20 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

GENÇ İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 28'İ AŞTI

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, Şubat ayı resmî verilerine göre genç işsizlik oranının yüzde 28'i aştığını hatırlatarak, ''Her üç gençten birisinin işsiz olması Türkiye'nin en büyük çıkmazıdır'' dedi.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU BAŞI ÇEKİYOR

Ağır bir sorun olan işsizliğin daha da ağırlaştığına dikkat çeken Arıkan, genç işsiz sayısında Doğu ve Güneydoğu illerinin başı çekmesinin, Türkiye'de sosyal barış arayışı içinde olan bütün kesimlere önemli bir mesaj olduğunu vurguladı.

İstanbul Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, ‘’Her üç gençten birisinin işsiz olması Türkiye’nin en büyük çıkmazıdır’’ dedi.

İSMMMO’dan yapılan yazılı açıklamada, ‘’Gencim, Çalışkanım ama İşsizim’’ başlıklı raporuna ilişkin bilgiler verilerek, Türkiye’de 1524 yaş grubundaki 1,2 milyon gencin öğrenim görmediği ve aynı zamanda da çalışmadığı belirtildi. 15-24 yaş arasındaki 12,4 milyon genç nüfusa sahip Türkiye’de, gençlerin 4,2 milyonunun çalıştığı 6,2 milyonunun ise öğrenim gördüğü bildirilen açıklamada, 15-24 yaş grubunda en çok genç barındıran ilin, nüfusu en düşük olan ve yüzde 26,1’ini söz konusu yaş grubunun oluşturduğu Tunceli ili olduğu vurgulandı.

İSMMMO’nun raporuna göre, Tunceli’yi yüzde 25 ile Hakkâri, yüzde 22,8 ile Şırnak, yüzde 22,3 ile Bingöl ve yüzde 21,6 ile Siirt izliyor. İstanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa, Antalya gibi sanayi şehirleri ise genç nüfus oranları bakımından ülke ortalamasının bile altında bulunuyor.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, Şubat ayı verilerine göre genç işsizlik oranının yüzde 28’i aştığını hatırlatarak, her üç gençten birisinin işsiz olmasını ‘’Türkiye’nin en büyük çıkmazı’’ olarak nitelendirdi.

Arıkan, ağır bir sorun olan işsizlik sorununun daha da ağırlaştığına dikkati çekerek, genç işsiz sayısında Doğu ve Güneydoğu illerinin başı çekmesinin, Türkiye’de sosyal barış arayışı içinde olan bütün kesimlere önemli bir mesaj olduğunu vurguladı.

Terörün, tutuculuğun ve gericiliğin, sanayiden uzak şehirlerde, işsizliğin kol gezdiği illerde tutunabildiğini ifade eden Arıkan, atılması planlanan her adımda bunun dikkatlerden kaçırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye ekonomisinin bu yıl daha da küçülmesinin beklendiğine değinen Arıkan, şunları kaydetti:

‘’Rekor kıran işsizliğin 2010 başında yeni rekorlar kırması, sanayi ve hizmetler sektörünün yeni iş alanı yaratma kabiliyetini de ölçen tarım dışı işsizlik oranının daha da yükselmesi bekleniyor. Bu gelişmeler Türkiye için büyük bir tehlikedir. Türkiye sanayisini destekleyecek köklü önlemleri tartışmaya açmaktan artık kaçınmamalı, bütün önlemler işsizliğin azaltılmasını hedeflemelidir.

Türkiye’nin istihdama ceza gibi maliyetler yükleme lüksü de yoktur. Kayıtlı ekonomiyi savunurken kayıt içindeki işletmeyi sürekli cezalandırırsak kayıt dışını büyütürüz. Bugün ücretler üzerinden alınan vergi oranı yüzde 40’ı aşmakta, bazı sektörlerde yüzde 50’yi buluyor. Brüt ücreti 2 bin 200 lira civarındaki bir çalışan için ödenen vergi ve prim kesintisi bin lirayı aşıyor.

Nitekim Türkiye hala istihdam üzerindeki vergi yükünde dünya lideri konumunda. 2000 yılından bu yana istihdam vergilerinin payı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasında 1 puan azalırken Türkiye’de ise 2,4 puan arttı, OECD ortalaması 27,5 iken Türkiye’de 42,8’e yükseldi. İstihdam ve teşvik politikası kriz koşullarına göre, illerin durumuna göre planlanmalıdır.’’ İstanbul / aa

20.05.2009


 

Ulusalcı siyaset AB’den uzaklaştırır

Almanya Münster Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Paul Leidinger, ulusalcı siyasetin Türkiye’yi Avrupa’ya yakınlaştıramayacağını söyledi. Anayasa değişikliğinin önemine dikkat çeken Leidinger, “Türkiye anayasasını değiştirmeyerek, Avrupa’ya giden yolda kendi önüne engel koyuyor” dedi.

Münster Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Paul Leidinger, Türkiye’nin anayasasını değiştirmeyerek, Avrupa’ya giden yolda kendi önüne engel koyduğunu belirterek, ulusalcı siyasetin Türkiye’yi Avrupa’ya yakınlaştıramayacağını söyledi.

Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmeler, Avrupa’da yakından takip ediliyor. Münster Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Paul Leidinger, Türkiye ile ilgili araştırmaları ve yayınları ile tanınıyor. DW’nin haberine göre, Münster Alman Türk Toplumu Derneği’nin başkanlığını da yürüten Prof. Leidinger, Bonn Alman Türk Toplumu Derneği’nin davetiyle katıldığı “Laiklikle İslâmî değerler arasında, Türkiye hangi yöne doğru gelişiyor” konulu toplantıda, Türkiye’deki siyasi gelişmeleri değerlendirdi. İddia edildiğinin aksine AKP’hih İslâmcı bir parti olmadığını, muhafazakâr demokrat bir parti olduğunu savunan Prof. Leidinger, AKP’nin siyasî alandaki başarısının ise reformların hayata geçirilmesine bağlı olduğunu söyledi.

“TÜRKİYE KENDİ ÖNÜNE ENGEL KOYUYOR”

AVRUPA Birliği üyeliğini hedefleyen Türkiye’nin demokratikleşmeden taviz vermemesi ve reformlara devam etmesi gerektiğini belirten Prof. Leidinger, anayasa değişikliğinin önemine dikkat çekti. “Türkiye anayasasını değiştirmeyerek, Avrupa’ya giden yolda kendi önüne engel koyuyor” diyen Leidinger, ulusalcı siyasetin Türkiye’yi Avrupa’ya yakınlaştıramayacağını söyledi. Leidinger, “Ulusalcı bir tutum izlenirse Avrupa’ya doğru yol alınmayacak ya da hızlı yol alınamayacak. Ülke içinde Kürt sorunu çözüm bekliyor, zira özerklik hedefi gittikçe büyüyor. Ayrıca İslâm’ın demokrasiye doğru açılabilmek için reforme edilmeye ne kadar yatkın olduğunu da değerlendirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

“AB SÜRECİ HIZ KAZANACAK”

Prof. Leidinger, iç siyasetteki çalkantıların sona ermesinin ardından Türkiye’de AB üyeliği sürecinin hız kazanacağı görüşünü dile getirdi. Bu görüşü, “Türkiye’nin AB üyeliği hem Avrupa için hem de İslâm ülkeleri için büyük önem taşıyor” sözleriyle destekleyen Prof. Leidinger, şöyle konuştu: “Ben, iç politikada sorunların aşılmasından sonra AB’ye doğru giden yolun yeniden açılacağını düşünüyorum. Umarım Türkiye bu yolda başarılı olur, zira bu hem Avrupa, hem de diğer İslâm ülkeleri için önemli. Çünkü halkın çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin batılı, çağdaş, demokratik bir devletler birliğine dahil olabileceğini göstermesi büyük önem taşıyor.”

20.05.2009


 

Hakim siyasî yorum yapamaz

Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Danıştay 5. Dairesi Başkanı Salih Er’in, “siyasîlerin kaşıya kaşıya başörtüsü sorunu ürettikleri” şeklindeki sözleriyle ilgili olarak, hiçbir gerekçenin, hâkimlerin siyasî değerlendirme yapmalarını haklı kılmayacağını söyledi.

TÜRKİYE Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, başörtüsü yasağının çözüm bekleyen en önemli ülke sorunlarından birisi olduğunu belirterek, “Bu gerçeği herkes kabul etmelidir” dedi.

Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Başoğlu, yaptığı açıklamada, Danıştay’a yapılan saldırıda ölen Mustafa Yücel Özbilgin’i anma sebebiyle düzenlenen törende, Danıştay 5. Dairesi Başkanı Salih Er’in, yaptığı konuşmada “Siyasilerin kaşıya kaşıya türban ya da başörtüsü sorunu ürettiklerini” söylemesini, “Ergenekon zanlılarının sabaha karşı evlerinden götürülmelerini” eleştirmesini, hakimliğin tarafsızlığı ilkesiyle bağdaştıramadğını kaydetti. Başoğlu, “Öncelikle bilinmelidir ki, başörtüsü sorunu Türkiye’nin temel sorunlarından birisidir. Bu sorun nedeniyle on binlerce kızımızın üniversitelerde okuma hakları ellerinden alınmış, üniversiteyi bitirenler başörtülü oldukları için kamu hizmetinde çalışmaları yasaklanmıştır. Millet adına karar veren mahkemeler ve Danıştayımızın bu gerçekleri görmezlikten gelmesini yadırgıyorum” diye konuştu.

Bir sivil toplum örgütü başkanı olarak başörtüsü yasağının kaldırılması için yıllardan beri hukuki mücadele verdiğini belirten Mustafa Başoğlu, bu yasak sebebiyle binlerce kız öğrencinin yüksek öğrenimlerini yurt dışına tamamlamaya mecbur edildiğini söyledi. İstanbul /YENİ ASYA

BAŞOĞLU, bu tutumun aynı zamanda devletin ve milletin kesesinden milyarlarca dolar dövizin çıkmasına sebep olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: “Bu maddî zarar karşısında, kızlarımızın ailelerinden koparılması hem aileye hem kızlarımıza büyük manevî ceza ve işkence çektirme anlamına gelmektedir.

Başörtüsü sorunu siyasîlerin kurcalayıp meydana getirdiği bir sorun değildir. Başörtüsü, 1967 yılında Ankara İlahiyat Fakültesi’nde meydana gelen bir olay üzerine Türkiye’nin gündeminde diriliğini korumaktadır. Her şeyden öne hukukun üstünlüğü gereği olarak mahkemelerimizin ve hakimlerimizin sivil hayatlarında ve resmî görevlerindeki tarafsızlıklarına, herhangi bir sebeple önüne gelecek dava dolayısıyla ihsası reyde bulunmamalarını zorunlu kılmaktadır. Yüksek değere sahip olan Hakimlik, şerefli bir görevdir. Mahkemelerimiz ağır yük altında ezilmektedirler. Ama bu gerçek hâkimlerimizin siyasî değerlendirme yapmalarına hiçbir şekilde hak vermemektedir.

Başörtüsü yasağı eninde sonunda kaldırılacaktır. Bu gerçeği artık herkes kabul etmelidir. Bu ülkenin genç evlâtlarını ailelerinden kopararak kilometrelerce uzakta ve hatta bir kısmını eski komünist ülkelere gitmeye mecbur eden anlayış, demokratik olmadığı gibi, insanî bir anlayış da değildir.”

20.05.2009


 

Yaralıları kontrol edip tek tek vurdular

Mardin’in Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde yapılan katliamda 44 kişinin hayatını kaybettiği olayda yaralı olarak kurtulan 3 kişiden biri olan 19 yaşındaki Murat Çelebi, olay gecesini anlattı.

MARDİN'İN Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde yapılan katliamda 44 kişinin vefat ettiği olayda yaralı olarak kurtulan 3 kişiden biri olan 19 yaşındaki Murat Çelebi katliâm gününü anlattı. Olay gecesi öncesi Habib Arı’nın nişanına gittiğini belirten Murat Çelebi, davetlilerin evin içinde nişan tatlısını yemeden önce herkesin namaza durduğunu anlattı. Çelebi, kendisi ve üç kişinin arkada oturduğunu, birden kapının açılıp seri halde ateş açıldığını, ilk etapta çok kişinin yaralandığını gördüğünü söyledi. Çelebi, kâbus gecesi yaşananları şöyle anlattı:

“Sonra ikinci kez içeri girip yaralıları kontrol edip onlara teker teker sıktılar. Ben sadece ayağımdan yaralandım. Adam beni fark etmedi. Daha sonra ben dışarı çıktım. 112 acil servisi aradım. Ondan sonra eniştemi aradım. Silâh sesleri kesildikten sonra ayağımı bağladım. Sonra yaralıları kontrol ettim. Kadınları kontrol ettim. Sadece iki yaralı gördüm. Çevreden yardım geldi. Yaralıları hastaneye kaldırdık. Daha sonra ben de hastaneye gittim. Katliâmı gerçekleştirenleri kendi gözümle gördüm. Bu Olayı M. Ç, Ş. K, Mehmet’in oğlu Ş. Ç. ve diğerleri yaptı” dedi. Bir hafta Mardin Devlet Hastanesi’nde tedavi gören ve taburcu olan Murat Çelebi, olayla ilgi Mazıdağı Adliyesi’nde ifade verdi.

KATLİÂM YAPAN KORUCULARIN

GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

Bu arada, katliâmı gerçekleştiren korucuların görüntüleri ortaya çıktı. Bilge köyünde gerçekleştirilen katliâmda yer alan Ö. Ç, A. Ç, S. Ç, A. Ç ve H. Ç dayıları Osman Çelebi’nin oğlu Erdal Çelebi’nin 2007 yılında yapılan düğünde öldürdükleri akrabaları ile halay çekip samimî pozlar vermiş. Hatta dayısının oğlu Erdal’ın düğününde hızını alamayan Ö.Ç, devletin kendisine verdiği silâh ile havaya ateş açarak sevincini göstermiş. Katliâmda birçok akrabasını kaybeden Erdal Çelebi, 2007 yılında kendisinin düğününe katılan katillerin bu kadar acımasız olacaklarını tahmin etmediğini belirterek, yaşadığı acıyı ömür boyu unutmayacağını söyledi.

Öte yandan vahşetten sonra hayat normale dönerken, köy hakkında basında yer alan asılsız haberler ise tepki görüyor. Bilge köyü muhtarı Abdurrahman Çelebi, özellikle bazı gazetelerde ‘Bilge Köyü kızları evlendirilecek’ şeklinde haberler çıktığını belirterek, bu tür haberlerin tamamen asılsız olduğunu söyledi. Mardin / cihan

20.05.2009


 

İstanbul’da Filistin buluşması

Son yılların en kapsamlı Filistin konferansı 22 Mayıs'ta İstanbul’da yapılacak. İslam ülkelerinden çok sayıda katılımın olacağı konferans Mescid-i Aksa’dan canlı olarak okutulacak Kur’ân-ı Kerim ile başlayacak.

Filistin için

İstanbul’da dev zirve

Son yılların en kapsamlı Filistin konferansı İstanbul’da yapılacak. İslam ülkelerinden çok sayıda katılımın olacağı konferansın açılışı Mescid-i Aksa’dan canlı olarak okutulacak olan Kur’an-ı Kerim ile başlayacak. 2 Mayıs’ta Beylikdüzü Kaya Ramada Otel’de düzenlenecek olan Uluslar arası Filistin Sivil Dayanışma Konferansı geniş katılımla gerçekleştirilecek. Konferansta Filistin’in kurtuluşu her açıdan ele alınacak. Aktivistler, düşünürler, hukukçular, gözlemciler, insan hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sosyologlar ve tarihçiler, Filistin davasının geleceğini, İsrail terörünü ve bu teröre maruz kalan Filistin halkının yaşadıklarını anlatacaklar. Filistin’in kurtuluşu için İslam dünyasına düşen görevler masaya yatırılacak. Konferansa Sudan eski Cumhurbaşkanı Müşir Suvar Ez-Zehep, ünlü İslam Alimi Yusuf Kardavi, Hamas Lübnan Temsilcisi ve Sözcüsü Usame Hamdan, Gazze’de boykotun kaldırılması çalışmalarını organize eden ve boykotu delen gemileri yönlendiren Cemal Hüdari, Sudan’dan İsam El Beşir, 48 Öncesi Toprakları Hareketi Başkanı Raid Salah, Dr. Saadettin Osmani, Tom Nelson, Dr. Enver İbrahim, Abdülaziz Es Seyyid ve daha çok bir isim konferansa konuşmacı olarak katılacak. Konferans bir çok Arap ülkesinde de canlı olarak yayınlanacak. 22 Mayıs Cuma günü saat 09:30’da Beylikdüzü Kaya Ramada Otel’de başlayacak olan konferans Cumartesi günü 23:00’da sona erecek. İstanbul / Fatih Aydın

20.05.2009


 

KAHVEHANELER ADETA MİNİ ÇERNOBİL GİBİ

TBMM Sağlık Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, toplumun, 23 yıl önce Çernobil’de yaşanan nükleer patlamanın psikolojik etkisinden halen kurtulamadığını, ancak sigara içilen kahvehanelerin adeta ‘’mini bir Çernobil’’ gibi faaliyet gösterdiğini söyledi.

Erdöl, sigara yasağındaki asıl amacın pasif içicilik yüzünden insanların hastalıklara yakalanması ve ölmesini önlemek olduğunu kaydetti. Erdöl, şöyle konuştu: ‘’Sigara tüketimine ilişkin yapılan düzenlemelerde asıl olan, sigara kullanmayan diğer insanların, herkesin temiz hava soluması için özgürlük alanlarını genişletmemizdir. Toplum, 23 yıl önce Çernobil’de yaşanan nükleer patlamanın psikolojik etkisinden halen kurtulamadı ama sigara içilen kahvehaneler mini bir Çernobil gibi faaliyet gösteriyor. Kansere yol açan, kalp rahatsızlıklarını ve diğer hastalıkları arttıran sigara, kahvehane gibi bir ortamda toplu halde içildiğinde tiryaki kadar tütün almayan kişilerde de inanılmaz sağlık risklerine yol açıyor. Aslına bakarsanız herkes, ‘paket Çernobil’i’ cebinde taşıyor.’’ Erdöl, ‘’ABD’de yapılan bir araştırmaya göre bir paket sigaranın sağlığa bedeli 7.2 dolardır. Bu çok ciddî bir rakamdır. Sigaradan zevk almak, bir çocuğun, başka bir kişinin sağlığını tehlikeye atmak için yeterli bir neden mi? Bunu gerçek anlamda sorgulamak gerekiyor’’ dedi. Bursa / aa

Sigara içenler daha fazla MS hastası oluyor

MALATYA İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Nöroloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cemal Özcan, “Sigara içenler daha fazla Multipl Skleroz (MS) hastası oluyor” dedi. Multipl Skleroz’un beyin ve omurilikte birçok bölgede, multipl noktasal tarzda zedelenmeye yol açan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özcan, şöyle konuştu: “Bu hastalık daha çok kadınlarda görülür. Hastalığa ait ilk belirti gençlik ve orta yaş döneminde, ani başlayan ataklar tarzında olur. Birkaç ay süren bu atak dönemlerinde hastalarda görme kayıpları, felç, duyu kusurları, yürüme bozuklukları, işeme sorunları olur. Hastadan hastaya değişmekle birlikte 1- 2 yılda bir atak ortaya çıkar.”

20.05.2009


 

Engelli vatandaşlara Kuş Cenneti gezisi

Kartal Belediyesi, Engelliler Haftası dolayısıyla ilçedeki engelli vatandaşları bu yıl da unutmayarak onlara, Darıca Boğaziçi Hayvanat Bahçesi (Kuş Cenneti) gezisi düzenledi. Darıca Kuş Cenneti’ne 2 otobüs ve 1 engelli nakil aracı ile hareket eden engelli vatandaşlar burada, yüzlerce yırtıcı, evcil, kanatlı, kanatsız, sürüngen etcil, ve otcul, suda, havada ve karada yaşayan değişik türdeki hayvanları gördüler. Tabiî bitki örtüsünün olduğu botanik parkında dinlenerek de unutamayacakları bir gün geçirdiler. Gezide belediyeden görevliler de bulunarak vatandaşlara eşlik etti. İSTANBUL / Said Temur

20.05.2009


 

21 yıl sonra okuma-yazma öğrendi

KONYA'DA yıllar önce engelli olduğu için okula alınmayan, Süleyman Üzümcü (29) Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan kursta okuma yazma öğrendi. Çumra ilçesine bağlı Alibeyhüyüğü kasabasında ikamet eden, yürüme engelli Süleyman Üzümcü, 8 yaşlarında ilkokula kayıt yaptırmak için gittiğinde dönemin okul müdürü M. A. tarafından okula alınmadığını savundu. Bu olaydan 21 yıl sonra, Çumra Halk Eğitim Merkezi tarafından kasabada açılan 120 saatlik okuma yazma kursuna kaydını yaptıran yürüme engelli Üzümcü, kursu başarıyla tamamlayarak, okur-yazar belgesini almaya hak kazandı. Okuma yazma öğrendiği için çok mutlu olduğunu söyleyen Üzümcü, ‘’Artık ülkemizde engelleri yüzünden kimse okulundan geri kalmıyor, ama engellilere toplumun daha çok sahip çıkmasını istiyoruz’’ dedi. Konya / cihan

20.05.2009


 

Gazipaşa Havaalanı’nda deneme uçuşları başlayacak

ANTALYA'NIN Gazipaşa ilçesinde yapımı devam eden havaalanında 10 gün içinde deneme uçuşlarına başlanacak. Yaklaşık 2 yıl önce Gazipaşa Havaalanı’nın işletme hakkını yıllık 50 bin dolar kira ve işletmeden elde edilecek karın yüzde 65’ini devlete verme teklifiyle alan TAV Havalimanları Holding, havaalanındaki çalışmaların büyük bölümünü tamamladı. Sinyalizasyon, kule ve ışıklandırma sistemleri tamamlanan havaalanında bin 200 metre olan pist uzunluğu bin 825 metreye çıkarıldı. Çalışmalar 10 gün içinde tamamlanarak test uçuşlarına başlanacak. Test uçuşlarında sorun çıkmamasının ardından Sivil Havacılık Daire Başkanlığı’ndan alınacak olan ruhsatla, Haziran ayında bölgeye ilk uçak iniş yapacak.

20.05.2009


 

Poyraz, Marmara’da ulaşımı etkiledi

MARMARA Denizi’ndeki fırtına, deniz ulaşımını olumsuz etkiledi. Önceki gün gündüz başlayan, gece şiddetini artıran ve zaman zaman saatteki hızı 80 kilometreye ulaşan Poyraz, Marmara Denizi’nde ulaşımı olumsuz etkiledi. Boğazdan geçmek üzere Marmara Denizi’nde seyreden yerli ve yabancı bandıralı 65 şilep ve tanker, fırtına yüzünden yollarına devam edemeyince rotalarını Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi sahillerine çevirerek burada demirledi. Geceyi de bütün ışıklarını yakarak Şarköy sahillerinde geçiren gemilerden 49 yerli ve yabancı bandıralı gemi, fırtınanın etkisini azaltmasıyla sabah 08.45’te demir alarak boğazdan geçmek üzere hareket etti. Fırtına, Şarköylü balıkçıları da etkiledi. Meteorolojinin uyarılarını dikkate alan bazı tekneler balığa çıkmazken, Marmara’da avda olan tekneler ise geri dönerek Şarköy, Mürefte ve Hoşköy balıkçı barınaklarına demirledi. Tekirdağ / aa

20.05.2009


 

Davutoğlu: Süreç tek yönlü

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlama kararını Aralık 2004’te aldığını hatırlatarak, hala Türkiye’nin AB üyeliğini sorgulayanlara “AB süreci tek yönlü, ne geri dönüşü ne sağa ve sola çıkışı var” mesajını verdi. Türkiye ve AB arasındaki en üst düzeydeki karar organı olan Ortaklık Konseyi’nin 47. toplantısına katılmak için Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’la Brüksel’e gelen Davutoğlu, basınla sohbet etti. “Artık Türkiye’nin AB süreciyle ilgili mahiyet tartışmaları bir kenara bırakılmalıdır” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bu kararın tekrar tekrar tartışılması, yeni alternatifler gündeme getirilmesi hem ahde vefa ilkesine aykırıdır, hem de hiçbir faydası olmayan zihni bir egzersizden ibarettir. Kimse bizi bu zihni eksersizinin içine çekemeyecek. Bunun herkes tarafından bilinmesinde fayda var. AB’den temel talebimiz taahhütlere sadakat ve Türkiye-AB ilişkilerinin iç siyasi tartışma konusu yapılmaması yönünde prensipte mutabakat” Brüksal / aa

20.05.2009


 

Türkiye, sorumluluklarını yerine getiriyor

TÜRK-Alman Bilim ve Araştırma Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, Türkiye’nin AB’ye yönelik sorumluluklarını büyük ölçüde yerine getirdiğini dile getirdi. TAVAK Başkanı Prof. Dr. Şen, bundan sonra işin AB ülkelerine kaldığını, özellikle 2009 yılının ikinci döneminde başkanlığı devralacak olan İsveç sürecinde Türkiye’nin büyük ilerleme katedeceğini söyledi. 2014 yılında Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde, AB bütçesine getireceği yükün yılda 1,5 ila 2 milyar euro arasında olacağını bunun çok küçük bir meblâğa düştüğünü berliten Şen, “Serbest dolaşım hakkından Avrupalılar korkmamalı şu anda AB’ye çalışmak için gelmek Türklerinde gündeminden düşmüştür. Zira Almanya’da yaşayan Türklerin yüzde 44’ü fakirlik sınırının altında yüzde 30’u da işsiz bulunmaktadır. Bu nedenlerle Avrupa’dan gelip, burada iş bulma şansları çok azdır. Ayrıca 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği çerçevesinde Türkiye Avrupa Birliği’ne büyük katkıda bulunmuş ve Avrupa Birliği’ne sattığı mallardan 140 milyar euro daha fazla mal almış bulunmaktadır.” İstanbul / YENİ ASYA

20.05.2009


 

İstanbul'da 5 camide yangın

İSTANBUL'UN Anadolu Yakası’ndaki 5 camide çıkan yangın hasara yol açtı. Tuzla Aydınlı Mahallesi Atatürk Caddesi’ndeki Yıldız Camii’nin imam odasında henüz belirlemeyen bir sebeple yangın çıktı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerince söndürülen yangında, bazı camlarının da kırıldığı görülen camide maddî hasar meydana geldi. İsmini vermek istemeyen imam, yangın sırasında caminin hemen arka bölümündeki evinde bulunduğu sırada bir patlama sesi duyduğunu, daha sonra içeri girdiğinde her taraftan duman çıktığını ve durumu itfaiyeye bildirdiğini anlattı. Bu arada Pendik Kurtköy Güllübağlar Mahallesi’ndeki Gül Cami ile Şıhlı Mahallesi Fatih Camisi’nde de çıkan yangınlar, itfaiye ekiplerince kısa sürede söndürüldü. Yangında, camilerde hasar meydana geldiği öğrenildi. Bu arada, itfaiye yetkilileri, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 2 ayrı camide daha yangın çıktığını ve müdahale edilerek söndürüldüğünü bildirdi. İtfaiye ve polis ekiplerinin, sabah saatlerinden itibaren öğle saatlerine kadar çıkan ve söndürülen 5 yangınla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor. Camilerdeki yangının kundaklama sonucu çıkmış olabileceği üzerinde duruluyor. İstanbul’un Anadolu yakasında 8-17 Aralık 2008 tarihlerinde hırsızlık yaptığı 13 camide yangın çıkaran bir kişi, 23 Aralık 2008 tarihinde yakalanmıştı. İstanbul / aa

20.05.2009


 

Danıştay’dan Adalet Bakanlığı’na red

DanIştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu, ‘’Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’’in bazı hükümlerinin yürütmesinin durdurulması talebinin kısmen kabulüne ilişkin kısmına Adalet Bakanlığının yaptığı itirazı reddetti. Danıştay İdari Dâvâ Daireleri Kurulunun gerekçesinde şöyle denildi: “CMK’da düzenlenen telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi ve gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme konularında Adalet Bakanlığının düzenleme yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemeler tarafından uygulanacak olan yargılama usulüne ilişkin kanunların, idarenin görev alanı ile ilgili olduğundan söz etmeye olanak bulunmamaktadır.” Ankara / aa

20.05.2009


 

Büyükada’da tehlikeli binalar yıkılacak

Adalar Belediyesi, çevre ve görüntü kirliliği ile halk sağlığı açısından tehlike oluşturduğu gerekçesiyle, Büyükada’da 2 tarihi bina, amfi tiyatro ve Lido Otel inşaatının yıkılmasına karar verdi. Belediyeden yapılan açıklamada, Belediye’nin, birinci derece sit alanı olan Büyükada’nın ön görünümünde yer alan, büyük bölümü yıkılmış ve tehlike oluşturduğu belirtilen iki tarihî binayı, Lido Otel inşaatını ve amfi tiyatro’yu yıkacağı bildirildi. Açıklamada, yıkım işleminin 21 Mayıs Perşembe günü saat 10.00’da düzenlenen törenle yapılacağı ifade edildi. İstanbul / aa

20.05.2009


 

İzmir’de 13 kaçak yakalandı

İzmİr’İn Bornova ilçesinde, yurda yasa dışı yollardan girdikleri tesbit edilen 13 kacak yakalandı. Alınan bilgiye göre, Bornova Osman Kibar Kavşağı’nda uygulama yapan polis ekibi, Ö. A’nın (26) kullandığı 34 AYV 81 plâkalı minibüsteki yabancı uyruklu 9 kişinin kimlik ve pasaportlarının olmadığını belirledi. Minibüs şoförü ve 9 kaçak gözaltına alındı. Bornova Kâzım Karabekir Caddesi’nde devriye görevi yapan polis ekibi de 4 kaçağı yakaladı. Yakalanan 13 kaçak, Yabancılar Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Emniyet Müdürlüğünde işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen minibüs şoförü Ö. A. ise çıkartıldığı mahkemece tutuklandı. İzmir / aa

20.05.2009


 

Altınoluk’ta bol oksijenli alternatif turizm

Tatİlcİlerİn gözde mekânlarından Altınoluk’ta bulunan Beyza Hotel bu sezonda da müşterilerine çok özel hizmetler sunuyor. Beyza Hotel bol oksijenli nemsiz havası ve mavi derinlikleri ile 2009 tatil sezonunu açtı. Tatili sadece otel lobisinde geçirmek istemeyen, tabiat ile barışık ve doyasıya tatil yöresini gezmek isteyen tatilcilere uygun bir mekân olan Beyza Hotel, Altınoluk’ta 85 odalı 10 bin metrekare alanda kurulu. Beyza Hotel’de hanımlar için 2400 metrekarelik filtre ile arıtılarak deniz suyu doldurulmuş, dalgalı jakuzili etrafı kapalı özel havuz da bulunuyor. Çocuklar için aquapark ve oyun alanları özel olarak hazırlanmış. Açık büfe hizmeti ise, günlük taze olarak gelen kaliteli ürünlerle hazırlanan yemeklerden oluşuyor. Menteşe Turizm Yatırım A.Ş grubuna bağlı olan ve 4 yıldır Ege Bölgesi’nde “kusursuz hizmet” anlayışını ilke edinen Beyza Hotel, Ankara’ya Balıkesir ve Bursa üzerinden 595 km, İzmir-Çeşme’ye 330 km, Bandırma üzerinden İstanbul’a 230 km uzaklıkta bulunuyor.

Beyza Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Menteşe, Beyza Hotel’in 2004 yılında bir aile şirketi olarak Şeref, Hayati ve Necmettin Menteşe kardeşler tarafından kurulduğunu belirterek, otelin tam bir aile ortamı olduğunu söyledi. Menteşe, "Müşterilerimize parayla satın alınamayacak muhteşem bir ortam sunuyoruz. Otelin alt yapısını ve sıhhî tesisatını komple yeniledik. Müşterilerilerimizin konforu için tüm çalışmalarımızı tamamladık. Oteli konuklarımıza ikinci bir yuva haline getirdik” dedi. Menteşe, dünyada iki beldenin oksijen bolluğuyla tanındığını belirterek, şunları söyledi: “İsviçre Davos, Türkiye Altınoluk. Altınoluk’un en büyük özelliği sahil beldesi olmasına rağmen dünyada eşsiz oksijen bolluğuna sahip olmasıdır. Kültür, örf, adet veya inancı gerekçesiyle alternatif turizmi tercih eden insanımızın, Beyza’yı tercih edip doğa mu'cizesi olan oksijen çadırında tatil yapması büyük bir ayrıcalıktır. 230 yatak kapasiteli otelimiz aile boyu tatil yapabilmeniz için her türlü alt yapısını tamamlamıştır.”

Menteşe, otellerinde tesettürlü hanımların, hiç zorluk çekmeden, sıcaklardan ve nemden bunalmadan rahat günler geçirebileceğini belirterek, “Yazı serin geçirmek isteyenler Akdeniz’in nemli ve bunaltıcı sıcağını değil, Kaz Dağları’ndan gelen bol oksijenli, sıfır nemli havasıyla Beyza Hotel’i tercih etsinler” diye konuştu.

Menteşe, müşterilerinin erken rezervasyonlarda yüzde 20’ye varan kampanyadan yararlanabileceklerini söyledi. HERŞEY DÜŞÜNÜLMÜŞ Beyza Hotel’de her şey en ince ayrıntısına göre düşünülmüş. 200 metre özel plajı ve 1000 metrekare tatlı su havuzuna ek olarak, çocuklara özel 50 metre karelik arıtmalı havuz, hanımlar için bin 2400 metre karelik filitre edilmiş, arıtılmış, deniz suyu ile doldurulmuş, dalgalı, jakuzili, etrafı kapalı özel havuz bulunuyor. Otel Beyza’nın sunduğu diğer aktiviteler ve imkânlar şöyle: “Denize sıfır sahil cafe, semaverde çay, nargile gibi otantik bir ortam, 100 kişilik sohbet ve TV odası, 300 kişilik komple deniz manzaralı restorant, spor salonu, çocuk salonu, sauna, akşamları halk müziği ve animasyonlar, market, kuaför, internet ofis servisi, 1000 metrekarelik kaydıraklı tatlı su havuzu.”

SEYHAN ŞENTÜRK / İSTANBUL

20.05.2009


 

Bahar mevsiminde mide hastalıkları artıyor

HavalarIn ısınmasıyla birlikte bazı hastalıklar yükselişe geçerken, kalp hastaları ise rahatlıyor. Özellikle yeni yetişen meyve ve sebzelerin pişirilmeden yenmemesine vurgu yapan uzmanlar, insan vücudunun artan sıcaklığa uyum sağlamaya çalıştığını, vücudun şaşkınlığı sebebiyle bazı sorunlar oluştuğunu belirtiyor. Mide rahatsızlarının sıcaklara bağlı olarak artabileceğine dikkat çeken uzmanlar, en küçük şüphede hekim kontrolü tavsiye ediyor. Kalp hastalarının aksine bahar mevsiminde mide hastalıklarının arttığını vurgulayan Özel Bursa Bahar Hastanesi’nden Op. Dr. Mustafa Ahsen, yeni yetişen meyve ve sebzelerin pişirilmeden tüketilmesinin ülser ve gastriti arttırdığını vurguladı. Op. Dr. Mustafa Ahsen, mide kanamalarının da bu dönemde sık görüldüğünü, polenler ve tozların alerjisi olanları zor durumda bıraktığını belirtti. Ahsen, “Sinüzitin de bahar aylarında görülme sıklığı artıyor. Üşütmeye bağlı olarak üst solunum yolu enfeksiyonları, farenjit, bademcik iltihaplanmaları zatürre ve bronşite varan sonuçlar doğurabiliyor” diye konuştu. Bursa / cihan

20.05.2009


 

Dünyanın en ince LCD televizyonu üretildi

80 farklı ülkede faaliyet gösteren Güney Koreli elektronik devi LG, dünyanın en ince Sıvı Kristal Ekran (Liquid Crystal Display - LCD) televizyonunu üretti. Sadece 5,9 milimetre kalınlığında olan teknoloji harikası televizyonların 106 ve 120 ekranlık iki modeli bulunuyor. Japon rakibi JVC’nin bu alanda elinde bulundurduğu 7 milimetre rekorunu kıran LG, klasik Soğuk Katot Floresan Lamba (Cold Cathode Fluorescent Lamp - CCFL) teknolojisi yerine, Işık Yayan Diyot (Light Emitting Diode -LED) arka aydınlatma sistemi kullanarak bu inceliğe ulaştıklarını bildirdi. CCFL, laptop bilgisayarların ekranlarında da kullanılıyor. LCD’nin tahtına aday olarak gösterilen yeni nesil ekran teknolojisi Organic Light Emitting Diode (OLED) televizyonların kalınlıkları ise 1 milimetreye kadar düşmüş durumda. İstanbul / cihan

20.05.2009


 

‘Mıknatıslı yol’ şaşırtıyor

KIrklarelİ ile Demirköy İlçesi arasındaki karayolunun yaklaşık 1 kilometrelik bölümünde, boşta bırakılan araçlar, dökülen su, bırakılan yuvarlak cisimler yokuş yukarıya doğru hareket ediyor. Yokuştan aşağıya koşanlar, yokuşu çıkmış gibi yorulduklarını söylüyor. Halk arasında, manyetik alan, mıknatıslı yol ve ters yokuş olarak adlandırılan yolda, boşta bırakılan araçlar yokuş yukarıya doğru hareket ederek, 40 kilometre hıza ulaşabiliyor. Bu bölgeden geçen araç sahipleri arabalarımızı stop ederek, vitesi boşa alıyorlar. Araçlar kendi kendine yokuş yukarı doğru çıkmaya başlıyor. 40 kilometre hıza kadar ulaşan araçlar, yokuşun sonuna kadar böylece gidebiliyor. Yenice Beldesi yakınlarındaki bölgede arabasıyla deneme yapan Serkan Çelik, şunları söyledi: ‘’Buranın halkı, bölgeden geçerken aracını durdurur. Araçlar bu mesafeyi çalışmadan geçer. Yöreye gelenler de genellikle burasını soruyorlar ve deneme yapıyorlar. Gördüklerine ise inanmakta güçlük çekiyorlar. Tonlarca ağılığındaki araçların bayır yukarı hareket etmeleri, suyun yukarıya akması gibi doğa kanunlarına aykırı şeylere şahit oluyorlar. Burası mutlaka bütün dünyaya tanıtılmalı.’’ Bu arada, bazı vatandaşlarda bölgede çeşitli denemelerde bulunuyorlar. Asfalta su döküldüğünde, yuvarlak cisim (top) koyduklarında bunlarında yukarıya doğru gittiklerine şahit oluyorlar. Yolun kenarından akan dağ suyunun da eğime ters şekilde, yukarıya doğru aktığı görülebiliyor. Yolda yokuş aşağıya koşanlar, yukarıya koşmuş gibi yorulduklarını söylüyor. Kırklareli / aa

20.05.2009


 

‘Türkiye bitkisi’ yok oluyor

Dünyada sadece Konya’nın Akşehir ilçesindeki Akşehir Gölü çevresinde yetişen ve Latince’de Türkiye anlamına gelen ‘’Thermopsis Turcica’’ isimli bitki, yok olma tehlikesi yaşıyor. Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Küçüködük, yaptığı açıklamada, 1983 yılında Akşehir Gölü çevresinde yaptıkları araştırmalar sırasında, baklagillerden bir bitki keşfettiklerini ve bu türe Latince’de ‘’Türkiye’’ anlamına gelen ‘’Turcica’’ ismini verdiklerini söyledi. Halk arasında ‘’acı piyan’’ olarak bilinen, gösterişli sarı çiçeklere sahip bikinin 80 santimetre boya ulaşabildiğini ifade eden Küçüködük, küresel iklim değişikliği ve Akşehir Gölü’ndeki kuraklığın ekolojik dengeyi bozduğunu belirterek, bununla birlikte mevcut popülasyonun küçülmesine bağlı olarak genetik çeşitlilikteki azalmanın Turcica’nın yaşayabilme şartlarını zorlaştırdığını bildirdi. Konya / aa

20.05.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis