Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Huzurlarınızda yeniden Vamık D. Volkan!

Şu günlerde 28 Şubat günlerini ve o günlerin aktörlerini hatırlamakta fayda var! 28 Şubat’ta askerlerden daha önemli aktörler vardı. Kimler? Orta sahada Vamık Volkan, Yıldırım Aktuna! Televizyonda Reha Muhtar- Ali Kırca.

Yazılı basında Güneri Civaoğlu. Reha, Kırca çok önemli değil de “Güneri Civaoğlu” kritik bir adam! Ve Vamık D. Volkan şu günlerde yeniden orta sahada... Kimdir bu şahıs: Amerika’da yaşayan bir profesör.

Başbakanlık Psikolojik Savaş Merkezi’nin kurucusu. Psikiyatri uzmanı. Kıbrıs kökenli... “Ölümsüz Atatürk” adlı bir kitabı Türkiye’de yayınlandı. CIA’ya dünya liderlerinin profillerini, psikanalitik tahlillerini hazırlar. “Ölümsüz Atatürk” kitabı da böyle bir eserdir. Lefkoşe’de doğmuş, Kıbrıs İslam Lisesi’ni bitirmiş, Ankara Üniversitesi’nde tıp okumuş. Psikanalizde dünya çapında dahidir. Bu konuda Amerika’nın en prestijli ödüllerinin sahibidir. 2005’te Nobel’e aday gösterilmiş.

Bill Clinton’un politik danışmanlığını da yaptı. Türkiye’de pek tanınmaz. Kendisinin en fazla hayranı olan kişi öğrencisi ve yine “politik psikoloji” uzmanı Prof. Dr. Abdülkadir Çevik’tir. Kendi dalında birçok eseri var, aynı zamanda birçok da roman yazmış. Güneri Civaoğlu Vamık Volkan’ın Atatürk ile ilgili yazdıkları ve söylediklerini sık sık sütununa taşımıştır. Anlaşılacağı üzere Vamık Volkan’ın temel çalışma alanı psikopolitik. Politikanın psikolojik boyutları... Politik tercihleri ve “algı”yı belirleyen-etkileyen psikolojik faktörlerin “yönetimi”. Volkan’ın Başbakan’ın eşi ile birlikte yaptığı son Amerika gezisi hakkında onun ne düşündüğünü yine Güneri Civaoğlu’ndan öğreniyoruz: “Julien Bryan isimli bir sanatçı, Atatürk ile manevi kızı küçük Ülkü’nün günlük yaşamı paylaştıkları, örneğin birlikte oynadıkları saatlerden görüntülerin filmlerini çekmişti. Bu filmler ABD’ye gönderildi.

Türkiye’ye gelecek Amerikan diplomatlarına ve eşlerine gösterildi. Onlara, “yeni Türklerin” Osmanlı kimliğinden nasıl farklı oldukları hakkında fikir vermek amaçlanmıştı. O filmler, dönemin ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’e de gösterilmişti. Atatürk, pul koleksiyonu için Roosevelt’e Türk posta pulları gönderiyordu. Başkan Roosevelt, Atatürk’e yazdığı teşekkür mektubunda “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nı Ülkü’yle oynarken gösteren filmleri seyretmekten hoşnutluk duyduğunu” da yazmıştı. Atatürk’ün yabancı liderlere “yeni Türk kimliğini göstermek” isteğini tarihten bu yapraklar yansıtıyor.

2006 sonbaharının “Türkiye zirvesi Beyaz Saray’da” görüntüleri medyada yayımlandı. Atatürk’ün 72 yıl önce tanıtmaya çalıştığı “yeni Türkler” imajıyla örtüşüyor muydu?” Vamık Volkan geçen hafta (5 Ekim) Ankara Üniversitesi’nde Atatürk’ün 125. doğum yıldönümü töreninde söylüyor bunları.

“Atatürk’ün yarattığı Türk kimliğinin yıpratılması beni çok üzüyor...” (7 Ekim, Milliyet, Civaoğlu) Aksiyon Dergisi’nin 582. sayısında (30 Ocak 2006) Faruk Mercan imzalı bir röportajda Yıldırım Aktuna 28 Şubat’taki rolünü anlatıyor. Bu röportaj okunduğunda 28 Şubat’ın en önemli aktörlerinden olan psikiyatrist Prof. Dr. Aktuna’nın bir zamanlar Başbakanlık Psikolojik Savaş Merkezi’nin başında bulunduğunu, bu birimin kurucusunun Prof. Dr. Vamık D. Volkan olduğunu, Aktuna’nın bu birimi daha sonra Org. Doğan Beyazıt döneminde Genelkurmay’a devrettiğini öğreniyoruz:

“-İş âleminde hükümetten ayrılık talepleri oluyor muydu?

-İş âleminden ziyade basından geliyordu, istifa edin, istifa edin...

-Arayıp mı söylüyorlardı?

-Arayıp da söyleyen vardı, gazetesinde köşesinde yazanlar da vardı.

-Karadayı Paşa ile daha sonra bu konuyu konuştunuz mu?

-Konuştum, hatta şöyle söyledim.

Dedim ki, valla bakın galiba bizi kandırdılar. Medya bizi zorluyordu koalisyonun bozulması için... Karadayı Paşa’ya dedim ki, sizi ve bizi acaba gaza mı getirdiler, kandırdılar mı?.. Orayı yıkmak için (Refahyol hükümetini) üzerine şeriat, irtica-mirtica deyip körükleyip yüklendiler. Müsait malzeme de vardı ellerinde.

Sincan’daki olaylar, Erbakan’ın başbakanlık konutu’na tarikat başkanlarını, cemaat liderlerini çağırdı. Onlar sarıklarla Çankaya’ya çıktılar... Eski konuşmaları alıyor getiriyor televizyondan veriyor. Bizim Reha Muhtar her gece bunlarla bombardıman ediyor. Bütün bunların sonunda ne bekliyorsun...

-Karadayı Paşa, ‘Galiba bizi kandırdılar’ dediğinizde ne cevap verdi?

-Hiç tepki vermedi.

-Başbakanlık Psikolojik Savaş Merkezi size mi bağlıydı?

-Evet devlet bakanı iken bana bağlıydı.

-Size bağlı olan tam olarak neydi?

-Daire değil, bir kuruluş diyelim. O kurul PKK olayları ile ilgilenirdi, her şeyle ilgilenirdi. Sonra baktım bu kuruluş benim başıma siyaset açısından bir problem olacak.

Bana bağlı olan bu kurulu Genelkurmay’a devrettim. Genelkurmay

2. Başkanı o zaman Doğan Bayazıt paşaydı. Doğan Bayazıt ile konuştum, onlara devrettim.

-Bu kurul neden icap etmiş? Siyasette psikolojinin önemi üzerine oluşturulmuş. Siyasetin her alanında psikoloji fevkalade önemlidir. Psikoloji ihmal edilmemelidir.

Politik Psikoloji mutlaka öğrenilmeli, bilinmelidir gibi düşüncelerle kurulmuş. Amerika’da da vardı galiba. Sanıyorum Vamık Bey oradan aldı ve Türkiye’ye adapte etti...”

Neler oluyor değil mi?

Bugün, 11.10.2006

Nuh GÖNÜLTAŞ

12.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Halk kucaklanırsa PKK biter

  Ağar neyi ispatladı?

  Mehmet Ağar farklılaşıyor...

  Huzurlarınızda yeniden Vamık D. Volkan!

  İflas eden hesap


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004