02 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Lahika

Hadis-i Şerif Meâli

Kim bir din kardeşini tövbe ettiği bir günahtan dolayı ayıplarsa, aynısını işlemedikçe ölmez.

Câmiü's-Sağîr, No: 8869

02.08.2009


Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir

E1339 (Rûmî) tarihinde Meclis-i Mebusana hitaben yazdığım bir hutbenin sûretidir.

y mücahidin-i İslâm, ey ehl-i hal ve akd!

Bu fakirin bir meselede on sözünü, birkaç nasihatini dinlemenizi ricâ ediyorum.

l. Şu muzafferiyetteki harikulade nîmet-i İlâhiye bir şükran ister ki, devam etsin, ziyade olsun. Yoksa, nimet böyle şükür görmezse, gider. Madem ki Kur’ân’ı Allah’ın tevfikıyla düşmanın hücumundan kurtardınız; Kur’ân’ın en sarih ve en kati emri olan salat gibi feraizi imtisal etmeniz lâzımdır, ta onun feyzi, böyle harika sûretinde üstünüzde tevali ve devam etsin.

2. Âlem-i İslâmı mesrur ettiniz, muhabbet ve teveccühünü kazandınız; lâkin, o teveccüh ve muhabbetin idamesi, şeair-i İslâmiyeyi iltizam ile olur: Zira, Müslümanlar İslâmiyet hasebiyle sizi severler.

3. Bu âlemde, evliyaullah hükmünde olan gazi ve şühedalara kumandanlık ettiniz; Kur’ân’ın evamir-i katiyesine imtisal etmekle öteki âlemde de o nurani güruha refik olmaya çalışmak, âl-i himmetlilerin şe’nidir. Yoksa, burada kumandan iken, orada bir neferden istimdad-ı nur etmeye muztar kalacaksınız. Bu dünya-i deniye, şan ve şerefiyle öyle bir meta değil ki, aklı başındaki insanları işba etsin, tatmin etsin ve maksud-u bizzat olsun.

4. Bu millet-i İslâmın cemaatleri, her ne kadar bir cemaat namazsız kalsa, hatta fasık da olsa, yine başlarındakini mütedeyyin görmek ister. Hatta, umum Şarkta, umum memurlara dair en evvel sordukları suâl bu imiş. “Acaba namaz kılıyor lar mı?” derler. Namaz kılarsa, mutlak emniyet ederler, kılmazsa, ne kadar muktedir olsa, nazarlarında müttehemdir.

Bir zaman, Beytüşşebap aşâirinde isyan vardı. Ben gittim, sordum:

“Sebep nedir?”

Dediler ki:

“Kaymakamımız namaz kılmıyordu; öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz?” Halbuki, bu sözü söyleyenler de namazsız, hem de eşkıya idiler.

5. Enbiyanın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi Garbda gelmesi Kader-i Ezelinin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir, akıl ve felsefe değildir. Madem Şarkı intibaha getirdiniz; fıtratına muvafık bir cereyan veriniz. Yoksa, sa’yiniz ya hebaen mensura gider veya sathî kalır.

6. Hasmınız ve İslâmiyet düşmanı İngiliz, dindeki kayıtsızlığ’ınızdan pek fazla istifade ettiler ve ediyorlar. Hatta diyebilirim ki, Yunan kadar İslâma zarar veren, dinde ihmalinizden istifade eden insanlardır. Maslahat-ı İslâmiye ve selâmet-i millet namına, bu ihmali a’male tebdil etmeniz gerektir. Görülüyor ki, İttihatçıların o kadar azim sebatı ve fedakârlıklarıyla, hatta İslâmın şu intibahına da sebep oldukları halde, bir kısmı dinde laubalilik tavrını gösterdikleri için, dahildeki milletten nefret ve tezyif gördüler. Hariçteki İslâmlar, dindeki ihmallerini görmedikleri için, onlara takdir ve hürmet verdiler ve veriyorlar.

Tarihçe-i Hayat, s. 125 (yeni tanzim, s. 220)

Lügatçe:

ehl-i hal ve akd: Çözüp düğümleyen, halledilmesi zor meseleleri ve işleri halledip neticeye bağlayanlar.

enbiya: Peygamberler.

hükema: Filozoflar

ağleb: Çoğunluğu, galibi.

intibah: Uyanma.

fıtrat: Yaratılış.

sa’y: Çalışma, çaba.

hebâen: Boşu boşuna.

frenk: Avrupalı.

maslahat-ı İslâmiye: İslâmın faydası, menfaati.

Bediuzzaman Said Nursi

02.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.