Hadisin Meali Sayfa No
avuç kadar bir yemek yapt›; umum yiyip tok oldular. Yemek eskisi gibi kald›. Sonra, üç dört
adama ancak kâfi gelir ağaçtan bir kap içinde süt getirdi. Umumen içtiler, doydular. ‹çilme-
miş gibi bâkî kald›. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:293; Mecmaü’z-Zevaid, 8:302-303.) . . . . . . . . . . . .
199.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Bi’setten evvel, bir ağac›n alt›nda oturdu; o yer kuru idi,
birden yeşillendi. Ağac›n dallar›, onun baş› üzerine eğilip k›vr›larak gölge yapm›şt›r. • (Kad›
‹yaz, Şifa, 1: 368; Tirmizî, 45:97.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
302.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, deriden bir tuluk su doldurup ağz›na üflemiş, dua etmiş.
Bağlad›, bir k›s›m Sahabeye haber verdi: “Ağz›n›z› açmay›n›z; yaln›z abdest ald›ğ›n›z vakit aç›-
n›z” demiş. Gitmişler, abdest almak vaktinde ağ›zlar›n› açm›şlar. Görüyorlar ki, halis bir süt,
ağz›nda da kaymak yağ. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:334.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
255.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu Bekri’s-S›dd›k ile beraber gardan ç›k›p giderken gör-
düler ki, Süraka geliyor. Ebu Bekri’s-S›dd›k telâş etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
mağarada dediği gibi, “Üzülme, Allah bizimle beraberdir. (Tevbe Suresi: 40.)” dedi. Süraka’ya
bir bakt›; Süraka’n›n at›n›n ayaklar›n›n sapland›ğ› yerden duman gibi bir şey ç›k›yordu. O va-
kit anlad› ki, ne onun elinden ve ne de kimsenin elinden gelmez ki, ona ilişsin. “El-aman!”
dedi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm aman verdi. Fakat dedi: “Git öyle yap ki, başka-
s› gelmesin.” • (Buharî, 4:246; , Kad› ‹yaz, Şifa, 1:350; Beyhakî, 2:483.) . . . . . . . . . . . . . . . .
273.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, elinde kavse benzer bir değnekle o sanemlere birer bi-
rer işaret ederek, “Hak geldi, bat›l yok oldu. Muhakkak ki bat›l yok olup gidicidir [‹sra Sure-
si: 81.]” deyip, hangisine işaret etti; yere düştü. Sanemin yüzüne işaret ettiyse, arkas›na dü-
şer; arkas›na işaret ettiyse, yüz üstüne düşer ve hakeza, sanemler yere yuvarland›lar. • (Ye-
dinci misaldeki bu hadisin baz› kaynaklar›: Buharî, 3:178; Müslim, 3:1407, 1408.) . . . . . .
231.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, görüyordu, bir adam sol eliyle yemek yer. Ferman etmiş:
“Sağ elinle ye!” demiş. O adam demiş: “Sağ elimle yapam›yorum.” Resul-i Ekrem Aleyhissa-
lâtü Vesselâm “Kald›ramayacaks›n” diye beddua etmiş. ‹şte ondan sonra o adam sağ elini
hiç kald›ramam›ş. • (Beyhakî, 3:138, 243; Şifa, 1:328, 329; Müslim, 3:1599, hadis no: 20921;
Darimî, 2:97.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
253.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, ‹bni Mes’ut’tan süt istemiş. O da demiş: “Keçiler benim
değil, başkas›n›n mal›d›r.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm demiş: “K›s›r, sütsüz bir ke-
çi bana getir.” O da iki senedir teke görmemiş bir keçi getirdi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm eliyle onun memesine meshedip dua etmiş. Sonra sağm›şlar, halis bir süt alm›ş-
lar, içmişler. ‹bni Mes’ut mu’cizeyi gördükten sonra iman etmiş. • (‹bni Kesir, el-Bidayeve’n-
Nihaye, 6:102; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:333; Fethu’r-Rabbanî, 22:52, 65.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
257.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, küçüklüğünde, Halime-i Sa’diye’nin yan›nda iken, Halime
ve Halime’nin zevcinin şahadetleriyle, güneşten rahats›z olmamak için, çok defa üstünde bir
bulut parças›n›n ona gölge ettiğini görmüşler ve halka söylemişler ve o vak›a s›hhatle şöh-
ret bulmuş. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:368.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
302.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke’den hicret ettiği ve küffarlar takibe ç›kt›klar› va-
kit, Sebir nam›nda dağa ç›kt›lar. Sebir dedi: “Ya Resulullah, benden ininiz; korkar›m benim
üzerimde sizi vururlarsa, Allah beni tazip eder. Onun için korkar›m.” Cebel-i Hira çağ›rd›: “Ey
Allah’›n Resulü, bana gel.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:308.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
230.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Sahabe ve imana gelenler daha k›rka vas›l olmadan ve
gizli ibadet etmekte iken, dua etti: “Allah’›m, ‹slâm› Ömer ‹bnü’l-Hattab veya Amr ‹bnü’l-Hi-
şam ile kuvvetlendir.” Bir iki gün sonra, Hazret-i Ömer ‹bnü’l-Hattab imana geldi ve ‹slâmi-
yeti ilân ve izaz etmeye vesile oldu, “Faruk” ünvan-› âlîsini ald›. • (Tirmizî, Menak›b: 17; Şifa,
1:327.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
246.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Urve ibni Ebî Ca’de’ye ticarette kâr ve kazanç için bere-
ketle dua etmiş. Urve diyor ki: “Ben, baz› Kûfe çarş›s›nda duruyordum, bir günde k›rk bin ka-
zan›yordum, sonra evime dönüyordum.” ‹mam-› Buharî der ki: “Toprağ› da eline alsa, onda
bir kazanç bulurdu.” • (Buharî, 4:252; Şifa, 1:327; Beyhakî, 6:220.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
248.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ümmü Ma’bed’e ferman etti: “Bunda süt yok mudur?”
Ümmü Ma’bed demiş ki: “Bunun vücudunda kan yoktur; nereden süt verecek.” Resul-i Ek-
Mektubat | 989 |
H
adiS
i
ndekSi
