Sözler - page 45

SÖZLER | 45
B
Efi‹NC‹
S
ÖZ
Hem, insan ibadet için halk olundu¤unu, f›trat› ve ci-
hazat-› maneviyesi gösteriyor. Zira, hayat-› dünyeviyesi-
ne lâz›m olan amel ve iktidar cihetinde en edna bir ser-
çe kufluna yetiflmez. Fakat, hayat-› maneviye ve uhrevi-
yesine lâz›m olan ilim ve iftikar ile tazarru ve ibadet cihe-
tinde hayvanat›n sultan› ve kumandan› hükmündedir.
Demek ey nefsim! E¤er hayat-› dünyeviyeyi gaye-i
maksat yapsan ve ona daim çal›flsan, en edna bir serçe
kuflunun bir neferi hükmünde olursun. E¤er hayat-› uh-
reviyeyi gaye-i maksat yapsan ve flu hayat› dahi ona ve-
sile ve mezraa etsen ve ona göre çal›flsan, o vakit hay-
vanat›n büyük bir kumandan› hükmünde ve flu dünyada
Cenab-› Hakk›n nazl› ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve
muhterem bir misafiri olursun.
‹flte sana iki yol. ‹stedi¤ini intihap edebilirsin. Hidayet
ve tevfiki Erhamürrâhimîn’den iste.
®
mükerrem:
kerîm olan, hürmet
ve tazim olunan.
nazl›:
cilveli, naz yapan.
nefer:
asker, er.
nefis:
arzu ve istekler, meyiller,
bedenin hissî istekleri; can, kifli,
öz varl›k; bir fleyin zat› olan, ken-
disi.
niyazdar:
duac›, yalvaran, muh-
taç olan.
sultan:
hükümdar.
takva:
bütün günahlardan kendi-
ni korumak; dinin yasak etti¤i
fleylerden kaç›nmak.
tazarru:
yakar›fl, kendi kusurlar›-
n› bilip kibirden vazgeçip tevazu
ile Allah’a yalvarma.
tevfik:
Allah’›n yard›m›, baflar›l›
k›lmas›.
vakit:
zaman, an,
vesile:
sebep, vas›ta, f›rsat, baha-
ne.
abd:
kul, köle, hizmetçi.
amel:
fiil, ifl, emek.
Cenab-› Hak:
Allah.
cihazat-› maneviye:
manevî
organlar; hisler ve duygular.
cihetinde:
yönünde, yan›nda,
taraf›nda.
daim:
devam eden, devaml›.
edna:
en adî, en afla¤›.
Erhamürrâhimîn:
merhamet
edenlerin en merhametlisi.
f›trat:
yarat›l›fl, huy, tabiat.
gaye-i maksat:
as›l gaye, is-
teklerin amac›.
halk olunmak:
yarat›lmak,
var edilmek.
hayat-› dünyeviye:
dünya
hayat›.
hayat-› maneviye:
manevî
hayat.
hayat-› uhreviye:
ahiret ha-
yat›.
hayvanat:
hayvanlar.
hidayet:
do¤ru yol üzere ol-
mak; ‹slâmiyet.
hükmünde:
de¤erinde.
ibadet:
kulluk vazifesi.
iftikar:
fakirli¤ini bilmek, al-
çak gönüllülük.
iktidar:
güç, kuvvet.
intihap:
seçme, tercih etme.
kumandan:
komutan, askeri
birli¤in bafl›ndaki rütbeli kifli.
lâz›m:
gerek, gerekli, lüzum-
lu.
mezraa:
ekilip mahsul al›nan
yer; tarla.
misafir:
konuk, seyahatte
olan, yolculuk s›ras›nda biri-
nin evine konan.
muhterem:
sayg›de¤er; k›y-
metli ve flerefli kimse.
1...,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44 46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,...1482
Powered by FlippingBook