06 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

AB için yalvarıyor değiliz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda “Biz kimseye herhangi bir konuda yalvarıyor değiliz” dedi ve Türkiye’nin AB’ye taahhütleri olduğu kadar, AB’nin de Türkiye’ye taahhütlerinin olduğunu vurguladı.

AB için yalvarmıyoruz

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda ‘’Biz kimseye herhangi bir konuda yalvarıyor değiliz’’ dedi ve Türkiye’nin AB’ye taahhütleri olduğu kadar, AB’nin de Türkiye’ye taahhütlerinin olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Haziran ayında düzenlenen ilk resmi toplantıya dönem başkanı olarak başkanlık etmesinin ardından, Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi ve basın mensuplarının sorularını cevapladı. Davutoğlu ‘’Türkiye’nin liderlik konumuyla AB üyeliğine adeta ‘yalvarır şekilde’ girmek istemesinin çelişip çelişmediğinin” sorulması üzerine, bunun doğru olmadığını söyledi. Türkiye’nin yakın bölgesinde ve küresel düzeyde yürütmekte olduğu çalışmaların ve liderliğinin son derece doğal bir sürecin parçası olduğunu belirten Davutoğlu ‘’Türkiye tarihiyle, coğrafyasıyla bunu hem hak ediyor hem de bu sorumluluklarla zaten yüzleşen bir ülke, bu şu ana kadarki dış politika performansımızın da doğal bir sonucu ‘’ dedi.

Davutoğlu AB ile ilişkilerle ilgili olarak şöyle konuştu: ‘’Biz kimseye herhangi bir konuda yalvarıyor değiliz, bu yarım asra yaklaşan bir süreç, bu da karşılıklı ahitleşmelerle yürüyen bir süreç, yani kimse kimseden herhangi bir konuda, talep ya da yalvarış, dediğiniz tarzda bir tutum içinde değil. Tabii ki talebimiz var, tam üyelik talebimiz var ve talep ettiğimiz için buraya geldik, şu anki konumumuz karşılıklı bir taahhüt halinde. Türkiye’nin AB’ye taahhütleri olduğu kadar, AB’nin de Türkiye’ye taahhütleri var. Avrupa Konseyi’nin 17 Aralık 2004’te Türkiye ile müzakerelere başlama kararı alması başlı başına bir taahhüttür. Dolayısıyla bunu bir tür muhtaç olunmuş bir ilişki biçimi olarak değerlendirmemek lazım. AB bizim için dış politikamızın önemli hedeflerinden biridir ve ilişkimiz de son derece onurlu bir şekilde, Türkiye’nin gücünü herkese hissettire hissettire yürüyen bir ilişkidir, bir etken-edilgen ilişkisi kesinlikle değildir. AB’deki muhataplarımız da dostlarımız da Türkiye’nin değerini, taşıdığı ağırlığı, bölgesel ve küresel olaylarda yürüttüğü liderliği takdirle takip etmektedirler.’’

06.06.2009


 

TÜRKİYE’YE KARŞI SAMİMÎ OLMALIYIZ

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin reformlara hız vermesi gerektiğini, Türkiye içindeki AB üyeliği karşıtı şüpheyi kırmak için de Ankara’ya karşı “samimî olmaları gerektiğini” söyledi.

Türkiye’ye samimî olalım

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin reformlara hız vermesi gerektiğini, Türkiye içindeki AB üyeliği karşıtı kuşkuyu kırmak için de Ankara’ya karşı “samimi olmaları gerektiğini” söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı ve Dünya Bankası yetkilileriyle, “Türkiye’yi de kapsayan geniş yelpazedeki konuların ele alındığı” görüşmeler yapan Rehn, Reuters’a verdiği özel demeçte, Türkiye’nin, “ifade özgürlüğü ve medya, sendikal haklar” gibi alanlarda “bir çok işi tamamlaması gerektiğini” belirtti. “Türkiye, temel hakların güçlendirilmesi için, reform sürecine ciddi biçimde yeniden başlamalı” diyen Rehn, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Dünya Bankası yetkilileriyle, “Türkiye konusunu da ele aldıklarını” belirtti.

Rehn, Türkiye’de sendikal hakların, uluslararası çalışma örgütlerinin standartları düzeyine çıkarılmasını sağlayacak bir yasanın belirlenmesi gerektiğini, bu talebi 3 yıldır gündemde tuttuklarını ifade etti. Rehn, “bu konuda önce Ocak’ta söz verildi, sonra Nisan’da, ardından bir şey göremedik. Anlaşma olmaması nedeniyle, tam üyelik müzakerelerinde çalışma hayatına ilişkin sosyal politika başlığını açamıyoruz” diye konuştu.

Rehn, Türkiye içindeki, AB karşıtı kuşku taşıyan çevrelerin etkisini kırmak gerektiğini de ifade ederek, “Bu kuşkuları kırmak için (AB olarak) çok sıkı çalışmamız şart” dedi. Rehn, “bu olumsuz çemberi kırmanın yolu, samimi ve sağlam bir duruştur. AB, Türkiye’ye karşı taahhütleri konusunda sağlam durmalı, Türkiye’ye, bir gün AB üyesi olabilmesi yönündeki gereklilikleri yerine getirebilmesi şansı verilmeli” diye konuştu. Rehn, Çek Cumhuriyeti’nin AB dönem başkanlığının son ayında bir çok yeni müzakere başlığının açılmasının beklendiğini, buna, İsveç’in dönem başkanlığında da devam edileceğini ifade etti.

06.06.2009


 

TSK: Mayın için maşa kullanmalıyız

Genelkurmay Başkanı Başbuğ, mayın temizleme tartışmalarıyla ilgili olarak, “Önemli olan yöneticilerin en uygun hareket tarzını seçip onları ortaya koyması. Bir ateş varsa ateşi elle mi almak lâzım yoksa maşa ile mi almak lâzım? Ama gerekirse elle de alırsın” dedi.

TSK: Mayın için maşa kullanmalıyız

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mayın temizleme tartışmalarıyla ilgili olarak, "Önemli olan yöneticilerin en uygun hareket tarzını seçip onları ortaya koyması. Bir ateş varsa ateşi elle mi almak lazım yoksa maşa ile mi almak lazım? Ama gerekirse elle de alırsın" dedi. ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Mike Mullen’ın davetlisi olarak Washington’da hafta başından bu yana temaslarda bulunan Orgeneral Başbuğ, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğinde basın toplantısı düzenledi. Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi konusundaki sorulara karşılık Orgeneral Başbuğ, bu konuyu yurt dışındayken konuşmanın kendisine ‘’pek şık gelmediğini’’ belirtti ve ‘’Madem sordunuz bir iki cümle söyleyeyim. Bir iletişim noksanlığı yaşadık. Belki daha küçük boyuttayken çözülebilecekken çözümsüzlük noktalarına gitti. Bizim de belki eksiğimiz var iletişim noksanlığında. Esasında pek olduğu kanaatinde değilim ama olabilir’ dedi.

TSK, NATO’da ABD’den sonra ikinci büyük kuvvet olduğu için, bazılarının ‘’mayınları döşedi, nasıl toplamaz’’ yaklaşımında olduğunu kaydeden Orgeneral Başbuğ, ‘’Bu mayınların toplanması için elinizde bir yığın hareket tarzı var. Önemli olan yöneticilerin en uygun hareket tarzını seçip ortaya koyması. Bir ateş varsa ateşi elle mi almak doğru, maşayla mı almak doğru? Çok zorunluysa elle de alırsınız. Ama her çözüm için birden fazla hareket tarzınız olur. TSK olarak en uygun hareket tarzı iletilmiştir. NAMSA ana yükleyici. Çünkü tecrübeli. Elbette alt yükleyici şirketlerle iş yapacak. Son çıkan kanunun ilgili maddesinde, alt yükleyicilerle yapacağı sözleşmelerde Milli Savunma Bakanlığı oluru şart’’ diye konuştu.

06.06.2009


 

1 binbaşı ve 1 astsubay gözaltında

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı’nda bir arama yapılmadığını, muvazzaf personelden sadece bir binbaşı ve bir astsubayın gözaltına alındığını söyledi.

Genelkurmay: 2 muvazzaf gözaltına alındı

GENELKURMAY Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, dün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’nda bir arama yapılmadığını bildirdi. Tuğgeneral Gürak, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında, önceki günkü gözaltılarla ilgili hukuki süreç hakkında bir şey söylemeyeceğini ifade ederek, konuya ilişkin bazı yanlış haberlerin basına yansıdığını kaydetti. Tuğgeneral Gürak, ‘’Şunu açıklayabilirim: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’nda bir arama yapılmamıştır. Dün (önceki gün) muvazzaf personelden sadece bir binbaşı ve bir astsubay gözaltına alınmıştır’’ dedi.

06.06.2009


 

Sağlıktan altı tahliye

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları sebebiyle bugüne kadar 6 kişi tahliye edildi. Soruşturma kapsamında çeşitli tarihlerde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Kuddusi Okkır, Ayşe Asuman Özdemir, Ferit İlsever, Şener Eruygur, Hurşit Tolon ve son olarak da Erol Manisalı’nın sağlık sorunları sebebiyle tahliyelerine karar verildi.

Ergenekon’da sağlık sebebiyle 6 tahliye

“ERGENEKON” soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları sebebiyle bugüne kadar 6 kişi tahliye edildi. Soruşturma kapsamında çeşitli tarihlerde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan iş adamı Kuddusi Okkır, Ayşe Asuman Özdemir, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve son olarak da önceki gün Prof. Dr. Erol Manisalı’nın sağlık sorunları sebebebiyle tahliyelerine karar verildi.

06.06.2009


 

Gül: Obama’nın mesajları açık ve net

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘’ifadeleri ve taahhütleriyle İslam ülkeleri bakımından da barış ve istikrar için ortaklık yapılabilir ve yapıcı bir lider olduğunu bir kez daha gösterdiğini’’ söyledi.

ABD Başkanı Obama’nın Kahire Üniversitesinde yaptığı konuşmayı değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, konuşmayı ilgiyle izlediğini belirtti. Konuşmayı ‘’içten, dürüst ve gerçekçi’’ bulduğunu ifade eden Gül, şöyle devam etti: ‘’Obama’nın verdiği mesajların gayet açık ve net olduğunu düşünüyorum. Başkan Obama’nın İslâm ülkelerinin yurttaşlarının birçoğunun gönlünden geçen duygu ve düşünceleri içtenlikle paylaşması ve bunları bizzat ifade etmiş olması son derece ümit verici. Ayrıca Başkan Obama’nın Kahire’de söylediklerinin başkan seçilmeden önce söyledikleriyle uyumlu olması tutarlılığının bir işaretidir. Bölge barışı konularında aldığı pozisyonları da çok isabetli buldum. Dolayısıyla ABD Başkanı bugünkü ifadeleri ve taahhütleriyle İslam ülkeleri bakımından da barış ve istikrar için ortaklık yapılabilir ve yapıcı bir lider olduğunu bir kere daha göstermiş oldu.’’

06.06.2009


 

USAK BAŞKANI LAÇİNER: OBAMA ŞOV YAPTI

ULUSLARARASI Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner de Obama’nın Müslüman dünyasını incitmemeye, eleştirel olmamaya gayret gösterdiğini ve sorunları yokmuş gibi davrandığını söyledi.

Obama’nın mesajlarını ‘’Türkiye’deki mesajlarına göre daha basitti’’ diye tanımlayan Laçiner, ‘’Bir çocuğun bile anlayabileceği şekilde mesajlar verdi. Daha cesur bir konuşma olabilirdi. Konuşmanın cesaret kısmı eksik, çünkü Demokratlar, ABD’de insan haklarına çok büyük önem veren bir parti olarak bilinirler. Eleştiriden uzak, cesur olmayan, alkış almaya dönük, şov kısmı yoğunluk kazanmış bir konuşmaydı. Somut sorunları imajla, konuşmayla çözemezsiniz. Rejimlerin meşruiyetine katkı sağlarsanız imaj düzelmez. Türkiye açısından PKK konusunda bir beklenti var, ABD buna cevap veremediği sürece ilişkiler zedelenir” dedi.

06.06.2009


 

AB Sekreterliği için yeni kanun

AB ile müzakerelerin daha etkin şekilde sürdürülmesi amacıyla AB Genel Sekreterliği teşkilat yapısında değişiklik öngören tasarı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Tasarı, Türkiye’nin AB üyeliğine hazırlanmasına yönelik yapılacak çalışmaların yönlendirilmesi, izlenmesi ve koordinasyonu ile üyelik sonrası çalışmaların koordinasyonunu yürütmek üzere, Başbakanlığa bağlı AB Genel Sekreterliğinin teşkilatının görev ve yetkilerini düzenliyor. Genel Sekreterlik, bakanlık, kurum ve kuruluş, sivil toplum kuruluşları ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile geçici ve sürekli kurullar oluşturabilecek. Genel Sekretere ‘’büyükelçi’’ unvanı verilecek. Büyükelçilik unvanı, Genel Sekreterlik görevi süresince devam edecek. Genel Sekreterlik, büyükelçilikler nezdinde yurt dışı teşkilatı kurabilecek. Buralarda görevlendirileceklerde, Genel Sekreterlik teşkilatında en az 4 yıl süreyle çalışmış olmaları ve halen AB işleri uzmanı veya daha üst kadrolarda çalışıyor olmaları şartı aranacak.AB Genel Sekreterliğine ait kadrolar iptal edilerek, yerine 6’sı yurt ışında görevlendirilmek üzere toplam 337 kadro ihdas edilecek.

06.06.2009


 

Benzinin % 65’i vergi

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, vergisiz akaryakıt fiyatları düştükçe, pompa fiyatı içindeki vergi oranının yükseldiğini belirterek, “30 Nisan 2009 itibariyle benzin fiyatının yaklaşık yüzde 64,5’inin vergi” olduğunu bildirdi.

Benzinin yüzde 65'i vergi

Enerjİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, vergisiz akaryakıt fiyatları düştükçe, pompa fiyatı içindeki vergi oranının yükseldiğini belirterek, ‘’30 Nisan 2009 itibariyle benzin fiyatının yaklaşık yüzde 64,5’inin vergi’’ olduğunu bildirdi.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün yazılı soru önergesini cevaplayan Taner Yıldız, dünya fiyatlarındaki akaryakıt fiyatlarının, ham petrol fiyatlarındaki değişimlerden önemli ölçüde etkilendiğini ve akaryakıt fiyatının serbest piyasa şartlarında arz-talep dengesine göre oluştuğunu ifade etti. Benzin fiyatlarının pompa fiyatları içerisindeki oranının, akaryakıtlara ilişkin maktu vergilere göre değiştiğine işaret eden Yıldız, şunları kaydetti:

‘’Vergisiz akaryakıt fiyatları düştükçe, pompa fiyatı içindeki verginin oranı yükselmektedir. 30 Nisan 2009 itibariyle, benzin fiyatının yaklaşık yüzde 64,5’i vergidir. Dünya akaryakıt fiyatlarındaki değişmelerin, ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarına aynen yansıtılması ve döviz kurunun sabit kalması halinde, pompa fiyatlarına değişim oranı, benzin türlerinde yaklaşık 3’te 1’i, motorinde yaklaşık 10’da 4’ü olarak yansıyabilmektedir. Diğer bir değişle, dünya fiyatlarındaki değişmelerin aynı oranda iç piyasaya yansıması mümkün bulunmamakla birlikte, ülkemizdeki serbest piyasa şartlarında oluşan fiyatların daha rekabetçi şartlarda yapılmasına ilişkin yasal ve idarî tedbirler alınmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.

Piyasada rekabet düzeyinin arttırılması konusunda yasal ve idarî tedbirler alınmasına ilişkin çalışmalar EPDK tarafından sürdürülmektedir. Piyasanın gözetim denetimi ile tüketici şikâyetlerine ilişkin sorunların üzerine kararlılıkla gidilmektedir. Günümüz koşullarında müdahale edilmesini gerektiren bir ortam oluşmadığı, çözümlerin piyasa dinamikleri içerisinde bulunması gerektiği değerlendirilmektedir.’’

06.06.2009


 

Paket iyi, ama eksikler var

Memur ve işçi konfederasyonları, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı, yeni yatırımları teşvik etmek, istihdamı arttırmak ve KOBİ’le kredi desteği için açıkladığı paketi, olumlu ancak eksikleri olan bir paket olarak değerlendirdi.

Hak-İş Başkanı Salim Uslu, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan yeni teşvik ve istihdam paketinin kapsamlı bir çalışma olduğunu ancak, olumlu yanları olduğu gibi eksik tarafları da bulunduğunu söyledi. Uslu, “Özel istihdam bürolarının mesleki faaliyet olarak geçici iş ilişkisi kurmasına olanak tanıyan yeni düzenleme sosyal diyalog süreci işletilmeden sadece işverenlerin talebiyle hayata geçirilmek istenmektedir. Söz konusu geçici iş ilişkisinin diğer anlamı kiralık işçiliktir. Bu uygulamayla düşük ücretle çalışan, iş güvencesi olamayan çalışanlar ordusu yaratılması tehlikesi bulunmaktadır. İşverenler tarafından suiistimal edilebilecek bir düzenlemedir” dedi.

Salim Uslu, işsizlik sigortasından yararlanma şartlarının hafifletilmesi, ödenek miktarının artırılmasına ilişkin düzenlemenin yapılmamasının önemli bir eksiklik olduğunu söyledi.

GÜNDOĞDU: MEMUR

TASARRUF YAPAMIYOR

Açıklanan yeni Teşvik ve İstihdam Paketi’ni eksiklikleri bulunan olumlu bir paket olarak gördüklerini söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da “Paket, üretimin ve istihdamın teşviki yönüyle olumlu ve uygun düzenlemeler içerirken piyasaların canlandırılmasının olmazsa olmaz şartı olan harcama (tüketimin arttırılması) ayağı yönüyle eksiktir” dedi. Gündoğdu, ekonomik krizin alım gücünü azalttığı gerçeğinin göz ardı edilemeyeceğini, kamu çalışanlarının büyük bir bölümünün maaşlarıyla ancak evlerinin zorunlu giderlerini karşılayacak durumda olduklarını, tasarrufta bulunmak gibi bir seçeneklerinin de olmadığını söyledi.

06.06.2009


 

DSP'de yaprak dökümü

Rahşan Ecevit ile DSP milletvekilleri Mücahit Pehlivan ve Emrehan Halıcı'nın ardından dün de İzmir Milletvekili Recai Birgün, partisinden istifa etti. Birgün, TBMM Başkanlığına gönderdiği dilekçede, partisinden istifa ettiğini bildirdi. Birgün, partisinin eski yönetimiyle yeni yönetimi arasında bir fark bulunmadığı, zihniyet değişikliğinin de olmayacağını gördüğü için partiden istifa ettiğini söyledi. Birgün, ‘’Ecevit’in ilkelerine bağlı yeni bir yönetim gelinceye kadar DSP üyeliğinden istifa ediyorum’’ diye konuştu. Recai Birgün, yaptığı yazılı açıklamada da ‘’DSP kurultayından sonra oluşturulan yeni yönetimde, eski yönetimde partinin Ecevitsizleştirilmesinde büyük rol oynayan bazı kişiler de adeta ödüllendirilircesine görevlendirilmiştir’’ dedi. Recai Birgün’ün istifasından sonra DSP’nin milletvekili sayısı 8’e düşerken, bağımsızların sayısı da 9’a yükseldi. TBMM’deki yeni sandalye dağılımı ise şöyle: AKP: 338, CHP: 97, MHP: 69, DTP: 21, DSP: 8, ÖDP: 1, Türkiye Partisi: 1, Bağımsız: 9, Boş: 6 Toplam: 544

06.06.2009


 

İşsizlik rakamları, il bazında açıklanacak

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), işsizlik, işgücüne katılım, sektörel istihdam gibi işgücü parametrelerini 81 il bazında açıklayacak.

2008 işgücü rakamları, 2-3 ay içinde il bazında kamuoyuna duyurulacak. Millî Gelir de yıl sonunda 26 bölge düzeyinde, 2010’da da il bazında açıklanacak. TÜİK Başkan Vekili Ömer Toprak, iş gücü parametrelerini il bazında üretebilmek için yaklaşık 1 yıldır çalıştıklarını belirterek, son aşamaya geldiklerini, kalite testleri sürecinde bulunduklarını söyledi. Toprak, ‘’Öteden beri böyle bir talep var. Ama tabiî bunun böyle bir döneme rastgelmiş olması da iyi bir şey. Daha derinlemesine illerin durumunu görmüş olacağız, daha düzgün yönelime sahip olabileceğiz’’ dedi.

06.06.2009


 

2 kişide daha domuz gribi

SAĞLIK Bakanlığı, 3 Haziran’da Frankfurt bağlantılı olarak Toronto ve New York’tan Türkiye’ye gelen iki Türk vatandaşında domuz gribi tesbit edildiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son iki vak'a ile Türkiye’de bugüne kadar toplam 10 kişide domuz gribi tesbit edildiği bildirildi. Vak'aların dokuzunun ABD’den, birinin de Kanada’dan Türkiye’ye gelen kişiler olduğu belirtilen Bakanlık açıklamasında, kişiden kişiye bulaşma nedeniyle yerli vaka tesbit edilmediği vurgulandı. Bakanlık açıklamasında, ‘’Hastalar izole edilerek gözlem altına alınmıştır. Genel durumu iyi olan hastaların tıbbî takibi yapılmaktadır. Bakanlığımız tarafından gerekli bütün tedbirler alınmış ve titizlikle uygulanmaktadır. Hastalarla aynı uçakla yolculuk yapanlardan henüz ulaşılamayan kişilerin takiplerini yaptırmak üzere 112 ücretsiz telefon hattını arayarak ‘Ben domuz gripli hastayla aynı uçakla yolculuk yapan kişilerdenim’ şeklinde kendilerini tanıtmaları ve sağlık ekiplerinin kendilerine ulaşmalarını sağlamaları gerekmektedir’’denildi.

06.06.2009


 

Az tüket, çevreyi koru

Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı Başkanı Beyhan Aslan, sürdürülebilir bir çevre için ihtiyacımız kadar tüketmemize, bu yolla çevreye verdiğimiz zararların önüne geçebileceğimize dikkat çekti.

İsraf etme, çevreyi koru

TÜKETİCİ ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV) Başkanı Beyhan Aslan, 5 Haziran Çevre Günü kapsamında yaptığı açıklamada, çevreyi koruma bilicinin gelişmesiyle birlikte, halkın refah düzeyi ve hayat kalitesinin de aynı oranda artacağını söyledi. Sürdürülebilir bir çevre için ihtiyacımız kadar tüketmemize, bu yolla çevreye verdiğimiz zararların önüne geçebileceğimize dikkat çeken Beyhan Aslan, sağlıklı bir çevrede yaşamanın herkesin hakkı olduğunu yine bu çevreyi de yaşanabilir kılmanın bizlerin elinde olduğunu belirtti. Sorunun çözümü için ortaya konulan projelerin yanı sıra birlikte hareket etmenin, hedefe giden yolda çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Aslan, bizden sonraki nesillere de çevreye karşı duyarlı olma zorunluluğunu aşılamamız gerektiğini söyledi. Bilinçsizce yapılan tüketim sonucu ortaya çıkan ve sorumsuzca tabiata bırakılan atıkların ekolojik dengeyi olumsuz etkilediğini sözlerine ekleyen Aslan, tüketicilerin bilinçli tüketime yönelmeleri, ihtiyaç fazlasına yönelmemeleri konusunda ısrarla uyardı. Aslan; “Hükümetin Kyoto Protokolü’ne imza koyarak taraf ülke olunması konusunda almış olduğu karar çok yerinde olmuştur. Bu durum, ekonomimize bir takım maliyetler yükleyecek olsa da, yaşanabilir bir dünya ve Türkiye için kaçınılmaz bir durumdur” dedi. 2012 yılına kadar, Türkiye’nin herhangi bir mükellefiyeti olmayacağını belirten Aslan, hükümet’in, 2012 ve sonrası için ne gibi yükümlülükler yükleneceği konusunda sanayiciyi aydınlatması gerektiğini vurguladı. Sanayicimizin de yeni yatırımlarını çevre unsurunu göz ardı etmeden yapması gerektiğini bildirdi. Finansal açıdan zayıf olan KOBİ’lere yatırım ve üretimlerindeki maliyet artırıcı çevre unsurlarının devletin katkısıyla gerçekleşmesi gerektiğini kaydeden Aslan, TÜKÇEV olarak, sanayiciye, çevre yatırımlarına ilişkin teşvik uygulamaları konusunda kamuoyu oluşturup, devletin katkısını sağlayacaklarını ifade etti.

06.06.2009


 

ÖSYM’den yeni adım

ÖĞRENCİ Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, gelecek yıldan itibaren üniversiteye giriş sınavının Yükseköğretim Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) şeklinde iki aşamadan oluşacağını söyledi.

İlk aşamada baraj puanını geçen adayların ikinci aşamaya girebileceklerini ifade eden Yarımağan, ikinci aşamada, Matematik, Fen Bilimleri, Edebiyat-Coğrafya, Sosyal Bilimler ve Yabancı Dil alanlarında ayrı ayrı sınav uygulanacağını belirtti. Birici aşamayı geçen adayların ikinci aşamada istedikleri alanda sınava girebileceklerini vurgulayan Yarımağan “Benim tahminim, adayların, örneğin yüzde 95’i ikinci aşamada iki sınava veya bir sınava girecek. Belki yüzde 5’i üç sınava girebilir, binde 1’i de beş sınava girebilir” dedi. Prof. Dr. Yarımağan, sınavda Matematik-Fen (MF), Türkçe-Sosyal (TS), Türkçe-Matematik (TM) ve Dil puan alanlarının olacağını da söyledi.

06.06.2009


 

Öğrenciler gürültüden etkilenmeyecek

BURDUR Valiliği, Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve Öğrenci Seçme Sınavı’nın (ÖSS) yapılacağı 6- 7 ve 13 Haziran tarihlerinde öğrencilerin gürültüden etkilenmemeleri için bazı tedbirler aldı.

Burdur, Türkiye genelinde ismini OKS ve ÖSS’de aldığı başarılarla duyuran sınavlara kilitlendi. Bu başarıların devamının gelmesi için Burdur Valiliği ciddî tedbirler aldı. Bu sınavların çocukların gelecekleri açısından önemli bir basamak olduğunu belirten Vali İbrahim Özçimen, “Sınav saatleri içerisinde okul civarındaki konvoyların ve gürültülü diğer çalışmaların engellenmesi sınava girecek olan yarınımızın büyükleri için almamız gereken önlemlerdir” dedi. Alınan tedbirlerde, sınav günü düğün yapılması istenmezken, belediye ve cami hoparlörlerinden ilân ile anons yapılması da yasaklandı. Ayrıca ambulanslar sınav günü gerekmedikçe siren çalmayacak.

06.06.2009


 

Gençler, AB için yarışıyor

ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası, gençlerin katılabileceği “Avrupa Birliği Öykü Yarışması” düzenliyor.

Daha önce, Antalya AB Bilgi Bürosu, 2009 yılı etkinlikleri kapsamında Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ve Antalya İl Millî Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde “Avrupa Bilgi Yarışması’’ nı gerçekleştiren ve dereceye girenlere ödüllendiren Oda, şimdide “Avrupa Birliği Öykü Yarışması” düzenliyor. 2 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilen seminer ile başlayan öykü yarışmasının teması “eşitlik.” Seminere konuşmacı olarak katılan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya ve ünlü Öykü Yazarı Özcan Karabulut, öğrencilere konu hakkında bilgi verdi. Ortaöğretim kurumlarının 9. ve 10. sınıf öğrencilerinin katılımına açık olan Avrupa Birliği Öykü Yarışması’nın son başvuru tarihi 18 Eylül 2009 olup, konuyla ilgili detaylı bilgilere Antalya AB Bilgi Bürosu’nda ulaşılabilir.

06.06.2009


 

Yağışlar devam edecek, sıcaklık azalacak

HAVA sıcaklığı, kuzey ve iç bölgelerde yağışla birlikte 5 ila 7 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden elde edilen bilgilere göre, Türkiye’nin kuzey ve iç kesimlerinde aralıklarla görülecek sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklindeki yağışların; Karadeniz’in iç kesimleri (Bolu, Düzce, Karabük, Kastamonu, Tokat, Amasya, Çorum, Gümüşhane, Bayburt ve Artvin) ile İç Anadolu’nun kuzeydoğusunda (Çankırı, Yozgat ve Sivas) kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji bu bölgedeki vatandaşların, kuvvetli yağışlara karışı tedbirli olmasını istedi. Hava sıcaklığı ise, Kuzey ve iç bölgelerde yağışla birlikte 5 ila 7 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor. Rüzgar, genellikle batı ve güneybatı, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile zamanla kuzey ve iç kesimlerde kuzey ve kuzeybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, iç ve doğu bölgeler ile yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetlice esecek.

06.06.2009


 

‘Lise’de H1N1 virüs tehlikesi yok’

İSTANBUL İl Millî Eğitim Müdürü Ata Özer, H1N1 virüsü tesbit edilen öğretmenin öğrencilerle uzaktan yakından en ufak bir teması olmadığından dolayı okulda eğitim-öğretime devam edildiğini belirterek, ‘’Lisede herhangi bir tehlike yok’’ dedi.

Özer, Şehremini Lisesi’nde 3 öğretmenin Millî Eğitim Bakanlığından alınan izinle görevli olarak ABD’ye gittiğini ve bu öğretmenlerden ikisinin İstanbul’a döndükten sonra hiçbir şekilde öğrenciler ile karşı karşıya gelmediğini belirtti. Özer, şu bilgileri verdi: ‘’Sadece 5 dakika okula uğrayıp öğretmenlere ve idarecilere ‘Ben geldim, haberiniz olsun’ dedi, sonra da evine gitti. Evine giden öğretmenlerden bir tanesi gece yarısı rahatsızlandı ve hastaneye gitmesi icap etti. Hastaneye gittiğinde kan tahlilleri neticesinde pozitif bir durum ortaya çıktı. O zaman hemen karantinaya aldılar. Üçüncü öğretmen de dün döndü. Bu öğretmende de bir şey yok. Muhatap olduğu 8 öğretmeni de sağlık açısından aldık. Bunlara da analiz yapıldı ve hiçbir şekilde bir şey olmadığı ortaya çıktı.’’ Haseki Hastanesi’nde tedavi altına alınan öğretmenin 7 gün karantina altında tutulacağını hatırlatan Özer, “Öğretmenlerin öğrencilerle uzaktan yakından en ufak bir teması olmadığından okulda eğitim-öğretime devam edildi. Lisede herhangi bir tehlike yok’’ diye konuştu.

06.06.2009


 

Türkiyeli hayırseverler, Afrika’yı ‘suluyor’

TÜRKİYELİ hayırseverler dünyada su sıkıntısının en yüksek oranda yaşandığı Afrika ülkelerinde 430 su kuyusunu açtı.

Kuyuların açıldığı bölgelerde binlerce insanın susuzluk problemi çözüldü. Hayırseverlerin bağışlarıyla kara kıt'ada su kuyuları, okul, cami, hastane ve poliklinikler açılıyor. İHH İnsanî Yardım Vakfı Afrika’da ilk su kuyusu açma projesini başlatan kurum olarak biliniyor. Afrika’da su kuyusu açma projesinin 2000 yılında başladığını ifade eden İHH’nın Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Durmuş Aydın, hayırseverlerin bağışlarıyla Etiyopya, Somali, Burkina Faso, Cibuti, Çad, Sudan, Sierra Leone, Gine ve Nijer olmak üzere 9 ülkede 430 su kuyusu açtıklarını belirtti.

Piomak’tan büyük su projesi

Öte yandan Piomak, Hartum Eyaleti Sular İdaresi öncülüğünde Kuzey Hartum-Acil Su Temini Projesi’nin en önemli kalemlerinden birisi olan 14.000 metrelik boru sevkiyatına başlıyor. Sudan’ın başşehri Hartum’un yeni gelişmekte olan banliyösüne “su erişimini” sağlayacak olan Piomak, hem bölgeye bir kez daha Türk imzasını atacak, hem de altyapı konusunda Türk firmalarının önünü açacak…

06.06.2009


 

Kur’ân Kursları yaza hazır

ANAMUR Müftüsü Muhammet Koçak, Kur’ân kursu, cami ve din görevlileri ile yaz dönemi Kur’ân kurslarına hazır olduklarını söyledi.

Koçak, “Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde de 22 Haziran - 21 Ağustos tarihleri arasında ilköğretim 5. sınıfı bitirmiş bütün öğrencilerimizi Kur’ân kurslarımızda ve camilerimizde eğiteceğiz. Bunun için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Velilerimizin de desteğiyle öğrencile-rimizi kurslarımıza bekliyoruz” dedi. Koçak, yaz dönemi kursları için 96 cami, 4 Kur’an kursu ve buralardaki din görevlileri ile yaz tatilinde öğrencilere en güzel hizmeti vermek için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ifade etti.

06.06.2009


 

“Gezegeninize Sahip Çıkın”

BİRLEŞMİŞ Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olmasını oybirliği ile kabul etti.

O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi artırmak üzere dünya genelinde çeşitli faaliyetlerle kutlanıyor. 2009 yılı Dünya Çevre Günü’nün ana teması “Gezegeninizin Size İhtiyacı Var” sloganı da “İklim Değişikliği ile Mücadele için Birleşin” olarak belirlendi. Bu tema, 06-19 Aralık 2009 tarihleri arasında Kopenhag’da gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Görüşmeleri Toplantısı’nda, milletlerin iklim değişikliği ile mücadelede yeni bir anlaşmada buluşmaları, yoksullukla mücadele, ormanların gelişmiş kullanımı ile bağlantılarının altını çizmeyi hedefliyor. 1997 yılında yürürlüğe giren ve Türkiye’nin 13 Mayıs 2009 tarihinde imzaladığı Kyoto Protokolü sona erdi. Aralık 2009’da Kopenhag’da yapılacak toplantı, Kyoto’dan sonraki adım olan Kopenhag Protokolü’nün ilk hazırlık toplantısı olarak kabul ediliyor.

06.06.2009


 

Mamak’ta bin 600 gecekondu yıkıldı

MAMAK Belediye Başkanı Mesut Akgül, Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında anlaşmaya vardıkları 4 bin hak sahibinden bin 600’üne ait gecekondunun yıkımını gerçekleştirdiklerini belirtti.

Akgül, Mamak’ın gecekondu yoğunluğu oldukça yüksek bir ilçe olduğunu hatırlatarak, bu tabloyu değiştirmek üzere planlanan kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmeye başladığını söyledi. Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde 13 bin 750 gecekondu sahibinden yaklaşık 4 bini ile anlaşmaya vardıklarını anlatan Akgül, bunlardan bin 600’ünü yıktıklarını bildirdi.

06.06.2009


 

Selçuk’ta leylekler koruma altında

İZMİR’İN Selçuk ilçe belediyesi, Ege Üniversitesi Fen Fakültesinin iş birliğiyle ‘’Leylekleri Koruma Projesi’’ başlattı.

Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür, şehir merkezindeki Bizans su kemerlerini restore etmek için İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin aldıklarını, restorasyon çalışmaları sırasında ilçeye göç eden leyleklerin kaçmasını engellemek istediklerini söyledi. Bunu sağlamak için Ege Üniversitesi Fen Fakültesiyle iş birliği yaptıklarını kaydeden Ülgür, leylekler için 18 adet yuva yapılmasına karar verdiklerini söyledi. 10 yuvanın yenilendiğini ifade eden Ülgür, 8 yuvanında yenileneceğini söyedi.

06.06.2009


 

Deposu 2 dolara doluyor

Macarİstan’da, deposu sadece 2 dolara dolan, elektrikli otomobilin tanıtımı yapıldı.

Elektrikli otomobillerin distribütörü Comtex Green firmasının genel müdürü Janos Szabo, tanıtım sırasında, saatte en fazla 80 kilometre hız yapabilen aracın akülerinin 8 saatte tam olarak doldurulabildiğini, bunun da 2 dolar maliyet anlamına geldiğini belirtti. Aracı satın almak isteyenlerin sadece 3 ay beklemesi gerektiğini kaydeden Szabo, satış fiyatı 17 bin 500 dolar olan otomobilin hem çevreci hem ekonomik olduğunu söyledi.

06.06.2009


 

‘Yağmur’ bereketiyle geldi

İzmİr Doğal Yaşam Parkı’nda dünyaya gelen yavru deve, parkın yeni maskot oldu. Dişi olduğu öğrenilen yavruya, doğumunun hemen ardından başlayan sağanak yağış sebebiyle “Yağmur” adı verildi.

İzmir Doğal Yaşam Parkı, havaların ısınması ve birçok hayvan türlerinde doğumların başlamasıyla tatlı bir heyecana büründü. Parkın en yeni ve en küçük üyesi ise bir deve yavrusu oldu. 4 yaşındaki Asya devesi Yasemin’in sağlıklı bir yavru dünyaya getirmesi, park ekibi arasında büyük sevince yol açtı. Doğum anı, uzman personel tarafından baştan sona görüntülendi. Yavru devenin dünyadaki ilk dakikalarının ardından bastıran sağanak yağmur ise isim arayanların işini kolaylaştırdı. Yavruya Yağmur ismi takıldı. İ

06.06.2009


 

İş dünyasının Facebook’unu Türk gençler kurdu

ABD’de kurulu 19 milyon şirketten 16 milyonunu buzzfile.com isimli sayfa altında toplayarak kullanıma açan Türk girişimciler Zafer Akın, Aziz Akın, Murat Dülger ve Fayez Siddiqui, iş dünyasının Facebook’u olarak tanımlanacak yeni bir site kurdu.

Bir yıldır üzerinde çalışılan buzzfile.com’u kısa bir süre önce hayata geçiren girişimlerden Aziz Akın, “Amerika’da iş yapmak isteyen herkes için sıradışı bir web sayfası kurduk. Kimse bizi sarı sayfalarla karıştırmasın. Sayfa üzerinden istediğiniz her bilgiye ulaşırken; farklı onlarca kategoride kendinize özel bir liste bile yapmanız mümkün” diyerek buzzfile.com’u anlattı.

06.06.2009


 

Dünyanın en pahalı ofis kiraları Tokyo’da

Japonya’nIN başşehri Tokyo, metre kare başına düşen aylık ortalama en yüksek kira miktarlarında dünyada birinci.

Tokyo’yu Londra ve Moskova takip ediyor. Emlak danışmanlık firması CB Richard Ellis tarafından yapılan araştırmaya göre, merkez Tokyo, metre karesi aylık 124,30 avro ile dünyanın en pahalı ofis kira piyasasına sahip. İkinci Londra’da bu miktar 116,85 euro, Moskova’da ise 115,25 euro olarak hesaplandı. Küresel durgunluk sebebiyle finans ve emlak sektörlerinde düşüş yaşanan Körfez ülkelerinden Birleşik Arap Emirlikleri’nin ticarî merkezi Dubai, sıralamada aylık 82.94 euro ile 7’nci oldu. 31 Mart 2009 tarihi itibariyle en pahalı ofis piyasasında 4. sırayı 101,83 euro ile Hong Kong, 5. sırayı 101,26 euro ile dış merkez Tokyo ve 6. sırayı 88,71 euro ile Hindistan’ın Mumbai şehri aldı. Dünyada 170’in üzerinde şehrin dahil edildiği araştırmaya göre küresel kriz dünya ofis piyasasını da etkiledi. Son yıllarda özellikle finansal hizmet veren şirketlerin küresel merkezlerde ofis kiralarının artmasında önemli rol oynadığı, fakat yine bu merkezlerin son 12 ayda en büyük kira düşüşüne sahne olduğu ifade edildi. Avrupa’nın euro bölgesinde ekonominin geçen yılın son çeyreğinde yüzde 6,2 küçüldüğü kaydedilirken, düşüşün en sert İrlanda, Almanya ve İngiltere’de hissedildiği vurgulandı. Dünyada ofis kirasının en pahalı olduğu ilk 50 şehrin sıralandığı listeye Türkiye’den herhangi bir şehrin girmediği gözlendi.

06.06.2009


 

Turistlerden müftü ziyareti

Aİlesİ Nevşehir’in merkez ilçeye bağlı Uçhisar beldesinde yaşayan Alceste Wegner’in rehberliğinde 14 bayan Alman turist, Nevşehir Müftüsü Dr. Süleyman Aktaş’ı ziyaret etti.

Alman heyet, Müftü Aktaş’tan İslâm dini ile ilgili bilgiler aldı. Nevşehir İl Müftüsü Aktaş, turistlere Din Hizmetleri uzmanı Fatıma Kasım ve vaize İlknur Kılıçarslan ile birlikte cevaplar verdi. Müftü Aktaş, ibadetlerin Allah’a şükür ve onun sevgisini kazanmak amacıyla yapıldığını dile getirerek “İslâmiyet, insanları çalışmaya, faydalı, şeyleri öğrenmeye, önce kendi aklı ve gayreti ile iş görmeye başladıktan sonra, Allah’dan yardım istemeye dâvet eder. İslâmiyet’te ibadetler, yalnız Allahü Teâlâ’ya şükretmek, O'nun sevgisini kazanmak için yapılır. İbadet saatleri muayyen olduğundan, bunlar insanları intizama, senede bir ay tutulan oruç ise, iradesini kuvvetlendirmeye ve nefsine hâkim olmaya alıştırır” dedi. Alman turist grubu daha sonra Nevşehir’deki Damat İbrahim Paşa Külliyesi’ni ziyaret etti.

06.06.2009


 

Kızartmalık yağlarda tehlike

Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak dağıtılan ‘’Bitkisel Atık Yağlar’’la ilgili broşürde, kızartmalık bitkisel yağların en fazla 2 defa kızartma işleminde kullanılması gerektiği belirtiliyor.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yerel yönetimlerle işbirliği yaparak bütün Türkiye’de okullar ve evlere ulaştırdığı broşürde, kızartmalık atık yağların kullanımı, çevreye zararları ve kızartmalık yağların uygun geri kazanımı için yapılması gerekenler anlatılıyor. Lokanta, fast food, yemekhane, hazır yemek fabrikası, otel, hastane, gıda endüstrisi gibi ticarî işletmelerde ve evlerde bitkisel yağların kullanıldığı belirtilen broşürde, ülkemizde her yıl yaklaşık 1,5 milyon ton bitkisel yağ tüketildiği kaydediliyor. İşletmelerde ve evlerde bitkisel yağların kullanımı sonucu yılda 300 bin ton kızartmalık atık yağ oluştuğu ifade edilen broşürde, sağlık açısından kızartmalık bitkisel yağın en fazla 2 defa kızartma işleminde kullanılması gerektiği vurgulanarak, vatandaşlar bu konuda duyarlı olmaları için uyarılıyor. Broşürde, evsel atıkların sebep olduğu su kirliliğinin yüzde 25’inin lavaboya dökülen kullanılmış bitkisel yağlardan kaynaklandığı belirtilerek, kızartmalık atık yağların biyodizel üretiminde kullanılarak geri kazanımının sağlandığı, bunlardan biyodizel üretilerek hem çevrenin korunduğu hem de atıktan katma değer sağlandığı ifade ediliyor.

06.06.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis