adı geçenlerden hiç birisiyle bugün irtibatı bulunmadığını aktardı. Yasak, kazada adı geçenlerden Sedat Bucak’ı kendi memleketi olan Şanlıurfa’dan, Abdullah Çatlı’yı da Ülkü Ocakları’ndan tanıdığını bildirdi.

Ali Yasak, ‘’Susurluk’ta meydana gelen kazadan nasıl haberi olduğu’’nun sorulması üzerine de ‘’Bucak’ın şoförü Gani aradı. ‘Ağa kaza geçirdi, gelebilirseniz gelin’ dedi’’ şeklinde konuştu.

Susurluk kazasında kayıp olduğu söylenen Çatlı’nın çantasını kendisinin aldığı iddialarına yönelik de Yasak, ‘’Bu eşyalar hakkında hiçbir bilgim yok. Ne bir çanta gördüm, ne de arabadan aldım. Ben zaten Susurluk’a geldiğimde doğrudan hastaneye gittim’’ dedi.

13.05.2009


 

“İFADELERİ ALINACAK” HABERİ DOĞRULANMADI

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında bazı eski kuvvet komutanlarının ifadelerinin alınmasının şu an için gündemde olmadığı belirtildi. Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ve emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına'nın ifade vereceği haberleri Savcılık kaynaklar tarafından doğrulanmadı.

AA’NIN SAVCILIK KAYNAKLARINDAN ALDIĞI

BİLGİ

AA'nın, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılığı kaynaklarına dayanarak verdiği habere göre, adı geçen komutanların soruşturma kapsamında ifadelerinin alınmasına yönelik bir girişim başlatılmadı. Aynı kaynaklar, eski kuvvet komutanlarının ifadelerinin alınmasının “şu an için gündemde olmadığını” bildirdi.

Komutanlar ifade vermiyor

EMEKLİ Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden Örnek, emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman ve emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İbrahim Fırtına’nın ifade vereceği haberleri Savcılık kaynaklarınca doğrulanmadı.

“Sarıkız” ve “Ayışığı” darbe planları, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in günlükleri ile ortaya çıkmıştı. O günlüklerin emekli oramirale ait olduğu da teknik olarak ispatlandı. Üstelik planlar, Ergenekon soruşturmasının 2. iddianamesinin de omurgasını oluşturdu. Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil bir mahkeme darbe girişimlerini soruşturuyor. Eldeki delil ise sadece Özden Örnek’in günlükleri değil. Takvimler 1 Temmuz 2008’i gösterirken Ergenekon soruşturmasının 10. dalga operasyonları yapıldı. Aranan adresler arasında Şener Eruygur’un Fenerbahçe Orduevi’ndeki çalışma ofisi de vardı. Eruygur’un bilgisayarlarında “Ayışığı” ve “Sarıkız” darbe planlarının orjinal bilgisayar sunumları da ele geçirildi. Dahası Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay’ın günlükleri de planlarla örtüşüyordu.

Ergenekon savcıları, işe dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün bilgisine başvurarak başladı. İzmir Adliyesi’ndeki süreç, 8 saatte tamamlandı. Kayıtlara geçen soru - cevap bölümü ise 2,5 saat sürdü. Özkök Paşa, savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen’e “darbe planları”nın ayrıntılarını anlattı. Özkök, Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan “bıçak sırtı” günleri paylaştı. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın da ifadelerinin alınacağı belirtildi.

Ancak AA’nın, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılığı kaynaklarına dayanarak verdiği habere göre, ‘’emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ve emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına’nın ‘Ergenekon’ soruşturması kapsamında ifade vereceği’’ yönünde bir girişim başlatılmadı. Aynı kaynaklar, eski kuvvet komutanlarının ifadelerinin alınmasının şu an için gündemde olmadığını bildirdi.

13.05.2009


 

‘Suriye olarak barışa hazırız’

Suriye’nin yeni Ankara Büyükelçisi Nidal Kabalan, ülkesinin, Türkiye arabuluculuğunda yapılan Suriye-İsrail dolaylı barış görüşmelerinin yeniden başlamasına hazır olduğunu belirterek, “Top şu an İsrail tarafında. İsrail kendisini hazır görürse biz de o zaman görüşmeye hazırız” dedi.

Barışa hazırız, top İsrail’de

SURİYE'NİN yeni Ankara Büyükelçisi Nidal Kabalan, ülkesinin, Türkiye arabuluculuğunda yapılan Suriye-İsrail dolaylı barış görüşmelerinin yeniden başlamasına hazır olduğunu belirterek, ‘’Top şu an İsrail tarafında. İsrail de kendisini hazır görürse biz de o zaman görüşmeye hazırız’’ dedi. Kabalan, Suriye’nin stratejik bir seçenek olarak barışı seçtiğini, barışa her zaman hazır ve ‘’bu uğurda yolun sonuna kadar devam etmeye razı olduğunu’’ vurgulayarak, ‘’Yeter ki işgal altındaki topraklar sahiplerine iade edilsin’’ ifadesini kullandı. Barış görüşmelerindeki arabuluculuk rolünün Türkiye’ye bölgede ayrı bir önem kazandırdığını kaydeden Kabalan, Suriye yönetimi olarak, güven ortamının sağlanması ve iki ülkenin ortak çıkarlarının korunması konusunda Türkiye’ye son derece güvendiklerini bildirdi. Terör örgütü PKK ile mücadele konusundaki bir soru üzerine Kabalan, terör tehdidinin hem Türkiye hem de Suriye’yi etkilediğini ifade ederek, ‘’Dolayısıyla bu örgüte (PKK’ya) karşı çıkmak hem Türkiye ve Suriye’nin, hem de dünyanın çıkarınadır’’ diye konuştu.

13.05.2009


 

Adliyeye "köstebek" baskını

İSTANBUL Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün operasyonu adliyeye uzandı.

Beyoğlu Adliyesi’ne baskın yapan çok sayıda polis, uyuşturucu şebekelerine bilgi sızdırdığı iddiasıyla bazı avukatları ve adliye çalışanlarını gözaltına aldı. Narkotik ekipleri, İstanbul’da uyuşturucu merkezi haline gelen Beyoğlu Hacıhüsrev Mahallesi ve Beyoğlu Adliyesi’ne baskın düzenledi. Aylardır savcılık izniyle, Hacıhüsrev Mahallesi’nde uyuşturucu satıcılarını dinleyen polis, “çok gizli” ibaresiyle adliyeye gönderdiği bilgilerin sızdırıldığını anlayınca dün operasyon için düğmeye bastı. Dinlemeler öncesinde Narkotik ve Beyoğlu Adliyesi arasında birçok yazışma yapıldı. Telefon ile dinlenecek kişileri ve operasyon bilgilerini, Hacıhüsrev Mahallesi’ndeki uyuşturucu satıcılarına sızdıran, aralarında adliye çalışanlarının ve avukatların da bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı.

13.05.2009


 

Malki cinayeti dâvâsında ikinci bozma

YARGITAY 1. Ceza Dairesinin, iş adamı Nesim Malki’nin 1995 yılında öldürülmesiyle ilgili davada Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen kararı ikinci kez bozduğu bildirildi.

Davanın sanıklarından iş adamı Erol Evcil’in avukatı Kemal Kumkumoğlu, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 7 Ocak 2008’de Erol Evcil’in de aralarında bulunduğu 5 sanık hakkında, “tasarlayarak adam öldürme” suçundan verdiği müebbet hapis, bir sanık hakkında ise “Adam öldürmeye yardım etmek”ten dolayı 12 yıl 6 ay hapis cezası kararının, itirazları üzerine Yargıtay 1. Dairesi’nde bozulduğunu söyledi. Kumkumoğlu, böylece Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği ikinci kararın da bozulmuş olduğunu dile getirerek, “dava dosyası yeniden Bursa’ya gönderildi. Dava, aynı mahkemede yeniden görülecek” dedi.

13.05.2009


 

Yüksekova’da askerî hareketlilik

HAKKÂRİ'NİN Yüksekova ilçesinde sabah erken saatlerden itibaren başlayan askerî hareketlilik dikkat çekti.

Şemdinli’den önceki gün yola çıkan askerî araçlar, sinyal karıştırıcı jammerler eşliğinde Yüksekova 21. Jandarma Alay Komutanlığına giriş yaptı. Askerî birliklerin geçişi sırasında Yüksekova Cengiz Topel Caddesi’nde trafik tıkandı. Araçlara ambulanslar da eşlik etti.

13.05.2009


 

Ümraniye'de olaylı yıkım

ÜMRANİYE'DE seçim döneminde yapılan bazı binaların kaçak katlarının yıkımı sırasında, bir iş makinesinin operatörü silahla vurularak yaralandı.

Alınan bilgiye göre, İnkılap Mahallesi’ndeki bazı binaların kaçak katlarının yıkımını gerçekleştirmek üzere bölgeye gelen belediye görevlilerine, bina sahipleri oldukları öne sürülen bazı kişilerce direniş gösterildi. Bu sırada bir kişinin silahla ateş açması sonucu iş makinesinin operatörü yaralandı. İlk müdahalesi olay yerindeki ambulansta bulunan sağlık görevlilerince yapılan operatör, daha sonra hastaneye kaldırıldı. İş makinesi operatörünü yaraladığı öne sürülen kişi de polislerce gözaltına alındı.

13.05.2009


 

Gül: AB süreci kararlılıkla devam edecek

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Türkiye’nin AB ile müzakere sürecini kararlı bir şekilde devam ettireceğini belirterek, ‘’Çeşitli siyasetçiler gelir geçer, onlar çeşitli vesilelerle, belki vizyon noksanlığından, bazı şeyler söylerler ama bunlara hiç takılmayacağız’’ dedi.

Gül ve Portekiz Cumhurbaşkanı Anibal Cavaco Silva, başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Çankaya Köşkü’nde ortak basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın ardından soruları cevaplayan Gül, “Almanya ve Fransa’dan, ‘Türkiye için konuşulacak tek şey imtiyazlı ortaklıktır’ gibi kesin bir ifade geldi. Bütün bunlar kamuoyunda AB konusunda desteğin de düşmesine neden oluyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Bizi bağlayan hukuki durumdur... Biz kararlı bir şekilde müzakere sürecini devam ettireceğiz. Çeşitli siyasetçiler gelir geçer, onlar çeşitli vesilelerle, belki vizyon noksanlığından, bazı şeyler söylerler ama bunlara hiç takılmayacağız. Zaten komisyon, sizin söylediğiniz demeçlere cevap vermiştir. Biz kendi işimize bakacağız ve Türkiye olarak kendi reformlarımızı güçlü bir şekilde devam ettirip, bu müzakere süreci içinde yapılması gerekenleri yapacağız.”

13.05.2009


 

AB müzakerelerini hızlandırmalıyız

İNGİLİZ Liberal Demokrat Parti ‘gölge dışişleri bakanı’ Edward Davey, Türkiye ile müzakere sürecinin hızlandırılmasını istediklerini söyledi.

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini destekleyen bir grup Türkiye dostu İngiliz tarafından çıkartılan “Turkey in Europe” adlı derginin açılış resepsiyonu Avam Kamarası’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Yiğit Alpogan ile İngiliz parlamentosu ve Lordlar Kamarası’nın bazı üyeleri ve kalabalık davetli topluluğu katıldı. Resepsiyonda konuşan Davey Liberal Demokratların yanı sıra çok sayıda İngiliz Milletvekili’nin Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini söyledi. Türkiye’nin üye olmasının AB’nin geleceği açısından büyük bir kazanım olacağına inandıklarını anlatan Davey, “Bizce Türkiye ile devam eden müzakerelere hız verilmeli. Müzakerelerin çok fazla sürüncemede kaldığını ve bu yüzden vakit kaybı yaşandığını düşünüyoruz. Çünkü daha yapılacak çok şey var. Ne kadar çok hız verirsek o kadar iyi” diye konuştu. Davey ayrıca Türkiye’nin üyeliğinin dünyaya AB’nin bütün dinlere açık olduğu yolunda güçlü bir mesaj vereceğini de belirtti.

13.05.2009


 

Tezkere beklerken şehit oldu

Jandarma Komutanlığı ekiplerinin arazi arama tarama faaliyeti sırasında, Çukurca ilçesi Çayırlı köyü yakınlarında önceden araziye döşenen mayın patladı. Patlamada şehit düşen Jandarma Komando Er Lokman Tekin’in evinde büyük üzüntü yaşanırken, ablası Gülseren Tekin, “Kardeşimin tezkeresini beklerken acı haberi geldi” diye konuştu.

Tezkeresini beklerken acı haberi geldi

HAKKÂRİ'NİN Çukurca ilçesinde mayın patlaması sonucu 1 asker şehit oldu, 2 asker yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Jandarma Komutanlığı ekiplerinin arazi arama tarama faaliyeti sırasında, terör örgütü PKK üyeleri tarafından Çayırlı Köyü yakınlarında önceden araziye döşenen mayın patladı. Patlamada, Jandarma Komanda Er Lokman Tekin (21) şehit oldu, 2 asker yaralandı. Yaralı askerlerin Hakkâri Askerî Hastanesine kaldırıldığı, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldığı bildirildi.

Şehit Jandarma Komando Er Lokman Tekin’in Adana’daki evinde, acı haberin verilmesinin ardından büyük üzüntü yaşanıyor. Şehit erin babası Muhittin Tekin (66), oğlunun şehit olduğunu öğrendiklerinde şok yaşadıklarını söyledi. Anne Bedriye Tekin (65) de oğlunun şehit olduğuna inanamadıklarını söyledi. Oğlunun cenazesinin görmek ve nasıl şehit olduğunu bilmek istediğini belirten Bedriye Tekin, ‘’Onu bana göstersinler. Cenazesini buraya getirsinler.

Bu acıyla nasıl yaşarım’’ dedi.

Kardeşinin şehit haberi üzerine sürekli ağlayan görme özürlü abla Gülseren Tekin de ‘’Kardeşim daha 21 yaşındaydı. Keşke ben ölseydim. Beni de yanına götürün. Kardeşimin tezkeresini beklerken acı haberi geldi’’ diye konuştu.

13.05.2009


 

TÜSİAD’ın küçülme tahmini yüzde 4.1’e çıktı

TÜSİAD’ın Konjonktür Değerlendirme Raporunda, ekonominin yüzde 4,1 daralacağı tahmini yer aldı. Raporda, “2009 yılının ilk çeyreğinde sanayi üretimindeki daralmanın yüzde 20’yi aşmış olduğu dikkate alındığında, 2009’un ilk çeyreğinde ekonominin yüzde 13 civarında daralmış olduğu tahmin edilmektedir” deniliyor.

TÜSİAD: Ekonomi yüzde 4,1 daralacak

TÜSİAD’In Konjonktür Değerlendirme Raporunda, ekonominin yüzde 4,1 daralacağı tahmini yer aldı. TÜSİAD tarafından üç ayda bir yayınlanmakta olan Konjonktür Değerlendirme Raporunun yeni sayısında 2009 yılı tahminleri güncellendi. Raporda, şu değerlendirmeye yer verildi:

“Ocak ayında yayınlanan TÜSİAD Konjonktür raporunda, 2009 yılında ekonominin yüzde 1,9 daralacağı tahminine yer verilmişti. Küresel ekonomideki gelişmeler olumsuz seyrini korurken, Türkiye ekonomisine ilişkin temel varsayım IMF anlaşmasının kısa sürede sonuçlandırılacağı üzerineydi. Bu doğrultuda bir adım atılmamış olması, 2009 temel büyüklüklerini olumsuz yönde etkilemiştir. 2009 yılının ilk çeyreğinde sanayi üretimindeki daralmanın yüzde 20’yi aşmış olduğu dikkate alındığında, 2009’un ilk çeyreğinde ekonominin yüzde 13 civarında daralmış olduğu tahmin edilmektedir. Yerel seçimlerin geride bırakılmış olması ve Mart ayında açıklanmış olan tedbir paketleri, Nisan ayından sonra ekonomideki olumsuz gidişatın derinleşmesini engelleyecektir. IMF ile anlaşmanın da önümüzdeki dönemde tamamlanacağı varsayılmaktadır. Bu durumda, ikinci çeyrekten itibaren ekonomideki daralmanın şiddetinin azalacağı düşünülmektedir. Yılın bütünü için baktığımızda ekonominin yüzde 4,1 küçülmüş olacağı hesaplanmaktadır.”

Enflasyonun, Merkez Bankası öngörüleri doğrultusunda şekilleneceği, yıl ortalaması enflasyon oranının yüzde 6,5 olduğu belirtilen raporda, Yıl sonu dolar kuru tahmininin 1,63 TL olduğu kaydedildi.

13.05.2009


 

HER SEKTÖR İNDİRİM PEŞİNDE

Turİzm, çimento, demir çelik ve denizcilik sektörleri ile süt üreticileri başta olmak üzere bir çok sektör, vergi indirimi için Maliye Bakanlığına başvurdu.

Küresel ekonomik krizin Türk ekonomisine olumsuz etkilerinin hafifletilmesi amacıyla hükümetin uygulamaya koyduğu vergi indirimleri, kapsam dışında kalan sektörleri de harekete geçirdi. Vergi indirimleri dışında kalan çeşitli sektörler, Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığından, kendi faaliyet alanlarında da katma değer vergisi (KDV) ve özel tüketim vergisi (ÖTV) indirimine gidilmesi talebinde bulundu. Turizmde KDV’nin 3 aylık dönem için yüzde 1’e düşürülmesini isteyen sektör temsilcilerine, ‘’KDV oranınızı 2008 başında yüzde 18’den 8’e düşürdük. Yeni indirim olmaz’’ yanıtı verildi. Mobilyacılarla inşaat ve bilişim sektörü, KDV indiriminin 3ay daha uzatılmasını isterken, ÖTV indirimi haziranda sona erecek otomotivde, bu defa hurda indirimi de talep ediliyor.

13.05.2009


 

Boydak’ın ciro hedefi 3.8 milyar TL

2008 yılında 3.3 milyar TL ciro gerçekleştiren Boydak Holding, 2009 yılında yüzde 13’lük büyüme öngörerek ciro hedefini 3.8 milyar TL olarak açıkladı.

Boydak Holding, 2008 yılı değerlendirmesi ve 2009 yılına ilişkin beklentilerini düzenlenen basın toplantısı ile paylaştı. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak ve diğer yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda Boydak Holding’in yedi sektörde 24 şirketi ile büyümesini sürdürdüğü açıklandı. 2008 yılına ilişkin genel bir değerlendirmede bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, grubun, küresel ekonomik krize rağmen 2008 yılını 3.3 milyar TL ciro ile kapattığını belirtti. Boydak Holding’in faaliyet gösterdiği sektörlere ilişkin bilgi veren Holding CEO’su Memduh Boydak da, grubun lokomotifi olan mobilya alanında 2008 yılında 1 milyar 884 milyon 496 TL ciro elde ettiğini vurguladı. Bir önceki yıla göre yüzde 12 ciro artışı elde eden Boydak Holding, kârlılık rakamını 142 milyon 26 bin TL olarak açıkladı. Boydak Holding’in 2009 hedeflerini de açıklayan Memduh Boydak, “Grup olarak 2009 yılında yüzde 13 büyüme hedefliyoruz. 2009 ciro hedefimizi ise 3.8 milyar TL” dedi.

13.05.2009


 

DP’de Soylu ve Bayar aday

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu ve eski DP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Bayar, 16 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak DP Olağanüstü Büyük Kongresinde genel başkanlığa aday olduklarını bildirdiler.

DP Lideri Soylu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, DP Genel Başkanlığına yeniden aday olduğunu açıklayarak, ‘’DP’nin siyaset dışı bir takım kurumlar tarafından etkisizleştirilmeye ve kuşatılmaya çalışıldığını görüyorum. Benim ve partimin görevi bu kuşatmayı yarmaktır’’ dedi. Büyük Kongre İzmir delegesi de olan Bayar da yaptığı yazılı açıklamada, “Demokrasimizin kurucusu olan ve gücünü milletten alan DP’nin, Türkiye’yi 21. yüzyılla buluşturacak parti olması gerektiğine olan inancımla partimizin ve ülkemizin yarınları için genel başkanlığa aday oluyorum” ifadesini kullandı.

13.05.2009


 

Seçim sonuçları Resmî Gazete’de

29 Mart yerel seçimlerinin kesin sonuçları, Resmî Gazete’de yayımlandı.

29 Mart 2009 Pazar günü yapılan genel mahallî idareler seçiminin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu’nun 1850 no’lu kararınca Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında ilan edildi. YSK kararında, il genel meclisi, büyükşehir ve diğer belediye başkanlıkları seçimlerinde geçerli oyların siyasî partilere ve bağımsızlara göre dağılımı ile oranları yayımlandı. Kararda, 2931 belediye için seçim yapıldığı, 28’inin ise iptal edildiği belirtildi.

13.05.2009


 

Petrol fiyatları 6 ayın en yüksek seviyesinde

Uluslar arasI piyasalarda petrol fiyatları 6 ayın en yüksek seviyesine çıktı.

Batı teksas tipi ham petrolün varil fiyatı, bir ara 59,49 dolara yükselip son 6 ayın en yüksek seviyesine kadar çıktıktan sonra, şu sıralar varili 59,15 dolardan işlem gördü. Londra Brent tipi ham petrol de 37 sent değer kazanıp varili 57,85 dolardan satıldı. Petrol fiyatlarının yükselmesinde zayıf dolar kuru etkili oldu. ABD dolarına göre fiyatlandırılan petrol, dolar düşünce yükselme eğilimine giriyor.

13.05.2009


 

THY’nin yolcusu arttı

Türk Hava Yolları’nın (THY) Ocak-Nisan aylarındaki yolcu sayısı yüzde 8,4 artışla 4,9 milyona çıktı.

THY’den İMKB’ye yapılan açıklamada, şirketin Ocak/Nisan 2009 dönemine ilişkin trafik sonuçlarına yer verilerek “Yolcu sayısı Ocak/Nisan 2008 döneminde 6.3 milyon iken, 2009 yılının aynı döneminde yüzde 9,5 artışla 6.9 milyona ulaşmış oldu.” denildi.

13.05.2009


 

Din uleması İstanbul’da buluştu

“7. Avrasya İslâm Şûrâsı,’’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla İstanbul’da başladı. Ceylan Intercontinental Otel’de gerçekleştirilen şûrâda, saygı duruşunda bulunularak, İstiklâl Marşı ve ardından Kur’ân-ı Kerim okundu. Yapılan sinevizyon gösterisinin ardından, Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Kosova Cumhuriyeti İslâm Birliği Başkanı Naim Ternava, Rusya Federasyonu Müslümanları Merkezi Dinî İdaresi Başkanı Tavgat Safa Tacutdin ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu açılış konuşması yaptı. Bardakoğlu konuşmasında, şûrâda, dinî bilginin üretilmesinde usul ve yöntem, dinî bilginin yenilenmesi gibi konuların müzakere edileceğini söyledi.

Din ulemasının İstanbul buluşması

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Faruk Çelik'in ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun da hazır bulunduğu Şûrâ Toplantısı'nın açılışı ve ilk gün oturumları İstanbul Ceylan Intercontinental Oteli'nde dün gerçekleşti-rildi. Açılış konuşmalarında ve şûrâ toplantılarında Avrasya bölgesindeki İslâm ülkelerinden temsilciler bölgesel sorunları dile getirdi.

Rusya Müslümanları Merkezi Dinî İdaresi Başkanı Talgat Safa Tacüddin, Müslümanların 'terörist' olarak yaftalanmasından yakınarak, bu konuda evvelâ kendimizi sorgulamamız gerektiğini dile getirdi. Azerbaycan Dinî İdaresi Yetkilisi Hidayet Oruçov da, Ermenistan'ı sert bir dille eleştirdi. Ermenistan'ın soykırım propagandası yaparak dünya ülkelerini kandırdığını savunan Oruçov şunları söyledi: "Ermenistan son iki asırdır bir etnik temizleme kampanyası yapmaktadır. İşgal etmiş bulunduğu topraklardan halen çekilmemiş olması sadece Azerilere değil bölgede yaşayan bütün Müslüman halklara zarar getirmektedir. Ermenistan işgal ettiği topraklarda sadece insanlara değil, tarihî eserlere ve kültür varlıklarına da zarar vermekte bölgedeki Türk ve Müslüman izlerini silme gayreti içine girmektedir." Balkanlardaki Osmanlı eserlerinin korunması gerektiğini dile getiren Kosova İslâm Birliği Başkanı Naim Ternava ise, "500 yıl boyunca biz bir sofradan yemek yedik. Biz bu eserleri korumalıyız." diye konuştu.

Daha sonra konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise Mardin'deki katliâm olaylarına değindi. Erdoğan, "Alnı secdeye deyen bir insanın cana kıyması düşünülemez. Ancak Mardin'de 44 kişi katledildi. Bu şûrâ toplantısı bu tür meselelere çözümler bulmalı, cevaplar aramalıdır" dedi. İslamofobya meselesine de değinen Erdoğan, "Uluslar arası her ortamda İslamofobya'nın bir insanlık suçu olduğunu dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Biz diyoruz ki, eğer antisemitizm bir insanlık suçu ise, ki bence bir insanlık suçudur, o zaman İslamofobya da bir insanlık suçudur." ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından Avrasya İslâm Şûrâsı'nın web sitesinin açılışını gerçekleştirdi ve şûrâ üyeleriyle aile fotoğrafı çektirdi. Toplantı salonu dışındaki hat sergisini de gezen Erdoğan daha sonra toplantının yapıldığı mekândan ayrıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından organize edilen ve 15 Mayıs'a kadar devam edecek olan toplantılarda ağırlıklı olarak "Dinî Bilginin Kaynakları, Üretimi ve Yenilenme Yöntemleri" tartışılacak.

UMUT YAVUZ

13.05.2009


 

Kene kâbusu geri döndü

OndokuzmayIs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi gören 2 hastanın öldüğü bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, 2 gün önce Amasya’nın Merzifon ilçesinden KKKA şüphesi ile gelen 82 yaşındaki bir kadın hasta ile Samsun’dan yine KKKA şüphesiyle OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen 55 yaşında bir erkek hasta, tedavi sürecinde hayatını kaybetti. Samsun Sağlık İl Müdürü Mustafa Kasapoğlu, söz konusu hastalardan alınan örneklerin Refik Saydam Hıfzıssıha Enstitüsü’ne gönderildiğini belirterek, “İki hasta da tanı konulmadan vefat etti. Kalp rahatsızlıkları olan hastalar. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, ikisinde de KKKA düşünmüyoruz” dedi. Geçen yıl kene ısırması sonucu 63 kişi hayatını kaybetmişti.

13.05.2009


 

Emekliler de “ekonomik paket” istiyor

Türkİye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Genel Başkanı Kâzım Ergün, ekonomide alınan tedbirlerle otomotiv, mobilya gibi sektörlerin kurtarılmaya çalışıldığını, ancak asıl kurtarılması gerekenin ekonomik sıkıntıdaki emekliler olduğunu ifade etti.

Ergün, ‘’Bir paket de bizim için açılmalı, çünkü kriz en çok işsiz kalanları ve bizleri vurdu’’ dedi. Ergün, ekonomide bugüne kadar açıklanan tedbir paketlerinin emeklilere somut bir fayda sağlamadığını söyledi. Şu ana kadar açıklanan paketlerle bazı sektörlerin ve kredilendirme kuruluşlarının desteklendiğini, işsizlikle mücadelenin öngörüldüğünü ifade eden Ergün, şöyle konuştu: ‘’Otomotiv, mobilya gibi sektörler kurtarılmaya çalışılıyor. Gemilerdeki, stoklardaki malların bitirilmesine yönelik tedbirler alınıyor. Oysa asıl kurtarılması gereken emekliler. Bir paket de bizim için açılmalı, çünkü kriz en çok işsiz kalanları ve bizleri vurdu. Artık emekliler için de bir tedbir paketi hazırlanmalıdır. Zaten kıt kanaat geçinen emeklimiz, kriz yüzünden evlâtlarının işsiz kalmalarının acısını yaşarken, evlâtlarına ve hatta torunlarına bile bakmak durumunda kalmıştır. Bu yüzden emeklilere ‘sosyal destek’ ödemesi yapılmalıdır.’’

13.05.2009


 

Akdağ: Türkiye’de şu anda virüs yok

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, yurt dışında görülen domuz gribiyle ilgili olarak, “Türkiye’de şu anda virüs yok” dedi.

Ankara Dedeman Otel’de İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Akdağ ile 81 il valisi ve il sağlık müdürlerinin de katıldığı Genel Halk Sağlığı Toplantısı düzenlendi. Akdağ, açılışta yaptığı konuşmada, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) duyuruları ve güncellemesiyle takip edilen ve Kuzey ve Güney ABD ile Avrupa’nın büyük bölümünü etkileyen H1N1 virüsü ile karşı karşıya bulunulduğunu söyledi. Akdağ, “Bu tamamen yeni bir virüstür. Bu gömleğini değil yapısını tamamen değiştirmiş olan bir virüstür. Onun için toplumdaki hemen hemen bütün insanlar bağışıklık açısından bu virüse hazır değiller. Bu virüsle hastalanabilir durumdadır”dedi. “Türkiye’nin şu an içerisinde bulunduğu durum, hazırlık seviyesinin gözden geçirildiği, hazırlıkların pekiştirildiği bir dönem” olduğunu belirten Akdağ, “Türkiye’de şu anda virüs yok. Bunun yanı sıra dünyada hastalanan yaklaşık 5 bin kişiden bilim adamlarının çıkardığı sonuçlar, şu anda virüsün çok agresif olmadığı ve öldürücü bir grip oranının çok yüksek olmadığı şeklindedir. Şimdi çok sür'atli bir yayılım beklemiyoruz zaten, yaz mevsimine giriyoruz. Ancak 2 ve 3. dalga mümkün” dedi.

İstanbul Valisi Muammer Güler ise “Şunu kesinlikle ifade ediyorum ki İstanbul’da tesbit edilmiş bir domuz gribi vak'ası yoktur” dedi.

13.05.2009


 

İstanbul’da domuz gribi vak’ası yok

İSTANBUL Valisi Muammer Güler, ‘’Şunu kesinlikle ifade ediyorum ki İstanbul’da tesbit edilmiş bir domuz gribi vak'ası yoktur’’ dedi.

Güler, Sağlık Bakanlığı tarafından Dedeman Otel’de düzenlenen domuz gribi ağırlıklı ‘’Genel Halk Sağlığı Toplantısı’’nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin İstanbul’da domuz gribi vak'ası olup olmadığına ilişkin soru üzerine Vali Güler, domuz gribine ilişkin hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Ankara’da Sağlık Bakanı, valiler ve sağlık müdürlerinin katılımıyla yapılan toplantıda, konunun görüşüldüğünü hatırlatan Güler, yrıca İstanbul’da da domuz gribine karşı gerekli malzemenin bulunduğunu anlattı. Güler, ‘’İstanbul’da bu konuda iyi bir seviyeye gelindi. Takip seviyesine göre de olayın izlenmesi daha da hızlandırılacaktır. Şunu kesinlikle ifade ediyorum ki İstanbul’da tesbit edilmiş bir domuz gribi vak'ası yoktur’’ diye konuştu.

13.05.2009


 

‘Kürt-Türk kardeştir’

Mardin’deki katliamda şehit olan imam Hacı Kâzım Ozan’ın Türk-Kürt kardeşliği üzerine çeşitli yazılar kaleme aldığı ve bu konuyu sürekli gündeminde tuttuğu ortaya çıktı. Facebook’taki grubunda “Türk-Kürt kardeşliğini pekiştirelim,” “Biraz da Kürt olalım” başlıklı yazılar kaleme alan Ozan, sorunun çözümüne yönelik değerlendirmelerde bulunuyor.

MARDİN'DEKİ katliâmda vefat eden imam Hacı Kâzım Ozan’ın Türk-Kürt kardeşliği üzerine çeşitli yazılar kaleme aldığı ve bu konuyu sürekli gündeminde tuttuğu ortaya çıktı. Facebook’ta ‘Kürt-Türk Kardeştir’ grubu kuran Ozan, görev yaptığı Bilge Köyündeki konuşmalarında cemaata sürekli Türk-Kürt kardeşliğini işlemiş. Facebook’taki grubunda “Türk-Kürt kardeşliğini pekiştirelim”, “Biraz da Kürt olalım” başlıklı yazılar kaleme alan Ozan, sorunun çözümüne yönelik değerlendirmelerde bulunuyor. 20 ve 24 Şubat 2009 tarihleri arasında kaleme aldığı yazılarda Ozan, dünyada Türkler ve Kürtler kadar birbirine yakın, kardeş 2 halkın olmadığını vurguluyor.

Bunda Sünnî ve Aleviler olarak Türklerin ve Kürtlerin din birliğinin çok önemli bir rolü olduğuna dikkat çeken Ozan, “Osmanlı döneminde Türkler ve Kürtler İslâm milletinin birer unsuru olarak birbirlerinden farklı muamele görmediler; yüzyıllar boyunca birbirleriyle evlenerek kaynaştılar. Öyle ki bugün Türkiye’de Türk kimliğinin nerede bittiğini, Kürt kimliğinin nerede başladığını belirlemek kolay değildir. Türkiye’nin her karış toprağı kendini Türk sayanlar kadar Kürt sayanların da vatanıdır. Kürt kökenlilerin büyük çoğunluğu ülkenin Türk çoğunluklu batı bölgelerinde yaşamaktadır. En çok sayıda Kürt’ün yaşadığı şehir, ne Süleymaniye, ne Erbil ne de Bağdat, İstanbul’dur. Kürt kökenlilerin Türkiye’nin siyasî, iktisadî ve kültürel elitleri içindeki payı, nüfustaki paylarının çok üzerindedir. Türk ve Kürtler arasındaki yakınlık ve karşılıklı etkileşim öylesine derindir ki, Türkiye’deki Kürt milliyetçiliğinin esin kaynağı Türk milliyetçiliği olduğu gibi, Türk milliyetçiliğinin gelişmesinde de Kürt kökenliler rol oynamıştır. PKK, önemli ölçüde, Türkiye radikal solu’nun bir ürünüdür” ifadelerini kullanıyor.

PKK’nın silâhlı tahriklerinin son bulması halinde Türkiye demokratikleşme alanında da, ülkenin Kürt çoğunluklu bölgelerinin kalkınması alanında da hamlelere gebe olacağına işaret eden Ozan, bugün Türkiye’nin en önemli meselesinin PKK silâhlı ayaklanmasının tasfiyesi olduğunu kaydediyor.

“Türkler ve Kürtler kardeş, kaderleri ortaktır” diyen Ozan, elbirliği yapmaları halinde bütün bölgeye ve dünyaya barış, istikrar ve özgürlük nefesi vereceklerini belirtiyor. “Biraz da Kürt olalım” başlıklı yazısında ise Ozan, devletin Kürt sorununu istese de tek başına çözemeyeceğini ve toplumun da bu sürece aktif katılımı ile desteğinin şart olduğunu ifade ediyor. Meseleye yaklaşımda yeni bir anlayışa, vizyona ve modele ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Ozan, bunun devlet için olduğu kadar toplum için de geçerli olduğunu kaydediyor.

13.05.2009


 

Konya ‘İttihad-ı İslâm’da buluştu

Geçen hafta sonu Mevlâna Diyarı Konya’daydık. Konya Yeni Asya Temsilciliği, “Konya Buluşmaları” adı altında Bediüzzaman’ın yaşayan talebe ve hizmetkârlarını ve bu dâvânın yeni müntesiplerini her yıl bir araya getirip kaynaşma ve tanışmaya vesile oluyor.

Bu yıl bu tür toplantıların üçüncüsü tertip edildi.

Bu yıl hazırlanan kongrenin konusu, “Risâle-i Nur’da İttihad-ı İslâm”dı.

Cumartesi günü boyunca; Mevlânâ Müzesi, Üçler Mezarlığı, Şems-i Tebrizî Türbesi, Alâaddin Camii ve Tepesi, Meram Bağları gibi önemli yerler rehberler eşliğinde gezildi.

Cumartesi akşam için de isteyenlerin Risâle-i Nur sohbetine, dileyenlerin de Mevlânâ Kültür Merkezi’ndeki “Sema Gösterisine" gidebilecekleri şekilde bir program gerçekleşti.

Pazar Günü sabah kahvaltısından sonra da, şehrin en merkezî yerinde inşa edilecek olan Bediüzzaman Kültür Merkezi’nin temel atma töreninde yurdun çeşitli yerlerinden katılanlar bir araya geldi.

İlahiyatçı Bekir Kara’nın duâsının ardından, “temel atma” için temsilî kurdeleyi; Üstadın hayır duâsını almış yılların hizmetkârlarından Ali Demirel ile gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı ve imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular birlikte kestiler.

Konya Yeni Asya Temsilcisi ve Yönetim Kurulu üyesi Said Çamkerten’in temel atma töreninde verdiği bilgiye göre; “Konya Bediüzzaman Kültür Merkezi” maharetli mühendis ve mimarların dizaynı ile çok amaçlı ve güzel bir şekilde planlandı. Dört kat üzerine inşa edilecek olan bu güzel merkezin zemin katında 600 m2'lik çok amaçlı bir salon, üst katlar ise 300 m2'lik sohbet salonları, misafirhane ve öğrenci konaklama odalarından oluşacak.

Bu vesileyle, İzmir’den Bolu’ya, Antalya’dan Adana’ya, Orta ve Güney Anadolu ağırlıklı olmak üzere birçok il ve ilçeden gelen bay ve bayan gönül dostları burada buluştular ve bu mutlu günde dostlarını yalnız bırakmadılar. Kardeşlik ve dayanışmanın güzel bir örneğini verdiler.

Temel atma merasiminden sonra, gelen bütün misafirler Konya Büyükşehir Belediye yemekhanesinde verilen ikramda buluştular. Buradan da “Risâle-i Nur’da İslâm’da İttihad-ı İslâm” konulu panele iştirak etmek üzere doğruca Mevlânâ Kültür Merkezi’ne geçtiler.

Mevlânâ Kültür Merkezi’ne gelen misafirleri “mehteran takımı” coşkulu konserle karşıladı.

Hem dış, hem de iç tasarım ve plânıyla; çok geniş, modern, çağdaş ve engin bir görünüm arz eden, Mevlânâ Kültür Merkezinin giriş bölümü ve salonu; Konya Yeni Asya Temsilciliğinin açtığı kitap sergisi ve misyonumuza ait çeşitli afiş ve flamalarla süslenmişti.

Yedi bölümden oluşan anfi şeklindeki toplantı salonunun tavanı gökyüzünü andıran bir harika dizayna sahip. 2500 kişilik muhteşem anfi salon kalabalık misafirlerle dolmuştu.

Bu güzel toplantı ve buluşma için Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen Nur Talebelerinin yanı sıra halen hayatta olup da Üstadı gören, hayır duâsını alan, onun hizmetinde bulunan değerli ağabeylerden:

Aslen Burdur ili Karmanlı ilçesinden olup, halen İstanbul’da mukim Ali Demirel,

Antalyalı Recep Unaz.

Nevşehirli Hasan Okur:

Şanlıurfa’dan Abdülkadir Badıllı.

Aslen Vanlı olup halen İzmir’de mukim Selâhaddin Akyıl.

Zübeyir Abinin kardeşi, Ermenek’te mukim Haydar Gündüzalp Ağabeyler de toplantıya iştirak edip şereflendirenler arasındaydı.

Sunuculuğunu eğitimci Cafer Kaysıcı’nın yaptığı sempozyumun açılışı İbrahim Tunalı Hocanın Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başladı.

Daha sonra salondaki misafirlere “Hoşgeldin konuşmasını” Said Çamkerten yaptı.

Mehmet Kutlular da açış konuşmasında: “İttihad-ı İslâm” konusunda Risâle-i Nur Külliyatından ve Üstad Bediüzzaman’ın ifade ve tatbikatlarından birçok misalleri orijinal metinlerden okuyarak verdi.

Kutlular: “Müslümanlıkta düşmanlık ve küsmek olmaz!” dedi.

Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin, dinî cemaat ve gruplara bakış açısını İhlâs ve Uhuvvet Risâlelerinden misaller vererek detaylı bir şekilde açıklayan Kutlular, ahir zamanın dehşetli şahıslarının tahripkâr ve fitne dolu hallerinin gerçek mü'minlerde bir ümitsizlik havası meydana getirmemesi lâzım geldiğine dikkat çekti.

Kutlular, konuşmasını Hutbe-i Şamiye’de Üstad Bediüzzaman’ın tesbit ettiği asrın manevî hastalıklarından verdiği misallerle tamamladı.

Konya’da bulunan STK (Sivil Toplum Kuruluşları) adına konuşan Başkan Lâtif Selvi de; zaman zaman insanlığın zulmete düşebileceğini, fakat “manevî liderlerin” rehberliğinde tekrar istikametini bulabileceğini tarihî örnekler vererek anlattı.

Toplumun manen zayıfladığı anlarda devreye giren manevî liderlerin zulümatı nura döndürdüklerinin hep yaşanageldiğini vurgulayan Lâtif Selvi bu toprakların manevî bekçisi olan kanaat önderlerinin bulunduğu bir yerde fazla endişeye mahal olmadığının altını çizdi.

“Asrın Müceddidi Üstad Bediüzzaman Said Nursî, insanlığın içine düştüğü fitneyi fark ederek hepimiz için bir manevî cihad açmıştır. Onun talebeleri ve bu güzide topluluk bu mücadeleyi ve gönül birliğini inşallah kıyamete kadar devam ettireceklerdir” dedi.

Selvi, “Gaye ve amaç birliğinin şeytana rağmen hükümferma olacağını ve istikbalde en büyük sadanın İslâmın sadası olacağını” belirterek sözlerine son verdi.

Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin yaşayan talebelerinden Abdülkadir Badıllı da, “İttihad-ı İslâmın” aile ve fertten başlaması lâzım geldiğine dikkat çekti. Kendinden önce konuşan Mehmet Kutlular’ın Üstad’dan çok orijinal fikirler okuyarak bu konuyu izah ettiğini bildiren Badıllı daha sonra şöyle devam etti.

“Nur Talebelerinin önde gelenleri çok dikkatli olup bu konuda Âlem-i İslâmiyet’e ve âlem-i insaniyete tam bir örnek olmaları lâzımdır” şeklinde konuştu.

“Tarafgirliğin yerini uhuvvetin alması lâzım geldiğini” vurgulayan Abdülkadir Badıllı, Mevlânâ Halid ve Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’den bu sahada güzel misaller vererek sözlerini tamamladı. Altmışa yakın ilim adamı ve mütefekkir bir gün önce masa çalışmalarını yapmıştı. Daha sonra masa çalışmalarının sonuç bildirileri ilgili ilim adamları tarafından okundu.

En sonunda da programlanmış olan “panele” geçildi.

Panel yöneticisi: Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hakkı Polat’tı.

Polat Mevlânâ’dan çok orijinal ve etkileyici beyitler okuyarak paneli açtı. Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, 2005 yılında ilki yapılan Konya Buluşmasında bulunup da şu anda Rahmet-i Rahmana kavuşan, Mehmet Emin Birinci, Mustafa Türkmenoğlu ve Hilmi Doğan ile Konya’nın manevî dinamiklerinden Hacı Veyis Efendi, oğlu Hacıveyiszade Mustafa Efendi ve torunu Ali Ulvi Kurucu’yu rahmetle anarak konuşmasına başladı.

“İttihad-ı İslâmın” çekirdekten ve aileden başlaması gerektiğini belirten Güleçyüz, ilim ve marifetin İslâm’a inananları “ittihad-ı İslâm’a” götüreceğinin altını çizdi.

Meşveret ve şûrânın önemine değinen Güleçyüz, farklı cemaat ve değişik hizmet metotlarının hürriyet içerisinde istikametle doğruyu bulabileceklerini örneklerle izah etti.

İstibdat ve baskının her zaman ve herkese zarardan başka hiçbir şey getirmediğini belirtti.

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay da, kendisinin fazla Risâle-i Nur bilgisi olmadığını, fakat bu tesbit edilmiş konuya “sosyolojik” açıdan bakacağını söyledi.

Prof. Dr. Yasin Aktay, “İttihad-ı İslâm” fikrinin sosyolojik olarak yeniden gündeme gelmesinin asıl nedenleri arasında; toplumumuzda artma temayülü gösteren terör olayları ve diğer olumsuz gelişmelerin varlığına dikkat çekti. Bu konunun yeniden gündeme gelmesinin Müslümanlar ve insanlık için aslında büyük bir fırsat olduğunu belirten Aktay, “İnsanlık için büyük bir illet olan milliyetçilik Osmanlı’ya 19. yy’da girdi. Cenâb-ı Hakkın Kur'ân’da ‘Siz Müslüman kimliğinizin dışında farklı bir kimlikle ölmeyiniz’ buyuruyor” dedi. Aktay, mevcut günlük hayat şartlarının her Müslüman’a ‘İttihad-ı İslâm’ fikrine sahip çıkmayı gerektirdiğinin tesbitini ilmi olarak yaptı.

Sözlerinin sonunda; Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin Kürt isyanı diye bilinen hadise karşısında Kör Hüseyin Paşa’ya söylediği sözleri ve takındığı tavrı ortaya koyan Aktay, milliyetçiliğin insanlık için büyük bir belâ olduğunu, buna rağmen küreselleşmenin Müslümanlar açısından da avantajlı hale geldiğini önemle belirtti.

Son panelist, Rotterdam İslâm Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bünyamin Duran ise Türkiye’de de, Avrupa’da da böyle muhteşem bir salon görmediğini, onun için Konya’nın ve Türkiye’nin kültür ve tarih konusuna verdiği önemi belirterek konuşmasına başladı.

Türkiye’de “İttihad-ı İslâm” konusunu en iyi izah edecek iki önemli “sentezin” mevcudiyetine dikkati çeken Prof. Dr. Bünyamin Duran, bunların birincisinin kelâm, tasavvuf, fıkıh sentezi olduğunu; bunu gerçekleştirenin Süleyman Hilmi Tunahan olduğunu, ikincisinin de: kelâm, tasavvuf, felsefe sahasında olduğunu ve bunu da Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin gerçekleştirdiğini belirtti.

Avrupa’daki gelişmelerin de İslâmın yüceliğini ve önemini öne çıkardığını belirten Prof. Dr. Bünyamin Duran, buna örnek olarak Avrupa’daki 114 kilise papazının Avusturya’da yaptığı bir toplantıda Hz. Muhammed’in (asm) peygamberliği konusunda üç gün detaylı bir şekilde müzakerelerde bulunduklarını, Tevrat, İncil ve Zebur’u inceleyerek ve oradaki delilleri tasdik ve kabul ederek, sonunda bunu kabullendiklerini söyledi.

NEJAT EREN

13.05.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis