Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

İngiltere’de peçe tartışması saldırıya dönüştü

İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un, Müslüman kadınların aktığı peçeyi çıkarmaları konusundaki uyarısının ardından, peçeli kadınlara karşı saldırılar başladı. İngiltere’de peçe takan Müslüman kadınlara yönelik şiddet olayları başladı.

Dışişleri eski Bakanı Jack Straw’ın peçe takan kadınları uyarmasının ardından başlayan olayların Liverpool şehrinde de yaşandığı bildirildi. Peçeli bir kadının saldırıya uğradığı açıklanan Toxteth bölgesindeki olayda, bir otobüs durağında saldırıya uğrayan ve ismi açıklanmayan 49 yaşındaki Müslüman kadına, hakaret ederek peçesini çekip alan saldırgan henüz yakalanamadı. Merseyside Polis müfettişi Saied Mostaghel, yaşanan bu olayı, saldırıya uğrayan kadını, aşırı derecede şoka uğratan ve üzen rezil bir davranış olarak tanımlarken, polisin bu tarz nefret içeren suçlara müsaade etmeyeceğini söyledi. Mostaghel ayrıca, Toplumumuz içinde bu tür davranışlara müsaade etmeyeceğiz, bu konuyu ciddiyetle ele alıyoruz şeklinde konuştu.

Straw’ın açıklaması tepki topladı

Bu arada, Avam kamarasında grup lideri olan Straw, bölgesel bir gazetede yayınlanan makalesinde Peçe takmak isteyenlere saygı duyuyorum ama ortada bir iletişim sorunu var. Konuştuğum kişinin yüzünü göremediğimde rahatsızlık duyuyorum. Ofisime gelen peçeli kadınlardan, mutlaka yanımızda bir bayan çalışanın daha bulunmasına dikkat ederek, peçesini çıkarmasını rica ediyorum. Peçelerini çıkarırlarsa görüşmemizin daha kolay geçeceğini belirtiyorum, bunu kabul etmezlerse de saygı gösteriyorum demişti. Bu sözleri ile İngiltere gündemine oturan Jack Straw’a, İngiltere’de faaliyet gösteren birçok Müslüman dernek ve grup temsilcileri tepki gösterdi.

/ LONDRA

08.10.2006


 

Bu kışı da çadırda geçirecekler

Kuzey Pakistan’ı yerle bir eden, 73 bin kişinin öldüğü, 3 milyondan dazla insanın evsiz kaldığı Asya depreminin ardından bir yıl geçti.

Bir yılın ardından, 1.8 milyon insan, kışı yine çadır ve taşınabilir konutlarda geçirecek. Muzafferabad, Balakot ve Bagh şehirlerinin yerleri değişecek.

08.10.2006


 

Rumların üyeliği uluslararası hukuka aykırı

Avrupa Birliği (AB) gün geçtikçe Kıbrıs konusunda çıkmaza giriyor. Hukukun üstünlüğünden bahseden ve Türkiye’ye Rumlara limanları açma baskısında bulunanlara Avrupalı hukukçular net bir cevap verdi: “AB Rumları tam üye yapmakla uluslar arası hukuku ihlâl etmiştir.’’

AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu uluslar arası alanda tanınan Avrupalı hukukçulardan Kıbrıs konusunda görüş aldı. ABHaber’in ortaya çıkardığı gelişmeye göre Avrupa Komisyonu Avrupalı hukuçulara 1959-1960 Londra ve Zurih anlaşmaları çerçevesinde Türkiye ile Yunanistan’ın tam üye olmadığı bir uluslararası kuruluşa üye olup olamayacağını sordu. Avrupanın tanınmış hukuk bürolarından bu konuda görüş isteyen Avrupa Komisyonu Avrupalı hukuçulardan aldığı cevaplar sonrası kendisini uluslararası düzeyde büyük bir hukuk sorunu ile karşı karşıya buldu. Avrupa Komisyonu bir kaç değişik hukuk bürosundan bu konuda görüş istedi. Uluslar arası düzeyde üne sahip Avrupalı hukukçular Komisyon’a özetle şu değerlendirmelerde bulundular:

‘’Kıbrıs Cumhuriyeti 1959-60 uluslar arası Londra ve Zürih Anlaşmaları çerçevesinde kurulmuştur. 1960 Cumhuriyeti’nin meşrûiyeti Kıbrıslı Türk ve Rum toplumlarının, devletin her organına birlikte ve etkin katılımına dayanmaktadır.

Bu anlaşmalara göre, Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadığı bir uluslar arası örgüte, Kıbrıs’ın üye olması hukuk açısından ihlâldir. Avrupa Birliği, Kıbrıs Rum Kesimi’ni adanın tek temsilcisi olarak üyeliğe kabul ettiği anda uluslararası anlaşmalar ve uluslar arası hukuk ihlâl edilmiştir. Kıbrıs Rum Kesimi’nin üyelik başvurusu yapması bile uluslararası hukuka aykırıdır.’’

YUNANİSTANIN BAŞI AĞRIYABİLİR

Brüksel’deki AB gözlemcileri Türkiye’nin Uluslar arası Lahey Adalet Divanı’na konuyu taşıması durumunda Yunanistan’ın başının ağrıyacağını AB’nin de uluslar arası düzeyde hukuk kurallarını çiğnediğinin ortaya çıkma ihtimalinin büyük ihtimal olduğuna dikkati çektiler.

Aynı gözlemciler Brüksel’in Ankara’nın sorunu Lahey adalet Divanı’na taşıması korkusu sardığını bu çerçevede AB’nin Yunanistan ve Rumlar yüzünden büyük bir hukuk sorunu ile karşı karşıya bulunduğunu kaydettiler.

/ BRÜKSEL

08.10.2006


 

Verheugen: AB, Ankara’ya sadece olumsuz mesajlar veriyor

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı tavrını sert bir şekilde eleştirdi.

Bild am Sonntag gazetesine bir demeç veren Verheugen, Avrupa’nın Ankara’ya neredeyse sadece olumsuz mesajlar verdiğini belirtti. Birliğin, Türkiye’nin yalnızca zayıf taraflarına konsantre olduğunu ve değişim için gerekli cesareti aşılamadığını kaydeden Alman komisyon üyesi, bu tutumun da Türkiye’de, AB tarafından talep edilen reformları hayata geçirme konusunda isteksizliğe sebep olduğuna dikkat çekti. Bunun Avrupa’da, Türklerin başaramayacağı izlenimi doğurduğunu söyleyen Verheugen, böylece dünya politikasında ciddi bir başarısızlığa giden tehlikeli bir sarmal oluştuğunu belirtti. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı, Türkiye ile müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğunu hatırlattı.

/ BERLİN

08.10.2006


 

E-posta skandalı Bush’u sarstı

ABD Temsilciler Meclisinde iktidardaki Cumhuriyetçi Parti’ye mensup milletvekili Mark Foley’in, reşit olmayan erkek Kongre stajyerlerine e-posta yoluyla açık saçık mesajlar gönderdiğinin ortaya çıkmasıyla patlak veren skandal, tam bir ay sonra yapılacak Kongre seçimleri öncesinde Başkan George W. Bush’u ve Cumhuriyetçileri derinden sarstı.

Cumhuriyetçi Parti’nin anketlerde geride gittiği bir ortamda Başkan Bush, Amerikan halkının ilgisini terörle savaş konusunda yoğunlaştırarak bu konuda kendilerinin muhalefetteki Demokrat Parti’den daha başarılı olduğu ve olacağı mesajını veriyordu. Ancak Cumhuriyetçi Partili eşcinsel milletvekili Foley’in, 18 yaşının altındaki bazı erkek Kongre stajyerlerine gönderdiği e-posta mesajlarının medyaya sızması, zaten sıkıntıda olan Bush’un partisini daha da zor bir duruma soktu. ABD’de halen Cumhuriyetçi Parti, Kongre’nin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senatoda çoğunluğa sahip bulunuyor.

Ancak anketler, özellikle e-posta skandalının ardından seçmende Cumhuriyetçi Parti’den uzaklaşma eğiliminin başgösterdiğine işaret ederek, 7 Kasımdaki seçimde Temsilciler Meclisinin kontrolünün Demokrat Parti’yegeçmesi ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Cumhuriyetçi Parti’nin Kongredeki yöneticileri ve özellikle Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert, uzun süredir Foley skandalından haberi bulunmakla ve durumu örtbas etmeye çalışmakla suçlanıyor. Ancak Hastert, yükselen istifa çağrılarını ısrarla reddediyor. Foley, skandalın ortaya çıkmasının ardından milletvekilliğinden istifa ederek alkolizm tedavisine başlamıştı.

/ WASHINGTON

08.10.2006


 

Telafer’de 11 ölü

Irak’ın kuzeyinde düzenlenen saldırılarda 11 kişi öldü. Telafer’de sabah saatlerinde bir kontrol noktasına bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında, 4 asker ve 4 sivilin öldüğü bildirildi.

Saldırıda, 6 kişi de yaralandı. Musul’da, sokakta 5 yaşındaki oğluyla yürüyen bir kadına silahlı kişilerin ateş açtığı, saldırıda kadının öldüğü belirtildi. İskenderiye’de de bir eve düşen hava topu, 2 kişinin ölümüne, 4 kişinin yaralanmasına yol açtı.

/ BAĞDAT

08.10.2006


 

Rice, Barzani’nin petrol saltanatına dokundurdu

ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak’ın petrol kaynaklarının bütün ülke halkının yararı için kullanılması gerektiğini belirterek, Kuzey Irak petrolüne el koymaya çalışan Iraklı Kürtlere dolaylı uyarıda bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey, konuya ilişkin bir soru üzerine, ‘’Irak ziyaretinde Dışişleri Bakanımız Condoleezza Rice’ın belirttiği gibi, ülkedeki bütün tarafların, herkesin yararı için çalışmasını istiyoruz. Irak’ın petrol kaynaklarının, bütün Irak halkının yararı için kullanılması gerektiğine inanıyoruz’’ dedi. Iraklı Kürtler, ülkenin kuzeyindeki yeni petrol kaynaklarının kendileri tarafından kontrol edilmesini isteyerek bunun kabul edilmemesi halinde ülkeden ayrılabilecekleri tehdidinde bulunmuştu. Rice’ın da, Kuzey Irak’a yaptığı ziyarette Iraklı Kürt lider Mesud Barzani’yi bu konuda uyardığı yorumu yapılıyor.

/ WASHINGTON

08.10.2006


 

Pakistan’da esrarengiz roketler

Pakistan’ın başşehri İslamabad’da, hedefi devlet başkanlığı olan füzelerin ortaya çıkarılmasından sonra bu sefer de istihbarat teşkilâtı genel merkezine çevrili iki roket bulundu.

Üst düzey güvenlik yetkilileri, dün ortaya çıkarılan roketlerin, Pakistan istihbarat teşkilâtı İSİ’nin (İnter Services İntelligence) genel merkezini hedeflediğini belirttiler. Pakistanlı bir yetkili, “Meclis binalarının yakınında perşembe günü bulunanlara benzer Rus yapımı roketleri etkisiz hale getirdik” dedi. İslamabad’ın “bakanlıklar” bölgesinde devlet başkanlığı sarayına 500 metre uzaklıkta ağaçlık bir alanda, perşembe günü fırlatma rampasına yerleştirilmiş ve Pakistan devlet başkanlığına çevrili iki roket bulunmuş, fırlatıcıya elektrik telleriyle bağlı ve ateşleyici olarak kullanılacak bir de cep telefonu ortaya çıkarılmıştı. Ravalpindi’de Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in askerî ikametgâhı yakınlarında Perşembe günü şiddetli bir patlamanın meydana gelmesinden sonra esrarengiz roketlerin ortaya çıkarılması üzerine Müşerref’in çevresindeki güvenlik tedbir de arttırıldı.

/ İSLAMABAD

08.10.2006


 

‘2 yılda 4 bin Iraklı polis öldü’

Irak’ta polislerin eğitimiyle sorumlu Amerikalı komutan Tümgeneral Joseph Peterson, son iki yıl içinde meydana gelen çatışma ve şiddet olaylarında yaklaşık 4000 Iraklı polisin öldüğünü, 8000’den fazlasının da yaralandığını söyledi.

Peterson, Irak’ın başkenti Bağdat’tan Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’daki gazetecilere yaptığı açıklamada, kayıplara rağmen Irak polis gücünün iyiye gitmekte olduğunu, yetkililerin polise sızan militanları ayıklamak için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Polis gücüne ne kadar militanın sızdığını söylemenin zor olduğunu bildiren Peterson, militan olduğu ya da suç işlediği belirlenen Iraklı polislerin tutuklandığını ve işten atıldığını kaydetti.

/ BAĞDAT

08.10.2006


 

Pakistan’da Şiî aşiret lideri öldürüldü

Pakistan’ın kuzeybatısında bir Şiî aşiret lideri, silâhlı saldırı sonucu öldürüldü.

Polis, 45 yaşındaki Siyet Makbul Şah’ın, İslamabad’ın yaklaşık 330 kilometre güneybatısındaki Tank kasabasında sokakta silâhlı saldırıya uğradığını ve öldüğünü bildirdi. Saldırıyı üstlenen olmadığı, olayın sebebi ve faillerinin araştırıldığı belirtildi.

/ İSMAİL HAN

08.10.2006


 

Suriye’de ilk özel tv kanalı

Suriye’nin ilk özel uydu televizyon kanalı, başşehri Şam’dan yayın yapmaya başladı. Suriye’nin ilk özel uydu televizyon kanalı Cham TV, dün başşehri Şam’daki Sahnaya serbest bölgesinden yayın yapmaya başladı.

Kanalın Suriye’de özel televizyonların durumunu belirleyen bir kanun olmadığı için serbest bölgeden yayın yaptığı öğrenildi. Cham TV Genel Müdürü Mamun El Bunni, “Biz özel televizyon konusunda geciktik. Cham televizyonu olarak; ilk olarak Suriye, genel olarak da Arap halkının nabzını tutmayı hedefliyoruz. Arap aleminde yaklaşık 200 uydu televizyon kanalı var. Biz kendimizi yapıcı bir rakip olarak görüyoruz.

/ ŞAM

08.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004