Emirdağ Lâhikası - page 753

fedakârın tahammülü ve maddî kuvvetle ve menfî cihette muka-
bele etmemesinin hikmeti nedir?
İşte bunu size ve umum ehl-i vicdana ilân ediyorum ki, yüzde on
zındık dinsizin yüzünden doksan masuma zarar gelmemek için,
bütün kuvvetiyle dâhildeki emniyet ve asayişi muhafaza etmek
için, nur dersleriyle herkesin kalbine bir yasakçı bırakmak için
kur’ân-ı Hakîm ona o dersi vermiş. Yoksa bir günde, yirmi se-
kiz senelik zalim düşmanlarımdan intikamımı alabilirim. onun
içindir ki, asayişi masumların hatırı için muhafaza yolunda hay-
siyetini, şerefini tahkir edenlere karşı müdafaa etmiyor ve diyor
ki: “Ben, değil dünyevî hayatı, lüzum olsa ahiret hayatımı da mil-
let-i İslâmiye hesabına feda edeceğim.”
SaidNursî
ì®í
Œ
3 2 0
œ
[BağdaT’Ta ÇıkaN Ed-diFa GaZETEsiNiN
mUharriri isa aBdÜLkadir’iN araBÎ
makaLEsiNiN TErCÜmEsi.]
Bağdat’ta çıkan
ed-Difa
gazetesi risale-i nur talebe-
lerinden bahisle diyor ki:
türkiye’deki nur talebelerinin İhvan-ı Müslimîn cemi-
yeti ile alâkaları nedir, ne münasebeti var? Hem farkları
nedir? türkiye’deki nur talebeleri, Mısır’da ve bilâd-ı
Arab’da İhvan-ı Müslimîn namında ittihad-ı İslâm’a çalı-
şan cemiyetler gibi müstakil cemiyet midirler? Ve onlar
da onlardan mıdır? Ben de cevap veriyorum ki:
Emirdağ Lâhikası – ıı | 753 |
nam:
ad.
Nur:
Risale-i Nur.
şeref:
onur, haysiyet.
tahammül:
zora dayanma, sab-
retme, sabır gösterme.
tahkir:
aşağı ve alçak addetme,
aşağılama.
umum:
bütün.
zalim:
zulmeden, acımasız ve hak-
sız davranan.
zındık:
Allah’a ve ahirete inanma-
yan, Allah’ı inkâr eden, imansız,
münkir.
ahiret:
öbür dünya, öteki
dünya, kıyametten sonra ku-
rulacak olan âlem.
alâka:
ilgi, ilişki, yakınlık.
arabî:
Arapça.
asayiş:
emniyet, kanun ve ni-
zam hakimiyetin sağlanması.
bahis:
konu yapan.
bilâd-ı arap:
Arap beldeleri,
Arap memleketleri.
dâhil:
içeri, iç.
dünyevî:
dünyaya ait.
ehl-i vicdan:
vicdan ve mer-
hamet sahibi olanlar.
feda:
uğruna verme.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, feda
eden.
haysiyet:
itibar.
hikmet:
gaye, maksat.
ihvan-ı müslimîn:
merkezi Mı-
sır’da bulunan İslam’a hizmeti
gaye edinen ‘Müslüman Kar-
deşler’ adındaki bir topluluk.
ilân:
yayma, duyurma, bil-
dirme.
intikam:
öç alma.
ittihad-ı islâm:
İslâm birliği,
Panislâmizm.
kur’ân-ı hakîm:
her ayet ve
suresinde sayısız hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
maddî:
madde ile alâkalı.
masum:
suçsuz, günahsız, saf,
temiz.
menfi:
olumsuz, müspet ol-
mayan.
millet-i islâmiye:
İslâm mil-
leti.
muhafaza:
koruma.
muharrir:
yazan, yazar.
mukabele:
karşılık.
müdafaa:
savunma, koruma.
müstakil:
başlı başına, bağım-
sız.
1...,743,744,745,746,747,748,749,750,751,752 754,755,756,757,758,759,760,761,762,763,...1032
Powered by FlippingBook