Sözler - page 1133

W
n
Ú/
?°n
Sr
ô o
Ÿr
G p
óu
«°n
S '
¤n
Y o
In
Ó°s
üdGn
h n
Ú/n
ŸÉn
©r
dG u
Ün
Q !o
ór
ªn
ër
dn
G
(1)
n
Ú/
©n
ªr
Ln
G /
¬p
Ñr
ë°n
Un
h /
¬p
d'
G = '
¤n
Yn
h
TEVHİDİN İKİ BÜRHAN-I MUAZZAMI
Şu kâinat tamamıyla bir bürhan-ı muazzamdır. Lisan-ı
gayp, şahadetle müsebbihtir, muvahhittir. Evet, tevhid-i
Rahman’la, büyük bir sesle zakirdir ki:
(2)
n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’
.
Bütün zerrat-ı hüceyratı, bütün erkân ve azası birer li-
san-ı zakirdir; o büyük sesle beraber der ki:
n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’
.
O dillerde tenevvü var, o seslerde meratip var. Fakat,
bir noktada toplar onun zikri, onun savtı ki:
n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’
.
Bu bir insan-ı ekberdir; büyük sesle eder zikri. Bütün
eczası, zerratı, küçücük sesleriyle, o bülent sesle beraber
der ki:
n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’
.
Şu âlem halka-i zikri içinde okuyor aşrı, şu Kur’ân maş-
rık-ı nuru. Bütün zîruh eder fikri ki:
n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’
.
Bu Furkan-ı Celîlü’ş-Şan, o tevhide natık bürhan; bü-
tün ayat sadık lisan, şuaatı barika-i iman. Beraber der ki:
n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’
.
fikir:
düşünce.
Furkan-ı Celîlü’ş-Şan:
şanı yüce
Kur’ân.
ger:
eğer.
halka-i zikir:
zikir halkası.
kâinat:
evren, yaratılan her şey.
lisan-ı ekber:
büyük dil.
lisan-ı gayp:
görünmeyen dil, hâl
dili.
lisan-ı zakir:
konuşan dil.
maşrık-ı nur:
nur kaynağı, ışığın
doğduğu yer.
meratip:
mertebeler.
muvahhit:
Allah’ın birliğine ina-
nan, kabul eden.
müsebbih:
Allah’ı tesbih eden,
sanatı ve mükemmelliği ile öven.
natık :
konuşan.
sadık lisan:
doğru dil.
savt:
ses.
şahadet:
şahit olma, şahitlikte
bulunma.
şuaat:
ışıklar, parıltılar, nurlar.
tenevvü’:
çeşitlilik.
tevhid-i Rahman:
Rahman olan
Allah’ın birliği, varlıktaki rahmet
sahibinin birliği.
tevhid:
Allah’ın bir olduğu inancı.
zakir:
zikreden, hatırlayan ve dili
ile ifade eden.
zerrat:
atomlar.
zerrat-ı hüceyrat:
hücrelerin
atomları.
zikir:
Allah’ı hatırlamak ve an-
mak; anma.
zîruh:
ruh sahibi canlılar.
aşir:
Kur’ân’dan on ayetlik
bölümler.
ayat:
Kur’ân’ın cümleleri; de-
liller anlamında kâinat sayfa-
sının Allah’ın birliğine delil
olan her parçası.
aza:
organ.
barika-i iman:
imanın parla-
ması.
bülent:
yüksek.
bürhan:
delil.
bürhan-ı muazzam:
en bü-
yük deliller.
ecza:
parçalar, kısımlar.
erkân:
esaslar, kaideler.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. • Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd, Peygamber-
lerin Efendisi olan zata ve onun bütün Âl ve Ashabına salât olsun.
2.
Ondan başka ilâh yoktur. (Âl-i İmran Suresi: 18; Tevbe Suresi: 129; Hûd Suresi: 14.)
SÖZLER | 1133 |
L
EMAAT
1...,1123,1124,1125,1126,1127,1128,1129,1130,1131,1132 1134,1135,1136,1137,1138,1139,1140,1141,1142,1143,...1482
Powered by FlippingBook