Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Serdar MURAT

İktidar kulisinden izlenimler



Grup toplantıları, komisyon çalışmaları, Genel Kurul’daki tartışmalar nedeniyle Salı günleri Mecliste müthiş bir siyasî türbülans yaşanıyor.

Akşam saatlerinde Meclise gittiğim için sanki tüm enerjisini boşaltmış, erken bir yorgunluğa teslim olmuş bir hali vardı.

Basın bürosunda, Terörle Mücadele Kanununun alt komisyonda uğradığı son değişikliği öğrenen birkaç muhabir, diğer meslektaşlarını atlatmak için kapılarını kapatmış, haberlerini yazıyorlardı.

Büyük gazeteci alanını iyi takip eden gazetecidir. Hep ona inandım. Akşam saati de olsa, mesai bitti demeden orada kalıp, alt komisyonun bitmesini bekleyip, komisyon üyelerine ulaşanlar, haberi koparıyordu.

Haber atlatmanın keyfi de bir ayrı olur.

Meclis’teki basın bürosu uzun bir koridorun etrafındaki bürolardan oluşuyor. Atlatma haber yapan muhabirin o koridordaki yürüyüşü bile bir farklı olur.

Baykal’ın gündeme getirdiği ve “Öcalan’a af çıkaracaklar” diye yeri göğü inlettiği ünlü 6. maddeyle ilgili olarak Genelkurmay Temsilcisinin, “Biz de bu maddenin Öcalan’a af olmayacağını biliyoruz. Ama diğer örgüt yöneticilerinin de bu maddeden yararlanmamasını istiyoruz” dediğini işte o sırada öğrendik.

Bu arada AKP’nin çok tehlikeli bir maddeyi de tasarıya eklemek üzere olduğunu söyleyeyim. Silahsız örgütler de terör örgütü olabilecek ve bunlar da silahlı örgütlerle aynı muameleye tabi tutulabilecek.

Mevcut terör yasasına göre iki kişinin eylemi terör örgütü kapsamında değerlendirilebiliyor. Normal olmayan süreçler de her sivil toplum kuruluşu örgüt kapsamına sokulabilir ve silahsız örgütle silahlı örgüt aynı şekilde terör örgütü olarak değerlendirilebilir. Hatay milletvekilleri arasındaki, “Ali Dibo” tartışması nedeniyle oturumu yöneten CHP’li Ali Dinçer bir türlü görüşmelere geçemiyordu. İkide bir toplantı yeter sayısının bulunamaması da işin cabasıydı.

İktidar kulisinde iki bakan vardı. Biri Adalet Bakanı Cemil Çiçek diğeri Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’ti. Haliyle ikisinin etrafında da geniş bir milletvekili halkası vardı.

AKP’de il kongreleri yapılıyor. Birçok yerde iki aday var. Kongre milletvekilinin sırat köprüsü gibi… Laf aramızda kongreler hiç de sakin geçmiyor. Siyasetin tabiatında olan çekişmeler orada da yaşanıyor.

Kulisin tam ortasına geldiğimizde İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ile karşılaştık. Milli Eğitim Bakanı Çelik, “Mehmet Ağabey” diye seslenince Elkatmış ona yöneldi. Bakanla kısa bir konuşma yaptılar. Tekrar karşılaştık.

“Güneydoğu’da mıydınız?” diye sorduk.

“Dün geldim” dedi.

Diyarbakır, Batman ve Şırnak’taymış. Bazı büyük ilçeleri de ziyaret etmişler. Lice ve Cizre gibi.

“Hiç kimseye haber vermedim” dedi. “Gidip kahvehaneye oturuyoruz.”

“Peki, halk nasıl karşılıyor?”

“Müthiş moral oluyor”

“Peki devlet görevlilerinin tavrı ne oluyor?”

“Onlar da moral buluyor. Sahip çıkıldığını görüyorlar. Ankara’dan milletvekillerimiz gelmiş diye arkalarında bir güç hissediyorlar” diyor.

“Hangi tür sorunlar aktarılıyor?”

“İşsizlik, işsizlik” diyor Elkatmış. Arkasından ekliyor, “Onun kadar olmasa da sağlık…”

Mehmet Elkatmış TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı. Geçmişte Türkiye’nin gündemine damgasını vuran Susurluk Komisyonu’nun Başkanlığını yapmış bir isim.

Bu özelliği nedeniyle, “İnsan hakları ihlalleri, işkence gibi şikâyetler gelmiyor mu?” diye soruyoruz. “Daha çok terör tazminatının ödenmemesinden şikâyet ediyorlar”diyor.

Peki köye dönüş ne durumda. Yaşlılar dönüyormuş, gençler şehir hayatını sevmiş.

Elkatmış’a, “Şırnak’ta, Lice’de, Cizre’de, Diyarbakır’da girdiğiniz bir kahvehanede işsizlik, sağlık gibi sorunların aktarılması aynı zamanda bölgenin normalleştiğini, gündeminin terör, işkence gibi konulardan çıkıp, insanî sorunlara dönüştüğünü gösteriyor mu?” diye sordum. Bir anlamda “onaylar” gibi bir soruydu. Zaten o da.”Öyle tabiî” dedi ve bunun ne denli önemli olduğunun altını çizdi.

Siz bu yazıyı okurken Elkatmış Van’da olacak...

Daha çok milletvekili bölgeye gitmeli. Sadece Güneydoğu değil, İç Anadolu’da, Doğu Anadolu’da vekillerini, bakanları, komisyon başkanlarını bekliyor. Bizim insanımız yanında Ankara’dan gelmiş bir devlet büyüğünü gördü mü bazı sorunlar kendiliğinden çözülür. Bizim halkımız kadirşinastır…

01.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.05.2006) - Plân...

  (30.05.2006) - Takvim ve rüzgâr

  (29.05.2006) - Elele bir milât olmalı...

  (26.05.2006) - Ahtapotun kolları

  (25.05.2006) - Maç ortada

  (24.05.2006) - Gayr-i nizamî güç

  (23.05.2006) - Cemal Tural’dan Danıştay’a

  (22.05.2006) - Foyaları meydana çıktı

  (19.05.2006) - Dönüm noktası olabilir

  (18.05.2006) - Kanlı düğme

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004