Dünya

Irak’ta Amerikan kültürü kalıyor

Amerikan askerleri Irak’tan 30 Haziran’a kadar çekilmiş olacak, ancak bazı Iraklılara göre “Amerikan esintisi” ülkede kalmaya devam edecek. Iraklılar hem Amerikalılardan nefret ediyor, hem de ABD’de yaşamanın hayalini kuruyor.

AMERİKA, IRAK’TA KALICI

BAĞDAT'TAKİ Şanbender kahvehanesinde Iraklı Cafer Bayırga (25), hemşehrilerinin “ikilemde olduğunu” belirtiyor. Bayırga’ya göre Iraklılar hem Amerikalılardan nefret ediyor, hem de ABD’de yaşamanın hayalini kuruyor. Diplomat olma yolunda ilerleyen Bayırga, “Bir Amerikan askeri öldüğünde seviniyoruz, ancak ABD’ye gidip orada yaşamanın hayalini kuruyoruz, çünkü onların hayat tarzından etkileniyoruz” diyor. Bağdat Üniversitesinde öğrenim gören Şeyma Ali (20) ise, “Stil değişti, daha hafif makyaj yapıyoruz, kıyafetler daha rahat, hatta yürüme şekli bile değişti” diye anlatıyor. Ali’nin arkadaşı kot etekli Merve de (21), Arapça alt yazılı Amerikan filmleri ve dizilerine hayranlık duyduğunu ifade ediyor. Merve, en çok Seinfeld ve Friends dizilerini, “Ophrah Winfrey Show” ve “Doctor Show” programlarını sevdiğini söylüyor.

Biyoloji öğrencisi Şemsi Haytam (20), “Arap filmleri sıkıcı, Amerikalılarınkilerse merak uyandırıcı. Özgürlük ortamı var. ABD, yaşamak istediğim bir ülke” derken, tüccar mahallesi Kerrada’da Beşir Adnan (29), Iraklıların Amerikan filmlerine olan hayranlığını doğruluyor. Adnan, “Her ay, 200 Arap, 50 Avrupa DVD’si satıyoruz. Sattığımız Amerikan DVD’sinin sayısıysa 650. ABD’de ilk 10’da ne varsa aynı anda bizde de oluyor” diye anlatıyor.

Irak’ta Arap filmleri yerini Amerikan filmlerine bıraksa da Irak müziği hâlâ revaçta. Müzik dükkanının sahibi Dia Nimnim, “Burada daimi yıldız Hüssam el Rassam” diyor. Rassam, şarkılarında ölümlerden, yıkımdan ve Şii ile Sünnilerin kaybettikleri dostluğu yeniden bulmalarından bahseden bir şarkıcı. Ancak Rassam’ın da ne kadar kalıcı olduğu şüpheli, çünkü Nimnim, “çok genç olanların rap CD’si aldığını” belirtiyor. “Havla Fashion” adlı butiğin sahibi ise kıyafetlerde Amerikan ya da Türk dizilerinden etkilenildiğini, kadınların, oyuncuların giydiği pantolonların aynısından satın aldıklarını ifade ediyor. Sokaklarda “Amerikan askerlerinin esintisine” rastlanmadığını söyleyenler de var. Ancak tüccar Um Nur’un (40) sözleri şüphe uyandırıyor: “10 yıldır onları sadece üniformalı gördük. Onlar etkilediği için diye değil, sevdiğimiz için kamuflaj giyiyoruz.” Sadr şehrinde de durum farklı değil. Fotoğrafçı Ali (30) “İlk kez kısa pantolon giydiğimde Mehdi Ordusu’ndan bir arkadaşım bana nutuk attı. 6 ay sonra onun da üzerinde aynısından vardı” diye anlatıyor.

ABD Başkanı Barack Obama’ya benzediği için Obama Hüseyin adı takılmış kuaför Hüseyin (22), müşterilerinin dergilerde gördükleri “Spiky” ya da “Spiral” kesimlerden istediğini söylüyor. Amerikan birlikleri Irak şehirlerinden en geç 30 Haziranda çekilmiş olacak. 2003’ten 1 Haziran 2009’a kadar 100 bin 867 sivilin öldüğü Irak’tan ABD’nin tamamen çekilmesi ise 2011 sonunu bulacak. Artık askerlerin yerini “Amerikan tarzının” aldığı şehirlerin sokaklarında 750 bin Iraklı asker ve polis görev yapacak.

27.06.2009

Lavrov: İran’da demokrasi işliyor

RUSYA Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran’da olanların, “demokrasi çerçevesindeki şeyler olduğunu” belirterek, bu ülkenin, seçimlerden ötürü kimse tarafından kınanamayacağını söyledi.

G8 dışişleri bakanları toplantısı için İtalya’da bulunan Lavrov, bu ülkenin dışişleri bakanı Franco Frattini ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Lavrov, İran’ın izolasyonu gibi bir girişimin yanlış olacağını, bu ülkeyle yakın olmanın, hayati önemde olduğunu ifade etti. Öte yandan İtalya’nın Trieste şehrindeki G-8 dışişleri bakanları toplantısında, seçim sonrasındaki olaylar sebebiyle İran yönetimini kınama düşüncesi Rusya engeline takıldı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Trieste’de toplantının başlangıcı öncesinde İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ile yaptığı ikili görüşme sonrasında, “İran’ı tecrit, yanlış bir yaklaşım olur. İran’ı kınamak gibi bir niyet yok” dedi. Lavrov, gazetecilere yaptığı kısa açıklamada, “İran’ın nükleer programına ilişkin sorunları çözümleme konusunda ilerleme sağlamak için temel hedefler üzerinde yoğunlaşmamızı mümkün kılacak bir söylem geliştirmemiz gerekiyor. Bu konuda hemfikiriz” diye konuştu.

27.06.2009

Avrupa’da ateist propagandaya tepki

AVRUPA'NIN birçok şehrinde Ateist gruplar tarafından kamu otobüslerinde taşınması için verilen “Tanrı büyük olasılıkla yok.

Endişelenmeyi bırak ve eğlenmene bak” ilanı Finlandiya’ya da uğradı ve büyük tepki topladı. Tartışmalı ateist reklamlarını taşıyan otobüslerde şimdilik bazı sürücüler çalışmak istemiyor. Başşehir Helsinki’de meraklı bakışlar arasında seyir eden otobüsler büyük tepki toplarken, aynı ilanı Turku ve Tampere’deki otobüs şirketleri kullanmama kararı aldı. Finlandiya Hümanist Birliği ve Özgür Düşünce Birliği kampanyaları desteklerken bazı otobüslerdeki ilanların ise yırtıldığı gözden kaçmıyor. İlanı taşımayı reddeden Turku ve Tampere’deki otobüs firmaları ilanın çok da iyi düşünülmüş bir kampanya olmadığını söylerken, Özgür Düşünce Birliği Başkanı Jussi Niemela otobüs firmalarını için “Zamanın gerisindeler” eleştirisini yaptı. Ateist reklamlar ilk olarak İngiltere’de 2006 yılında kamu otobüsleri tarafından taşınmıştı. İlanlar komedi yazarı ve gazeteci Ariane Sherine tarafından, Evangelist Kilisesi’nin Londra’daki kamu otobüslerine verdiği “Mahşer günü var” ilanını protesto etmek amacıyla verilmişti.

27.06.2009

“İran seçimlerinde hile yok”

İRAN Anayasayı Koruyucular Konseyi, İran’da 12 Haziran’da gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak seçimi kaybeden adayların şikâyetlerinin incelenmesinde sona gelindiğini açıkladı.

Konsey, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın reformcu aday Mir Hüseyin Musavi’ye karşı farklı zafer elde ettiği seçimlerin, son 30 yılda İran’da gerçekleştirilen en sağlıklı seçimler olduğunu belirtti.

Seçimin ardından Musavi ve diğer adaylardan Mehdi Kerrubi, yolsuzluk iddialarında bulunmuşlardı. Musavi’nin önderliğindeki reformcular da İran’da 1979’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük sokak gösterilerini düzenlemişlerdi. Anayasayı Koruyucular Konseyi, dün yaptığı açıklamada ayrıca seçimlerde “büyük çaplı bir seçim yolsuzluğu” bulunmadığını vurguladı. Konsey, tespit edilen yolsuzlukların ise “sonucu etkileyecek çapta olmadığını” ifade etti. Konsey, açıklamasında “Bu seçimlerde kesinlikle hile yapılmamıştır” denebileceğinin altını çizdi.

27.06.2009