01 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

1959’DAN 2009’A 50 YILLIK UZUN BİR YOLUCULUK

Türkiye’nin 31 Temmuz 1959’da AET’ye yaptığı ortaklık başvurusunun 50. yılı olması dolayısıyla bir değerlendirme yapan İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Türkiye’nin, AB ile resmî ilişkileri en eskiye giden aday ülke olduğunu söyledi. Kabaalioğlu, “Zamanın hükümeti ve dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun büyük bir uzak görüşlülük örneği sergileyerek temellerini attığı AB süreci Türkiye için önemini korumaktadır’’ dedi.

MÜZAKERE SÜRECİ RAYINDAN ÇIKMAMALI

AB sürecinin toplumsal bir seferberlik gerektirdiğini vurgulayan Kabaalioğlu, bunun hükümetin yanında, muhalefet partilerinin, devlet kurumlarının ve sivil toplumun da desteği ile ilerleyebilecek bir süreç olduğunu söyledi. Kabaalioğlu, ‘’Bu nedenle tüm kurum ve kuruluşlarıyla Türkiye’nin bu hedefin gereklerini yerine getirmesi ve sürecin takipçisi olması büyük önem taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz müzakere sürecinin rayından çıkmamasına çalışmalıyız” dedi.

İktİsadİ Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecinin istenilen hızda ve yoğunlukta ilerlemediğini belirterek, ‘’İçinde bulunduğumuz müzakere sürecinin rayından çıkmamasına ve başka bir deyişle ülkemize özgü ‘sui generis’ (kendine özgü) bir süreç haline dönüşmemesine çalışmalıyız’’ dedi.

Türkiye’nin 31 Temmuz 1959’da AET’ye yaptığı ortaklık başvurusunun bugün 50. yılı olması dolayısıyla kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Haluk Kabaalioğlu, Türkiye’nin, AB ile resmi ilişkileri en eskiye giden aday ülke olduğunu söyledi. 31 Temmuz 1959’da AET’ye yapılan ortaklık başvurusunun Yunanistan’ın 15 Temmuz 1959 tarihinde yaptığı başvuruyu izlediğini ve 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması’nın imzalanmasına yol açıldığını hatırlatan Kabaalioğlu, ‘’Zamanın hükümeti ve dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun büyük bir uzak görüşlülük örneği sergileyerek temellerini attığı AB süreci Türkiye için önemini korumaktadır’’ dedi. Kabaalioğlu, Türkiye’nin ortaklık başvurusunu yaptığı tarihteki şartları ile bugünkü şartlarının birbirinden çok farklı olduğunu, Türkiye’nin o zamanki konumuna göre birçok alanda çok daha ileriye gittiğini vurguladı. Türk sanayisinin gümrük birliği ile rekabet gücünü arttırdığının görüldüğünü, Türkiye’nin AB’nin altıncı büyük dış ticaret partneri ve yedinci büyük ekonomisi olduğunu ifade eden Kabaalioğlu, ‘’Türkiye 1959’da toplam 353 milyon 799 bin dolar ihracat yapan bir ülke iken günümüzde bu oran 132,2 milyar doları bulmuştur.’’ diye konuştu. Kabaalioğlu, ancak Türkiye’nin Gümrük Birliği (GB) sonrası muhtemel şoklara ve uyum sürecinin maliyetine katkıda bulunacak AB fonlarını Yunanistan’ın engellemesi nedeniyle alamadığını belirtti.

Gümrük birliğinin ancak tam üyelik ile sonuçlandırılırsa anlamlı bir entegrasyon biçimi olduğunu söyleyen Kabaalioğlu, ‘’Bugün tam üye olmadan AB ile gümrük birliği içinde olan San Marino ve Andora gibi ülkeler dışında bir tek Türkiye vardır. Tam üyeliğin yakın zamanda gerçekleştirilmesi, gümrük birliğinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için şarttır. Aksi takdirde Türkiye’nin karar mekanizmasında yer almadığı bir birlik içinde olması olumsuz sonuçlar doğurmaktadır’’ dedi. 1999’da Helsinki Zirvesinde AB’ye aday olarak ilân edilmesinin ardından Türkiye’nin reform sürecini hızlandırdığını vurgulayan Kabaalioğlu, anayasa ve yasaların AB normları ve standartları çerçevesinden revize edildiğini anlattı. Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, ‘’Bu reform ve demokratikleşme hamlesinde AB’nin itici gücü ve AB hedefinin etkisi yadsınamaz’’ dedi.

İstanbul / aa

HALK BIKTIRILMASIN

Reformlar doğrultusunda Türkiye’nin AB üyeliği için belirlenen Kopenhag kriterlerinin siyasi koşullarını yerine getirdiğinin kabul edildiğini ve 3 Ekim 2005 itibarıyla Hırvatistan ile birlikte Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinin başlatıldığını hatırlatan Kabaalioğlu şunları kaydetti: ’’Ne yazık ki, müzakere süreci istenen hızda ve yoğunlukta ilerlememektedir. Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs’ın meşru temsilcisi olarak AB’ye kabul edilmesi Türkiye ile müzakere sürecini de olumsuz etkilemiş ve AB’nin Türkiye’den liman ve hava alanlarını Güney Kıbrıs’a açması talebi, müzakerelerin 8 başlıkta kesintiye uğramasına neden olmuştur. Müzakerelerin açılması öncesindeki AB desteği ile bugünkü ortamı karşılaştırırsak önemli bir düşüş gözlemlemekteyiz. AB sürecinin bu şekilde ilerlemesi farklı nedenlerden kaynaklansa da sonuçta halkta bir bıkkınlığa ve güvensizliğe neden olmaktadır.’’ Bugün gelinen aşamada, 50 yıl öncesine dayanan bu ilk adımın önemli kazanımlara yol açtığını söyleyebileceklerini ancak, 50 yıl sonrasında bugün hala nihai hedefe ulaşamadıklarını belirten Kabaalioğlu, ‘’Tam üyelik henüz gerçekleşmedi ama yine de bu hedefe eskiden olduğundan çok daha yakınız’’ dedi. Kabaalioğlu, ‘’Şu an için sorunlar aşılamayacak gibi gözükse de aslında her iki tarafta da siyasi irade olduğu sürece sorunların çözümü mümkün olacaktır’’ şeklinde konuştu. AB sürecinin toplumsal bir seferberlik gerektirdiğini vurgulayan Kabaalioğlu, bunun hükümetin yanında, muhalefet partilerinin, devlet kurumlarının ve sivil toplumun da desteği ile ilerleyebilecek bir süreç olduğunu söyledi.

01.08.2009


 

En düşük fitre 6.5 TL

Diyanet İşleri Başkanlığı 2009 yılı fitre miktarını 6,50 TL olarak belirledi.

DİYANET İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 2009 yılı fitre (sadaka-ı fıtır) miktarını 6,50 TL olarak belirledi. Kurul, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Ekrem Keleş’in başkanlığında toplandı. Dinî Soruları Cevaplandırma Komisyonunun ‘’2009 Yılı Sadaka-ı Fıtır Miktarı’’ ile ilgili kararının görüşüldüğü toplantıda, asgarî ücret geçim standardı ve gıda fiyatları gibi kriterlerle bir kişinin günlük asgarî gıda ihtiyacı göz önüne alınarak, 2009 Yılı Ramazan ayının başlangıcından, 2010 Yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan sürede fitre miktarı 6,50 TL olarak belirlendi. Fitrenin aynî olarak ödenebileceği gibi nakden de ödenebileceği belirtildi. Belirlenen miktarın asgarî miktar olduğu, idealin ‘’kişinin yaşam standartlarına göre, ailesinde günlük olarak kişi başına düşen harcamalarına karşılık gelen bir meblâğın ve-rilmesi olduğunun’’ tavsiye edilmesi kararlaştırıldı. Ankara / aa

01.08.2009


 

Emekliler eşitlik istedi

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den, işçi ve BağKur emeklileri ile memur emeklilerinin gelir ve aylıklarına yapılan artışlarda eşitliğin sağlanması için destek istedi.

01.08.2009


 

Hasan Aktunç vefat etti

40 yıllık okur ve yazarlarımızdan Hasan Aktunç vefat etti.

70’li ve 80’li yıllarda Kırkpınarlı Hasan imzasıyla yazdığı pehlivan tefrikalarıyla yazı ailemizde yer alan Aktunç’un cenazesi bugün Balıkesir Paşa Camiinde kılınacak öğle namazından sonra duâlarla ebediyete uğurlanacak.

01.08.2009


 

YAŞ kararları yargıya açılsın

Yüksek Askerî Şûrâ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında bugün toplanacak. Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, 1987 yılından Aralık 2008 şûrasına kadar, TSK’den YAŞ kararı ile 1.632 subay ve astsubayın ihraç edildiğini hatırlatarak kararların yargıya açılması gerektiğini ifade etti.

Yüksek Askeri Şura (YAŞ), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında bugün toplanacak. YAŞ’ın Ağustos ayı olağan toplantısı, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Çakmak Salonu’nda yapılacak. Toplantıya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Donanma Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ile Silahlı Kuvvetler kadrolarında bulunan diğer orgeneral ve oramiraller katılacak. Şura üyeleri, yarın öğle saatlerinde Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında Anıtkabir’i ziyaret edecek. Şura’da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevlerine atanacak yeni komutanlar belirlenecek. Görev sürelerinin 30 Ağustos 2009 tarihi itibarıyla dolması nedeniyle emekliye ayrılacak olan Oramiral Metin Ataç’ın yerine Donanma Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in, Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun yerine ise Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay’ın atanması bekleniyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık ise bulundukları görevleri bir yıl daha sürdürecek. Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetlerinde boşalan kadrolar nedeniyle bir koramiral ve bir korgeneral bir üst rütbeye terfi edecek. Kara Kuvvetlerinde ise 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun emekli olacak ve Saygun’dan boşalacak orgeneral kadrosuna da terfi bekleyen bir korgeneral atanacak. Yüksek Askeri Şura’nın Ağustos ayı olağan toplantılarında, terfi sırasında bulunan general, amiral ve albayların bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemleri ile disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılacak personel ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ilgilendiren diğer konular görüşülüyor. Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile diğer general ve amiral atama işlemleri, Yüksek Askeri Şura faaliyetleri dışında, özel kanunlarla belirlenen esas ve usullere göre yapılıyor. YAŞ olağan toplantısı, 4 Ağustos Salı günü sona erecek. Şurada alınan kararlar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacak. Ankara / aa

01.08.2009


 

Bir tanık daha çekildi

Kayseri Jandarma eski Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 7 sanıkla ilgili yapılacak yargılama öncesinde, gizli tanıklar ‘’Tükenmez kalem’’ ve ‘’Sokak lambası’’ndan sonra tanık Mehmet Nuri Binzet’in de dosyada yer alan ifadelerini geri çektiği bildirildi.

Eskİ Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 7 sanıkla ilgili yapılacak yargılama öncesinde, gizli tanıklar ‘’Tükenmez kalem’’ ve ‘’Sokak lambası’’ndan sonra tanık Mehmet Nuri Binzet’in de dosyada yer alan ifadelerini geri çektiği bildirildi. Sanıklardan korucu başı ve eski Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın kardeşi olan ancak nüfus kaydı amcasının oğlu A.B’nin üzerine yapılan ve halen Midyat Cezaevinde hükümlü olan Binzet, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği dilekçesinde, dosyada bulunan faili meçhul cinayetlere ilişkin ifadelerinin düzeltilmesini talep etti. Tanık Mehmet Nuri Binzet’in savcılığa gönderdiği 2 sayfadan oluşan dilekçe, yargılamanın yapılacağı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasına konuldu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, Cemal Temizöz’ün 9, Kamil Atağ’ın 7, Tamer Atağ’ın 2, Adem Yakin’in 7, Hıdır Altuğ’un 3, Fırat Altın’ın (Abdulhakim Güven) 6, Kukel Atağ hakkında ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Sanıkların yargılanmasına 11 Eylül 2009 tarihinde başlanacak. Diyarbakır / aa

01.08.2009


 

YILDIZ KEŞFİNE DAVET

Ankara Üniversitesi Rasathanesi, başşehirli gökyüzü meraklılarını yarın düzenleyeceği faaliyette yıldızları ve gezegenleri keşfe dâvet ediyor.

2009 Dünya Astronomi Yılı kapsamında yarın saat 20.00’den itibaren halk günü faaliyeti düzenlenecek. Her yaştan gökyüzü meraklısının 2 Ağustos Pazar günü yıldızlar altında dopdolu bir gece geçireceği faaliyette, uzmanlar eşliğinde gözlem yaparak gökbilime ilişkin merak edilen sorulara da cevap bulunabilecek. Çıplak gözle gökyüzü tanıtımının yapılacağı halk gününde, takımyıldızları, Satürn ve Jüpiter gezegeni ile birlikte Ay, yıldız kümeleri ve galaksilerin teleskoplarla izleneceği görsel bir şölen planlanıyor. Faaliyette, AÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ethem Derman’ın bol karikatürlü ve mizahlı anlatımıyla renklendireceği ‘’Rakamların Dili Var mı?’’ isimli sunumu da katılımcıları neşeli bir yolculuğa çıkaracak. Katılımcılar, faaliyet boyunca gözlem araçlarının ve rasathanede kullanılagelen aletlerin zaman içindeki gelişimini Rasathane Müzesi’ni ziyaret ederek yakından görme fırsatına da sahip olacaklar. Faaliyetle ilgili detaylı bilgiye http://rasathane.ankara.edu.tr adresinden ulaşılabiliyor. Ankara / aa

01.08.2009


 

YENİ ASYA 3G İLE ARTIK CEBİNİZDE

Turkcell aboneleri, ‘’3G’’ yazıp 2323’e, Vodafone aboneleri ‘’3G’’ yazıp 3636’ya ve Avea aboneleri de ‘’3G’’ yazıp 3334’e kısa mesaj göndererek abonelik talebinde bulunmaları gerekiyor. Mevcut aboneler, herhangi bir abonelik ücreti veya vergi ödemeden 3G’ye anında geçiş yapabilecekler.

Yeni Asya, 30 Temmuz’dan itibaren 3G uyumlu telefonlardan www.yeniasya.com.tr, mobil.yeniasya.com.tr veya m.yeniasya.com.tr adreslerinden birine girilerek 10 kat hızlı okunabiliyor. Teknik destek konusunda gazetemizin bilgi işlem servisinden bilgi alınabilir. CEP telefonundan hızlı ve zengin muhtevalı veri akışına ve görüntülü konuşmaya imkân sağlayacak Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri (3G) hizmeti önceki gün başladı. Yeni Asya gazetesi de 3G servisi ile her zaman cebinizde olacak. 3G hizmeti sayesinde internetten 10 kat daha hızlı bağlanılabilecek Yeni Asya gazetesini her an okumak mümkün olacak. Yeni Asya’yı 3G hizmeti ile okuyabilmek için yapmanız gerekenler ise öncelikle internet tarayıcısına sahip bir cep telefonu sahibi olmak. Telefonunuzun 3G teknolojisine sahip olması gerekmiyor ama 3G abonesi telefonlarda daha hızlı gezinebilirsiniz. 3G hizmeti almak için, Turkcell aboneleri, ‘’3G’’ yazıp 2323’e, Vodafone aboneleri ‘’3G’’ yazıp 3636’ya ve Avea aboneleri de ‘’3G’’ yazıp 3334’e kısa mesaj göndererek abonelik talebinde bulunmaları gerek. Mevcut aboneler, herhangi bir abonelik ücreti veya vergi ödemeden 3G’ye anında geçiş yapabilecekler. Yeni Asya, 30 Temmuz’dan itibaren 3G uyumlu telefonlardan www.yeniasya.com.tr, mobil.yeniasya.com.tr veya m.yeniasya.com.tr adreslerinden birine girilerek 10 kat hızlı okunabiliyor. 3G ile Yeni Asya Gazetesi’ne bağlanabilmek için teknik destek konusunda gazetemizin bilgi işlem servisinden bilgi alınabilir. Bunun için 0212 655 88 59 (417 ya da 611 dahili). [email protected] adresinden de teknik destek alabilmek mümkün.

01.08.2009


 

Belediye personeline ‘AB kriterlerinde’ eğitim

Türkİye-Bulgarİstan Sınır Ötesi İşbirliği Ortak Küçük Projeler Fonu kapsamında, ‘’Kurumsal ve Sosyal İletişimi Geliştirmek Projesi’ çerçevesinde, Edirne Belediyesi çalışanı 25 kişi Bulgaristan’ın Yambol kentinde eğitim alıyor. Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, yaptığı açıklamada, Zabıta Müdürlüğü ile Çevre Müdürlüğü’nden 25 personelin proje kapsamında Yambol’a gittiğini bildirdi. Sedefçi, şöyle konuştu: ‘’Personelimiz Yambol yakınındaki bir başka belediyede de incelemelerde bulunacak. Edirne halkı, AB normlarına uygun, kaliteli hizmeti almayı hak ediyor. Ülkemizin en batısında, Avrupa kıtasında yer alan kentimizdeki bütün hizmetlerimizi daha da ileriye götürüp, kaliteyi arttırmak için uğraş veriyoruz.’’ Bu eğitimler sonucu toplanan veriler ortak bir web sayfasında yer alacak. Ayrıca projeyle ilgili broşür ve CD’ler hazırlanıp çevre belediyelere, yerel kurum ve kuruluşlarla basına gönderilecek. Edirne / aa

01.08.2009


 

Emekli işçi eşitlik istedi

Türkİye İşçi Emeklileri Derneği (TİED), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den, işçi ve Bağ-Kur emeklileri ile memur emeklilerinin gelir ve aylıklarına yapılan artışlarda eşitliğin sağlanması için destek istedi. Alınan bilgiye göre, TİED Genel Başkanı Kazım Ergün ve Genel Başkan Yardımcısı Gazi Aykırı imzasıyla Cumhurbaşkanı Gül’e gönderilen mektupta, uzun yıllar prim-vergi ödeyerek çalışan ve yaşlılık aylığına hak kazanan kesimlerin en büyük grubu olan işçi emeklilerinin gelir ve aylıklarındaki yetersizliklere bir türlü çözüm bulunamadığı ifade edildi. İşçi emeklilerinin yapılmayan intibakları ile gelir ve aylıklara yapılan yetersiz yüzdelik artışların yaşanan mağduriyetin artmasına yol açtığının belirtildiği mektupta, emekli aylıklarına yapılacak zammın belirlenmesiyle ilgili uygulamalara dikkat çekildi. Ankara / aa

01.08.2009


 

MASAK’a ihbar yağıyor

Terörün finansmanına ilişkin analiz ve değerlendirme çalışmaları kapsamında Türkiye’de 2007 yılında 2, 2008 yılında ise 31 dosya işleme alındı. Son 5 yılda aynı konuda 467 şüpheli işlem bildirimi yapıldı. Karapara aklama ve terörün finansmanına dönük işlemlerin yarıya yakınının uyuşturucu madde ticareti yoluyla gerçekleştirildiği anlaşıldı. Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) Faaliyet Raporundan derlenen verilere göre, mevzuatta yapılan değişiklikler, yükümlülere yönelik yaptırımlar ve bilgi işlem altyapısının güçlendirilmesi, ülkemizde özellikle şüpheli işlem sayısını patlattı. Karapara aklama ve terörün finansmanı konularında 2004 yılında 290, 2005 yılında 352, 2006 yılında 1140 şüpheli işlem bildiriminde bulunulurken, bu sayı 2007 yılında 2 bin 946’ya, 2008 yılında ise 4 bin 924’e ulaştı. Bu yılın 7 ayında ise MASAK’a 5 binin üzerinde şüpheli işlem bildirimi yapıldı. Ankara / aa

01.08.2009


 

Putin, 6 Ağustos’ta Türkiye’de olacak

Rusya Başbakanı Vladimir Putin, 6 Ağustos’ta Türkiye’yi ziyaret edecek. Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretine ilişkin açıklama, Rusya hükümetince yapıldı. Novosti Haber Ajansı, bu konudaki haberinde, “Ziyaret, Putin ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan bir telefon görüşmesi sırasında kararlaştırıldı” diye yazdı. Ajans, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 40 milyar doları bulduğuna da dikkat çekti.

01.08.2009


 

Yükseklik 2 bin 145 m.

Konya Orman Bölge Müdürlüğü Bucakkışla Orman İşletme Şefliği’nin Karaman merkez İhsaniye Köyü yakınlarındaki Zafertepe Gözetleme Kulesi’nde 6 yıldır görev yapan Mustafa Pancar (43), 2 bin 145 rakımdan ormanları gözlüyor. Orman yangın tehlikesine karşı teknolojik cihazların yanı sıra ormanların en yüksek tepelerine kurulan gözetleme kulelerindeki görevliler mesaiye başladı. Ellerinde dürbünleriyle 24 saat ormanları izleyen görevlilerin en büyük sıkıntısı ise ailelerinden uzak olmak ve yalnızlık. Zorluklara rağmen yaptığı işi sevdiğini belirten Pancar, ‘bir ağaç 10 çocuk’ anlayışıyla çalıştığını kaydetti. Kulede, 2 memurun görev yaptığını anlatan Pancar, diğer arkadaşıyla dönüşümlü olarak 24 saat ormanları gözetlediklerini ifade etti. Pancar, ormanlarda en küçük bir duman gördüklerinde durumu ilgili yerlere bildirdiklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü; “Ormanlarda en ufak bir duman veya yangın gördüğümüzde derhal şeflerimize iletiyoruz. Yangın olmadığı durumlarda da günün her saati telsizle merkeze telsizle bilgi veriyoruz.” Konya / cihan

AİLESİNİ ÖZLÜYOR

YangIn kulesinin bulunduğu 2 bin 145 metre rakıma ulaşımın zor olması dolayısıyla ailesini sürekli göremediğini ifade eden Mustafa Pancar, “En büyük sıkıntım yalnızlık ve ailemden uzak kalmak. Üç kızım var. En küçüğü 3 yaşında. Onları gece gündüz, hiç aklımdan çıkmıyor. Haftada 1,5 gün izin hakkımız var ancak kuleye ulaşım zor olduğu için evimize her hafta gidemiyoruz. Ancak yine de dayanamadığım için ayda 1 defa çocuklarımı görmeye gidiyorum. Atalarımız bize ‘Bir ağaç 10 çocuktur’ derlerdi. Biz de bu bilinçle Türkiye’nin ciğerleri olan ormanları yangınlara karşı korumak için çalışıyoruz.’’ diye konuştu.

01.08.2009


 

100 yıldır buğdayı su değirmeninde öğütüyorlar

Osmanİye’nİn Kadirli ilçesine bağlı Göztaşı Köyündeki tarihî su değirmeni yıllara meydan okuyor. Köy merkezinde bulunan ve 100 yıllık olduğu söylenen tarihî su değirmeninde köylüler buğdaylarını öğütüp hayvanlarına yem çekiyorlar. Değirmenin dedelerinden babalarına, babalarından da kendilerine kaldığını söyleyen Murat Güleç, “Bu değirmenin 100 yaşından fazla olduğunu biliyorum. Biz işletmeye başladığımızda bu değirmenin su kanalları dahil tamamı ahşaptı, sonra sac olarak değiştirdik. Köyümüzde su çok fazla bu zamana kadar burada hiç su sıkıntısı olmadı. Köylü buğdayını öğütmek için hiç sıkıntı çekmedi. Çevre köylerden bile insanlar geliyor” dedi. Su değirmeni ile öğütülen unun çok temiz ve sağlıklı olduğunu söyleyen Güleç, “Taşlar aşırı hızlı dönmediği için bu değirmen ile öğütülen buğdaylarda yanma olmuyor. Elektrikli değirmenlerde elektrik unu yaktığı için un lezzetli olmuyor. Su değirmeninde yapılan un daha lezzetli oluyor.” diye konuştu. Osmaniye / cihan

01.08.2009


 

İşgalden kaçan Iraklı ressamın sergisi

Amerİka Birleşik Devleti’nin Irak işgalinde kaçan ressam Raad El Nahat Kırşehir’de resim sergisi açtı. Musul şehrinde yaşarken, ülkesinin işgale uğraması ve iç karışıklıktan dolay Birleşmiş Milletler’e sığınan 20 yıllık ressam Raad El Nahat bir yıl önce Kırşehir’e yerleştirildi. Ülkesinde güzel sanatlar üniversitesinden mezun olan Raad El Nahat, sanatını devam ettirme kararı alarak, mülteci olarak yaşadığı Kırşehir’de Kızılay yararına açılan sergiye 15 adet yağlı boya tabloyla katıldı. Ülkede yaşanan savaştan dolayı kaçmak zorunda kaldıklarını belirten Raad El Nahat, “Çıkan savaş ve iç karışıklıktan dolayı canımızı kurtarmak için Birleşmiş Milletler’e başvurduk. Onlar da bizi Kırşehir’e yerleştirdi. Ben de burada boş durmadım ve mesleğimi yapma kararı aldım. Yaklaşık bir yıldır Kırşehir’de yaşıyorum. Bu süreden yaklaşık olarak 15 adet tablo yaptım. Bunları da Kızılay’ın açmış olduğu sergide sergiliyorum.” diye konuştu. Sergiyi gezen Vali Erden, resimlerin hepsini tek tek incelerken içindeki tablonun birini de satın aldı. Kırşehir / cihan

01.08.2009


 

5 yıldızlı dilenci

Bİrleşİk Arap Emirlikleri’nin ticarî başşehri Dubai’de polisin cami etrafında dilencilik yaptığı için tutukladığı bir dilencinin beş yıldızlı otelde konakladığı bildirildi. El Bayan gazetesindeki habere göre emniyet yetkilileri, aynı dilencinin 17 ay önce yine dilencilik suçundan tutuklanıp sınırdışı edildiğini açıkladı. Dubai ikamet bürosu yardımcı müdürü Haşim Ali Derviş, savcılığın konuyu incelediğini ifade etti. Dilencinin ayrıca ismi belirtilmeyen bir Arap ülkesine üç hafta içerisinde üç defa döviz bürosundan para transferi yaptığı öğrenildi. Yetkililer özellikle Ramazan boyunca sayısı artan dilencilere karşı sıkı tedbirler almaya hazırlanıyor. Ramazanı fırsat bilen dilenciler ya da dilenci kılığına giren şahıslar komşu emirlikler hatta komşu ülkelerden gelir seviyesinin yüksek olduğu Dubai’ye gelerek cami etrafında ve sokaklarda dilencilik yapıyor. Yine geçen Ramazan’da başşehir Abu Dabi polisi, yakaladığı bazı dilencilerin lüks otellerde kaldığını tesbit etmişti. Dubai / cihan

01.08.2009


 

Bolivya’da, sirkte hayvanları kullanmak yasak

Bolİvya, dünyada bir ilke imza atarak sirk gösterilerinde hayvanların kullanılmasını yasakladı. Daha önce çok az sayıda ülke vahşi hayvanların sirklerde çalıştırılmasını yasaklamıştı, ancak Bolivya’nın çıkardığı yasa evcil hayvanların kullanımına da yasak getiriyor. 1 Temmuzda çıkarılan ve sirk sahiplerine uymaları için bir yıl süre tanıyan yasa, hayvanların sirklerde çalıştırılmasını “gaddarca bir davranış” olarak nitelendiriyor. Yasa tasarısının, Londra’daki Uluslararası Hayvan Savunucuları örgütünün Bolivya’daki sirklerde kötü muamelenin çok yaygın olduğunu tesbit etmesi üzerine gündeme getirildiği belirtildi. Örgütün gizli araştırmasında sirk görevlileriyle birlikte çalışıldığı ve kötü muamelelerin filme alındığı belirtildi.Tasarıyı gündeme getiren milletvekili Ximena Flores, yasanın ihlâli halinde sirk sahiplerine para cezası verileceğini ve hayvanlara el konulacağını söyledi. La Paz / aa

01.08.2009


 

Bayat ekmek işleri açtı

Erzurum’da bir mahalle bakkalı bayat ekmeği 35 kuruşa satınca işleri açıldı. Bakkal, bayat ekmek almak için çevre köylerden bile müşteri çekmeye başladı. Muratpaşa Mahallesi Sütbeyaz Sokak’taki semt bakkalı 35 kuruşa bayat ekmek sattığını ilânla çevre sakinlerine duyurunca, çevre köylerden çok sayıda müşterisi çıktı.Taze ekmekten çok bayat ekmek sattığını dile getiren bakkal Bayram Kara, satışlardan memnun olduğunu söyledi. Yaklaşık bir yıldan bu yana bayat ekmek sattığını dile getiren Kara, günde 2 saat içerisinde ortalama 100 bayat ekmek satıyor. Fırınların gece saatlerinde satılmayan ekmekleri bakkallardan topladığını ve bu ekmekleri de kendisinin alıp ertesi günü sattığını dile getiren semt bakkalı Kara, yoksul vatandaşların 50 Kuruş verip taze ekmek yerine 35 Kuruş’a bayat ekmeği yemeyi tercih ettiğini dile getirdi. Taze ekmekten çok bayat ekmek sattığını ifade eden Kara, söz konusu ekmekleri peşin parayla sattığını ve deftere yazmadığını vurguladı. Bayram Kara, “Başlangıçta bayat ekmeğe bu kadar çok talep olacağını hiç tahmin etmemiştim. Çevre semtlerdeki yoksul insanların yanı sıra civar köylerden de gelip bayat ekmek almaları karşısında şaşkınlık geçirdim. Ancak sonradan alıştım. Günde 100 tane bayat ekmek satarken, taze ekmek satışım düştü. Bayat ekmek için sabah saatlerinde sıraya girenler var.” dedi. Erzurum / cihan

01.08.2009


 

300 bin kişi silâh kurbanı

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilal Özcebe, dünyada her yıl 300 binin üzerinde kişinin ateşli silâh sebebiyle vefat ettiğini belirterek, ‘’200 binin üzerinde insan ateşli silâhlarla öldürülmekte, 50 bin civarında insan ateşli silâhlarla intihar etmekte, 60-90 bin insan ise silâhlı çatışma ve savaşlarda öldürülmektedir. 1 milyonun üzerinde insan da ateşli silâhlarla yaralanmakta’’ dedi. Özcebe, yaralanma ve ölüme yol açması, önlenebilir olması sebebiyle ciddî bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Pek çok kişinin güvenliğini sağlamak için silâh sahibi olmak istediğini belirten Özcebe, silâh sahibi olmanın ‘’güvenliği getirmeyeceğini’’, silâh kullanımının her geçen gün artmasının endişe verici olduğunu dile getirdi.

Hilal Özcebe, şöyle devam etti: ‘’Her gün silâh nedeniyle gerçekleşen tahmini bin ölümün yaklaşık 250’si savaşlarda veya silâhlı çatışmada meydana gelmekte, geri kalanının yüzde 56’sı cinayetler, yüzde 14’ü intiharlar ve yüzde 5’i kaza ile olan ölümlerdir. ABD’de yapılan bir çalışmada, evde bir silâh bulundurulmasının ev halkından bir kişinin cinayet, intihar veya kaza sebepleriyle ölme riskini yüzde 41, kadınların silâh ile ölme riskini ise üç kat arttırdığı tesbit edilmiştir. Diğer araçlarla yapılan saldırılarla karşılaştırıldığında, ateşli silâhlarla gerçekleştirilen bir saldırının ölümcül sonuçlara yol açma olasılığı 12 kat daha fazladır.’’ BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün yaptığı bir araştırmaya göre, dünyadaki acil açlık sorununun en önemli sebebinin silâhlı çatışmalar olduğunu belirten Özcebe, ‘’Acil gıda gereksinimlerinin yüzde 35’inin nedeni silâhlı çatışmalardır’’ dedi. Özcebe, her yıl çatışmalarda meydana gelen ölümlerin yüzde 60-90’ının hafif silâhlarla gerçekleştiğini ifade ederek, ‘’Silâhlı çatışmalar sona erdikten sonra da silâhların toplumdaki varlığını sürdürmesi bireylerin birbirlerine uyguladığı şiddet düzeylerinin yüksek olmasına yol açmaktadır’’ diye konuştu.

875 MİLYON

SİLÂHIN YÜZDE 74’Ü SİVİLLERİN ELİNDE

Dünya genelinde ‘’dolaşımda olan 875 milyon silâhın yüzde 74’ünün sivillerin elinde’’ bulunduğuna işaret eden Özcebe, ‘’Yüzde 22,9’u hükümet ve silâhlı kuvvetlerde, yüzde 3’ü poliste, yüzde 0,1’i silâhlı muhalif gruplarda bulunmaktadır’’ şeklinde konuştu. HÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilal Özcebe, ‘Öldürülerek vurulan on kişiden dokuzunun, erkek çocuklar veya genç erkekler olduğunu, 2001-2004 yılları arasında on binlerce çocuk askerin, 60 ülkenin silâhlı kuvvetlerinde kullanıldığına’’ dikkati çekti.

ERKEKLİK

GÖSTERGESİ

SAYILIYOR

SİlÂh sahibi olma isteği ya da silâh kullanma davranışının erkeklerde daha sık görüldüğünün altını çizen Özcebe, şunları söyledi: ‘’Erkeklik göstergesi olarak görülen silâh sahibi olma ya da taşıma davranışı, sosyal olarak erkeğe yüklenen roller arasındadır. Kadınlarda silâh taşıma daha az görülmekle birlikte, silâhla yaralanma ve ölümlerde kadınlar, önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır. Türkiye’de ise yaklaşık olarak 10 kişiden birinin ruhsatlı ya da ruhsatsız silâh sahibi olduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda özellikle adolesanlarda silâh taşıma eğiliminin arttığı bilinmektedir. Meselâ, ‘TBMM Türkiye’de Ortaöğretime Devam Eden Öğrencilerde ve Ceza–İnfaz Kurumlarında Bulunan Tutuklu ve Hükümlü Çocuklarda Şiddet ve Bunu Etkileyen Etkenlerin Saptanması Araştırma Raporu’nda gençlerde ateşli silâh taşıma yüzde 5,9 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin yüzde 55’i güvensiz bir ortamda bulunmalarını, yüzde 20’si kendilerini daha iyi hissetmelerini, yüzde 7’si filmdeki insanların örnek olmasını, yüzde 4’ü ise arkadaşlarının da silâh taşımasını ateşli silâh taşımalarına neden olarak göstermiştir. 2007 yılında ateşli silâh mermilerinin sebep olduğu 873 kazanın 353’ü (yüzde 40) 15-29 yaş grubunda meydana gelmiştir.’’

01.08.2009


 

Bak şu kedinin yaptığına!

ŞIrnak Devlet Hastanesi’nde ana elektrik panosuna bir kedinin girmesi sebebiyle çıkan yangın sonucu yoğun bakımdaki 5 hasta Cizre Devlet Hastanesine sevk edildi. Şırnak Devlet Hastanesi’ne ait elektrik ana panosuna bir kedinin girmesi dolayısıyla oluşan kısa devre yangına yol açtı. Yangın kısa sürede söndürüldü. Hastanenin elektriksiz kalması sonucu 5 hasta ambulanslarla Cizre Devlet Hastanesi’ne sevk edilirken, 2 hastanın da kollarında serumla yakınları tarafından evlerine götürüldüğü gözlendi. Şırnak / aa

01.08.2009


 

YOLLAR KAN GÖLÜ

Önceki gün saat 18.00’e kadar yurt genelindeki trafik kazalarında 24 kişi öldü, 61 kişi yaralandı. Dünde Ankara’da aktarma yapan yolculara tırın çarpması sonucu 6 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

6 ayda bin 811 kişi kazalarda öldü

Türkiye genelinde ilk 6 ayda meydana gelen 145 bin 330 trafik kazasında bin 811 kişi vefat ederken, 87 bin 995 kişi yaralandı.

Emniyet Genel Müdürlüğünün resmî internet sitesinde yer alan bilgilere göre, 1 Ocak-30 Haziran tarihleri arasında Türkiye genelinde 145 bin 330 trafik kazası gerçekleşti. Kazalarda toplam bin 811 kişi öldü. Kazaların bin 434’ünün ölümlü, 48 bin 596’sının yaralanmalı, 95 bin 300’ünün ise maddî hasarlı olduğu kaydedildi. Kazalar sonucu 455 milyon 605 bin 14 liralık maddî hasar meydana geldi. 2008 yılını aynı dönemine göre ölü sayısında yaklaşık yüzde 7, yaralı sayısında ise yaklaşık yüzde 11 oranında artış olduğu görüldü. Ankara / aa

01.08.2009


 

Aktarma yapan yolculara TIR çarptı: 6 ölü 5 yaralı

ANKARA’DA kuzey çevre yolunda arıza yapan yolcu otobüsünden başka bir otobüse aktarma yapan yolculara TIR çarptı. Kazada, ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü, 5 kişi de yaraladı. Çorum’dan İstanbul’a gitmekte olan sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 19 DU 644 plâkalı yolcu otobüsü, kuzey çevre yolu Karapürçek mevkiinde arıza yaptı. Sürücünün yol kenarına çektiği otobüsteki yolcular için başka bir otobüs çağrıldı. Otobüsteki eşyalarıyla gelen otobüse aktarma yapan yolculara, sürücüsünün kimliği ve plâkası henüz belirlenemeyen TIR çarptı. Kazada, ilk belirlemelere göre, 6 kişi öldü, 5 kişi de yaralandı. Yaralılar hastanelere kaldırıldı. Olayın ardından kaçan TIR, polis tarafından Yenimahalle ilçesi’nde yakalandı. Ankara / aa

01.08.2009


 

Katsayı kararını Danıştay’a götürmek meslekî eğitimi sabote etmektir

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, ‘’Türkiye’nin kalkınmasında büyük önemi bulunan teknik ve meslekî eğitimin sabote edilmesini anlayamadıklarını’’ kaydetti. Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK’ün üniversiteye girişte ‘’tek katsayı’’ uygulamasının gecikmiş olsa da doğru ve yerinde bir karar olduğunu belirterek, katsayı uygulamasına son verilmesiyle birlikte, önümüzdeki yıllarda meslek liselerini tercih edecek öğrencilerin bir meslek sahibi olarak liseyi bitireceklerini, bu durumun kalifiye eleman sorununun çözümüne de katkı sağlayacağını ifade etti. Bazı kuruluş temsilcilerinin YÖK’ün katsayı kararını Danıştay’a götürdüğünü hatırlatan Özgenç, ‘’Ülkemizin kalkınmasında teknik ve meslekî eğitimin önemi bu kadar büyükken meslekî eğitimin sabote edilmesini anlayamıyoruz’’ dedi. Özgenç, imam hatip lisesi öğrencilerinin sayısının meslek lisesi öğrencileri içinde kıyaslanamayacak kadar az olduğunu ve meslek liselerinin önünün kesilmesi yüzünden çoğu ailenin çocuklarını bu liseler yerine diğer okullara gönderdiğini dile getirerek, ‘’Ülke kalkınmasına çok büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz için yeni sistemin meslek liselerinin yıldızını tekrar parlatmasını ve meslek lisesi/düz lise oranının meslek liseleri lehine geliştirmesini ümit ediyoruz’’ görüşünü aktardı. İstanbul /aa

01.08.2009


 

Fındık işçileri gelmeye başladı

FINDIK toplama sezonunun başlamasıyla mevsimlik işçiler, fındık bahçelerinde çalışmak üzere Sakarya’ya gelmeye başladı. Çoğunluğu Diyarbakır, Mardin, Batman’dan yola çıkan işçiler, uzun bir yolculuktan sonra Arifiye Tren Garı’na geldi. Fındık bahçesine götürülmeyi bekleyen işçiler, burada konaklayarak günlük ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Batman’dan fındık toplamaya gelen işçilerden Ömer Kaya (50), Sakarya’nın Karapürçek ilçesinde fındık toplayacaklarını belirtti. Sabaha karşı Sakarya’ya ulaştıklarını ifade eden Kaya, ‘’Ramazan Ayı’nın sonuna kadar çalışırız diye tahmin ediyoruz. Ramazan ayında biraz zorlanacağız, ama bir süre katlanacağız. Kötü şartlarda ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz. Bu yıl bir de ekonomik krizin etkisi var. O açıdan çoluk çocuk geldik, fındık toplamaya. Batman’da iş bulamadığımız için, geldik. En azından orada boş durmaktansa, burada çalışıyoruz. Bu yıl fındık ücretinin ne kadar olacağını bilmiyoruz. Net bir şey açıklanmadı’’ diye konuştu. Sakarya / aa

01.08.2009


 

Konak’ta, 6,5 ton atık pil toplandı

ATIK pil toplama çalışmalarında, İzmir’in Konak Belediyesi rekor kırdı. Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün okullardan, hastanelerden ve muhtarlıklardan topladığı atık piller 6 bin 500 kilograma ulaştı. Belediyeden yapılan açıklamada, evsel atıklara karışmadan toplanan pillerin, çevreye zarar vermeden imha edildiği bildirildi. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, başarılı bir kampanya yürütüldüğünü ve vatandaşların da duyarlı davrandığını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP)’yle imzalanan protokol gereği ilçe sınırları içindeki bütün okullara, devlet hastanelerine, muhtarlıklara ve büyük fotoğraf stüdyolarına, 500 adet atık pil toplama kutusu yerleştirildi. Çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturması sebebiyle çok titiz bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Başkan Tartan, içinde birçok kanserojen madde bulunduran pillerin, Harmandalı Çöplüğü’nde özel döküm alanlarında imha edildiğini söyledi. İzmir / cihan

01.08.2009


 

İzmir’de, barajlar yüzde 100 arttı

İZMİR ve çevresindeki bazı içme ve sulama barajlarındaki doluluk oranı geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdi. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü’nden aldığı bilgiye göre, 2008 yılı Temmuz ayının son haftasında şehrin en büyük içme suyu barajı Tahtalı’da, 49 milyon 700 bin metreküp olan su miktarı, bu yıl 113 milyon metreküpe yükseldi. İçme suyu barajlarından Balçova Barajı’ndaki su miktarı 2 milyon metreküpten 4 milyon 400 bin metreküpe, Ürkmez Barajı’nda ise 800 bin metreküpten 5 milyon metreküpe çıktı. İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, İzmir’de Ocak ayından itibaren yağışların mevsim normallerinin üstünde olduğuna dikkati çekerek, İzmir Büyükşehir Belediyesinin de yeni su kuyularını devreye aldığını ve 2009 yazında şehirde susuzluk sorunu olmadığını ifade etti. Yetkililer, sonbahar aylarında da düzenli yağış olması durumunda şehirde susuzluk yaşanmayacağını sözlerine ekledi. İzmir / aa

01.08.2009


 

8 öğrenci, bütün soruları doğru cevapladı

İLKÖĞRETİM 6. sınıf öğrencisi yaklaşık 1 milyon 100 bin adayın katıldığı Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçlarına göre 8 öğrenci bütün soruları doğru cevapladı. 13 Haziran 2009’da ilköğretim 6. sınıf öğrencisi yaklaşık 1 milyon 100 bin adayın girdiği SBS sonuçlarına göre, öğrencilerden 8’i sınavda sorulan 80 sorunun tamamına doğru cevap verdi. Sınıf Puanı 500 olan öğrenci sayısı da 4 olarak belirlendi. Bütün soruları doğru cevaplayan öğrencilerin çoğunluğu özel okullardan çıktı. Ankara /aa

01.08.2009


 

Çöp konteynerleri yerin altına girdi

KONYA Merkez Karatay Belediyesinin Türkiye’de ilk kez yerin altında çöp depolama sistemini hayata geçirdiği bildirildi. Merkez Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, merkez Karatay ilçesinde bulunan Mevlânâ Müzesi ile ilçedeki diğer müzeleri her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğinisöyledi. İlçeyi ziyaret eden turist sayısını arttırmak için sürekli bir çalışma halinde olduklarını belirten Hançerli, ‘’Çöp konteynerlerinin görüntü bakımından turizme olumsuz etkisi olduğunu düşündük. Bir proje dahilinde hemen çalışmaya başladık’’ dedi. Konya / aa

01.08.2009


 

Türkiye çözüm için model arıyor

TÜRKİYE Kürt sorununun çözümünde yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Çözüme gidebilecek tüm alternatifleri değerlendiren hükümet, terör konusunda tecrübesi bulunan İspanya ve İngiltere gibi ülkelerden de istifade etmeye çalışıyor. Bu amaçla İçişleri Bakanı Beşir Atalay, geçen hafta İsveç’in başkenti Stockholm’de yapılan AB Adalet ve İçişleri Bakanları gayri resmi toplantısında İspanya İçişleri Bakanı ile bir araya gelerek görüş alış verişinde bulundu. İspanya İçişleri Bakanı da Türkiye’ye gelecek.

ETA (Euskadi Ta Askatasuna - Bask Vatanı ve Özgürlüğü) 1959 yılında kuruldu. Amacı, İspanya’nın Fransa’ya sınır olan kısmında yer alan BASK bölgesinde tam bağımsızlıktı. ETA’nın ilk eylemi ise 1968 yılında gerçekleşti. 1974 yılında ETA biri silahlı mücadele, diğeri siyasi-askeri kanat olmak üzere ikiye bölündü.

1978 yılında ise ETA’nın siyasi kanadı Herri Batasuna kuruldu. Bu siyasileşme sürecinin sonucunda, 1979 yılında İspanya, Bask Bölgesi’nin özerk statüsünü onayladı. İspanya’nın ayrılıkçı örgütü ETA’ya karşı uyguladığı ‘Ajuria Enea Modeli’nde temel husus ise terör örgütünü siyasi hedefine varmak için benimsemiş olduğu silahlı mücadeleden vazgeçirerek anayasal çerçevede sivil siyaset yapmaya ve topluma katılmaya ikna etmekti. Bunu yaparken de hangi siyasi görüşten olursa olsun, terörü ve şiddeti reddeden herkesi demokrasi etrafında bir araya getirdi.

Türkiye de Kürt sorununun çözümüne yönelik demokratikleşme adımlarını toplumun tüm kesimleriyle birlikte atmak istiyor. Bunu yaparken de İspanya gibi ülkelerin geçmişte yaşadığı tecrübelere de bakıyor. İspanya İçişleri Bakanı ile görüşen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İngiltere ve İspanya gibi terörü yaşamış ülkelerin tecrübelerini değerlendirdiklerini söyledi.

İspanya’nın terörle mücadele konusundaki tecrübelerinden faydalanma imkanı olabileceğine dikkat çeken Bakan Atalay, “İspanya’nın bize benzeyen yanı, onların da çok uzun süre terörle mücadele tarihleri vardır. İspanya’nın bu konuda tecrübelerinden de faydalanabiliriz. Bu anlamda bilgi değişimi olacak aramızda. Sayın Bakan, Türkiye’ye gelecek ve bunları detaylı görüşeceğiz. Hem ikili ilişkiler, hem de terörle mücadele konusundaki tecrübelerini yakından değerlendirmiş olacağız. Çalışmalarımızda çeşitli ülkelerin bu konudaki tecrübelerini inceliyoruz. Tabii o ülkelerin birikimlerini, tecrübelerini de biz iyi inceledik, değerlendirdik ve değerlendiriyoruz. Ancak hiçbir ülkenin benimsediği yöntemi ülkemize aynen uygulamak gibi bir düşüncemiz yok zaten böyle bir şey de mümkün değil. Her ülkenin kendine özgü şartları var. Biz kendimize özgü, ülkemizin ve insanımızın şartlarına uygun kendi modelimizi uygulamaya çalışıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda inşallah çözüm konusunda dünyaya örnek olacak bir Türkiye modeli de biz oluştururuz.” diye konuştu. Ankara/cihan

01.08.2009


 

Güneydoğu huzuru dört gözle bekliyor

ŞIRNAK Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş, hükümetin demokratik açılımlarını canı gönülden desteklediklerini belirterek, ‘’Bölgede huzur ortamının oluşmasını dört gözle bekliyoruz’’ dedi.

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş de, hükümetin demokratik açılımlar konusundaki açıklamalarının olumlu ve umut verici olduğunu söyledi. Sorunun çözümüne ilişkin her tür olumlu adımı canı gönülden desteklediklerini vurgulayan Geliş, ‘’Bölgede huzur ortamının oluşmasını dört gözle bekliyoruz’’ dedi.

Şırnak Barosu Başkanı Nuşerivan Elçi, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın ‘’demokratik açılımlar’’ konusundaki açıklamalarına ilişkin olarak, atılan bu adımı herkesin sorumluluk alarak desteklemesi gerektiğini söyledi. Elçi, gazetecilere yaptığı açıklamada, sorunun çözümü konusunda atılacak her türlü olumlu yaklaşımı destekleyeceklerini belirterek, Mecliste bulunan tüm siyasi partilerin de bu açılıma destek olması gerektiğini ifade etti.

Bakan Atalay’ın açıkladığı demokratik açılımların önemli olduğuna dikkati çeken Elçi, ‘’atılan bu adımı herkesin sorumluluk alarak desteklemesi gerekir. Özellikle Mecliste bulunan tüm siyasi partiler, bu açılımı siyasi malzeme yapmaksızın sorunun çözümüne destek olmalıdırlar’’ dedi.

Şırnak Kültür Derneği Başkanı Mesut Balta, özellikle sorunun adının konulması ve çözüme bağlanması yolunda hükümetin net bir tavır koymasının sevindirici olduğunu belirtti. Balta, Bakan Atalay’ın açıklamalarında sorunun sosyo_ekonomik olmadığının net olarak ortaya koyulduğunu kaydederek, sorun doğru teşhis edildiği takdirde çözülememesi için hiç bir gerekçe kalmayacağını bildirdi. Şırnak/aa

01.08.2009


 

Yeni teknoloji suçla mücadelenin hizmetinde

EMNİYET Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından, her biri 1 milyon dolara mal edilen ‘’Microvue’’ adlı sistemle suçluların takibinde ve genel asayişin sağlanmasında kullanılan polis helikopterlerinden alınan görüntüler, anında merkeze ve yerdeki ekibe aktarılabilecek. Uygulama, ilk kez Adana’da denendi. Adana Emniyet Müdürlüğü, kent genelinde asayişi ve huzuru sağlayabilmek, aranan kişilere ulaşabilmek amacıyla kent genelinde ‘’Huzur-01’’ adlı uygulamayı gerçekleştirdi. İl Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’ndaki arama noktasına gelerek çalışmaları denetleyip, vatandaşlardan uygulamayla ilgili görüşlerini aldı. Huzuru sağlamak ve asayişi daha üs seviyeye çıkarmak için çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Kesmez, uygulamayla Türkiye’ye EGM tarafından getirilen görüntüleme sistemini de ilk kez denediklerini vurguladı. Uygulamaya havadan destek veren Adana Bölge Hava Ulaştırma Filo Amirliğine bağlı polis helikopterlerinden alınan görüntünün anında karadan takip edildiğini ifade eden Kesmez, şunları kaydetti:’’Microvue cihazında ‘downlink’ sistemiyle canlı yayın yapabiliyoruz. Helikopterden aldığımız ses ve görüntüyü anında karadaki ekiplere ulaştırabiliyoruz. Merkezden 40 kilometre uzaklığa kadar görüntü alınabiliyor. Ayrıca, dizüstü bilgisayara benzer taşınabilir cihazla da helikopterden 5 kilometre uzaklığa kadar görüntüyü anında alıp, kaydedebiliyoruz. Ankara, İzmir, İstanbul’da bu sistem yerleştirilmeye başlayacak. Ancak, ilk kullanan biz oluyoruz.’’ Kesmez, sistemin yaklaşık 1 milyon dolara mal olduğunu belirterek, ‘’Devlet demek ki güvenlik için paradan sakınmıyor. Biz de bu imkanları en iyi şekilde kullanarak, huzur ve sükuneti sağlayacağız’’ dedi. Adana/aa

01.08.2009


 

Bombalar iki yıl önce nehire atılmış

HATAY Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Asi Nehri yatağında bulunan el bombalarının 2 yıl kadar önce nehir yatağına atıldığının tespit edildiğini bildirdi. Vali Lekesiz, Saadet Partisi İl Başkanı Necmettin Çalışkan ve parti yönetimini kabulünde gazetecilerin, dün Asi Nehri yatağında bulunan 8 el bombasına ilişkin sorularını cevapladı. Lekesiz, ‘’Bombalarda ilk yapılan incelemelerde, 2 yıl kadar önce nehir yatağına atıldığı tespit edildi. Ancak incelemeler hala devam ediyor’’ diye konuştu. Hatay’da önceki gün, Asi Nehri yatağında Haraparası Mahallesi 75. Yıl Köprüsü altında balık tutan bir kişi el bombası görerek durumu polise bildirmiş; ekipler ve bomba uzmanları, nehir yatağında yaptıkları aramalarda, 8 el bombası, bir fünye ile G3 piyade tüfeğinin boş şarjörünü bulmuştu. Hatay/aa

01.08.2009


 

Paris Kürt Enstitüsü yeni açılımdan memnun

HÜKÜMETİN “daha fazla demokrasi” açılımı Avrupa’daki Kürtler tarafından da olumlu karşılandı. Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, “AKP döneminde Kürt konusunda atılan adımlar Cumhuriyet’in seksen küsur yılında atılan adımlardan daha önemli. Şimdi somut adımları bekliyoruz.” şeklinde konuştu. Avrupa’daki Kürt diasporasının en etkin kurumu olarak faaliyet gösteren Paris Kürt Enstitüsü’nün Başkanı Kendal Nezan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açıklamalarını nasıl değerlendirdiklerini Cihan’a anlattı. Nezan, Avrupa’da yaşayan Kürtlerin yaklaşımını, “Genelde umutla bakıyorlar yeni açılımlara. Genel kanı şu ki AKP döneminde Kürt konusunda atılan adımlar Cumhuriyet’in seksen küsur yılında atılan adımlardan daha önemli. Bu genel bir kanı. Bu biraz buzların çözülmesi, tabuların yıkılması açısından olumlu karşılanıyor” sözleriyle ifade etti. Paris/cihan

01.08.2009


 

Çevre Koruma bölgeleri uyduyla takip edilecek

ÖZEL Çevre Koruma bölgelerindeki fiziki değişimler uydu yoluyla takip edilerek, mevzuata aykırı uygulamalar hakkında yasal işlem yapılması sağlanacak. Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, ülke genelinde bazı bölgeler daha fazla yapılaşma eğilimine maruz kalırken, özellikle kıyılarda son 30 yıldır ciddi bir yapılaşma baskısı yaşandı. Bu kapsamda, önemli kıyı alanları, ‘’özel çevre koruma bölgesi’’ ilan edilerek, yapılaşma baskısının kontrol alınması yönünde çalışmalar yapıldı. Özel çevre koruma alanı ilan edilen Köyceğiz, Dalyan ve Göcek gibi bölgelerin, Bodrum ve Marmaris gibi bölgelerle kıyaslandığında, daha planlı geliştiği ve ekonomik gelişmeden çok doğa korumayı amaçlayan bir şekilde planlandığı için ciddi anlamda doğanın korumaya alındığı saptandı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre bazı yasal boşluklar nedeniyle kıyılarda kontrolsüz yapılaşma olabildiğinden, buralarda valiliklerle Özel Çevre Koruma Kurumu arasında, mevzuata aykırı yapıların tasfiyesi, kaçak yapılaşmaların önüne geçilmesi konularında işbirliği yapıldı. Bu çerçevede, özel çevre koruma bölgeleri uydu yoluyla takip edilecek. Ankara / aa

01.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.