04 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

HAYATIN ANLAM VE DEĞERİ

Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak, ''Kişilerde, hayatın anlam ve değeri bozulup yitiriliyor. Bu da merhamet ve şefkat duygularını ortadan kaldırıyor. Bunun sonucunda böyle cinayetler oluyor'' dedi.

AİLE 15-20 YILDAN BERİ HASTA

Merhamet ve şefkat duygularının kaybındaki en büyük sebebin aile yapısındaki hızlı değişim olduğunu belirten Solak, ''Bu temel değerler 0-6 yaş döneminde kazanılır. Türk ailesi son 15-20 yıldır hasta” diye konuştu.

MEDYA, ŞİDDETİ TETİKLİYOR

Medya ve internet kafelerin, on yıldır çocukların dünyasına getirdiği şiddet eğilimlerinin de bu olaylarda etkili olduğuna işaret eden Solak, bu durumun, şiddetle büyümüş yetişkinler için de geçerli olduğunu söyledi.

Adana’da bir apartman dairesinde öldürülen 8 kişi dün gözyaşları arasında yan yana toprağa verildi.

Huzurevleri Mahllesi’nde Murat Yüksel tarafından öldürülen baba İbrahim Yüksel, anne Günay Yüksel, kızları Nalan Yüksel, oğulları Ali Yüksel, torunları Halil İbrahim Kopar ve Arif Kopar’ın cenazeleri Adlî Tıp Kurumu’ndan yakınları tarafından alınarak merkez ilçe Seyhan’a bağlı Camuzcu Köyüne getirildi. Cenazelerin köye getirilmesi sırasında ölenlerin yakınları ve Nalan hemşirenin mesaî arkadaşları gözyaşlarını tutamadı. Daha sonra cenazeler köy dışındaki mezarlığa getirildi. Burada kılınan namazların ardından cenazeler yan yana toprağa verildi. Cenaze töreni sırasında baba İbrahim Yüksel’in kız kardeşleri Ümmü Gülsüm Sarsılmaz ile Hatice Anlaşbaş, baygınlık geçirdi. Ağabeyini son kez görmek istediğini söyleyen Sarsılmaz’ın, bu isteği cenazeler toprağa verilmeden önce gerçekleştirildi. Güçlükle sakinleştirilen Sarsılmaz, ‘’Senin yerine ben ölseydim, bu acıya dayanılmaz’’ diyerek gözyaşları döktü. Cenaze töreninde Nalan hemşirenin mesaî arkadaşları mezara beyaz önlük bıraktı.

İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLMÜŞLER

Ela Gül Yüksel (29) ve 6 yaşındaki oğlu Vedat Yüksel’in cenazeleri ise Adlî Tıp Kurumu’ndan yakınları tarafından alınarak Kabasakal Mezarlığı’na getirildi. Anne ve oğlunun cenazeleri, yıkandıktan sonra yakınlarına gösterildi. Ekonomik sıkıntı çeken eşine kuaförlük yaparak katkıda bulunan Ela Gül Yüksel’in annesi Hatice Ulusal, tören sırasında fenalık geçirdi. Anne Hatice Ulusal, katil zanlısının kızına ve torununa işkence yaptığını, bunu, cenazeleri gördükten sonra anladıklarını belirterek, ‘’Kızımı ve torunumu vura vura canice öldürmüş, kemiklerini kırmış’’ dedi. Ela Gül Yüksel’in adını vermek istemeyen bir diğer yakını ise cesetlerin boğazlarında morartı izlerinin bulunduğunu ifade ederek, zanlının anne ve oğlunu boğduğunu söyledi. Anne ve oğlunun cenazeleri daha sonra kılınan namazın ardından yan yana toprağa verildi. Ela Gül Yüksel’in tabutunda gelin duvağı bulunması dikkati çekerken, anne Ulusal, kızı ve torununun mezarlarının başında ağıt yaktı. Adana / aa

Vali Atış: Tek

sorun para değil

Adana Valisi İlhan Atış, şehirde aynı aileden 8 kişinin öldürülmesi olayının toplumsal bir sorunu işaret ettiğini söyledi. İlhan Atış, NTV’de katıldığı ‘’Canlı Gaste’’ adlı televizyon programında, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Olayın ekonomik boyutunun da bulunduğunu, ancak bunun tek bir neden olamayacağını ifade eden Atış, ‘’Tek sorunun para olduğunu düşünmüyorum, sosyolojik boyutları var. İsraf, fazla borçlanmak, kredi kartına yüklenmek, onu ödemek için eşten dosttan aileden yardım istemek var. Ailenin buna bir ‘hayır’ cevabı var ve mecburen bir dışlanmışlık var. Bu sorun ailelerde birbirlerine karşı bu tip davranışları sergilemelerine neden oluyor. Bu toplumsal bir problem’’ diye konuştu. Atış, bu cinayetin yalnızca psikolojik olaya bağlanmasının da eksik olacağını düşündüğünü bildirdi. Adana / aa NENESİNİN MEZARINDA İNTİHAR EDECEKTİ 8 kİşİnİn katil zanlısı olarak gözaltına alınan Murat Yüksel’in, yakalanmadan önce yazdığı mektuplarda, ‘’eşini ve çocuğunu çok sevdiğini’’ yazdığı, ‘’kız kardeşine iyi bakmalarını’’ istediğini bildirildi. Zanlının, ‘’İbrahim ve Günay’ı babam ve annem olarak kabul etmiyorum’’ dediği ve pişman olmadığını söylediği bildirildi. Zanlı, kendisini yakalamaya gelenlere de, ‘’3 saat erken geldiniz. Çocuğum okuldan geldikten sonra veda edip, nenemin mezarına gidip intihar edecektim’’ dediği öğrenildi. Çelik yelek giydirilen zanlı Murat Yüksel, Emniyet Müdürlüğündeki sorgusunun ardından, geniş güvenlik tedbirleri altında Adliyeye sevk edildi. Bu arada, Murat Yüksel’in eşi Nesrin Yüksel, ifadesine başvurulmak üzere Emniyet Müdürlüğüne getirildi. AİLE BOYU TEDAVİ GÖRMÜŞLER Emnİyet Müdürlüğü ekiplerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıklar Hastanesinde yaptığı incelemede, farklı tarihlerde zanlı ve baba İbrahim Yüksel’in ‘’şizofren’’, kardeşi Ali Yüksel’in ‘’ağır şizofren’’, anne Güney’in ‘’depresyon’’ tedavisi gördüğü tesbit edildi. Ali Yüksel’in sürekli ilâç kullandığı, hastaneye yatırılmadan önce de ‘’kendini peygamber olarak gördüğü’’ öğrenildi. AİLENİN SAĞ KALAN TEK FERDİ Bu arada, ailenin sağ kalan tek ferdi olan, hastanede ‘’manik atak, iki uçlu mizaç bozukluğu’’ teşhisiyle tedavi gören Handan Yüksel’e ise ağabeyinin bütün ailesini katlettiğinin, doktor kontrolünde bildirildiği ifade edildi. Büyük bir ruhsal çöküntü yaşadığı, sinir krizi geçirdiği belirtilen Handan Yüksel sürekli doktor kontrolünde tutulurken, annesinin cenazesine katılma talebi başhekimlik tarafından uygun bulundu.

04.06.2009


 

Dünün sorunlarını yarına yüklemeyelim

AlevÎ Çalıştayı Ankara’da başladı. Çalıştayda din-devlet ilişkileri, cemevleri, eğitim, inanç önderleri gibi konular ele alınacak.

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Bilkent Otel’de başlayan Alevî Çalıştayı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin enerjisini uluslar arası alanda söz sahibi olmak için kullanması gerektiğini belirterek, toplumsal barışı ve huzuru daha da güçlendirmek gerektiğini vurguladı.

Farklılıkların ‘’aynı uzaklıkta değil, aynı yakınlıkta’’ olan bir bakış açısıyla korunması gerektiğine işaret eden Çelik, çalıştaya katılan Alevî örgütlerinin temsilcilerine seslenerek, şunları söyledi: ‘’Gelin dünün ve bugünün sorunlarını yarının sırtına yüklemeyelim. ortak kimliğimiz ortak değerlerimiz olan ülkemizi çok daha güçlü bir şekilde yarınlara taşıyalım. Bu ülke hepimizin bu ülkeyi hep birlikte kurduk birlikte yaşatıyoruz ve hep birlikte de yaşatacağız. Bu amaçla bir olalım, iri olalım, diri olalım diyorum. Enerjimizi iç çekişmelerle tüketmek yerine dünya sathında en ileri, en güçlü devletler liginde olmak için gayret gösterelim, enerjimizi bu alana harcayalım. Bu konuda herkesin, bütün kesimlerin gerekli hassasiyeti ve duyarlılığı göstereceğine inancımızın tam olduğunu ifade etmek istiyorum.’’

Bugün öğlene kadar devam edecek ve 6 oturumdan oluşacak çalıştayda, genel konular, din-devlet ilişkileri, cemevleri, eğitim, inanç önderleri ve çözüm arayışları konusunda katılımcılar görüşlerini dile getiriyor. Çalıştaya, çok sayıda Alevi sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Ankara / aa

04.06.2009


 

AB için bahaneler tükeniyor

Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Jesper Vahr, AKP’nin önde gelen bir yetkilisinin kendisine söylediği “Artık Türkiye’nin bahaneleri tükeniyor” sözünü aktararak, anayasa değişikliği ile zihniyet değişiminin gerekliliğine, sürecin hızlanmasının ve şimdiye kadarki reformların uygulanmasının önemine işaret etti.

NATO’nun yeni Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’in Özel Kalem Müdürlüğü görevine getirilen Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Jesper Vahr, AKP’nin önde gelen bir yetkilisinin kendisine söylediği “Artık Türkiye’nin bahaneleri tükeniyor” sözünü aktararak, “Bence bu aynı zamanda AB’nin de Türkiye’deki reform sürecinin yeniden hız kazanması gerektiğini görmesi anlamına geliyor” dedi.

Yeni görevini, Rasmussen’in de resmen göreve başlayacağı 1 Ağustos’ta üstlenecek olan Büyükelçi Vahr, Ankara’dan ayrılmadan önce soruları cevapladı. Büyükelçisi Vahr, Türkiye’nin AB süreciyle ilgili olarak “Danimarka, Türkiye’nin AB’ye girme isteğini destekliyor” dedi. AB’nin genişlemesinin, Avrupa’nın barışı, istikrarı ve refahı açısından önemli olduğunu ifade eden Vahr, ancak AB’ye üye olacak ülkelerin bazı şartları yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Büyükelçi Vahr, Türkiye’nin AB ile müzakere sürecine başlamadan önce bazı reformları gerçekleştirdiğini ancak müzakerelere başlamasından bu yana reform sürecinde bir yavaşlama olduğunu ifade etti ve şu görüşleri dile getirdi:

“Bu yavaşlamanın bazı sebepleri vardı; 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimler, AK Parti’nin kapatılması davası gibi ama AK Parti’nin önde gelen bir yetkilisinin bana söylediği bir cümleden alıntı yapmak gerekirse ‘Artık Türkiye’nin bahaneleri tükeniyor’. Bence bu aynı zamanda AB’nin de Türkiye’deki reform sürecinin yeniden hız kazanması gerektiğini görmesi anlamına geliyor.” Vahr, Türkiye’nin “tam zamanlı bir AB müzakerecisi” atamasının önemli bir gelişme olduğunu ama bu görevlendirmenin “bir sonu temsil etmediğini”, reform sürecinin hızlanması gerektiğini belirtti. Büyükelçi Vahr bu çerçevede, anayasa değişikliğinin gerekliliğine ve şimdiye kadar yapılan reformların uygulanmasının önemine işaret etti. Reform sürecinde “zihniyet değişikliğinin” gerektiği görüşünü dile getiren Vahr, özellikle insan hakları alanındaki reformların hayata geçirilmesi ve uygulanması gerektiğini söyledi. Büyükelçi Vahr, Roj TV ile ilgili soruşturmanın tamamlanması ve Roj TV’ye herhangi bir ceza verilip verilmeyeceğine dair karara varılması konusunda ise bu yıl içinde bir sonuca ulaşılabileceğini söyledi. Vahr, “Danimarka, hiçbir şekilde PKK’ya göz yummuyor. PKK, bize göre bir terör örgütüdür” dedi. Ankara / aa

04.06.2009


 

Savcı, HSYK’yı AİHM’e şikâyet etti

Konya’da görev yapan Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) kendisi hakkında verdiği ‘’birinci sınıf olmaması’’ kararının haksız olduğunu iddia ederek, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

Konya’da görev yapan 45 yaşındaki Savcı Ergün, AİHM’e yaptığı 8 sayfalık başvuru yazısında, lisansüstü eğitimini yaptığını, ‘’hukukta uzman’’ unvanı aldığını belirtti. Lisansüstü eğitim diploması sebebiyle birinci sınıf hakim-savcılığa 30 Nisan 2003 tarihinde emsallerinden önce ayrıldığını ifade eden Ergün, ancak HSYK’nın hakkında ‘’birinci sınıf olmaması’’ kararı verdiği söyledi. HSYK’nın kendisi hakkında verdiği kararın haksız olduğunu iddia eden Ergün, AİHM’e başvurdu. HSYK kararlarına karşı hiçbir makam ya da merciye başvurma ve yargı yoluna gitme hakkı bulunmadığını vurgulayan Ergün, aylar süren sürüncemeler sonunda 2005 yılından 2009 yılı Ocak ayına kadar dört buçuk yıldır mağdur edildiğini, birinci sınıf olamadığı için bu tarihler arasında maaşında 53 bin dolarlık kayıp bulunduğu kaydetti.

Evli ve üç çocuk babası olduğunu ifade eden Ergün, Cumhuriyet Savcılığı dolayısıyla aldığı maaş dışında bir geçim kaynağının bulunmaması ve başka bir iş yapmasının mümkün olmaması nedeniyle geçim zorluğu altında ezildiğini öne sürdü. 2004 yılından bu yana sistemli olarak kendisine yapıldığını öne sürdüğü ‘’haksız ve hukuk dışı uygulamalar yüzünden göz sağlığını yüzde 80 yitirdiğini’’, buna dair raporu da AİHM’e sunacağını ifade eden Ergün, başvurusunda şu ifadelere yer verdi:

‘’Karşılanması ve rakamlarla ifade edilmesi imkansız bir manevi işkence, ruhsal travma altındayım. Kısmen dahi olsa karşılanabilmesi için ve idarenin keyfi uygulamalarını bir daha insanlara yapamaması için ağır bir ödenti altına sokulması gereği de nazara alınarak beş yüz milyon avro manevî tazminat verilmesini istiyorum.’’

Ergün, maaş farkları ve mahkeme masraflarının yanı sıra başvuru kabul edildiğinde ayrıntıları belirtilmek üzere şimdilik 100.000 avro da maddi tazminat talep ettiğini dile getirdi. İlk kez bu konuda bir cumhuriyet savcısının AİHM’e başvurduğunu ve hakkını aradığını savunan Ergün, yaptığı başvurunun kendi lehine sonuçlanmasını ve kayıplarının telafisini umduğunu sözlerine ekledi. Konya / aa

04.06.2009


 

Kredi kartı borçluları çoğaldı

Kredi kartı borcunu ödemeyenler ile gecikmeli ödeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdî kredi ve kredi kartları sisteminde yer alan kişi sayısı, Nisan ayında, bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 2,4 oranında arttı.

Kredİ kartı borcunu ödemeyenler ile gecikmeli ödeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları sisteminde yer alan kişi sayısı, Nisan ayında, bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 2,4 oranında arttı. Merkez Bankası verilerine göre, Mart ayında toplam 138 bin 131 adet olan ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin toplamı Nisanda 141 bin 454’e yükseldi. Aynı dönemde ferdi kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 21,1 artarak 56 bin 537’den 68 bin 481’e çıkarken, kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 10,6 azalarak 81 bin 594’dan 72 bin 973’e indi. Verilere göre, 2009 yılının dört ayında ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 527 bin 553 olarak belirlenirken, bunun 217 bin 400’ü kredi kartı borcunu ödememiş kişilerden, 310 bin 153’ü de ferdi kredi borcunu ödememiş kişilerden oluştu. Bir kişinin bütün yıllar içinde bir kez sayılması durumuna göre, 2004 yılından bu yana ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 1 milyon 429 bin 586 olurken, bunun 441 bin 286’sı ferdi kredi borcunu, 998 bin 300’ü de kredi kartları borcunu ödemeyenlerden meydana geliyor. Ankara / aa

04.06.2009


 

30 belediye için Pazar günü yine seçim var

YSK tarafından çeşitli sebeplerle seçimi iptal edilen 30 belediye başkanlığı, 11 beldede belediye meclisi üyeliği, 220 köy ve mahalle muhtarlığı, 88 seçim bölgesinde ihtiyar heyeti ve 89 seçim bölgesinde de muhtarlık ve ihtiyar heyeti seçimleri, Pazar günü yapılacak.

YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK) tarafından çeşitli sebeplerle seçimi iptal edilen 30 belediye başkanlığı, 11 beldede belediye meclisi üyeliği, 220 köy ve mahalle muhtarlığı, 88 seçim bölgesinde ihtiyar heyeti ve 89 seçim bölgesinde de muhtarlık ve ihtiyar heyeti seçimleri, 7 Haziran Pazar günü yapılacak. YSK, 29 Mart 2009 tarihinde 2 bin 931 belediyede gerçekleştirilen belediye başkanlığı seçimlerinden 30’unu, çeşitli sebeplerle yapılan itirazlar sonucu iptal etti. YSK, seçimi yapılan 32 bin 475 belediye meclisi üyeliğinden de 11 beldedeki belediye meclisi üyeliğine ilişkin seçimlerin iptaline karar verdi. Bu yerlerde yenileme seçimleri, 7 Haziran 2009 Pazar günü yapılacak. Belediye ve il genel meclisi seçimlerinde, seçime katılabilecek siyasî partilerin yeniden tesbit ve ilân edilmesine gerek olmayacak. 29 Marttaki seçime katılmış siyasî partiler ve bağımsız adaylar, 7 Hazirandaki yenileme seçimine aynen katılabilecek. Siyasî partiler, yeniden aday tesbiti yapamayacak ancak ölüm, istifa gibi sebeplerle meydana gelecek boşalmalar, ilgili seçim kurullarının belirleyeceği tarihe kadar doldurulabilecek. Birleşik oy pusulalarının basımında daha önceki seçim için uygulanan esaslar aynen geçerli olacak.

Yenileme seçiminde, 29 Martta yapılan seçimler için güncelleştirilmiş ve kesinleşmiş sandık seçmen listeleri, yeni bir güncelleştirme yapılmaksızın kullanılacak. Seçim takvimi, seçimi yönetecek ilçe seçim kurullarınca hazırlanıp uygulanacak. Yenileme seçiminin yapılacağı 7 Haziranda, çeşitli sebeplerle seçimi iptal edilen 220 köy ve mahalle muhtarlığı, 88 köy ve mahallede ihtiyar heyeti ve 89 seçim bölgesinde de muhtarlık ve ihtiyar heyeti seçimleri birlikte gerçekleştirilecek. Ankara / aa

04.06.2009


 

TÜRKİYE ÇÖLLEŞME RİSKİ ALTINDA

Dünya Bankası, Almanya’nın Bonn şehrinde 181 ülke heyetinin katılımıyla, 1-12 Haziran tarihleri arasında düzenlenen, iklim değişimine ilişkin uluslar arası bir antlaşmanın imzalanmasına yönelik çalışmaların yapıldığı toplantılara bir rapor sundu.

5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesinde hazırlanan rapora göre, özellikle eski Doğu Bloku ülkelerinde geçmiş dönemde ve eski SSCB’nin dağılmasından bu yana geçen yıllarda çevre politikalarına önem verilmemesi dolayısıyla, iklim değişiminin etkileri bölge ülkeleri açısından ağır olacak.

‘’Avrupa ve Orta Asya’da İklim Değişimine Uyum’’ başlıklı raporun yazarı Marianne Fay, belgeye ilişkin yaptığı basın açıklamasında, iklim değişiminin bu bölgeler için, daha önce tahmin edilenden daha kötü sonuçlarının olacağını söyledi. Rapora göre iklim değişiminin sonuçlarından olan deniz düzeyi yükselmesi, bölgenin 4 ana havzasını (Baltık Denizi, Adriyatik’in doğu kısmı ve Türkiye’nin Akdeniz Kıyıları, Karadeniz, Hazar Denizi) ile Rusya’nın Kuzey Buz Denizi kıyılarını etkileyecek. Bu havzalarda en ağır sonucu, alçak düzeydeki yerleşim birimlerinin yoğunluğundan ötürü en çok Polonya etkilenecek.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ

Rapora göre Türkiye’nin de içinde bulunduğu ‘’Adriyatik’in doğu kısmı ve Türkiye’nin Akdeniz Kıyıları’’ havzası da olumsuz etkilenecek bölgelerden. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarının kimi bölümleriyle, Hırvatistan ve Arnavutluk’un Adriyatik kıyılarının kimi bölümleri, ‘’fırtına taşkınlarından, tuzlu deniz sularının yeraltı sularına sızmasından’’ etkilenecek. Raporda, deniz düzeyindeki yükselmenin Karadeniz’de Rusya, Ukrayna ve Gürcistan kıyılarını şimdiden etkilemeye başladığına dikkat çekildi. Kapalı bir su havzası olan Hazar Denizi’nin düzeyi de, buharlaşma sebebiyle, 21. yüzyıl sonunda bugünkü düzeyinin 6 metre altında olacak. Bu durum, denizdeki özgün balık stoklarını ve kıyı altyapısını olumsuz etkileyecek. Rapora göre eski Doğu Bloku ülkeleri ve Türkiye’deki ısınma, diğer bölgelere göre daha hızlı. Söz konusu havzanın güneyi geçen yüzyıl 0.5, kuzeyi ise (Sibirya) 1.6 santigrat derece ısındı.

Bu yüzyılın ortasında ise bölgedeki ortalama ısı 1.6-2.6 santigrat derece daha artacak. Meselâ 2050’de Polonya ve Macaristan gibi ülkeler, bugün İspanya’da, Sicilya’da yaşandığı gibi, 30 santigrat derecenin üzerinde çok sayıda sıcak yaz günü geçirecek.

Rapora, ‘’http://web.worldbank.org’’ adresinden, ‘’news’’ başlığından ulaşılabiliyor. Bonn / aa

İç Anadolu’da çölleşme alarmı

YağIş rejimi, su kullanımı ve varlığı açısından Türkiye’nin en hassas bölgesi olduğu belirtilen İç Anadolu’nun, su kullanımının planlı ve ekonomik şekle dönüştürülmemesi durumunda, çok geçmeden çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği bildirildi. Bursa’da, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ile Nilüfer Belediyesi Yerel Gündem 21 tarafından düzenlenen ‘’Türkiye Sulak Alanlar Kongresi’’ne katılan Çevre ve Orman Bakanlığı Sulak Alanlar Şube Müdürü Yusuf Ceran, bozulan sulak alanların rehabilitasyonuyla ilgili çeşitli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. İç Anadolu Bölgesi’nde birçok sulak alanın kuruduğunu veya kurumak üzere olduğuna dikkati çeken Yusuf Ceran, ‘’İç Anadolu, yağış rejimi, su kullanımı ve varlığı açısından Türkiye’nin en hassas bölgesi. Eğer su kullanımını, planlı ve ekonomik şekle dönüştürmezsek, çok geçmez, İç Anadolu çölleşmeyle yüz yüze gelebilir’’ dedi. İç Anadolu’daki göllerin kurumasının sebepleri arasında, su kullanımına aşırı yüklenme ve yer altı sularının aşırı kullanımının başı çektiğine değinen Ceran, şöyle devam etti: ‘’Geçmişte, kanal açma ile kurutma çalışmaları gibi hatalar da yapılmıştır. Türkiye, özellikle İç Anadolu Bölgesi’ne dikkat etmek zorunda. Suyun bir damlasını dahi zayi etmeden ekonomik şekilde kullanma yolunu, ülke olarak benimsemeliyiz ve o şekilde hareket etmeliyiz. Aksi takdirde İç Anadolu Bölgesi, uzun vadede küresel ısınmanın da etkisi görülmeye başladıktan sonra, çok ciddi sıkıntılar yaşayabilir.’’ Bursa / aa

04.06.2009


 

“Dünya öğrencileri” Yeni Asya’yı ziyaret etti

7. Uluslar arası Türkçe Olimpiyatları’nda yarışan öğrencilerden bir grup, öğretmenleri İhsan Bulut ile birlikte gazetemizin Ankara Temsilciliğini ziyaret ederek, temsilcimiz Mehmet Kara ile görüştüler.

Ziyarette Mısır’dan Eman Muhammed Anwer, Bangladeş’ten Aneyetullah Asıf, Kazakistan’dan Dalera Şaymerdanova, Azerbaycan’dan Hacay Hantayeva, Makedonya’dan Semet Shabani, Pakistan’dan Sabrina Sarferaz ve Sudan’dan Ayşe Sirelkhaten Muhammed hazır bulundu. Ankara / Yeni Asya

04.06.2009


 

Devre arası doğal gaz görüşmesi

ENERJİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye ve Azerbaycan (A) millî futbol takımları arasındaki özel maçın devre arasında Azerbaycan petrol şirketi SOCAR’ın Başkanı Rovnag Abdullayev ile doğal gaz konusunu görüştü. Karşılaşmayı izlemek için Kayseri’ye gelen Taner Yıldız, maçın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, konuyla ilgili bir kısım yeni teklifler oluştuğunu belirterek, Türkiye’nin verdiği teklif karşısında Azeri tarafının biraz daha düşüneceğini ve ondan sonra Azeri tarafının cevap vereceğini söyledi. Bu durumu makul karşıladıklarını belirten Yıldız, ‘’Ama bir an önce sonuca ulaşılmasının her iki ülke açısından doğru olacağını belirttik. Önümüzdeki haftaya kadar verilen tekliflerle ilgili ekiplerimiz çalışacak. Benim kanaatim çok fazla vakit kaybetmeden Şahdeniz 1 ve 2 ile alâkalı konularda bir mutabakata varılmasıdır. Azerî kardeşlerimiz bu konuda yardımcı olacaklarını söylediler. Top şimdi Azerbaycan tarafında’’ diye konuştu. Kayseri / aa

04.06.2009


 

İstihdama DB desteği

İsTİHDAM paketine yönelik çalışmalar tamamlanırken, Dünya Bankası da Türkiye’deki istihdamın arttırılmasına destek sağlayacak. Edinilen bilgiye göre, Dünya Bankasının istihdama desteği ilk aşamada, 2011 dönemine kadar devam edecek. Bankanın Türkiye’ye ‘’Ülke Ortaklık Stratejisi’’ çerçevesinde tahsis ettiği, yaklaşık 6,5 milyar dolarlık program kredisinin belirli bir kısmı, istihdam ve rekabetin arttırılmasında kullanılacak. Banka, daha önce de Türkiye’ye, istihdam alanında kullanılmak üzere yaklaşık 500 milyon dolar kredi vermişti. Dünya Bankası, önümüzdeki dönemde de, istihdamın arttırılması için mali ve teknik yardımda bulunacak. İstihdam paketi çerçevesindeki reformlar ile Dünya Bankası’nın kredi ve teknik desteğinin de katkısıyla 2011 yılına kadar 1,5 milyondan fazla yeni istihdam artışı sağlanabilecek. Banka’ya göre, doğru politika değişiklikleri ve reformların yapılması durumunda, Türkiye’nin hem kısa vadede ve gelecek 5 ile 10 yıl içinde daha fazla istihdam oluşturması mümkün olacak. Ankara / Washington / aa

04.06.2009


 

İsrail’den, CHP’ye kritik günde ziyaret

İsraİl Büyükelçisi Gabby Levy, Meclis’te CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü’yü ziyaret etti. TBMM’de mayın tartışmalarının yaşandığı bir günde İsrail Büyükelçisi’nin Meclis’e gelişi gazeteciler arasında hareketliliğe yol açtı. Mengü ziyaretin sebebi olarak, ‘’Kahve içmeye geldi. Mayın konusunu konuşmadık’’ diyerek ısrarlı soruları geçiştirdi. Mengü’nün aksine ziyarete tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ise kritik bir günde İsrail tarafından Meclis’in markaj altına alınmaya çalışıldığını iddia etti. Levy ile Mengü’nün görüşmesi basına kapalı gerçekleşti.

04.06.2009


 

Bakırköy’de patlama: 3 yaralı

BakIrköy’de bir kafede meydana gelen patlamada 3 kişinin yaralandığı belirtildi. Alınan bilgiye göre, Zeytinlik Mahallesi Yakut Sokak 5 katlı binanın zemin katında faaliyet gösteren kafeteryanın mutfak bölümündeki bir LPG tüpünden kaynaklanan patlama meydana geldi. Patlamanın ardından 3 kişi yaralı olarak hastanelere kaldırıldı. Olay yerine gelen polis, çevrede güvenlik tedbiri alarak inceleme başlattı. Patlama sebebiyle binanın zemin katında kısmen çökme meydana geldiği, binanın üst katlarının camlarının da kırıldığı görüldü. Olay yerinde incelemede bulunan Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, patlamanın, kafeteryanın mutfak bölümündeki bir LPG tüpünden kaynaklandığını bildirdi. Şahin, olayın araştırıldığını ifade ederek,’’Terörle ilgili bir durum yok’’ dedi. Bu arada Zeytinburnu Vergi Dairesi’nin kapısına bırakılan paketten çıkan zaman ayarlı bomba, kontrollü bir şekilde patlatıldı. İstanbul / aa

04.06.2009


 

SGK Ordu İl Müdürlüğünde “sahtecilik’ araması

Ordu’da Sosyal Güvenlik Kurumu il binasında Ordu Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından operasyon başlatıldığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde Şarkiye Mahallesi’ndeki binaya gelen ekipler, içerde çalışma başlatırken, binaya giriş ve çıkışlar da yasaklandı. Operasyonun, sahte emeklilik ve evrakta sahtecilik gibi suçlara yönelik olduğu öğrenildi. Ordu / aa

04.06.2009


 

Windows 7, Ekim’de satışta

Microsoft, işletim sistemi Windows 7’nin 22 Ekim’de satışa çıkarılacağını açıkladı. Fazla tutulmayan Vista’nın yerini alacak olan sistem, PC yapımcılarına Temmuz ayı sonunda verilmeye başlanacak. Windows 7 yüklü yeni bilgisayarlar, 22 Ekim’den itibaren satın alınabilecek veya yüklü işletim sistemleri yeni sisteme yükseltilebilecek. Microsoft’tan yapılan açıklamada, başka bir ayrıntı verilmedi. Seattle / aa

04.06.2009


 

Balık kılçığına 100 bin dolar tazminat

ABD’de emekli bir polis, yediği ton balıklı sandviçten çıkan kılçık yüzünden 100 bin dolarlık tazminat dâvâsı açtı. Daily News gazetesinin haberine göre, halen özel dedektiflik yapan 57 yaşındaki Robert McKenna, iki yıl kadar önce yediği ton balıklı sandviçin içinden çıkan kılçığın boğazına takıldığını ve büyük acı çektiğini, ‘’artık eski Robert olmadığını’’ söyledi. ‘’Az kalsın ölüyordum’’ diyen McKenna, artık ton balığı görmeye tahammül edemediğini belirtti. New York / aa

04.06.2009


 

Gezegene sahip en küçük yıldız

AmerİkalI astronomlar, Güneş Sistemi dışında bir gezegene ev sahipliği yapan en küçük yıldızı gözlemledi. Bilinen bu en küçük yıldızın, Aquila takımyıldızında bulunduğunu ve Jüpiter’e benzeyen bu gezegeninin de “uzak güneş” VB 10 yıldızı etrafında döndüğü tesbit edilirken, bu astrometri yöntemiyle keşfi yapılan ilk yıldız oldu. Güneş’in sadece 12’de 1’i büyüklüğündeki VB 10’un etrafında dönen gezegeniyle çevrelerinin aşağı yukarı aynı olduğu görüldü. Astrophysical Journal’ın gelecek sayısında yayımlanacak araştırmaya göre, yeni bulunan VB 10b gezegeni Jüpiter’den 6 kat daha büyük ve 20 ışık yılı uzakta bulunuyor. Bilim adamları, gezegenin kendi iç ısısının Dünya’ya benzer bir sıcaklık sağladığını düşünüyor. Yetkililer, “Bu yıldızın Dünya gibi kayalık gezegenleri olabilir. Başka gezegenleri varsa bu güneş sistemi bizimkinin minyatürü olabilir” diyor. Washington / aa

04.06.2009


 

Ünlü fizikçiler Antalya’da buluşacak

Nobel Fizik Ödülü Jüri üyeleri ile Nobel ödüllü fizikçilerin de katılacağı 2. Uluslararası Süper İletkenlik ve Magnetizma Kongresi, 2010 yılında Antalya’da yapılacak. Ankara Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Konferans Düzenleme Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ali Gencer, Antalya’da kongre ile ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. Gencer, 109 ülkeden 800’e yakın fizikçinin katılacağı 2. Uluslararası Süper İletkenlik ve Magnetizma Kongresi’nin, gelecek yıl 25-30 Nisan tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirileceğini bildirdi. Bu alanda dünyada söz sahibi olmuş, Nobel Fizik Ödülü jüri başkan ve üyelerinin de katılacağı kongrede, dünyada çığır açan teknolojilerin tartışılacağını bildiren Prof. Dr. Gencer, “Antalya, turizmde olduğu gibi kongrelerin de merkezi olmaya başladı. Antalya’yı bir bilim merkezi haline getirmek, Türkiye’nin de bu konularda çalışan bilim adamları olduğunu göstermek istiyoruz’’ dedi. Antalya / aa

04.06.2009


 

Sony, PSP Go’yu tanıttı

Japon elektronik devi Sony, taşınabilir oyun konsolu Playstation Portable’ın (PSP) yeni versiyonu PSP Go’yu tanıttı. Los Angeles’taki E3 teknoloji ve elektronik eğlence fuarında tanıtılan PSP Go’nun oyunları doğrudan internet üzerinden satın alınarak indirilebiliyor. Tanıtımı yapan Sony Başkanı Kaz Hirai’ye göre, kablosuz Wi-Fi ve Bluetooth bağlantıyla donatılmış yeni PSP ile internetten video ve fotoğraf da indirilebilecek. Siyah renkli, sade görünümlü PSP Go’nun, eski versiyonlardan küçük olduğu ve kontrol tuşlarının bazı cep telefonlarındaki gibi kapağı çekildiğinde ortaya çıktığı belirtiliyor. Sony’ye göre, PSP Go’nun dahili hafızasında çok sayıda program da bulunacak ve PSP Go için “Gran Turismo”, “Metal Gear Solid” ve “Resident Evil” gibi oyunların özel versiyonları yapılacak. PSP Go, ABD ve Avrupa’da ekimde piyasaya sürülecek ve Avrupa’da 249 avrodan, ABD’de 249 dolardan satılacak. Los Angeles / aa

04.06.2009


 

Mısır’da radikalizm karşıtı İslâm kanalı kuruluyor

MIsIr’da El Ezher Üniversitesinden bir grup din adamının İslâm’ın şiddet karşıtı görüşlerini yayacak yeni bir televizyon kanalı kuracağı açıklandı. ABD Başkanı Barack Obama’nın ülkeyi ziyaretinden önce yapılan açıklamada, uydudan yayın yapacak Ezheri adı verilecek kanalın, ‘’İslâm dininin aşırılıklarla bozulmasıyla mücadele edeceği’’ bildirildi. Kanalın fikir babası, Mısır İslâmî İlişkileri Yüksek Konseyi üyesi Şeyh Halid El Guindi, bu fikrin, El Ezher mezunlarının bilgi ve yeteneklerinin, dinin cahilce yorumlarıyla savaşmak için kullanılması düşüncesinden çıktığını söyledi. El Guindi, ‘’mevcut kanalların çoğunda doğru olmayan görüşler dile getirilerek gençler aşırılık yanlısı fikirlerle dolduruluyor. Seyirciler, gerçeklerle uğraşan, gerçeklere ve dünyadaki değişimlere saygı duyan kişileri görmeli. Ezheri, İslâm’ın aşırılıktan uzak itidal dini olduğu fikrini yayacaktır’’ diye konuştu. El Guindi, El Ezher mezunlarının bilgilerinden faydalanılmakla birlikte kanalın, üniversite ve hükümetten bağımsız olacağını belirtti. Kanalın Ağustos ayı ortalarında yayına başlayacağı belirtildi. Başlangıçta İngilizce ve Arapça yayın yapacak kanalda, hem eğlendirici hem de eğitici programlar yer alacağı bildirildi. Zaman içinde yayın dillerine Türkçe ve Hinduca’yı da ekleyecek olan Ezheri’nin Avrupa ve Güneydoğu Asya’da izlenebileceği kaydedildi. Kahire / aa

04.06.2009


 

Kızıldeniz’de köpekbalığı dehşeti

MIsIr’In Marsa Alam şehrinin güneyinde, Kızıldeniz’de bir Fransız turistin köpekbalığı saldırısında öldüğü bildirildi. Fransa’nın Mısır’daki konsolosluğundan bir kaynak, adı açıklanmayan bir Fransız kadının dalış yapmak amacıyla bindiği teknedeyken ‘’büyük bir balığın’’ geldiğini gördüğünü ve balığı yakından görmek üzere denize atladığını aktardı. Aynı kaynak, teknedekilerin yardım etmesine fırsat vermeyen köpekbalığının kadını öldürdüğünü bildirdi. Mısır Resmî Haber Ajansı MENA ise, 50 yaşlarındaki bir kadının köpekbalığı saldırısına uğradığını duyurdu. Kahire / aa

04.06.2009


 

Türk gemilerine prestij

nTürkİye, denizcilik alanındaki en prestijli kuruluş olan Paris Memorandumu’nun (Paris MoU) 2008 performans raporunda ‘’Beyaz’’ listeye girdi. Ulaştırma Bakanlığına bağlı Denizcilik Müsteşarlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, kuruluşun önceki gün açıkladığı listede ‘’Beyaz’’ listeye adını yazdıran Türk bayraklı gemiler, bu sayede hem ekonomik kayıplarından kurtulacak hem de Türk denizcilik sektörü ‘’prestij’’ kazanacak. Paris MoU, Avrupa Birliği üyesi ülkelerce oluşturulduğu için kuruluşun hazırladığı listeler ve Türk bayraklı gemilerin bu listelerdeki konumu, Türkiye için büyük önem taşıyor. Paris MoU kapsamında oluşturulan ‘’Kara’’, ‘’Gri’’, ‘’Beyaz’’ listeler, memorandum üyesi ülke limanlarına gelen, denetlenen ve tutulan gemilerin sayılarına ve oranlarına göre belirlenmiş bir veri sonucunda değerlendirilerek elde ediliyor. Türkiye’nin ‘’Beyaz’’ listeye girmesi sayesinde Türk bayraklı gemilerin detay sayılabilecek eksiklikler sebebiyle bağlanmaları önlenerek ekonomik kayıpları azalacak. Ankara / aa

04.06.2009


 

Türkiye’de 8. domuz gribi vak’ası

nSağlIk Bakanlığı, ABD’nin New York eyaletinden hareket edip 28 Mayıs tarihinde Türkiye’ye gelen bir ABD vatandaşında domuz gribi belirlendiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, 27 Mayıs’ta ABD’nin New York eyaletinden hareket edip, 28 Mayıs’ta Türkiye’ye gelen bir ABD vatandaşının önceki gün ateş, başağrısı ve halsizlik yakınmasıyla bir sağlık kuruluşuna başvurdugu kaydedildi. Açıklamada, hastadan alınan numunenin Ulusal Grip Referans Laboratuvarı’ndaki incelemesinde domuz gribi (influenza A/H1N1) belirlendiği belirtildi. Vak'anın Türkiye’de, teşhisi konan 8. vak'a olduğu kaydedilen açıklamada, vak'aların, hastalığın kuluçka döneminde ABD’ye seyahat ettiği bildirildi. Açıklamada ayrıca, hastanın genel durumunun iyi olduğu ve izole edilerek tedavisine başlanıldığı ifade edilerek, hastanın yakın temaslılarına ulaşıldığı, koruyucu ilâç tedavilerine başlanıldığı ve hastalık belirtileri açısından takiplerinin süreceği duyuruldu. Ankara / aa

04.06.2009


 

Televizyon, iyileşen çocuğu yine hasta etti

OSMANİYE’NİN Kadirli ilçesinde, seyrettiği televizyon dizisinden etkilenerek kendini sihirbaz sanan Ferhat Üstünel, verilen ilâçların kesilmesinden sonra 2 saat kendine geldi, televizyon seyredince yine rahatsızlandı. İstanbul’a oğlunu tedavi ettirmeye giden baba Mustuk Üstünel, “İlâçlardan sonra durumu önceye göre kötüye giden oğlum Ferhat’a verdiğimiz tüm ilâçları 1 haftadır kesmiştik. Oğlum bugün normale döndü beni ve annesini tanıdı. Bana ‘baba ne oldu bana böyle?’ dedi. Gözleri görmeye başladı. Sevinçten ne yapacağımızı şaşırdık. Hemen Kadirli’deki yakınlarımı aradım ve Ferhat’ın normale döndüğünü söyledim. Onlar da inanamadı ve konuşmak istedi. Ferhat ile bir süre konuştular. Yürüyemeyen oğlum yürümeye başladı ve bana top oynamak istediğini söyledi. Ben de top aldım çocuklarla oynamaya başladı. Oyun bittikten sonra eve dönerken yolda bir işyerinde televizyon gördü, uzun uzun baktı ve yere düştü. Yerden kaldırdım, yine hastalandı.” diye konuştu. Oğlunun iyi bir tedavi ile düzeleceğine inandığını ifade eden Üstünel, “İki saat de olsa oğlum eskisi gibi bizi tanıdı ve normale döndü. Bu şekilde olması oğlumun düzelebileceğinin sinyalleridir. Ferhat’ın tedavisi için hayırseverlerden yardım istiyorum. Allah rızası için bizlere yardım edin.” diye konuştu. Osmaniye / cihan

04.06.2009


 

Sınav günü gürültü yapanlara ceza

BURDUR’DA Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve Öğrenci Seçme Sınavı’nın (ÖSS) yapılacağı 6- 7 ve 13 Haziran tarihlerinde sınav salonu çevresinde gürültü yapanlara para cezası verilecek. Burdur İl Çevre ve Orman Müdürü Salim Özdemir yaptığı açıklamada, konu ile ilgili afiş hazırladıklarını ve şehrin dört bir yanına asacaklarını söyledi. Özdemir, aksi davranışlarda bulunanlara 2872 Sayılı Çevre Yasası uyarınca gerekli cezaların verileceği belirtti. Bu konuda Burdur Belediyesi ve Emniyet Müdürlüğü’ne de gerekli yazıların yazıldığını kaydeden Özdemir, yapılan her şeyin çocukların geleceği için olduğunu söyledi. Özdemir şunları söyledi: “Sınav günü okullar civarında lütfen sessiz olalım. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin ve canımızdan çok sevdiğimiz çocuklarımızın istikbali ile doğrudan ilgili olan sınavlarda başarılı olmaları, onların sınav saatinde kendilerini iyi hissetmelerine ve konsantre olmalarına bağlıdır. İşte çocuklarımızın geleceği için sınav yerlerinin çevresinde sessiz olalım, gürültü yapmayalım, arabalarımızla sür'atle geçmeyelim, korna çalmayalım. Kısacası onların dikkatini dağıtacak hareketlerden sakınalım.” Burdur / cihan

04.06.2009


 

Meslek seçmeden önce kendinizi tanıyın

ATATÜRK Üniversitesi (AÜ) Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sırrı Akbaba, öğrencilerin doğru tercih yapabilmeleri için kendilerini iyi tanımaları gerektiğini dile getirdi. Erzurum’un başarı seviyesini arttırmak ve öğrencilerin sınav sonrası doğru tercih yapabilmelerini sağlamak amacıyla AÜ, Erzurum Valiliği ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nce ortaklaşa düzenlenen 1. Kariyer Günleri ve Meslekî Eğitim ve Teknoloji Fuarı (METEF) Fuarı’nın ikinci gününde öğrencilere farklı içerikte konferanslar verildi. ‘Meslek Seçimi’ konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Sırrı Akbaba, meslek seçiminden önce öğrencilerin kendilerini iyi tanımaları gerektiğini ifade etti. Bunun yanında mesleklerin de iyi bilinmesi gerektiğinin altını çizen Akbaba, bu tesbitler yapıldıktan sonra tercihlerin daha isabetli olacağına dikkat çekti. Doğru tercihin öğrencilerin hayatı boyunca etkili olacağını dile getiren Akbaba, bunun tercihte bulunacak kişinin ileriki hayatında mutlu veya mutsuz olmasında da büyük etki göstereceğini söyledi. Toplumdaki mesleklerle yeteneklerin birbiriyle çakıştırılması gerektiğine dikkat çeken Akbaba, bunun sağlanması halinde işsizlik sorununun giderilebileceğini ifade etti. 6 çeşit tiplemenin olduğunu söyleyen Akbaba, bunları gerçekçi, gelenekçi, araştırmacı, san'atçı, girişimci ve sosyal tip olarak açıkladı. Akbaba, öğrencilerin bu tiplere göre kendi karakter yapıların tesbit etmelerini ve meslek tercihini buna göre yapmalarını istedi. Başarıyı yakalamak için öğrencilerin neler yapması gerektiğini anlatan Aziziye Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durkaya Ören ise bunun birinci şartının başarmaya inanmak olduğunun altını çizdi. Ören, hayatta başarıyı yakalamanın diğer sırrı olarak da azimli olmayı gösterdi. Erzurum / cihan

04.06.2009


 

70 yaşından sonra Kur’ân-ı Kerim öğrendiler

TRABZON’UN Beşikdüzü ilçesi Türkelli beldesinde yaşayan Kadın Özdemir (72), Hanife İpek de (70) yaşında Kur’ân-ı Kerim okumayı öğrendi. Türkelli beldesinde yaşayan Kadın Özdemir ile Hanife İpek, beldede açılan Kur’ân- Kerim Kursu’na katılarak 70 yaşından sonra Kur’ân öğrendi. Özdemir ve İpek, kursu pekiyi derece ile tamamlayarak istedikten sonra neler yapılacağını gençlere gösterdi. Beşikdüzü Müftülüğü ile Türkelli Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlendiği ve yaklaşık 7 ay süren kurs, törenle sona erdi. Kurstan mezun olan 16 kursiyere ise Kur’ân-ı Kerim hediye edilirken, Kur’ân-ı Kerim’i Yüzünden Okuma Diplomaları verildi.

Törene; Beşikdüzü Müftüsü Ömer Tütüncü, Türkelli Belediye Başkanı Şakir Yenigün, mahalle muhtarları, çevre köy ve mahalle din görevlileri ile belde halkı katıldı. Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başlayan törende konuşan Müftü Tütüncü, ‘’Kur’ân kursları, din öğretimini; doğru yerde, doğru şekilde ve en güzel hâliyle öğretilen tek yerdir. Kur’ân kurslarının açılmasındaki tek amaç da budur zaten. Bu kurslara emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.’’ dedi. Diploma töreninde 70 yaşındaki Hanife İpek ile 72 yaşındaki Kadın Özdemir’in diplomalarını Başkan Yenigün ile Müftü Tütüncü verdi. Diplomasını alan Hanife İpek, hocasına bol bol duâ etti. Trabzon / cihan

04.06.2009


 

Kayıt için formalite yok

Veliler, çocuklarının hangi ilköğretim okuluna kaydedildiğini, 29 Haziran 2009’dan itibaren Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) internet sitesindeki veli bilgilendirme sisteminden veya evlerine en yakın ilköğretim okulundan sorarak öğrenebilecekler. MEB’den yapılan açıklamaya göre, 2009-2010 eğitim-öğretim yılında resmî ilköğretim okullarının 1. sınıflarına kayıtlar önceki yıllardan farklılıklar içeriyor. Bu çerçevede, çocuklar okullara, Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri ve T.C. kimlik numaralarının il/ilçe millî eğitim müdürlüklerinde kurulan öğrenci yerleştirme komisyonlarının okul adres eşleştirmeleri sonucunda sistem tarafından otomatik olarak yerleştirilecek. E-Okul sistemi tarafından bütün öğrencilerin, adreslerinin bulunduğu en yakın ilköğretim okuluna kayıtları yapılacak.

Veliler, önceki gün başlayan kayıt işlemlerinin tamamlanmasının ardından çocuklarının hangi okula kaydedildiğini 29 Haziran 2009 tarihinden sonra veli bilgilendirme sisteminden veya evlerine en yakın ilköğretim okulundan sorarak öğrenebilecekler.

İSMİN ÇIKMASI KAYIT İÇİN YETERLİ

Öğrenci, okullar açıldığında, adres bilgileri doğrultusunda isminin çıktığı okula giderek ders başı yapacak. Öğrencinin isminin çıkması aynı zamanda kayıt belgesi anlamına gelecek. Bunun dışında, herhangi bir işlem yapmasına gerek bulunmayacak. Kayıt ve nakillerde ‘’herhangi bir karışıklık çıkması durumunda’’ Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri esas alınacak. ‘’Velilere kolaylık sağlanması ve adresin doğruluğunun tespiti açısından’’ okul yönetimleri elektrik, su, telefon, doğal gaz abonelik sözleşmesi, kira sözleşmesi veya tapu kaydı gibi belgeler isteyebilecekler. Sistemde okula yerleştirilen şehit ve muharip gazi çocukları ile özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin velilerinin talep etmesi halinde istedikleri okula kayıtları daha sonra nakil yoluyla yapılacak. Veliler kayıt için gerek internetten form doldurulması, gerek okula başvurulması, ön kayıt yaptırılması, kayıt parası yatırılması gibi herhangi bir işlem yapmayacak. Adres ve T.C. kimlik bilgileri doğrultusunda çocuklar sistem tarafından okullara kaydedilecek. Ankara / aa

İSTANBUL’DA KAYIT İÇİN

İL DANIŞMA KOMİSYONU

BU ARADA İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğünce, 2009-2010 eğitim-öğretim yılı kayıtlarıyla ilgili bilgi edinmek isteyen velilere yardımcı olmak amacıyla ‘’İl Danışma Komisyonu’’ kuruldu. İl Millî Eğitim Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, önceki gün başlayan 2009-2010 eğitim ve öğretim yılı öğrenci kayıt ve kabul işlemleriyle ilgili her türlü konuyu ve sorunu değerlendirmek üzere ilköğretim müfettişlerinden oluşan İl Danışma Komisyonu kurulduğu belirtildi. Açıklamada, 08.30-17.00 saatleri arasında çalışacak komisyona, 0212-526 02 70 ve 0212-526 02 67 no’lu telefonlardan ulaşılabileceği kaydedildi. İstanbul / aa

04.06.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis