Haberler

SIRADAN BİR KONU DEĞİL

Stockholm'de Olli Rehn'le görüştükten sonra yaptığı açıklamada “Türkiye'nin AB üyeliği, dış politikanın stratejik önceliğidir. Sıradan bir dış politika meselesi ve teknik bir konu değil” diyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu, “Yeni başlıkların açılması için Komisyonun desteğine ihtiyacımız var" dedi.

İSPANYOLLARLA ESPRİ YAPTIK

Başmüzakereci Devlet Bakanı Egemen Bağış ise şu ifadeleri kullandı: “Zamanında İspanya'nın düşünürlerinden Ortega Lasetti ‘Sorun İspanya'dır, çözüm AB'dir’ demiş. İspanya'da muhataplarımla bunun esprisini yaptık. Bizim AB sürecimizde tam tersi bir süreç var, şu anda sorun AB, çözüm ise Türkiye.”

Sıradan mesele değil

DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile İsveç’in başşehri Stockholm’de kahvaltıda biraya geldi. Rehn, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısıda Davutoğlu ile önemli konuları görüşme fırsatı yakaldıklarını belirterek, Türkiye’nin komşularla sıfır sorun politikasının “bölgesel istikrar ve güvenlik için” önemine dikkat çekti. Ayrıca Rehn, Türkiye ile Ermenistan arasındaki diplomatik görüşmeleri de Komisyonu’nun desteklediğini vurguladı. Türkiye’nin AB ile yürüttüğü müzakerelere de değinen Rehn, “Komisyon, Türkiye’nin AB üyelik hedefine tam olarak bağlıdır” dedi.

Kıbrıs’ta devam eden müzakerelere de değinen Rehn, sorunun çözülmesi için “gerçek bir şans” olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Rehn ile “verimli” bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. Davutoğlu, üç mesajının olduğunu belirterek, “Bunlardan ilki, Türkiye’nin AB üyeliği, dış politikanın stratejik önceliğidir. Sıradan bir dış politika meselesi değil. Teknik bir konu değil” dedi. Türkiye’de müzakereler için bir hızlanma olduğunu belirten Davutoğlu, “Çek Cumhuriyeti ve İsveç dönem başkanlıkları sırasında yeni başlıkların açılması için Komisyonu’nun desteğini ihtiyacımız var” diye konuştu. Davutoğlu, yeni başlıkların açılmasının Türk toplumuna da bir “sinyal” göndereceğini de vurguladı. İkinci mesaj olarak, “Müzakerelerin tek hedefi tam üyelik” olduğunu vurgulayan Türk bakan, üçüncü mesaj olarak da Avrupa Parlamentosu ve Avrupa ülkelerindeki seçimlerde Türkiye’nin üyelik sürecinin “iç politika malzemesi yapılmamasını” istedi. Stockholm-İstanbul / aa-cihan

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ EGEMEN BAĞIŞ:

Üyelikte ters süreç var

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada İspanya’da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantılarına katıldığını ve bu çerçevede çeşitli görüşmeler yaptığını dile getirerek, İspanya’nın, Türkiye’nin AB üyeliğine net bir şekilde destek verdiğini kaydetti. İspanya ve İsveç’in Türkiye’nin dostu olduğunu ve Türkiye’nin AB içindeki yerinin tartışılmazlığını her vesileyle dile getirdiğini vurgulayan Bağış, bu iki ülke dönem başkanlığını Türkiye’nin iyi birer fırsat olarak değerlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin 50 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Bağış, şöyle dedi:

‘’Biz bir 50 yıl daha sürmemesi için uğraşıyoruz, ama ne zaman tam üye oluruz, Kıbrıslı Türklere uygulanan haksız ambargolar ne zaman son bulur, onlara tarih vermek kolay değil. Çünkü AB’de alınan her kararın 27 üye ülkenin ortak kararı olması gerekir. 27 ülkeyi bir noktaya getirmek kolay bir süreç değil. AB ülkeleri içerisinde bize havlu attırmak isteyen ülkeler var. Avrupalılarla yaptığımız toplantılarda kendilerine hep söylediğimiz bir husus; önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı veya kalabileceği sorunların yüzde 80’inin çözümünün Türkiye’nin tam üyeliğiyle gerçekleşeceğidir. Türkiye, AB için sorun olmak üzere değil, sorunu çözmek üzere süreci hızlandıran bir ülkedir. Zamanında İspanya’nın düşünürlerinden Ortega Lasetti ‘Sorun İspanya’dır, çözüm AB’dir’ diye bir söz söylemiş. İspanya’da muhataplarımla bunun esprisini yaptık. Bizim AB sürecimizde tam tersi bir süreç var, şu anda sorun AB, çözüm ise Türkiye. Bunu da her vesileyle dile getiriyoruz.’’

15.05.2009

Ali İhsan Tola Ağabey duâlarla

Uzun süren rahatsızlığının ardından Isparta'nın Senirkent ilçesinde vefat eden Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Ali İhsan Tola (82) gözyaşları içinde toprağa verildi. Tola'nın, Pazarcık Camii'nde kılınan cenaze namazına Bediüzzaman'ın talebelerinden Sait Özdemir, Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin ve gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, yönetim kurulu üyeleri ile Türkiye'nin dört bir yanından gelen binlerce seveni katıldı.

Ali İhsan Tola’yla ilgili bir hatıra Risâle-i Nur’a hizmetkâr olmuş ilk dönem Nur Talebelerinin hayat ve hatıralarını “Ağabeyler Anlatıyor” başlıklı iki eserinde aktaran Ömer Özcan, Ali İhsan Tola Ağabeyle olan görüşmesini ilk kitabında şöyle aktarıyor: “Isparta-Senirkentli olan Ali İhsan Tola Ağabeyin Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile müteaddid defalar görüştüğünü biliyoruz. Ancak çok defalar ziyaretine gittiğimiz hâlde muhterem ağabeyimizden bu hâtıralarını dinleyemedim. Emekli orman mühendisi olan Ali İhsan Ağabey Bediüzzaman’la yakın teması olan Isparta eski meb’usu Dr. Tahsin Tola ile hala-dayı çocuklarıdırlar. Ali İhsan Ağabey mânevî keşif sahibi olduğu gibi bitkilerle tedavî hususunda da mütehassısdır. “Isparta-Senirkent’te meskûn Ali İhsan Tola Ağabeyimizi ilk defa 80’li yılların ortalarında ziyaret etmiştim. ‘Koca Yusuf’ Ağabeylerle İzmir’den gelmiş ve Ali İhsan Ağabeyi de alarak traktörle ‘Çam Dağı’na çıkmıştık. Kaderin bir cilvesi olarak son ziyaretimiz de yine Yusuf Ağabey’le beraber ‘Çam Dağı’ndaki ağaçların katledilmesi ile alâkalı oldu... “2000 yılının son günlerinde hâin ellerce kesilen, Aziz Üstad’ımızın hatıraları bu ağaçların katli kalbimizi yandırdı. Ama bir iki hafta sonra Ali İhsan Ağabeyi dinleyince, hâdiseye başka bir şe-kilde bakmaya başladık. 6.1.2001 tarihindeki ziyaretimizde anlattıkları: “‘Ben 55 senedir kuru katran ağacını o şekilde hatırlıyorum, Üstad zamanında da öyle kuru imiş. Çam ağacı ise en tepeden; bir taraftan boğaza bakar, diğer taraftan denize. Bunlara daha önce kaç kere balta vurdular, yıkamadılar. Görmüşsünüzdür bellerinde balta izleri vardır. Devlete ‘Çam Dağı’nın millî park olması için kaç kere müracaat ettik, kabul etmediler. “Bu ağaçların katli hususunda; kader cihetine bakmak lâzım. Kimin kestiğini ben düğmelerine kadar târif edebilirim. Demek ki kâinattaki fıtrî kanunlar böyle iktiza ediyordu. Yoksa bu ağaçlar lâletayn kesilemez. Kader âdalet etti, kadere fetva verdirildi demek ki. “Ben hukukçulara ders yaptığım zaman başka hiç kimseyi almam. Bir gün böyle bir ders esnasında sorular soruldu adâlet hususunda. Tam o anda kapı çaldı, ben de hilâf-ı âdet geleni içeriye aldım. Baktık adamın kolu kesik. “Helâllik isteyerek nasıl olduğunu anlatmasını söyledim. Adam anlattı: ‘Bir kumaş fabrikasında çalışırdım. Çok kıymetli kumaşlar geçerken mahsus üstlerine yağ damlatır, sonra da özürlü diye onları, çok ucuza satın alırdık. İşte bir gün makina kolumu kaptı ve bu hâle geldim’ diye anlattı, bana sorulan suâle de canlı bir cevap gelmişti, kader adâlet etmişti. “Kesilen ağaçlarda da insanlar hangi hareketleri ile kadere fetva verdirdiler, onu düşünmek lâzım. Belki de bilen bilmeyen geliyordu, o ağaçlara kutsallık vermeye başlanmıştı...” (www.bediuzzaman.net)

15.05.2009

İslâmî borsa geliyor

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, dünyada faaliyet gösteren Dow Jones gibi kurumlarla görüşerek “Sadece Müslüman ülkelerden gelen hisse senetlerini alabileceğiniz bir endeks çıkarabilir misiniz?” diye sorup, ‘Çok rahat çıkarırız’ cevabını aldıklarını söyledi. Erkan, bu fonlara ilişkin olarak Vatikan’ın, ‘’Bu tip prensipler bizim de prensiplerimizdir, biz de bu tip şirketlere ve menkul kıymetlere yatırım yapmak istiyoruz ve yapıyoruz da’’ dediğini kaydetti.

İSTANBUL Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, İslâmî endekse göre, borsa yatırım fonları oluşturmayı düşündüklerini söyledi.

Erkan, İslâmî kriterlere uygun faaliyet gösteren şirketlerin hisse senetleri üzerinde çalıştıklarını kaydederek, ancak bunun sadece İslâmî ülkelerden gelmek zorunda olmadığını, bütün büyük borsaların bu tip prensiplerle ya da bunlara uygun çalışan şirketlerin menkul kıymetlerine açık durumda olduğunu söyledi. Uluslar arası endeks kurucularının çıkarmış olduğu 100’ün üzerinde İslami endeks bulunduğuna işaret eden Erkan, şöyle devam etti: ‘’Bunlar, İslâmî prensiplere aykırı olmadan çalışan şirketlerin hisse senetlerinin bir araya geldiği endeksler. Fakat yaptığımız çalışmada gördük ki bu endekslerin içeriğinde yüzde 90’nın üzerinde tamamen batılı ülkelerin, gelişmiş ülkelerin hisse senetleri var. Yani İslâm ülkeleriyle alâkası olmayan, İslâmî prensipleri özellikle esas edinip, çalışmayan şirketlerde var. Ama kriterlere uyduğu için gayet rahatlıkla girebiliyorlar. Biz de dedik ki, ‘biz Müslüman ülkeyiz, çevremizde İslâm ülkeleri var. Bizim ülkelerimizden yeterince temsil yok o İslâmî endekslerde. Özellikle o tip şirketlere yatırım yapmak isteyen bir kesim de var, özellikle Ortadoğu’da. Onlara da hizmet vermesi için buna bir ön ayak olalım’ dedik. Dünyada faaliyet gösteren Dow Jones gibi kurumlarla görüşüyoruz. Endeks yapıcısıyla anlaşacağız. Endeks yapıcıya biz önerdik. Sadece Müslüman ülkelerden gelen hisse senetlerini alabileceğiniz bir endeks çıkarabilir misiniz? ‘Çok rahat çıkarırız’ dediler. Yeter ki bütün borsalar bizimle işbirliği yapsınlar. Yani, ‘dataya erişim konusunda sorun yaşamayalım biz çıkarırız’ dediler. Onun çalışmasını yürütüyoruz şu anda.’’ Erkan, bu endekslere dayalı borsa yatırım fonları oluşturmayı düşündüklerini belirterek, bu yatırım fonlarına sadece Müslüman yatırımcıların yatırım yapmadığına dikkati çekti. Erkan, bu fonlara ilişkin Vatikan’ın bile açıklamasının bulunduğunu, Vatikan’ın, ‘’bu tip prensipler bizim de prensiplerimizdir, biz de bu tip şirketlere ve menkul kıymetlere yatırım yapmak istiyoruz ve yapıyoruz da’’ dediğini kaydetti. Ankara / aa

15.05.2009

Helâl gıdaya talep patlaması

13. Tayland Uluslararası Gıda Fuarı ThaiFex, başkent Bangkok’ta başladı. Fuarda özellikle Ortadoğu’dan gelen ve helâl gıda arayan alıcıların çokluğu dikkat çekti.

HELÂL ÜRÜNE

REKOR TALEP

Geçtİğİmİz günlerde İstanbul’da düzenlenen Helal Gıda Sempozyumuyla yeniden gündeme gelen ve dünya genelinde yaklaşık 2 trilyon dolar hacminde bir pazarı bulunan Helal Gıda, Tayland Uluslararası Gıda Fuarı’na da damgasını vurdu. Fuarda en çok ilgi gören standların başında helâl ürün pazarlayan firma standlarının gelmesi, yakın bir zamanda helal gıda sektörünün gittikçe genişleyen ve büyüyen bir pazar olacağına işaret ediyor. Gıda fuarında helâl ürüne rekor talep Fuara gıda ürünlerinin yanı sıra gıda işleme alet ve makineleri, paketleme teknolojileri, taşıma araç ve gereçleri gibi değişik dallardan ve farklı ülkelerden toplam 998 firma iştirak ediyor. Bu firmaların arasında iki de Türk şirketi bulunuyor. Standına yoğun ilgi gösterilen Tekirdağ Un şirketinin genç patronu Uğur Çerçi, dünyayı sarsan küresel ekonomik krize rağmen büyümeyi ihracat ile başarmış. Pazarına girmeyi başardığı Tayland’ı ‘sıçrama tahtası’ yapmak isteyen Çerçi, bu ülkeyi ve fuarı iyi değerlendirerek çevredeki diğer ülkelerle de işbirliğine gitmeyi amaçladıklarını söyledi. Krizin sonsuza kadar süremeyeceğinin altını çizen Çerçi, bu krizin fırsata döndürülebileceğini hatırlattı. Çerçi, böyle dönemlerde alacakların uzun vadeye yayılmaması ve ihracata yönelinmesi gerektiğinin altını çizerek, uluslar arası fuarların mutlaka değerlendirilmesi gereğinin önemini vurguladı. Konusunda dünyanın sayılı fuarlarından olan ThaiFex, özellikle küresel ekonomik krizden etkilenen firmaların iş hacmini genişletmeleri ve yeni pazarlara açılmaları konusunda büyük önem arz ediyor. Bunun yanı sıra, dünyada kendi sektörlerinde yaşanan gelişmeleri takip etmek isteyen ve gerçekleştirdikleri yenilikleri dünyaya tanıtmak isteyen firmalar fuarda boy gösteriyor. Yeni ürün ve lezzetleri kendi ülkesinin insanlarına sunmak veya kendi ürünlerini dünyaya tattırmak isteyen firmaların tercih ettiği fuar, özellikle Asya mutfağına ilgi gösteren veya Asya’ya açılmak isteyen firmalar için bulunmaz fırsat. 17 Mayıs tarihine kadar açık kalacak olan ve yılda bir defa tekrarlanan fuara gelecek yıl katılmak isteyen firmalar için bir sonraki fuar tarihi 10-14 Mayıs 2010 olarak belirlendi. Bangkok / cihan

15.05.2009

GAZ BOMBASI OKUL BAHÇESİNE DÜŞTÜ

BAŞAKŞEHİR'İN Bayramtepe Mahallesi’nde ruhsatsız bina ve kaçak yapıların yıkımı sırasında vatandaşlarla emniyet güçleri arasında arbede yaşandı.

Başakşehir’de olaylı yıkım

Polisin müdahale sırasında kullandığı ‘’biber gazının’’ Tepe İlköğretim Okulu’nun bahçesine düşmesi sebebiyle bazı öğrenciler gazdan etkilendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesine bağlı zabıta ekipleri, sabah saatlerinde ilçedeki kaçak ve ruhsatsız binaları yıkmak üzere çevik kuvvet ekipleri ve panzer eşliğinde Bayramtepe Mahallesi’ne geldi. Ruhsatsız binaların ve kaçak yapıların yıkılmasına karşı çıkan vatandaşlar, polise taş, sopa ve tuğla parçaları ile saldırdı. Polis de biber gazı sıkarak grubu dağıtmaya çalıştı. Olayda bir körüklü İETT otobüsünün camları kırıldı, lastikleri patlatıldı. Gruba müdahale sırasında kullanılan “biber gazının” Tepe İlköğretim Okulu’nun bahçesine düşmesi sebebiyle öğrencilerden bazıları fenalık geçirdi. Olayı duyan veliler okula geldi. Zabıta ekipleri yıkıma devam ederken, polisle vatandaş arasında zaman zaman arbede yaşanıyor. İstanbul / aa

15.05.2009

Anayasa A’dan Z’ye değişmeli

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, “Ama böyle makyaj, kendisine oligarşi oluşturacak, kendi iktidarını muhafaza eden bir anayasa değişikliği değil. Tamamen, 12 Eylül Anayasasında A’dan Z’ye değişiklik yapılması gerekiyor” dedi.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye’de Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Çelebi ve DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici ile bir grup sendika yöneticisi, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı ziyaret etti. Süleyman Çelebi, ziyarette yaptığı açıklamada, Türkiye’nin temel sorunları bulunduğunu, bunlardan birincisinin işsizlik ve yoksulluk olduğunu söyledi. Bu sorunun yalnız yerel yönetimlerdeki istihdamla çözülemeyeceğini ifade eden Çelebi, sorunun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Sorunların toplumda bir tahribat ve mutsuzluk yarattığını, mutsuzluk içinde, çalışanların yarın neyle karşılaşacağını bilemediğini anlatan Çelebi, ‘’Çalışanlar bir güvence altında değil ve böyle bir karamsar tabloyla her gün karşı karşıyalar. Çiftçinin durumu da çok iyi değil. Girdilerdeki maliyetlerle emeklerinin karşılıklarını tam olarak alamıyorlar’’ dedi.

Çelebi, ülkede demokrasi sorunu yaşandığını ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Bir çok alanda hukuksuzluk, adaletsizlik devam ediyor. Bir yandan anayasa tartışmaları sürüyor. Biz DİSK olarak açıkça ifade ediyorum, anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Ama böyle makyaj, kendisine oligarşi yaratacak, kendi iktidarını muhafaza eden bir anayasa değişikliği değil. Tamamen, 12 Eylül anayasasında A’dan Z’ye değişiklik yapılması gerekiyor. Bu yapılırken toplumun tüm kesimlerinden bir mutabakatla sağlanmasını istiyoruz. Farklı iradelerin işbirliğine ihtiyaç var.’’

Ülkenin kriz ortamından çıkması konusunda verecekleri mücadele olduğunu söyleyen Çelebi, ‘’1 günlük değil, bunu 365 güne yayan bir başarı istiyoruz. Bu konuda bugüne kadar klasik eleştiri yapmadık. ‘Hangi tedbirler alınırsa, bu tedbirlerle Türkiye gerçekten yeniden gerçek kimliğine kavuşur’, bununla ilgili çalışma içindeyiz’’ diye konuştu. Çanakkale / aa

15.05.2009

“One minute” nerede kaldı?

CHP’li Öymen, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine dair tasarı için konuşurken “Teklif veren firmalardan anlaşıldığı gibi bu işi İsrail firmasına veya İsrail ortaklı firmalara ihale edeceksiniz. One minute nerede kaldı? Davos’ta esip gürlüyordunuz. O bölgedeki insanların hakkını böyle mi koruyacaksınız?” dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Suriye sınırındaki mayınların temizlenerek toprakların tarıma açılmasını öngören tasarının maddelerinin açık oturumda görüşülmesine başlandı. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, kapalı oturumda yapılan görüşmenin ardından görüşmelere açık oturumda devam edileceğini bildirdi. Mumcu, tasarının 1. maddesini okutarak, parti gruplarına söz verdi. CHP Grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Onur Öymen, tasarıyla mayınların temizleyecek şirkete, bu arazileri 44 yıl kullanma hakkı verilmesinin öngörüldüğünü belirterek, ülkenin 50 yıllık geleceği açısından önemli bir konu olduğunu söyledi. Sınırdaki toprakların, o bölgede yaşayan vatandaşların atalarının toprakları olduğunu ve bu toprakların yarım yüzyıllığına özel şirkete verilemeyeceğini dile getiren Öymen, ‘’Daha önce açtığınız 2 ihaleye teklif veren firmalardan anlaşıldığı gibi bu işi, İsrail firmasına veya İsrail ortaklı firmalara ihale edeceksiniz. One minute nerede kaldı? Davos’ta esip gürlüyordunuz. O bölgede yaşayan insanların haklarını böyle mi koruyacaksınız? Mayınları temizlemek için verecek 40 milyon dolarınız yok, Başbakan’a 60 milyon dolara uçak alıyorsunuz. O parayla toprakları kendi vatandaşlarımıza verelim. Başbakan’ın bir uçağı da eksik olsun. Hükümet karar vermiş, sofrasını kurmuş, şimdi tezgahlıyor. Biz bunu reddediyoruz. Derhal tasarıyı geri çekin’’ ifadesini kullandı. Ankara / aa

15.05.2009

Gıda yardımları yeniden başladı

ANKARA Büyükşehir Belediyesi’nin dar gelirlilere yaptığı ve seçim yasakları sebebiyle ara verilen gıda yardımlarının dağıtımına yeniden başlandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, malzemeler, gıdanın teslim alımı sırasında miktar ve fiziki özellikleri yönünden kontrol ediliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin 265 bin aileye dağıtacağı yardım kolilerinde, 10 kilogram makarna, 5 litre ay çiçek sıvı yağ, 5 kilogram un, 2 kilogram arpa şehriye, 2 kilogram zeytin, 2 kilogram yarım yağlı peynir, 2 kutu salça, 1.5 kilogram sofralık iyotlu tuz, 5 kilogram pirinç, 2 kilogram kuru fasulye, 2 kilogram sade pilavlık bulgur ile 2 kilogram iri boy nohut yer alıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, eskiden olduğu gibi yardımlarının bütün hızıyla devam edeceğini ve adrese dayalı olarak dağıtılacağını bildirdi. Gökçek, toplumsal barışın ve yoksulluklardan kaynaklanan suçların ortadan kalkmasına bu yardımların çok büyük katkısı olduğunu savundu. Ankara / aa

15.05.2009

105’lik dededen hayat dersi

Hatay, Karlısulu 105 yaşındaki Ali Doğru, ziyaretine gelen anaokulu öğrencilerine uzun ömür için, 'sadaka verin' ve 'zeytinyağını sofranızdan eksik etmeyin' tavsiyesinde bulundu.

HATAY Özel Zengi Anaokulu’nun 5 yaşındaki öğrencileri, 105 yaşındaki asırlık Ali Doğru’yu ziyaret edip hayat dersi aldı. Hatay’ın Karlısu beldesinde ormanlık ve dağlık bir bölgede hayatını sürdüren Ali dede minik öğrencilere uzun yaşamanın maddî manevî sırlarını anlattı. Beslenmenin önemine değinen Ali Doğru, “Yokluk da gördük, bolluk da ama ben genelde sade beslendim. Salata severdim ve zeytinyağını soframdan hiç eksik etmezdim. Eti ise az yerdim” dedi. Sadaka vermenin insanın ömrünü uzattığını öğrencilere anlatan Ali Doğru, bu görüşünü ise Hz. Muhammed’in (a.s.m.) “Sadaka ömrü uzatır ve belâları def eder” hadisine bağladı. Ali Doğru, miniklere verdiği hayat dersinde, “Size de tavsiyem bir kediye dahi olsa bir şeyler verin o da sadaka yerine geçer. Şimdi 105 yaşına geldim Allah’tan ölüm istiyorum. Sizler 5 yaşındasınız. Ben ise 105 yaşındayım. Aramızda bir asır var. Allah sizlere de hayırlı uzun ömürler nasip etsin” duâsında bulundu. Bu arada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Hatay’da 3, Türkiye’de ise 500 civarında 105 yaş ve üstü yaşayan bulunuyor. Hatay / cihan

15.05.2009

Diş çürüklerine dikkat!

Diş hekimi Murat Özkaya, diş çürükleriyle mücadelede düzenli hekim kortrolüne gitmenin ve günde 2 kez dişleri fırçalamanın oldukça önemli olduğunu söyledi.

DİŞ Hekimi Murat Özkaya, ağız ve diş sağlığı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. İslâhiye ilçesinde Serbest Diş Hekimi olarak çalışan Dt. Murat Özkaya, Ağız sağlığının bütün vücudu ilgilendirdiğini belirterek, şöyle dedi: “İnsan sağlığı bir bütündür. Her organın her bölgenin ayrı bir önemi vardır. Ağız; vücudun dışarıya açılan, vücuda gerekli bütün gıdaların alındığı ve de mikroorganizma çeşitliliği açısından oldukça zengin olan bir bölgedir. Ağız; dişler, dudaklar, yanaklar damak ve dilden oluşmaktadır. Ağız sağlığı bütün vücudu ilgilendirir. Ağızda yeterli hijyen (temizlik) sağlanamazsa; diş çürükleri, diş taşları, dişeti hastalıkları (gingivitis, periodontitis), diş kayıpları ve de vücudun genelini ilgilendiren sistemik rahatsızlıklar meydana gelir.

DİŞLERİMİZİ ÇÜRÜKTEN

NASIL KORURUZ?

Öncelikle periyodik aralıklarla diş hekimine gidip detaylı ağız muayenesini yaptırmalıyız. En önemli işlem gıda artıklarının dişlerin üzerinde uzun süre kalmasını engellemek. Bunun içinde en az günde iki kere dişlerimizi fırçalamalıyız. Fırçalama işlemi yapılırken etkin fırçalama yapılmalı, dişlerin sadece görünen kısımları değil bütün yüzeyleri fırçalanmalı. Dişlerin dış yüzeyleri, aşağı yukarı ve dairesel hareketlerle, çiğneyici yüzeyler, ileri geri hareketlerle, dil ve damak yüzeyleri tarama hareketleriyle fırçalanmalı. Fırçalamaya ek olarak, her akşam veya haftada birkaç kez fırçalamadan önce dişlerin ara yüzleri diş ipiyle temizlenmeli. Özellikle gelişim çağındaki çocuklar peynir yoğurt gibi süt ve ürünlerini bolca tüketmeliler. Bu gıdalar dişlerin daha sağlam yapıda olmasına katkıda bulunarak, çürüğe karşı direnci arttırır. Küçük yaşlarda diş fırçalama alışkanlığı kazanmayan çocukların, daha sonra maalesef düzenli fırçalama yapmaları çok kolay olmuyor. Alışkanlık konusunda en büyük sorumluluk bilinçli anne ve babalara düşmekte.”

DİŞ NASIL ÇÜRÜR?

DİŞLERİ genelde girintili bölgelerden ve de birbirlerine temas ettikleri ara yüzlerden (aproximal) çürür. Çünkü gıdalar daha çok bu bölgelerde birikir. Gıdalar dişin herhangi bir bölgesinde biriktiğinde, ağızda bulunan bakteriler bu gıdaları parçalarlar ve bu parçalanma esnasında artık ürün olarak asit açığa çıkartırlar. İşte bu asit dişin mine tabakasını eritir ve bu bölgede oyuk (kavite) meydana gelir. Bu oyukta gıda artığı ve bakteri sayısı da artmaya başlar, böylece oyuk giderek büyür ve derinleşir. Eğer müdahale edilmezse sinirlere kadar ilerler ve bakteriler damar ve sinirler yoluyla kök ucuna geçerler sonuçta bu bölgede apse (apikal apse) oluşur, zamanla yüzün o bölgesinde şişlik olur. Bu dönemde şiddetli ağrılar olur.

ÇÜRÜĞÜN BELİRTİLERİ

Çürük başlangıcı olan bölgede mine rengi beyaz tebeşirimsi bir renk alır. Bu safhada ağrı hissedilmez ve çürüğü fark etmek oldukça zordur. Daha sonra bu bölgede koyulaşma ve oyuk (kavite) oluşur. Bu safhada sıcak-soğuk hassasiyeti ve tatlı gıdalarda sızlama hissedilir. Çürük ilerledikçe sürekli ağrılar ve gece ağrıları oluşmaya başlar. Beraberinde ağızda kötü bir kokuda hissedilir.

BİLAL ERDOĞAN / İSLAHİYE

15.05.2009

“Doğal gaza zam söz konusu değil”

ENERJİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğal gaza zammın söz konusu olmadığını bildirdi. Yıldız, 15. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansında gazetecilerin sorularını cevaplarken, Azeri gazının fiyatı konusundaki görüşmelirinin sürdüğünü söyledi. Fiyatta henüz anlaşılmadığını kaydedn Bakan Yıldız, “Doğal gaza zam olacak mı?” sorusuna karşılık, “Hayır şu anda zam söz konusu değil. Biz bunu havuza atıyoruz. O havuzdan paçal maliyetlerimiz, ortalama maliyetlerimiz bizim ana satışımızı belirliyor. O yüzden biz bunları tüketicimize, vatandaşlarımıza yansıtmamayı ana hedef olarak koyuyoruz” cevabını verdi. İstanbul /aa

15.05.2009

Çankırı’da içki yasağı

ÇANKIRI Valisi Şemsettin Uzun, yayınladığı tebliğ ile halka açık yerlerde ve taşıtlarda içki içilmesini yasakladı. 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nun kendisine verdiği yetkiyi kullanarak Çankırı ili sınırları içerisinde izin ve-rilen yerler dışındaki halka açık yerlerde ve taşıtlarda içki içilmesini yasaklayan Vali Uzun, yayınladığı tebliğde, bu fiilin başka bir suç oluşturmadığı takdirde hükme uymayanlar hakkında 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesini ihlâlden işlem yapılacağını belirtti. Amacın Çankırı il sınırları içinde huzur ve güvenliğin sağlanması ile trafik kazalarının önlenmesi ve meydana gelebilecek çeşitli suçların önüne geçilmesi olduğu belirtildi. Çankırı Valiliği’nin aldığı bu kararın, havaların ısınmasıyla birlikte piknik dönüşlerinde yaşanan trafik kazalarının ve çeşitli olayların azaltılmasına yönelik olduğu belirtildi. Geçtiğimiz günlerde piknik dönüşü meydana gelen ve 2 gencin ölümü, 4 gencin de yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, araçtaki 4 gencin alkollü olmasının da bu kararın alınmasında etkin rol oynadığı ifade edildi.

15.05.2009

Eğitim ve sağlık hizmetleri eşit ve ücretsiz sunulmalı

İZMİR Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bütün bireylere eşit ve ücretsiz sunulması gerektiğine inandıklarını bildirdi. Sayılkan, Eczacılık Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, sağlık alanındaki değişim sürecinde en büyük sıkıntıyı, bireylerin eşit sağlık hizmeti almasını isteyen eczacıların yaşadığını savundu. Eczacılık mesleğinin kuruluşunun 170’inci yılında, üretiminden hastaya sunumuna kadar ilâcın uzmanı olan eczacıların görev yapmasını istediklerini vurgulayan Sayılkan, “Eğitim ve sağlık hizmetlerinin ülkemizde yaşanan her bireye eşit ve ücretsiz sunulması gerektiğine inanıyoruz. İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren tüm ürünlerin Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılması ve eczacı gözetiminde sunulmasının doğruluğuna inanıyoruz. Mesleğimizin kanayan yarası ve halk sağlığı için tehdit olan muvazaalı eczanelerle mücadelede eczacı odalarının yetkisinin arttırılmasını istiyoruz. İlâçta reklâmın halk sağlığı için önemli bir tehdit olduğunu hatırlatıyoruz” dedi. İzmir / aa

15.05.2009

47 kişinin alınacağı işe 365 kişi başvurdu

GİRESUN Belediyesinin 47 itfaiye eri alımı için açtığı sınava 85’i kadın 365 kişi başvuruda bulundu. Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Cinel, Belediye Başkanlığı bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında istihdam edilmek üzere 20’si lise ve dengi okul, 10’u 2 yıllık yüksekokul, 17’si 4 yıllık üniversite mezunu olmak üzere toplam 47 itfaiye eri alımı için duyuru yaptıklarını söyledi. 11 Mayıs Pazartesi günü başlayan başvuruların sona erdiğini ifade eden Ömer Cinel, ‘’Açılan 47 itfaiye eri kadrosuna 85’i kadın 365 kişi başvuruda bulundu. Bunların 25’i 4 yıllık üniversite, 125’i 2 yıllık yüksekokul, 215’i lise mezunudur. Şimdi başvurular için 15 günlük inceleme süreci başlatılacak. Evrakı eksik olanların tamamlaması beklenecek. Daha sonra da sınav yapılacak’’ dedi. Giresun / aa

15.05.2009

Mucitler buluşlarıyla yarışacak

KAYSERİ, Yozgat ve Sivas valiliklerinin öncülüğünde başlatılan ve Orta Anadolu Kalkınma Birliği tarafından düzenlenen ‘AR-GE Destek Projesi Yarışması’nda mucitler icatlarıyla yarışmaya katılmaya başladı. Yarışma hakkında çok sayıda insan bilgi alırken 50 kadar mucit buluşlarıyla ilgili yarışma için başvuruda bulundu. Mayıs ayı sonunda sonuçlanacak yarışmaya katılımın daha çok olması bekleniyor. Yarışma kapsamında birincilik elde eden proje sahibine 30 bin TL, ikinciye 20 bin TL, üçüncüye 10 bin TL ödüllerinin yanında dereceye giren birincinin talep etmesi doğrultusunda Erciyes Teknopark’ta iki yıl süreyle ücretsiz ofis imkânı sağlanacak. Kayseri / cihan

15.05.2009

Akademisyenlere başarıya dayalı ödüllendirme

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, akademisyenler için performansa dayalı ödüllendirme sistemi getirmeyi düşündüklerini belirtti. Karabük Üniversitesi tarafından düzenlenen 5. Uluslararası İleri Teknoloji Sempozyumu’na katılan YÖK başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, konuşmasında çeşitli açıklamalarda bulundu. YÖK’te gerçekleştirilen projelerden birinin ‘Farabi Değişim Programı’ olduğunu söyleyen Özcan, programın asıl amacının özellikle doğu bölgelerinde bulunan üniversite öğrencilerinin daha iyi durumda olan noktadaki üniversitelerini ziyaret etmesi, batı bölgelerindeki öğretim görevlilerimizin de Doğu’daki üniversitelere gidip orada bir iki sömestri döneminde ders vermesi olduğunu belirtti. Üniversitelerde çalışan araştırma görevlilerinden doktora derslerini bitirmiş, yeterlilik sınavlarına girmiş herkese bir yıl yurt dışı imkânı sağladıklarını hatırlatan Özcan, YÖK’ün en önemli çalışmalarından birinin de gururla söylemek istediği performansa dayalı ödüllendirme sistemi olduğunu vurguladı. Bütün öğretim üyelerinin özlük haklarında bir iyileştirme isteyeceklerine, yeni bir sistem geliştirdiklerini anlatan Özcan, döner sermaye, tam gün yasası ile mesleki ve teknik eğitim yapılanması gibi konularda da tasarılar hazırlayarak Millî Eğitim Bakanlığı’na sevk ettiklerini bildirdi. Karabük / cihan

15.05.2009

Sınav günlerinde sokak düğünleri yasaklandı

MERSİN’DE öğrencilerin girecekleri sınav günlerinde rahatsız olmamaları için sokak düğünleri yasaklandı. Mersin Çevre ve Orman Müdürü Hasan Saday, öğrencilerin girecekleri sınavlarda gürültüden etkilenmemesi için tedbir alındığını belirterek, Mahallî Çevre Kurulu toplantısında bu konuda kararlar alındığını bildirdi. Saday, “Öğrenci Seçme Sınavı, Ortaöğretim Kurumları Sınavı ve Özel Okullar Sınavı nedeniyle sınava hazırlanan öğrencilerin gürültüden olumsuz etkilenmemesi amacıyla sınav tarihinden bir önceki gün saat 18:00’dan sınav günü saat 14:00’a kadar sokak düğünlerinin, halı sahalarda yapılan maçların, müzik yayınlarının ve korna çalma, konvoy düzenleme, yüksek ses çıkartarak duyuru yapma, inşaat ve gürültü kirliliği oluşturan her türlü faaliyetlerin yasaklanmasına, kararın İl Emniyet Müdürlüğü, Kaymakamlıklar, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İlçe Belediyelerce duyurusunun yapılarak takip edilmesi kararlaştırıldı.” dedi. Mersin / aa

15.05.2009

Engellilerin hayatı belgesel olacak

TÜRKİYE'DE ilk defa engellilerin hayatı çok katılımlı bir projeyle belgesel haline getirilecek. Film Yapımcıları Meslek Birliği (FİYAB) himayesinde gerçekleşecek proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı maddî desteğiyle Engelli Aileleri Eğitim ve Kültür Dayanışma Derneği’nin (ENAD) ve Türkiye Körler Federasyonu ile Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şubesi’nin ortak çalışması olacak. Proje kapsamında engelliler, deniz dibine dalış ile dağa tırmanma gibi çeşitli faaliyetler yapacak ve bu faaliyetleri filme alınacak. FİYAB Yönetici Asistanı Ayşe Sönmez, ‘’Bizim Engelimiz Yok, Ya Sizin?’’ sloganıyla gerçekleştirilecek projenin, 8 ayda tamamlanacağını bildirdi. Bütün çalışmaların, 30 Ekim 2009 tarihinde tamamlanmış olacağını umduklarını belirten Sönmez, eserin, 3-7 Aralık 2009 tarihinde Dünya Engelliler Günü’nde Türkiye’de yapılması öngörülen ‘’We Care’’ Engelli Film Festivali başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışında yayın yapan çeşitli festival ve televizyon kanallarında gösteriminin sağlanacağına işaret etti. Ankara / aa

15.05.2009

Öğrenci ve polisler yaşlılar için el ele

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Genç Gönüllüler Grubu üyeleri ile Çanakkale Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis Büro Amirliği personeli, yaşlıları ziyaret edip sıkıntılarını gidermelerine yardımcı oluyor. Edinilen bilgiye göre, Çanakkale’de öğrenci ve polisler ‘’7’den 77’ye El Ele’’ kampanyası kapsamında, şehirdeki yaşlı kişileri ziyaret ediyor. Öğrenci ve polisler, ziyaretleri sırasında yaşlı vatandaşların sorunlarına çareler arıyor. Grup öğrencilerinden ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi İsa Akkuş, diğer öğrenci arkadaşları ve polislerle mahalle muhtarlarından adreslerini aldıkları yaşlıları ziyaret ettiklerini belirterek, ‘’Ziyaretlerde, yaşlılarımızın elektrik ve su faturası yatırma, su sayacına kontör alma, pazar alış verişi gibi küçük ihtiyaçlarını karşılıyoruz’’ dedi. Akkuş, yaşlıların bu durumdan mutlu olduğunu söyledi. Çanakkale / aa

15.05.2009

Yaralı er şehit oldu

HAKKÂRİ’NİN Çukurca ilçesinde terör örgütü PKK üyelerince döşenen mayının patlaması sonucu yaralanan er Yusuf Polat, tedavi gördüğü hastanede şehit oldu. Kaş Kaymakamlığından alınan bilgiye göre, hastanede tedavisi sürdürülen Yusuf Polat’ın dün sabah şehit olduğu, Kasaba beldesindeki ailesine bildirildi. Aslen Kaş’ın Dirgenler Köyünden olan ve Kasaba beldesinde yaşayan Polat’ın geçen yılın mayıs ayında askere gittiği öğrenildi. Hatice ve Hüseyin Polat’ın 3 çocuğu arasında tek erkek olan Yusuf Polat’ın cenazesinin bugün Kasaba beldesinde toprağa verileceği öğrenildi. Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde, Salı günü, Jandarma Komutanlığı ekiplerinin arazi arama tarama faaliyeti sırasında, terör örgütü PKK üyeleri tarafından Çayırlı Köyü yakınlarında önceden araziye döşenen mayın patlamış, 1 asker şehit olmuş, Yusuf Polat ile bir asker daha yaralanmıştı. Kaş / aa

15.05.2009

Emniyete roketatar saldırısı

HAKKÂRİ Emniyet Müdürlüğüne düzenlenen roketatar saldırısında, binada maddî hasar oluştu. Saldırıyla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Dağgöl Mahallesi’nde bulunan Emniyet Müdürlüğü binasına gece yarısı roketatarlı saldırı düzenlendi. Binanın 4. katına isabet eden roket mermisi yere düştükten sonra patladı. Binada maddî hasar oluştu. Olay yeri inceleme ekipleri, çevrede bulunan bahçe ve ağaçlık alanları büyük bir titizlikle aradı. Hakkâri Valisi Muammer Türker, roket mermisinin emniyet binasına isabet ettiğini, ancak patlamadan yere düştüğünü belirterek, ‘’Yere düşen roket mermisi daha sonra kendiliğinden infilak etti. Olay ile ilgili çok yönlü çalışmalar sürüyor. Şimdiye kadar iki kişi gözaltına alındı’’ dedi. Hakkâri / aa

15.05.2009

Meclis, yeni müşteşarlığı haftaya görüşecek

TERÖRLE mücadeleye ilişkin politika geliştirmek, bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören tasarı, gelecek hafta TBMM İçişleri Komisyonunda görüşülecek. İçişleri Komisyonu, 20 Mayıs Çarşamba günü toplanarak, tasarıyı ele alacak. Tasarıyla, terörle mücadelede kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulması öngörülüyor. Müsteşarlığın, güvenlikle ilgili operasyonel görevi olmayacak, bünyesinde istihbarat değerlendirme merkezi oluşturulacak. Müsteşarlığın gizlilik içeren işleri için bütçesine, örtülü ödenek konulacak. Ankara / aa

15.05.2009

Katliâm silâhlarının balistik incelemeleri tamamlanmadı

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin soruları üzerine Mardin’deki saldırıda kullanılan 32 silâhın balistik incelemesinin tamamlanmadığını bildirdi. Atalay, “Gazetelerdeki yanlış bilgi, yanlış haber. Sonuçlanınca açıklayacağım’’ dedi. ‘’Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım’la ilgili gazetelerde çıkan haberlerin sorulması üzerine de Atalay, ‘’Bende bu konuda herhangi bir bilgi yok’’ diye konuştu. Ankara / aa

15.05.2009

14 MAYIS, MİLLETİN DEVLETİYLE BARIŞTIĞI TARİHTİR

Demokrat Parti (DP) İstanbul İl Başkanlığı Teşkilât Başkanı Harun Hınız, 14 Mayıs'ın ülkemiz için çok önemli bir tarih olduğunu hatırlatarak, "Bu tarih, milletin devletiyle barıştığı tarihdir" dedi. 14 Mayıs 1950 tarihinde, "Yeter söz milletindir" diyerek yüzde 53.5 oy oranı ile Cumhuriyet tarihinin en büyük millet desteğini alan DP'nin, iktidara gelişinin, 59. yıl dönümü, Ankara, İstanbul ve Bursa'da çeşitli faaliyetlerle kutlandı. DP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen tören, DP'nin kurucularından olan eski Başbakan Adnan Menderes ile dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın naaşlarının bulunduğu, Topkapı'daki Anıt Mezar'da yapıldı. Törende konuşan DP İstanbul İl Başkanlığı Teşkilât Başkanı Harun Hınız, 14 Mayıs'ın ülkemiz için çok önemli bir tarih olduğunu hatırlatarak, "Bu tarih, milletin devletiyle barıştığı tarihtir. Menderes'in dalgalandırdığı demokrasi bayrağını taşımaya devam edeceğiz. Bu vesile ile şehitlerimize Allah'dan rahmet diliyoruz" dedi. Törene, DP il yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Anıt Mezar'daki tören, şehitler için duâ okunmasıyla son buldu. İstanbul / AHMET TURAN SÖYLER

15.05.2009

Üsküdar, mor salkımlar ile şenlendi

Üsküdar Belediyesinin, Üsküdar’ın tarihî dokusunun tamamlanması ve ilçenin renklendirilmesi amacıyla düzenlediği Mor Salkım Şenliğinin dördüncüsü 13 Mayıs Çarşamba günü Gülnuş Valide Sultan Camiinde (Yeni Camii) yapılan törenle başladı. Üsküdar’ın simgelerinden biri haline gelen mor salkımın umut, dostluk ve yaşama sevinci demek olduğunun altını çizen Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Mor Salkım Şenlikleri’nin yapılmasında katkıları bulunan Prof. Dr. Ümit Meriç’e teşekkür etti. Mor salkım’ın, bir tek sapın üzerine toplanmış olan yüzlerce çiçeği ile adeta Üsküdar’ın mahallelerindeki insanları ve o insanlar arasındaki samimiyeti hatırlattığını ifade eden Başkan Kara, şenlik kapsamında Üsküdar’daki tarihi mekânlara, parklara, okullara ve sokaklara toplam 1.000 tane mor salkım fidanının dikileceğini belirtti.

15.05.2009

AB, kapıcıları çevreci yapacak

Kahramanmaraş’ta, Avrupa Birliğinin (AB) hibe desteğiyle yürütülen projeyle kapıcılar ve apartman yöneticileriyle eşlerine çevre eğitimi veriliyor. Proje Koordinatörü Yavuz Selim Uzunlar, yaptığı açıklamada, 9 bin 993 avro olan proje bütçesinin yüzde 90’ını, AB’nin ‘’Türkiye’de Sivil Toplum Hareketinin Desteklenmesi: Katılımcı Demokrasi İçin Yerel Hareketler’’ programından aldıkları hibe destekle karşıladıklarını söyledi. Proje bütçesinin yüzde 10’unu ise Kahramanmaraş Belediyesinin karşıladığını ifade eden Uzunlar, projeyi, 10 bin kişinin yaşadığı Doğukent Mahallesi’nde gerçekleştirdiklerini belirtti. Uzunlar, ‘’Elindeki Çöpü Atma Geleceğini Karartma’’ adını verdikleri projenin temel hedefinin, eğitim yoluyla çevrenin korunmasına katkıda bulunmak olduğunu kaydetti. Yavuz Selim Uzunlar, toplumda katı atık bilgi ve bilinci oluşturma ve katı atıkların çevre ve doğaya verdiği zararı azaltmanın yanı sıra ambalaj atıklarının geri kazanımının sağlayacağı ekonomik faydalara ilişkin hedef kitlelerini bilinçlendirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Doğukent Mahallesi’ndeki apartmanların yöneticileri ve kapıcıları ile eşlerine 28 Kasım 2008’de uygulamaya konan proje kapsamında çevre eğitimi verdiklerini kaydeden Uzunlar, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Proje kapsamında, ayrıca mahalledeki ilköğretim okulunda eğitim gören bin 820 öğrenciye de eğitim veriyoruz. Eğitim çalışmalarımıza 48 apartman yöneticisi ve 48 kapıcı ile eşleri katılıyor. ’’ Kahramanmaraş / aa

15.05.2009

Mars robotu zor durumda

ABD Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA), Mars’taki ikiz robotlardan Spirit’in tekerleklerinin yarıya kadar yumuşak toprağa saplandığını belirterek, zor durumda bulunduğunu bildirdi. Alman Spiegel dergisinin haberine göre, NASA’nın California Pasadena’daki Jet Motorları Laboratuvarı’ndan (JPL) mühendis ve bilim adamları, Spirit’i durdurarak, robotun etrafındaki toprağı incelemeye ve bir test robotuyla buradan kurtulmanın yollarını simülasyonla canlandırmaya giriştiler. JPL’den Spirit ve ikizi Opportunity’nin proje yöneticisi John Callas, robotun çok zor bir durumda olduğunu belirterek, “Durumu dikkatle inceliyoruz. Spirit’i yeniden hareket ettirmeye çalışmamız haftalar alabilir. Bu arada, bize sorun oluşturan toprağın fiziksel özellikleri hakkında daha fazla bilgi almak için Spirit’in bilimsel cihazlarını kullanıyoruz” dedi. Spirit’in yumuşak toprağa saplanmadan önce Home Plate adlı düşük platoda iki aydır kuzeyden güneye saat yönünün tersinde ilerlemekte olduğunu açıklayan NASA yetkilileri, robotta Nisan başında ortaya çıkan hafıza kaybı, bilgisayarın baştan çalışması ve iletişim sorunlarının ise tekrarlanmadığını kaydettiler. Mars’a sadece üç aylığına gönderilen Spirit ve Opportunity 5 yılı aşkın süredir görev başında bulunuyor. Pasadena / aa

15.05.2009

Mimaride fıtrîlik faydalı

HastalIklarIn tedavisinde, tabiatla bütünleşmiş mekânlar kullanıldığı takdirde daha başarılı olunuyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, başta obezite olmak üzere birçok hastalığın tedavi yönteminin başarıya ulaşmasında, hastaların peyzaj donanımına sahip alanlarda yaşamasının önemli olduğunu söyledi. Sağlıkla ilgili bilimlerin peyzaj mimarlığına ihtiyacı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Araştırmalar, tabiatla bütünleşmediği takdirde tedavilerin yeterli başarı sağlamadığını göstermektedir.” dedi. İzmir / cihan

15.05.2009