Emirdağ Lâhikası - page 448

Œ
201
œ
Sikke-iGaybiye
’nin fiatı olarak elli rehber’i naşirlerin-
den parasını verdim, aldım, size gönderiyorum. Hem o
mübarek mecmuanın bir mübarek fiatı olarak, bana hiz-
met eden ve şimdilik pek lüzumu bulunmayan ve başka-
larına da vermek istemediğim iki tencere ve on beş sene
giydiğim pamuklu entari ve gayet mübarek bir kitaba
mukabil, bir çaydanlık ve yirmi dört seneden beri tıraşa
hizmet eden bir ustura ve çok zamandan beri bana hiz-
met eden bir çarşaf, hazır kılınç Ali’nin pederiyle Ah-
med rasih’in tahmin ve tensibiyle, dokuz lira tencere,
dokuz lira da çaydanlık, dokuz lira tıraş bıçağı, pamuklu
entari ve çarşaf ile iki el havlusu ve bir iç donu ile bir pa-
muklu gömlek fiatı yekûnu yüz yirmi beş lira tahmin edil-
miştir. Hazır olan zatlar bu kıymeti takdir ettiler. Ben da-
ha az fiat verdim; bu fiat çoktur derim.
Umuma selâm.
ì®í
Œ
202
œ
Aziz,SıddıkKardeşlerimiz!
Ev ve l â :
leyali-i aşerenizi tebrikle beraber, size nu-
run iki kerametini beyan ediyoruz. Şöyle ki:
Bu sıralarda çok cihetlerde, hususan makine ile
nurların inkişafatı, gizli düşman zındıkları şaşırttı. Cüz’î,
aziz:
muhterem, saygın.
beyan etmek:
açıklamak bildir-
mek izah etmek.
cihet:
yön.
| 448 | Emirdağ Lâhikası – ı
gayet:
son derece.
inkişafat:
açılımlar gelişimler.
keramet:
olağanüstü hariku-
lade hal.
kıymet:
değer.
leyali-i aşere:
Ramazan ayının
son on gecesi.
mecmua:
“Risale-i Nur” parça-
larından her biri.
mukabil:
karşılık olarak, kar-
şılığında.
mübarek:
hayırlı, mutlu, kutlu,
uğurlu.
naşir:
eser, neşreden, yayın-
layan, dağıtan.
peder:
baba.
sıdk:
doğruluk samimiyet.
tahmin:
aşağı yukarı, hemen
hemen bilme.
takdir:
kıymet verme, ölçme,
ölçüye vurma, değer biçme.
tebrik etmek:
.
tensip:
uygun görme, müna-
sip kılma, uygun bulma.
yekûn:
toplam.
zat:
kişi, şahıs, fert.
zındık:
dinsiz.
1...,438,439,440,441,442,443,444,445,446,447 449,450,451,452,453,454,455,456,457,458,...1032
Powered by FlippingBook