Mektubat - page 937

beraberinde olduğu ve ilk isminin Zeynep Bürre olduğu ve Peygamber Efendimizin (
ASM
) onun ismini
yalnız Zeynep olarak değiştirdiği rivayet edilmektedir.
ZÜbeYİR bİN aVVaM (?-656):
İslâmiyetle şereflenenlerin ilklerindendir. “Aşere-i Mübeşşere” diye
tabir edilen ve hayatta iken Peygamber Efendimiz (
ASM
) tarafından cennetle müjdelenen on
Sahabeden biridir. Soyu, Peygamber Efendimizin mübarek silsilesi ile dedeleri Kusay’da birleşir. İslâma
büyük hizmetlerde bulunup, kahramanlığıyla tanınırdı. Künyesi, Zübeyr bin Avvam bin Huveylid bin
Esad bin Abduluzza bin Kusay bin Kilab şeklindedir. Doğumuyla ilgili olarak farklı tarihler verildiğinden,
kesin olarak bilinmemektedir. Annesi Safiye binti Abdulmuttalib, Peygamber Efendimizin (
ASM
) halası;
babası Avvam’da Hazreti Hatice’nin (
RA
) kardeşidir. Mekke’nin fethi sırasında İslâm ordusunun
sancaktarlığını yaptı. Hemen hemen bütün savaş ve seferlere katıldığı gibi Veda Haccına da katılarak
hazır bulundu. Bu üstün vasıflarından dolayıdır ki, cennetle müjdelenen on Sahabe arasında yer aldı.
Hazreti Ali taraftarları ile savaşmaktan vazgeçip oradan ayrılan Hazreti Zübeyr, peşine takılan Amr bin
Cürmüz tarafından, namaz kılıp secdeye gittiği sırada şehit edildi. Amr yaptığını gelip Hazreti Ali’ye
haber vermelerini söyleyince Hazreti Ali de; “Safiye’nin oğlunu öldürene Cehennemi müjdele”
şeklinde haber yolladı. Çünkü, bu sözleri daha önce Peygamber Efendimizden duymuştu. Bununla
birlikte, Hazreti Muhammed (
ASM
), “Talha ile Zübeyir Cennette benim komşularımdır” demek suretiyle
bu bahtiyar Sahabelere iltifatta bulunmuştu.
ZÜbeYİR bİN bÂtİYa:
Peygamber Efendimiz (
ASM
) zamanında yaşamış olup önde gelen Yahudi
âlimlerindendi. Peygamber Efendimize (
ASM
) risalet vazifesi verilmeden önce, gelecek son
peygamberin sahip olduğu özellikleri Tevrat’ta görmüş ve insanlara haber vermişti. Ancak o, gelecek
peygamberin Yahudilerin arasından çıkacağına inanıyordu. Peygamber Efendimiz (
ASM
) risaletini ilân
ettikten sonra elindeki Tevrat metinlerini yok etti ve gelecek peygamberle ilgili bütün bilgileri
gizlemeye çalıştı.
ZÜHtÜ:
İsmi Risale-i Nur’un bir çok yerinde Hafız Zühtü, Büyük Hafız Zühtü olarak geçmektedir.
Bediüzzaman Hazretleri bu talebesinin ismini Hakkı, Hulûsi, Sabri, Süleyman, Rüştü, Bekir, Mustafa, Ali,
Lütfi, Hüsrev, Re’fet gibi yakın talebelerinin isimleriyle birlikte anar ve onları “sözlerin hameleleri,” yani
taşıyıcıları olarak nitelendirirdi.
ZÜLeYHa:
Farsça bir isim olan Züleyha’nın Arapça şekli Zeliha’dır. Milâttan önce 1700 ile 1600 yılları
arasında hüküm süren Hiksoslar dönemindeki maliye bakanının hanımıdır. Güzelliği ve Yusuf
Aleyhisselâma olan aşkı ile bilinen Züleyha ile ilgili bilgiler, önemli ölçüde Kur’ân-ı Kerim’in Yusuf
Suresinde geçen kıssaya dayanmaktadır. Sözü edilen sûrede ismi zikredilmemekle birlikte
kendisinden söz edilmektedir. Yusuf Aleyhisselâmı çocuk yaşta yanlarına alıp büyütmeleri, daha
sonra kendisine aşık olması, yakınlaşma teklifinin Yusuf Aleyhisselâm tarafından zindana atılma
pahasına da olsa reddedilmesi, nihayetinde evlenmelerine kadar geçen hadiseler ibret verecek
şekilde tafsil edilmektedir.
ZÜLkaRNeYN:
Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçmekle birlikte, peygamberliği konusunda ihtilâf bulunan
büyük bir hükümdar ve salih bir kimsedir. Yemenli bir hükümdar olduğu ve doğu ile batı arasında
birçok ülkeye hâkim olduğu rivayet edilmiştir. Hz. İbrahim (
AS
) zamanında yaşamış ve ondan feyiz
almış; Hz. Hızır (
AS
) ile de görüşüp ondan ders almıştır. İsminin başındaki “zü” takısı Yemen
padişahlarından olduğunu göstermektedir. Asıl ismi İskender’dir. Fakat M.Ö. 300 yılında yaşamış olan
ve Aristo’dan ders alan İskender-i Rumî ile karıştırıldığı için tarihlerde İskender-i Kebir veya Eski
İskender diye geçmektedir. Zamanındaki peygamberce irşadıyla ve zalim kavimlerden mazlum
milletleri korumak için Çin Seddinin yapılmasına ön ayak olmasıyla meşhurdur. Bediüzzaman Said
Nursî, “Lem’alar” adlı eserinde, Kur’ân’da geçen Zülkarneyn’in batı tarafına seyahatinden, onun bütün
Afrika’yı tamamıyla istilâ etmesi ve Atlas Okyanusuna kadar ilerlemesi gibi ibretli meselelerin
işaretlerinin çıkarılabileceğini ifade etmiştir.
Mektubat | 937 |
ş
aHıS
B
ilgileri
1...,927,928,929,930,931,932,933,934,935,936 938,939,940,941,942,943,944,945,946,947,...1086
Powered by FlippingBook