25 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

Mevlânâ ile Yunus Emre his ve fikir akrabası

Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Mevlânâ ile Yunus Emre arasında his ve fikir akrabalığı olduğunu belirtti.

Karaman’da Piri Reis Kültür Merkezi’nde yapılan 1. Ulusal Yunus Emre Sempozyumu’nun son oturumunda, Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Anadolu’nun siyasî bakımdan çözülüş asrı olan 13. yüzyılın diğer taraftan tasavvuftan beslenen büyük bir fikrî ve edebî canlılığa da şahitlik ettiğini ifade etti. Bütün fikrî ve edebî gelenekleri derinden etkileyen üç büyük filozof ve şairin 13. yüzyılda yaşadığını dile getiren Okuyucu, ‘’Bunların ilki gerek eserleriyle gerek Mevlevilik diye bilinen tarikatıyla bütün dünyada çok tanınan bir şahsiyet olan Mevlânâ Celâleddin Rumî’dir. O’nun fikri takipçileri arasında Türkçe’nin en büyük şairi olarak anılan Yunus Emre ve Aşık Paşa başta gelir. Mevlânâ ve Yunus Emre arasında çok derunî bir his ve fikir akrabalığı vardır’’ dedi.

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tekin ise, bilgeliğin tarih boyunca önemsendiğini vurgulayarak, bilgelerin, sözü dinlenen, kendine danışılan ve sözleri yüzyıllardır söylenen insanlar olduklarına işaret etti. Bilgeliğin ciddî bir muhakeme, derin bir felsefe ve analizi gerektirdiğine işaret eden Tekin, yüksek perdeden konuşan bilgelerin ise halk arasında pek anlaşılamadığını ifade etti.

Yunus Emre’nin diğer bilgelerden farklı olduğunu belirten Tekin, şöyle konuştu: ‘’O derin ve felsefî bir arka plandan hareket etmekte, fakat ulaştığı hakikatleri sade ve yalın bir dille ifade etmektedir. Nitekim Yunus Emre’nin şiirlerine baktığımız zaman bunların yüzyıllardır halkın dilinde büyük ufuklar, yüksek hedefler için söylendiğini görmekteyiz. Daha da önemlisi onun sözleri kendi diliyle örtüştüğünden halk tarafından hüsnü kabulle karşılanmaktadır.’’

25.05.2009


 

Eskişehir mezunları geleneksel buluşması yapıldı

ESKİŞEHİR’İN tepe noktalarında bulunan ve çimenlerle kaplı bir şirin köy evini hatırlatan mekânda bir araya gelen eski mezunların eskimez dostlukları, bir defa daha pekiştirilmiş oldu.

Taze çimenlerin üzerinde öbek öbek muhabbet gülleri açmış gibiydi. Hasretle açılan kollar, bir kardeşi kucaklıyor, muhabbetle kapanıyordu. Gözlerde sevincin, yüzlerde mutluluğun resmi çiziliyordu.

ESÜMED buluşmaları, güzel bir gelenek olarak 14 yıldan beri devam ediyor. Ev sahipliğini Eskişehir Yeni Asya okuyucularının yaptığı bu organizasyon, her yıl Mayıs ayında gerçekleştirilmekte ve zamanı ve imkânı olan eski mezunları bir araya getirmektedir. Böylece okul yıllarında başlayan dostluk ve kardeşlik, mezun olduktan sonra da devam ettirilmektedir. Hatta yıllar geçtikçe dostluk bağlarının güçlendiği görülmektedir. Uzun yıllar önce okulundan mezun olarak Eskişehir’den ayrılan kardeşlerimizin hayatında çok çeşitli değişmeler ve gelişmeler meydana gelmektedir. Bakıyoruz, kimisinin saçlarında beyazların sayısı siyahlardan fazla hâle gelmiş, bazılarının ise başında saç bile kalmamış. Ama gönüllerindeki muhabbet aynı tazeliğini korumakta. Her yıl yapılan bu programlarla, gönüllerdeki muhabbet güllerine can suyu verilmektedir.

Yıllar önce okullarından mezun olarak çeşitli şehirlerde görev yapan doktor, mühendis, avukat olarak ve serbest çalışmakta olan muhabbet fedailerinin buluşması, büyük bir sevinç ve mutluluk tablosu meydana getiriyor. Bu buluşmalar gerekten büyük fedakârlıklar sonucu sağlanabiliyor. Zira herkesin belli bir işi, sorumlu olduğu bir ailesi olduğu hâlde, çok uzak illerden kalkıp bu muhabbet meclisine geliyor. Onları bu sıcak bahar gününde uzun bir yolculuğa çıkaran sebep, ne bir iş seyahati, ne sılay-ı rahim düşüncesi. Onlar, yıllar önce mezun oldukları okullarının bulunduğu şehirde, yıllarca bir arada beraber kaldıkları can kardeşleri ile buluşup hasret gidermek için yollara düşmüşlerdi.

Onlar her ne kadar eski mezun olsalar, çeşitli meslekler icra etseler de, yine hepsi birer talebeydi. Bulundukları her ortamda Nur derslerini okuyorlar, Nur dersi vermeye devam ediyorlardı. Zaten onları bir araya getiren ve bir arada tutan, bu derslerdi.

Akşam Yeni Asya hizmet binasında geniş katılımlı bir sohbet halkasının arasında yine kucaklaşmalar, hal hatır sormalar devam etmiş, hatıralar tazelenmiş, hasret giderilmişti. Daha sonra bu buluşmaların asıl vesilesi olan derse geçildi. Misafirlerden bir kardeşimiz güzel bir ders okudu. Sonra çay molası, yine muhabbet ve ikinci ders derken, bir de baktık gece yarısı olmuştu. Bu akşamın tatlı dersini acı bir çiğ köfte ile noktaladıktan sonra, sabah kahvaltısında buluşmak üzere ayrıldık.

Pazar sabahı tekrar bir araya gelindi. Gönüller muhabbete doymuyordu. Ama artık ayrılık zamanı gelmişti. Bu defa da veda kucaklaşmaları başladı. Gelecek yıl aynı güzelliklerle buluşma dilekleri dile getirildi, selâmlar alındı, selâmlar yollandı. Misafirler geldikleri şehirlerin yolunu tutarken, ev sahipleri de iki günlük tatlı hatıralarla baş başa kalmış oldu.

25.05.2009


 

Türkiye’nin Pisa Kulesi, Eğri Minare

AKSARAY’DA bulunan tarihâ Eğri Minare, dünyaca ünlü Pisa Kulesi gibi eğri olmasına rağmen tanıtımı yeterince yapılamadığı için Kapadokya’ya gelen turistlerin gezi programı dışında kalıyor.

Kapadokya Turist Rehberleri Derneği (KARED) Başkanı Murat Dinç, yaptığı açıklamada, Kapadokya’ya her yıl ortalama 2 milyon yerli ve yabancı turist geldiğini, bu turistlerin Eğri Minare’nin varlığından habersiz olduğunu söyledi. Kapadokya’ya gelen turistlerin genelde Nevşehir içinde kalan bir üçgeni gezdiğini belirten Dinç, şöyle dedi: ‘’Kapadokya’ya gelen turistlerin öncelikli gezi alanını, kayalık Kapadokya adını verdiğimiz üçgen oluşturuyor. Avanos, Ürgüp ve Nevşehir arasındaki bu üçgenden başka bir de yeraltı şehirleri ziyaret ediliyor. Buraya büyük turist grupları getiren acenteler, turistleri en fazla iki gün konaklatıyor ve bu üçgen ile yeraltı şehirlerini gezdiriyor. Yine Kapadokya bölgesinde yer alan Aksaray’daki ünlü Ihlara Vadisi de turizm açısından çok önemli olmasına karşın, Nevşehir’e gelen turist için sapa kalıyor. Bunun için Aksaray üzerinden geçen turistin Nevşehir’e gelmeden vadiyi gezmesi gerekiyor.’’ Eğri Minare’nin de Kapadokya’ya gelen turistin ilgisini çekebilecek çok önemli bir Selçuklu eseri olduğunu vurgulayan Dinç, şunları söyledi: ‘’Kapadokya’ya gelen turiste öncülük eden rehberlerin en az yüzde 50’si, Eğri Minare’yi bilmiyor. Bilinmemesinin sebebi de yeterince tanıtımının yapılmaması. Bu nedenle Eğri Minare tanınmıyor. Zaten Aksaray’da Ihlara Vadisi ve hanlar dışında pek bir yer bilinmiyor. Eğri Minare’yi gezdirmek, rehberin 10 dakikasını alacaktır. Eğri Minare gezi turlarına dahil edilirse yılda ortalama 2 milyon ziyaretçi tarafından gezilebilir. Bunun için de etkili bir tanıtıma ihtiyaç var. Tanıtımı da o ildeki Belediye ve Valilik yapmalı. Ancak maalesef Aksaray, turizm fuarlarında yeterli derecede temsil edilememektedir.’’

25.05.2009


 

Özürlülerin gösterisi alkış aldı

BORNOVA Millî Eğitim Müdürlüğü ile özürlüler okulları arasındaki işbirliği neticesi bir organizasyona imza atıldı.

Bornova Âşık Veysel Görme Engelliler Okulu, Tülay Aktaş İşitme Engelliler Okulu, Karşıyaka ve Çiğli’den katılan öğrenciler kendilerinden becerilerini sergileyerek seyircilerden alkış aldılar. Hz. Mevlânâ’nın mesajları mikrofondan okunurken yaptıkları sema gösterisi; ayrıca Silifke folklor ekibinin gösterisi ile misafirleri hem coşturdular, hem de hüzünlendirdiler. Öğretmenleri ile birlikte sahneyi dolduran özürlü öğrenciler izleyicilerin gözlerini yaşarttı.

25.05.2009


 

Edirne’ye Balkan Kongre Merkezi

TRAKYA Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Enver Duran, Balkan Kongre Merkezi inşaatının tamamlandığını, 2 Haziran’da uluslar arası bir toplantıyla kullanılmaya başlanacağını bildirdi.

Duran, yaptığı açıklamada, Edirne’de üniversitenin Balkan Yerleşkesi’nde yapımına 2007 yılında başlanan Balkan Kongre Merkezi’ndeki ana binanın kullanıma hazır olduğunu bildirdi. Balkan Kongre Merkezi’nin yapımının tamamlandığını ve merkezin 2 Haziranda yapılacak uluslar arası bir toplantıyla kullanılmaya başlanacağını ifade eden Duran, 6 Haziran’daki mezuniyet töreninin de aynı yerde yapılacağını söyledi. Merkezin 8 milyon 91 bin TL’ye mal olduğunu belirten Duran, merkezde bin ve 50’şer kişilik 8 ayrı salonun, 800 kişilik fuayenin, kapalı ve açık 4 bin metrekare büyüklüğünde sergi alanlarının yer alacağını bildirdi.

25.05.2009


 

Halil İbrahim Buluşmaları’nda “tirit” dağıtıldı

ŞANLIURFA’DA bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘’Halil İbrahim Buluşmaları’’ faaliyetleri kapsamında, binlerce kişiye ‘’tirit’’ (et suyuna kızartılmış ekmek konularak yapılan yemek) dağıtıldı.

Balıklıgöl yerleşkesindeki Dergâh Camii’nin avlusunda görevliler tarafından kazanlar içinde hazırlanan tirit, vatandaşlara ikram edildi. Sabah namazından sonra dağıtılan tiritten almak isteyen vatandaşlar, caminin avlusunda ve çevresinde uzun kuyruklar oluşturdu. Şanlıurfa Vali Yardımcısı Yıldıray Malğaç, gazetecilere yaptığı açıklamada, geleneksel olarak düzenlenen faaliyetlerde her yıl binlerce kişiye ‘Hz. İbrahim’’in vazgeçilmez yemeği olan tirit ikram ettiklerini söyledi. Yemek için 6 ton et, 10 bin ekmek, 1 ton yoğurt, 1 ton limon ve 500 kilogram sarımsak kullanıldığını ifade eden Malğaç, ‘’Günün sonunda 50 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Peygamberlerin atası Hz. İbrahim’in bereketinin bütün dünyaya mutluluk getirmesini diliyorum’’ dedi.

25.05.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis