Tarihçe-i Hayat - page 879

itirazlar›na karfl› onlar› susturacak tefsirimdir. On befl se-
ne evvel, Eskiflehir Mahkemesine ve Ankara’ya Mahke-
me-i Temyize ve tashihe yazd›¤›m ve aleyhimdeki karar-
namemde yazd›klar› bu gelen f›kray›, hem haflirde mah-
keme-i kübraya bir flekva, hem istikbalde münevver ehl-i
maarif heyetine bir ikaz, hem iki defa beraatimizde insaf
ve adaletle feryad›m›z› dinleyen Mahkeme-i Temyize
El-
hüccetüzzehra
ile beraber bir nevi lâyiha-i temyiz, hem
beni konuflturmayan ve seksen hatas›n› ispat etti¤imiz
garazkârâne ithamname ile beni, iki sene a¤›r ceza ve
tecrid-i mutlak ve iki sene baflka yere nefiy ve göz neza-
reti hapsiyle mahkûm eden heyete aynen o f›kray› tek-
rar ediyorum.
‹flte, ben de adliyenin mahkemesine derim ki:
“Bin üç yüz elli senede ve her as›rda üç yüz elli milyon
Müslümanlar›n hayat-› içtimaiyesinde kudsî ve hakikî bir
düstur-i ‹lâhîyi, üç yüz elli bin tefsirin tasdiklerine ve itti-
faklar›na istinaden ve bin üç yüz senede geçmifl ecdad›-
m›z›n itikadlar›na iktidaen tefsir eden bir adam› mahkûm
eden haks›z bir karar›, elbette, ruy-i zeminde adalet var-
sa, o karar› red ve bu hükmü nakzedecektir” diye ba¤›r›-
yorum. Bu asr›n sa¤›r kulaklar› dahi iflitsin.
Acaba, bu zaman›n baz› ilcaat›n›n iktizas›yla muvakka-
ten kabul edilen bir k›s›m ecnebî kanunlar›n› fikren ve il-
men kabul etmeyen ve siyaseti b›rakan ve hayat-› içtima-
iyeden çekilen bir adam›, o âyât›n tefsirleriyle suçlu yap-
makla ‹slâmiyeti inkâr ve dindar ve kahraman bir milyar
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 879
A
FYON
H
AYATI
terme.
istikbal:
gelecek.
istinaden:
istinat ederek, daya-
narak.
ithamname:
iddianame, bir suç
ifllemekten dolay› san›k olarak
tutuklanan kimseye, o suçun is-
nad› hakk›nda itham hey’eti tara-
f›ndan verilen yaz›.
itikat:
inanç, iman.
itiraz:
kabul etmedi¤ini belirtip
karfl› ç›kma.
ittifak:
birleflme, fikir birli¤i etme.
kararname:
sorgu hâkiminin ha-
z›rlad›¤›, suçlamaya veya aklama-
ya dair resmi yaz›.
kudsî:
mukaddes, yüce.
lâyiha-i temyiz:
temyiz yaz›s›,
yarg›taya yaz›lan yaz›.
mahkeme-i kübra:
en büyük
mahkeme, öldükten sonra bütün
insanlar›n diriltilerek Allah huzu-
runda hesaba çekilece¤i mahke-
me.
Mahkeme-i Temyiz:
temyiz
mahkemesi, mahkeme kararlar›-
n›n yolunda verilip verilmedi¤ini
tetkik etmekle görevli makam,
Yarg›tay.
mahkûm:
bir mahkemece hü-
küm giymifl, hükümlü.
münevver:
nurlu, ›fl›kl›, parlak.
muvakkaten:
geçici olarak.
nakz:
bozma, çözme, k›rma, y›k-
ma.
nefiy:
sürgün etme.
nevi:
çeflit, tür.
nezaret:
gözetme, bakma, kont-
rol etme.
red:
reddetme, kabul etmeme.
rûy-i zemin:
yeryüzü.
flekva:
flikâyet.
tasdik:
do¤rulama, onaylama.
tashih:
düzeltme, yanl›fl›n› gider-
me.
tecrid-i mutlak:
hiç kimseyle gö-
rüflememek, tam bir yaln›zl›k.
tecrit:
soyma, ç›plak b›rakma.
tefsir:
Kur’ân’›n mana bak›m›n-
dan izah›, aç›klamas›.
aleyh:
karfl›, karfl›t.
as›r:
yüzy›l.
âyât:
Kur’ân ayetleri.
beraat:
temize ç›kma, suçsuz
oldu¤u anlafl›lma.
dindar:
dinin emirlerini yeri-
ne getiren.
düstur-i ‹lâhî:
‹lâhî prensip,
‹lâhî kaide.
ecdat:
dedeler, büyük baba-
lar, atalar.
ecnebi:
yabanc›.
ehl-i maarif:
ilim, irfan sahip-
leri, bilgili ve kültürlü kifliler.
evvel:
önce.
f›kra:
k›s›m, fas›l, bölüm.
fikren:
fikir ile, düflünerek,
zihnen.
garazkârâne:
garez ve düfl-
manl›¤a kap›larak, garazkâr-
l›kla, düflmancas›na.
hakikî:
gerçek.
haflir:
k›yametten sonra bü-
tün insanlar›n bir yere toplan-
malar›, Allah’›n ölüleri diriltip
mahflere ç›karmas›.
hayat-› içtimaiye:
sosyal ha-
yat, toplum hayat›.
hey’et:
kurul, komite.
hüküm:
bir davan›n veya bir
meselenin tetkik edilmesin-
den sonra var›lan karar.
ikaz:
uyar›.
iktidaen:
uyarak, tâbi olarak.
iktiza:
gerektirme, lüzumlu
k›lma.
ilcaat:
zorlamalar, mecbur et-
meler.
ilmen:
ilim ile.
inkâr:
reddetme, inanmama,
kabul ve tasdik etmeme.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
1...,869,870,871,872,873,874,875,876,877,878 880,881,882,883,884,885,886,887,888,889,...1390
Powered by FlippingBook