r
܃o
?r
£n
e r
¿n
óo
°T Ör
«n
Z z?n
ór
Hho
ôo
Z{ r
On
Rr
Qn
G p
?n
‰
Bir matlûp ki, gurupta gaybubet etmeye mahkûmdur;
kalbin alâkas›na, fikrin merak›na de¤miyor, âmâle merci
olam›yor, arkas›nda gam ve kederle teessüf etmeye lây›k
de¤ildir. Nerede kald› ki, kalp ona perestifl etsin ve ona
ba¤lans›n kals›n.
r
Oƒo
°ür
?n
e r
¿n
óo
°T r
ƒr
ën
e z?n
OÉn
æn
a{ r
ºn
gGn
ƒn
N p
?n
‰
Bir maksut ki, fenâda mahvoluyor; o maksudu iste-
mem. Çünkü, fânîyim, fânî olan› istemem; neyleyeyim?
r
Oƒo
Ñ r
©n
e r
¿n
óo
°T r
ør
an
O z?n
ór
dGn
hn
R{ r
Ân
Gƒn
N p
?n
‰
Bir ma’bud ki, zevalde defnoluyor; onu ça¤›rmam,
ona iltica etmem. Çünkü, nihayetsiz muhtac›m ve âci-
zim. Âciz olan, benim pek büyük dertlerime deva bula-
maz, ebedî yaralar›ma merhem süremez. Zevalden ken-
dini kurtaramayan, nas›l ma’bud olur?
|
n
Ú
p
? p
a
n
’r
G t
Ö p
Mo
G B
n
’
} p
AG n
ó p
f , r
O n
QG n
O ? p
e r
OÉ n
j r
ôn
a ?r
? n
Y
r
ìh o
Q r
ón
fn
R ? p
e
Evet, zahire müptelâ olan ak›l, flu keflmekefl kâinatta
perestifl etti¤i fleylerin zevalini görmekle, me’yusâne
feryat eder ve bâkî bir mahbubu arayan ruh dahi,
n
Ú
p
? p
a
n
’r
G t
Ö p
Mo
G B
n
’
feryad›n› ilân ediyor.
?p
bGn
ôp
a r
ºn
HÉn
J p
?n
‰ r
Ân
Gƒn
N p
?n
‰ r
ºn
gGƒn
N p
?n
‰
‹stemem, arzu etmem, takat getirmem müfarakat›.
SÖZLER | 345
O
N
Y
ED‹NC‹
S
ÖZ
mahvolmak:
yok olmak.
maksut:
istenilen.
matlûp:
talep edilen, istenilen,
aran›lan fley.
merci:
baflvurulacak yer.
merhem:
ilâç.
me’yusâne:
ümitsizce, üzülerek.
müfarakat:
ayr›l›k.
müptelâ:
tutkun, ba¤›ml›.
nihayetsiz:
sonsuz.
perestifl etmek:
tapma derece-
sinde sevmek.
takat:
kuvvet.
teessüf:
üzülme, ac› duyma.
zahir:
görünen.
zeval:
sona erme, yok olma.
âciz:
zay›f, güçsüz.
alâka:
ilgi.
âmâl:
istekler, arzular.
amel:
ifl, görev.
bâkî:
ebedî, sonsuz.
defnolma:
gömülme.
deva:
ilâç.
ebedî:
sonsuz.
fânî:
geçici, ölümlü.
fenâ:
geçicilik.
feryat:
yard›m istemek için
yüksek sesle ba¤›rma, flikâ-
yet.
gam:
keder, üzüntü.
gaybubet:
görünmez olma,
kaybolma.
gurup:
batma, bat›fl.
iltica:
s›¤›nma.
kâinat:
evren.
keder:
üzüntü.
keflmekefl:
karmakar›fl›kl›k.
ma’bud:
tap›n›lan, kulluk edi-
len.
mahbup:
sevilen.
