Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Sünnette kurban



İzmir’den okuyucumuz: “Peygamber Efendimiz (asm) her sene kurban kesmiş midir? Adak kurbanı borcu olan birisi, kurban bayramında kestiği kurbanı adak yerine sayabilir mi? Veya önceliği hangisine vermeli? Önce adağı mı kesmeli? Her birisinin hükmü nedir? Adak niyetine keserse etinden yiyebilir mi?”

* Hazret-i Âişe radiyallahü anhâ rivâyet etmiştir: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “İnsanoğlu Kurban Bayramında Allah katında kan akıtmaktan daha makbûl bir amel işlememiştir. O kurban, kıyâmet günü boynuzlarını, kıllarını ve çatal tırnaklarını bile kaybetmeden gelecektir. Çünkü kan yere düşmeden Allah’ın kabûl mahalline düşmektedir. Artık kurbanlar hakkında gönlünüz hoşnut olsun.”1

* Atâ bin Yesâr radiyallahü anh demiştir ki: “Ebû Eyyûb el-Ensârî’ye (ra): ‘Resûlullah (asm) zamanında kurbanlar nasıldı?’ diye sordum. Ebû Eyyûb el-Ensârî (ra) dedi ki: ‘Kişi kendisi için ve evinin halkı için bir koyun kurban eder; onun etinden kendileri yer ve başkalarını da yedirirdi.’”2

* Celebe bin Süheym (ra) bildirmiştir: Adamın biri İbn-i Ömer’e (ra):

“Kurban kesmek vâcip midir?” diye sordu. İbn-i Ömer (ra):

“Resûlullah (asm) ve Müslümanlar kurban kestiler” dedi.

Adam tekrar:

“Kurban kesmek vacip midir?” diye sordu. İbn-i Ömer (ra) bu defa:

“Sen ne dediğimi anlamıyor musun? Resûlullah (asm) ve Müslümanlar kurban kestiler diyorum. Resûlullah (asm) Medine’de on sene ikamet etti ve her sene kurban kesti” dedi.3

* Bera bin Âzib radiyallahü anh bildirmiştir: Resûlullah (asm) kurban bayramında bize hitabette bulunarak:

“Sizden hiçbiriniz bayram namazını kılmadan önce kurban kesmesin” buyurdu.

Bunun üzerine dayım ayağa kalktı ve:

“Yâ Resûlallah! Bu gün etin bol olduğu bir gündür. Bundan dolayı ben aileme, evimin halkına ve komşularıma yedirmek için kurbanımı önceden kestim” dedi.

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm):

“Yeniden kurban kes!” buyurdu.

Bunun üzerine dayım:

“Yâ Resûlallah! Dişi bir süt oğlağım var ki, et bakımından iki koyundan daha üstündür. Onu kurban edebilir miyim?” diye sordu.

Resûlullah Efendimiz (asm):

“Evet! Onu kes. Çünkü bu diğer kestiğinden daha hayırlıdır ve senin için yeterlidir” buyurdu.4

* Abis bin Rebîa radiyallahü anh dedi ki: “Mü’minlerin annesi Hz. Âişe’ye (ra) sordum ki: ‘Resûlullah (asm) kurban etlerini üç günden fazla bekletmeyi yasaklar mıydı?’

Hazret-i Âişe (ra):

‘Hayır. Fakat halktan kurban kesen azdı. Bu yüzden kurban kesmeyenleri yedirmek istemişti. Nitekim biz hayvanın paçalarını kaldırır ve on gün sonra yerdik.’”5

* Hazret-i Âişe ve Ebû Hüreyre radiyallahü anhümâ bildirmişlerdir: “Resûlullah (asm) Kurban bayramında kurban keseceği zaman iri, semiz, çift boynuzlu, alaca ve yumurtaları burkulmuş iki adet koç alırdı. Bunlardan birisini Allah’ın birliğine ve O’nun elçiliğine şehâdet eden ümmeti için, diğerini de kendisi ve âl-i beyti için keserdi.”6

Adak kurbanı ayrı, Kurban Bayramında kesilmesi vacip olan kurban ayrıdır. Her ikisi de vaciptir; fakat birisi adayan kimse için vaciptir, diğeri gücü yeten kimse için vaciptir. Her ikisinin de sebepleri, illetleri, şartları ve niyetleri farklıdır.

Bir kimse daha önce adamak sûretiyle adak kurbanı kesmeyi kendisine vacip kılmışsa, Kurban Bayramını beklemeksizin günü geldiğinde adak kurbanını keser. Adak kurbanını Kurban Bayramı günlerinde kesmesinde bir sakınca yoktur. Fakat kurban bayramında da kesmiş olsa, bu kurbanın etinden kendisi ve ailesi yemeksizin tamamen fakirlere dağıtmalıdır.

Fazla imkânı varsa kendisi için kurban bayramına mahsus olmak üzere ayrıca kurban keser. Bu kurbandan ise, kendisi ve aile fertleri yer.

Fakat imkânları kısıtlı ise adak kurbanını, etini ailesiyle ve çocuklarıyla yiyemeyeceği için, sonraya, imkân bulduğu ilk fırsata bırakır. Adak kurbanını sonraya bırakması Kurban Bayramı için kurban kesmeyeceği mânâsına gelmez. Dilerse ve imkân da bulabilmişse, Kurban Bayramı için niyet ederek kurban keser.

Dipnotlar: 1- İbn-i Mâce, Edâhâ. 3; Tirmizî, Kurban, 1 2- İbn-i Mâce, Edâhâ, 10; Tirmizî, Kurban, 8 3- Tirmizî, Kurban, 9 4- Tirmizî, Kurban, 10; Müslim, Edâhî, 6; Nesâî, Kurban, 17 5- Tirmizî, Kurban, 1547 6- İbn-i Mâce, Edâhâ, 3122

27.12.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.12.2006) - Kurban Bayramına doğru

  (25.12.2006) - İnsanın diyeti hakkında

  (24.12.2006) - Muhtelif sorular

  (23.12.2006) - Dinî musîbetler

  (22.12.2006) - Allah'ı bilmenin kalpteki aydınlığı

  (21.12.2006) - Peygamber Efendimiz (asm) adına kurban kesmek

  (19.12.2006) - Namaz için uyandırmak

  (18.12.2006) - Şerlerden Allah'a sığınma

  (17.12.2006) - Mevlânâ Celâleddin-i Rumî (ra)

  (16.12.2006) - Sevinci şükre çevirmeli

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004