Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Çocuk istismarı sınır tanımıyor

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü İsmail Barış, 5-6 aylık çocukların bile artık dilencilerin sömürü aracı olduğunu belirtti. Para verilen çocuk dilencilerin de sokağa bağlanmış olduklarına dikkat çeken Barış, dilenciliğin önüne geçilmesi için birlikte hareket etmek gerektiğini vurguladı.

Çocukların, dilencilik yapan anne ve babalarının kucaklarında yazın kavurucu güneş altında, kış aylarında ise ayazda dolaştırılmasının üzüntü verici olduğunu dile getiren Barış, “Buna fırsat vermemek gerekiyor. Çünkü devletin ciddî mânâda sosyal destek sağlayan kurumları var. Ama bunları meslek ve sektör haline getirenler de var. Çocukları dilendiren ya da kendisi dilenirken onları istismar aracı olarak kullanan kişilere karşı halkımızla birlikte mücadele etmeliyiz” dedi. Merhamet duygularıyla bu tür insanlara destek olunmamasını tavsiye eden Barış, “Para vererek çocukları sömürenleri teşvik etmiş, çocukları da sokağa bağlamış oluyoruz” şeklinde konuştu.

Çocukların dilendirilmesi konusunda var olan koruyucu yasalara da dikkat çeken Barış, “Meselâ, sağlığını tehlikeye sokacak şekilde çocukları istismar eden kişilere 30 aya kadar hapis cezası verilebiliyor. 12 yaşından küçük bir çocuğa aile efradından fena muamelede bulunan şahsa da hapis cezası uygulanabiliyor. Ayrıca, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 33. maddesine göre dilencilik yapan kişilere para cezası verilebiliyor ve elde edilen gelire el konuluyor” sözleriyle yasal hükümleri aktardı.

/ ANKARA

31.07.2007


 

KRİZ DERİNLEŞTİ

İngiliz yardım kuruluşu Oxfam tarafından hazırlanan raporda, Irak’ta açlık ve salgın hastalıkların giderek daha yaygın hale gelmekte olduğuna dikkat çekildi. Şiddetin, giderek derinleşen insanî krizi gölgelediğine de işaret edilen raporda, insanî krizin en çok Iraklı çocukları etkilediği ve yüzde 28’inin kötü ve yetersiz beslendiği, nüfusun yüzde 70’lik kesimin temiz içme suyundan mahrum olduğu bildirildi.

Raporda ayrıca, Iraklı çocukların yüzde 92’sinin de öğrenme güçlüğü çektiği belirtildi.

Nüfusun üçte birini oluşturan 8 milyon Iraklının acil yardıma ihtiyaç duyduğuna işaret edilen raporda, 2003 yılından bu yana 2 milyon Iraklının ülkeyi terk etmek durumunda kaldığı hatırlatıldı.

2003 yılından bu yana bütün bu göstergelerdeki olumsuz değişimin keskin biçimde sürdüğü de belirtilen raporda, yıllarca süren ambargolar ve savaşın ülkeyi, Irak halkının ihtiyaçlarının giderilememesi noktasına getirdiği kaydedildi. Oxfam Direktörü Jeremy Hobb da konuyla ilgili açıklamasında, çatışmaların sürmesi ve Irak’taki kurumların henüz yeterince güçlenememiş olmasının, insanlık dramını azaltmak için gösterilen çabaların etkisini sınırlı kıldığını belirtti.

Bütün bunlara rağmen Iraklılara daha çok yardım yapılabilmesi gerektiğini vurgulayan Hobb, Irak’taki drama asker göndererek yardım yapmamış olan ülkelerden daha çok maddî yardım yapmalarını da istedi.

IRAKLI GÖÇ EDİYOR

Nüfusun üçte birini oluşturan 8 milyon Iraklının acil yardıma ihtiyaç duyduğuna işaret edilen raporda, 2003 yılından bu yana 2 milyon Iraklı’nın ülkeyi terk etmek durumunda kaldığı da hatırlatıldı. Yıllarca süren ambargolar ve savaşın ülkeyi felâketin eşiğine getirdiği belirtilirken, pek çok uluslararası yardım kuruluşunun da güvenliği gerekçe göstererek, ülkedeki çalışmalarını askıya aldığı kaydedildi.

İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi, Irak’ta yaşanan insanlık dramını manşetine taşırken, her gün 2 bin Iraklının “can korkusu” yüzünden evini ve yaşadığı toprakları terk edip komşu ülkelere göç etmeye çalıştığına dikkat çekti.

Bölgeden “insan akını” olduğunu belirten gazete, bugüne kadar 4 milyondan fazla Iraklının korku yüzünden evlerini terk etmek durumunda kaldığını hatırlattı ve bunun 2. Dünya Savaşından bu yana yaşanan en büyük göç hareketi olduğunu vurguladı.

Savaşın başından bu yana olan göç hareketleriyle ilgili bir haritaya da yer veren gazete, 54 bin Iraklının İran’a, 200 bine yakın Iraklının Körfez ülkelerine, 750 bin kişinin Ürdün’e, 1 milyon 400 bin kişinin Suriye’ye, 10 bin Iraklının Türkiye’ye, 100 bin Iraklının Mısır’a ve 40 bin Iraklının da Lübnan’a kaçtığını duyurdu.

/ LONDRA

31.07.2007


 

Marmaray’ın ilk seferi 2011’de

İstanbul Boğazı geçişini 4 dakikaya düşürecek olan ve saatte 70 bin yolcu taşıyacak Marmaray’ın 2011’de bitirilmesi planlanıyor. Başlangıçta 2009 yılında bitirilmesi gereken projede yaşanan gecikmenin sebebinin ise kara ve denizdeki kazılarda sık sık tarihî eserlerin çıkması olduğu belirtildi.

Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın deneme seferlerine 2010 yılında başlanacağını kaydettiği projede, şimdiye kadar tünel açma çalışmaları devam ederken, aynı zamanda deniz dibine batırılacak 11 tüp tünelden 2’sinin batırılma işlemi gerçekleştirildi. 135 metre uzunluğunda ve 15 bin ton ağırlığındaki bu tüpler, birbirine 30 santimetre kalınlığında bir çeşit conta ile vakumla birbirine bağlandı ve izolasyonu sağlandı. Bundan sonra ise her iki ayda bir yeni bir tüpün denize batırılması öngörüldüğü dile getirildi.

Projenin en önemli avantajının, Gebze’den Halkalı’ya kadar İstanbul’un iki uç noktasını birleştirecek 77 kilometre uzunluğunda bir raylı sistem ortaya çıkması olduğunu söyleyen proje yetkilileri, sözkonusu mesafenin 1,5 saate düşürüleceğini ifade etti. Proje gerçekleştiğinde ayrıca, akşam ve sabah olmak üzere trafiğin yoğun saatlerinde 2 dakikada bir sefer düzenlenerek, trafik yoğunluğuna ve iki yaka arasında ulaşım problemine ciddî bir rahatlama getirilecek.

Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü, Japon yüklenici firma Taisei Corporation, Gama-Nurol şirketi ve Avrasya Müşavirlik firması tarafından yürütülen projenin sözleşmesini 2004 yılı Mayıs ayında imzaladı.

Marmaray’ın, şehirlilere çağdaş bir ulaşım imkânı sunulan, elektrik enerjisi kullanılarak çevreyi kirletmeyen, hava ve gürültü kirliliğini azaltan, bireysel ulaşıma ve karayoluna bağımlılığı azaltan, yolları otopark alanına dönüşmekten kurtaran bir sistem olacağını dile getiren DLH Genel Müdürlüğü yetkilileri, bu proje ile tarihî yarımadada trafiğin etkilerinin azaltılacağını vurguladı. Toplam uzunluğu 13 bin 558 metre olan sistemin, su yüzeyinden derinliğinin ise 60 metre olacağına dikkat çeken yetkililer, Marmaray’ın bu derinlikle “dünyanın en derin batırma tüneli” Ünvanı alacağını kaydetti.

/ İSTANBUL

31.07.2007


 

ÖSS’de son günler

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), ÖSS tercih bildirim işlemlerinin planlandığı gibi 3 Ağustos’ta sona ereceğini, bu sürenin kesinlikle uzatılmayacağını bildirdi.

ÖSYM Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, tercih süresinin uzatılmayacağı vurgulanırken, bir kez yapılan tercihin değiştirilemeyeceğine de dikkat çekildi.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Diyarbakır’da ‘Girdap 2’ operasyonu

Diyarbakır’da düzenlenen operasyonda, aralarında Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği yöneticilerinin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Organize Şuçlar Şube Müdürlüğünce sürdürülen “Girdap 2’’ adlı operasyonda, aralarında Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği’nin yöneticileri ile sorumlularının da bulunduğu 15 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

Açıklamada, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği ile şahısların ikametlerinde yapılan aramada, 1 adet kalaşnikof marka uzun namlulu silâh, 6 adet ruhsatsız tabanca ve 3 adet kuru tabanca ile çok sayıda evrak ve dokümanın ele geçirildiği kaydedildi.

/ DİYARBAKIR

31.07.2007


 

Günay: Anayasa konusundaki tavrımız, beyannamede açık

AKP İstanbul Milletvekili Ertuğrul Günay, ‘’Bizim Anayasa konusundaki tavrımız, seçim beyannamesinde açıkça ve hiçbir kaygıya, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, Cumhuriyetin temel ilkelerine bir bütün halinde vurgu yapar biçimde yazılmıştır’’ dedi.

TBMM Şeref Holünde oluşturulan masada kaydını yaptıran Günay, gazetecilerin, AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül’ün, Anayasa değişikliği önerileriyle ilgili sorularını cevaplandırdı. AKP’nin seçim beyannamesinde nasıl bir devlet yapısı ve nasıl bir Anayasa düşünüldüğünün açıkça yer aldığını vurgulayan Günay, ‘’Anayasanın değişmez ilkeleri var; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti... Bu çerçevede seçim beyannamemizde yeni bir özlü, özgürlükçü Anayasa hazırlığı niyeti belirtilmiştir. Bunun ötesinde herhangi bir ayrıntı yok’’ dedi.

Zafer Üskül’ün görüşlerini “bilimsel’’ olarak değerlendiren Günay, Atatürk ilkelerinin, egemenliğin ulusa ait olması ilkesi ve ulusal bütünlük ilkesi üzerinde kurulduğunu söyledi. Üskül’ün açıklamalarının parti görüşü değil, şahsî görüşü olduğuna dikkati çeken Günay, konuyla ilgili tartışmaların ‘’abartılı olduğunu’’ ifade etti.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Fikirlerin açıklanmasına karşı olmayın

TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül’ün “Kemalizm ile ilgili bölümlerin Anayasadan çıkarılması” teklifi ile ilgili olarak, “Bu düşünceler birilerinin hoşuna gider, birilerinin hoşuna gitmez. Ama bizim yapacağımız şey, bu düşünce ve fikir açıklamalarını sabırla, sükûnetle ve anlayışla takip etmek ve dinlemektir” dedi.

AKP’den yeniden Manisa milletvekili seçilen Arınç, kaydını yaptırdı. Kaydının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Arınç, ilk kez 1995 yılında 20. Dönem parlamentosuna milletvekili olarak girdiğini belirterek, ‘’Bu benim 4. dönemim olacak. Yine kısmet oldu, Manisa’dan tekrar milletvekili seçildim. Bu benim için çok mutlu bir olay. Manisalı seçmenlerime ve halkıma çok teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Bu dönem de parlamentoda iyi görev yapmaya çalışacak milletvekillerinden birisi olarak yeni bir heyecan içindeyim’’ dedi.

Arınç, bir gazetecinin, ‘’Zafer Üskül’ün Kemalizm ile ilgili bölümlerin Anayasadan çıkarılmasına ilişkin sözlerine katılıyor musunuz?’’ sorusu üzerine, şunları kaydetti:

‘’Yeni seçilen bir parlamenter arkadaşımızın bir raporundan, bir düşüncesinden bahsediliyor. Benim bu konudaki düşüncelerim, geçmişten bu yana bellidir. Sadece Sayın Zafer Üskül’ün konuşmalarıyla ilgili bir şey söylemeyeceğim ama genelde benimsediğim ve savunduğum bir fikir olarak şunu söyleyeceğim ki bir bilim adamı düşüncelerini açıklayabilir. Bu düşünceler birilerinin hoşuna gider, birilerinin hoşuna gitmez. Ama bizim yapacağımız şey, bu düşünce ve fikir açıklamalarını sabırla, sükunetle ve anlayışla takip etmek ve dinlemektir. Olaki hoşlanmayabiliriz, olaki yanlış görebiliriz, ama bundan dolayı ‘söyletmem, vurun’ mantığı içerisinde düşünce ve fikir açıklamasına karşı olmayı hiçbir zaman kabul edemem.’’

‘’DTP destekli bazı bağımsız milletvekillerinin, dün (önceki gün) Meclis’te kayıt yaptırırken, formdaki bildiği diller kısmına Türkçe yazdıklarını’’ söyleyen bir gazetecinin ‘’Siz bunu doğru buluyor musunuz, Meclis bu konuda bir şey yapar mı?’’ sorusu üzerine, konuyla fazla bir bilgisi olmadığını bildiren Arınç, söz konusu milletvekillerinin, kendilerine verilen formlara ne yazdıklarını, ne doldurduklarını çok fazla bilmediğini belirtti. Arınç, ‘’Biz beyana tabiyiz. Bu beyanlarda yanlışlık varsa -Anayasa ve İçtüzük bakımından- bunu tashih etmesi için arkadaşlara duyuruda bulunabiliriz. Bu sabah konuyu duydum. Bu konuyla ilgili bir çalışmayı arkadaşlarımla birlikte yapacağız’’ dedi.

VERİLMİŞ BİR KARARIM YOK

23. Dönem Parlamentosuna seçilen bütün milletvekillerini kutlayan Arınç, bu dönemin de geçmiş dönemde olduğu gibi başarılı; ülke ve halk için verimli, güzel, faydalı çalışmalar yapması dileğinde bulundu.

Bir soru üzerine Arınç, yeni bir dönemin başladığını, bu dönemde Parlamentoya çok güçlü insanların, çok güçlü parlamenterlerin girdiğini ifade etti. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Umarım onların içinden de çok iyi Meclis başkanı olabilecek arkadaşlarımız vardır. Benim, bu konuda verilmiş bir kararım yok. Parlamento çalışmalarına başlayınca kimin Meclis Başkanlığına aday olacağını hep beraber göreceğiz. Ben kendimi görev insanı olarak kabul ediyorum. Sade milletvekilliğinden, görev ve unvan isteyen her konuda ben görev yapmaya hazırım.’’

/ ANKARA

31.07.2007


 

YAŞ, yarın toplanıyor

Yüksek Askerûi Şûrâ (YAŞ), Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) terfi sırasında bulunan albay, general ve amirallerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemleri ile gündemdeki diğer konuları değerlendirmek üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak.

YAŞ’ın Ağustos ayı olağan toplantısı, 1-4 Ağustos tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’ndaki Çakmak Salonu’nda yapılacak.

Toplantıya, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara, Deniz Hava Kuvvetleri Komutanları, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Ordu Komutanları, ve diğer üst düzey konutanlar katılacak.

Şûrâ üyeleri, 1 Ağustos Çarşamba günü öğle saatlerinde Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında Anıtkabir’i de ziyaret edecek. YAŞ toplantısında, terfi sırasında bulunan albay, general ve amirallerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması ve emeklilik işlemleri ele alınacak.

Disiplinsizlik ve ahlâkî durumları sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılacak personelin durumları da toplantıda değerlendirilecek. Şûrâ’da, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ilgilendiren diğer konular da görüşülecek.

YAŞ olağan toplantısı, 4 Ağustos Cumartesi günü sona erecek. Şûrâda alınan kararlar, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in onayına sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacak.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Özdebir ASO Başkanı

AKP’den Ankara milletvekili seçilen Zafer Çağlayan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanlığı görevini Nurettin Özdebir’e devretti.

Zafer Çağlayan, ASO’da Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, kendisi için duygulu bir an olduğunu belirterek, 12 yıldır başkanlığını yaptığı ASO Başkanlığı görevinden milletvekili seçilmesi nedeniyle ayrıldığını hatırlattı.

ASO’ya 30 yaşında girdiğini belirten Çağlayan, ASO’nun en genç meclis üyesi olduğunu, ASO’nun 44 yıllık hayatının 20 yılında ASO’da bulunduğunu, bu sürenin son 12 yılında ASO Başkanlığı yaptığını anlattı.

ASO’nun tüm üyelerinin gösterdiği birlik ve beraberliğin son derece önemli olduğunu kaydeden Çağlayan, ‘’ASO’ya yapmış olduğum hizmetler, saçlarımın beyazlaşması, her şey benim tarafımdan helali hoş olsun. Çünkü ASO’ya ne yapılsa az gelir, bu kuruma ne verilse az gelir. Bu kurum insanların aldığı değil, vereceği, verdiği bir kurum olmalıdır’’ diye konuştu. ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise Çağlayan’ın ASO Başkanlığı yaptığı dönemden bugüne enerjik yapısıyla odaya ayrı bir vizyon, ayrı bir imaj ve ayrı bir hareket getirdiğini söyledi.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Başkanı asil üyeler seçecek

Anayasa Mahkemesi, başkanlık seçiminde asıl üyelerin oy kullanmasını düzenleyen yasa hükmünün iptali istemini reddetti.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, Ankara 14 ve 16. İdare Mahkemelerinin 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan başvurularının karara bağlandığını söyledi. Kılıç, söz konusu hükmün iptal isteminin 2’ye karşı 9 üyenin oyuyla reddedildiğini, düzenlemenin Anayasa’ya uygun olduğuna karar verildiğini bildirdi. Haşim Kılıç, başkanlık seçim gününün belli olmadığını, önümüzdeki ay üyelerin tatile çıkacaklarını bu nedenle seçimlerin Eylül ayına kalacağını belirtti. Bu karar doğrultusunda eskiden olduğu gibi Anayasa Mahkemesi Başkanlık seçiminde yalnızca asıl üyeler oy kullanacak.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Konyalılar yeni kabinede bakan istiyor

Konya’da yayınlanan bir gazete, “Konya üzerine düşeni yaptı, şimdi bakanlarını arıyor’’ başlığıyla, arka sayfasının tamamını Konya’nın bakan talebine ayırdı.

Konya Postası Gazetesi’nin sahibi Ömer Kara, yaptığı açıklamada, Konya’nın AKP’ye yüksek oranda oy veren nadir illerden olduğunu söyledi.

Son dönemlerde hak ettiği ilgiyi göremeyen Konya’nın bakanı ya da grup başkan vekilinin bulunmadığını ifade eden Kara, Konya’nın artık bakanlık, grup başkanvekilliği, komisyon başkanlığı, partilerde üst düzey yöneticilikler istediğini kaydetti. Kara, bu isteğin odalar, dernekler, borsalarla belediye başkanlarından ve vatandaştan geldiğini dile getirdi.

/ KONYA

31.07.2007


 

Siyaseti bırakarak örnek olmak istedim

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ‘’Türkiye ne çekiyorsa bırakmasını bilmeyenler yüzünden çekiyor aslına bakarsanız. Biz aynı zamanda bırakmasını bildiğimizi göstermek suretiyle herkese örnek olmaya çalıştık’’ dedi.

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Sivas’a gelen Bakan Şener, Şarkışla Kaymakamlığı ve Şarkışla Belediyesini ziyaret etti. Daha sonra Cemel beldesinde düzenlenen Gurbetten Sılaya Cemelliler Kültür ve Sanat Festivali’ne katılan Şener, şenlik alanında çok sayıda vatandaş tarafından davul zurnayla karşılandı.

Şenlik alanındaki vatandaşlarla tek tek selâmlaşan Şener, burada yaptığı konuşmada, 1991 yılı Ekim ayında yapılan milletvekili seçimlerinde aday olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: “16 yıl boyunca ara vermeksizin Mecliste bulunmak, siyasette olmak, tüm toplumun ve seçim bölgesinin talep ve sorunlarıyla uğraşmak zannedildiği gibi kolay bir iş değildir. Zor ve yorucudur.”

Şener şöyle devam etti: ”Diyorlar ki, ‘22 Temmuz seçimlerinde niye aday olmayacağını ilan ettin?’ İnsanın böyle bir noktadayken milletvekili adayı olmayacağını ilân etmek sadece benim için değil beni yıllarca seçen ve takip eden hemşehrilerim için de büyük bir mutluluk olmalıdır, büyük bir onur olmalıdır, büyük bir gurur olmalıdır. Türkiye ne çekiyorsa bırakmasını bilmeyenler yüzünden çekiyor aslına bakarsanız. Biz aynı zamanda bırakmasını bildiğimizi göstermek suretiyle herkese örnek olmaya çalıştık.’’

/ SİVAS

31.07.2007


 

AB’ye tam üyelik sürecini iyi yönetin

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (Mersin TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şaman, yeni kurulacak hükümetin AB’ye tam üyelik sürecini iyi yönetmesi gerektiğini kaydetti.

Şaman, yazılı açıklamasında, AKP Hükümetinin, 22 Temmuz seçimlerinde halktan istediğinden fazla oy alarak tekrar iktidara geldiğini hatırlattı.

Şaman, şöyle devam etti: ‘’Terörle mücadeleye etkin bir şekilde devam edilmeli, eğitim sistemi bütünüyle ele alınarak mesleki eğitime önem verecek şekilde yeniden yapılandırılmalı, dünya pazarlarında aktif bir oyuncu olan Türkiye’nin en büyük ticari partneri AB’ye tam üyelik süreci iyi yönetilmeli.”

Enflasyonla mücadeleye de etkin bir şekilde devam edilmemesi gerektiğini vurgulayan Şarman, şöyle devam etti: ”Yüksek faiz, cari açık ve düşük dövizi göz ardı etmeyen bir para politikası uygulanmalı. Dolaylı ve direkt vergilerin, ham maddeden nihai ürüne kadar olan KDV ve ÖTV oranlarının kayıt dışını tetikler düzeyden, makul oranlara indirilmesi sağlanmalı. Teşvik sisteminin bütünüyle yeniden ele alınması iş dünyasının beklentileri arasındadır.’’

Yeni meclisin Cumhurbaşkanını uzlaşmayla seçmesi, ardından gelecek süreci rahatlatması açısından önemli olduğunu belirten Şaman, şunları kaydetti: ’’Hükümetin, geçen dönemde makro ekonomide elde ettiği başarıların mikro ekonomiye yansımasını sağlayacak politikalar izlemesi gerekir. Büyümenin sürdürebilir olması, üretim, ihracata ve hizmetler sektörüne dayalı olmasına bağlıdır. Bunun için sektörsel stratejiler geliştirilmeli ve planlı bir şekilde uygulamaya konmalı. Tarım, turizm, sanayi ve hizmet sektörlerinin uluslar arası rekabet güçleri arttırılmalı.’’

Şaman, bir çok soruna temel teşkil eden ve çözümü zorunlu hale gelen işsizlik sorunun, masaya yatırılması gereken öncelikli konu olduğunu, bu nedenle istihdamı özendiren politikaların da uygulamaya konulması gerektiğini vurguladı.

/ MERSİN

31.07.2007


 

Omuzlarımızdaki yük ikiye katlandı

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, ‘’Halkımızın 23 Temmuz sabahı boynumuza taktığı madalya, omuzlarımızdaki yükü ikiye katladı’’ dedi.

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, AKP Kocaeli Milletvekili Sibel Gönül ile birlikte, AKP Gölcük İlçe Teşkilâtınca seçimde görev alanlara teşekkür belgesi vermek amacıyla düzenlenen etkinliğe katıldı. 22 Temmuzda yapılan milletvekili seçimlerinden başarı ile çıktıklarını ifade eden Pepe, şunları kaydetti: ‘’Halkımızın 23 Temmuz sabahı boynumuza taktığı madalya, omuzlarımızdaki yükü ikiye katladı. Halkımız bize güvendi, bize inandı ve bizi mahcup etmedi. Biz de AK Parti olarak halkımızı mahcup etmeyeceğiz.’’

/ KOCAELİ

31.07.2007


 

Sarıgül: Atatürk’ü kullanarak siyaset yapılmamalı

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ‘’Koltuğa bağlı olanlar gidecek, hakka bağlı olanlar kalacak’’ dedi.

Düzce’nin Beyköy beldesindeki Sinekli Yayla Şenlikleri’ne katılan Mustafa Sarıgül, burada yaptığı konuşmada, genel seçimde ortaya çıkan sonuca saygı gösterdiklerini söyledi.

Seçim sonuçlarının son derece üzücü olduğunu belirten Sarıgül, ‘’Seçim kampanyası süreci son derece yanlış ve olumsuz geçti. Asla ve asla inançlarla oynanmamalı ve Atatürk’ü kullanarak siyaset yapılmamalıdır. İnançsız insan boş bir tenekeye benzer. Koltuğa bağlı olanlar gidecek, hakka bağlı olanlar kalacak’’ diye konuştu.

Sarıgül, şunları kaydetti: “Sayın Baykal diyor ki; Seçimlerin sonucunda oylarımı 1.5 puan yükselttim.’ Siz Sayın Karayalçın, siz Sayın Sezer’in, oylarını aldığınız halde bu haldesiniz. Siz böyle düşünürseniz, ancak 2059 yılında başbakan olabilirsiniz. Bazı entelektüel vatandaşlar beni hakir görüyorlar, beni desteklemezler, ben halkın içindeyim çünkü. Ancak şunu unutmasınlar artık halkın çocukları iktidar olacak.’’

/ DÜZCE

31.07.2007


 

Risâle-i Nur Anlama Semineri sona erdi

Risâle-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi tarafından ikincisi düzenlenen Risâle-i Nur Anlama Seminerleri katılımcılara verilen sertifikalarla sona erdi. Enstitü seminer salonunda düzenlenen ve bir çok farklı ilden katılımın olduğu program iki gün sürdü.

Programda şu konular işlendi: “Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı - Hücreden İnsana”, “Dr. İsmail Benek - Risâle-i Nur’da Tefekkür”, “Süleyman Kösmene - Risâle-i Nur’da Esma-i Hüsna”, “S. Bahattin Yaşar - Risâle-i Nur’da Pozitif Pencereler”, “Ömer Lütfi Peker - Temel Hak ve Hürriyetler”, Yrd. Doç. Dr. Ömer Morgül - Risâle-i Nur’da Şevk Kaynakları”, “İbrahim Kaygusuz - Zübeyir Gündüzalp’in Hayatı ve Bakışı”, “Dr. Mahmut Bozan - Sosyal Yaklaşımlar (demokratikleşme)”

YENİ ASYA / ANKARA

31.07.2007


 

Yılmaz mazbatasını vekâletle aldı

Rize’den bağımsız milletvekili seçilen eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın mazbatasını, vekâleten Anavatan Partisi eski milletvekili Ahmet Kabil aldı.

Rize Adliyesi’ne giden Kabil, Yılmaz’ın mazbatasını Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanı Ali İhsan Demirel’den aldı. Kabil, seçim sonuçlarının hayırlı olması dileğinde bulundu. Mesut Yılmaz’ın İstanbul’da olduğu öğrenildi.

/ RİZE

31.07.2007


 

Bağımsızlar yemin törenini beklemedi

Genel seçimlerde bağımsız milletvekili seçilen 20 isim, DTP’ye katılım için başvuruda bulundu. Bağımsız milletvekillerinden 20’si bugün DTP Genel Merkezi’nde parti yöneticileri ile bir araya geldi.

Yaklaşık 3,5 saat süren toplantının ardından 20 bağımsız milletvekili, partiye katılım dilekçesi verdi. Alınan bilgiye göre, DTP’ye katılmak için başvuruda bulunan milletvekilleri şöyle: Ayla Akat Ata (Batman), Bengi Yıldız (Batman), Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis), Aysel Tuğluk (Diyarbakır), Selahattin Demirbaş (Diyarbakır), Gültan Kışanak (Diyarbakır), Akın Birdal (Diyarbakır), Pervin Buldan (Iğdır), Sebahat Tuncel (İstanbul 3. Bölge), Ahmet Türk (Mardin), Emine Ayna (Mardin), Sırrı Sakık (Muş), Nuri Yaman (Muş), Osman Özçelik (Siirt), İbrahim Binici (Şanlıurfa), Sevahir Bayındır (Şırnak), Hasip Kaplan (Şırnak), Şerafettin Halis (Tunceli), Özdal Üçer (Van), Fatma Kurtulan (Van) Öte yandan parti yetkililerinin, yarın parti grubu kurulması için TBMM başkanlığına başvuracakları öğrenildi.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Mutluluk silâhla taçlandırılmaz

Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman, meskun mahalde silahla havaya ateş edilmesi sebebiyle yılda ortalama 700 kişinin “kaza kurşunu” ile öldüğünü söyledi.

Dedeman, “İnsan mutluluğu silahla taçlandırılamaz, ancak kanlandırılır” dedi.

Bireysel silahlanmanın zararlarıyla ilgili bir açıklamada bulunan Dedeman, silahla kutlama yapmanın, bir insanın canına mal olabileceği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabilir bir şey olmadığını söyledi.

Yılda ortalama 700 kişinin ‘kaza kurşunu’ ile öldüğünü, 3 bin kişi ise ateşli silahlarla hayatını kaybettiğini hatırlatan Dedeman. “Kültür olarak benimsediğimiz ateşli silah yalnızca öldürüyor. İnsanların sevinçlerini yasa boğmaya kimsenin hakkı yok. Hiç kimsenin bu törenleri kan gölüne çevirmeye hakkı yoktur” şeklinde konuştu. Dedeman, insanların kaza kurşunuyla ölmesinin önüne geçmek için en önemli rollerden birinin kanun yapıcıya, siyasilere ve milletvekillerine düştüğüne de dikkat çekti.

/ GAZİANTEP

31.07.2007


 

IUS’dan öğrencilere dâvet

Toplam on dört bölümü olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), bu yıl ÖSS’ye giren öğrencileri yüzde 10’dan yüzde 100’e varan burslarla kabul edebileceklerini bildirdi.

Üniversite’nin Fındıkzade’de bulunan ofisinden, Türkiye’deki öğrencilere başarıları oranında burs verildiği açıklamasında bulunuldu. Okullarına YÖK tarafından denklik verildiğini belirten Saraybosna Üniversitesi yetkilileri, ÖSS 2007’de herhangi bir alanda 250, EA-2 veya SAY-2’de ise 240 puan ve fazlasını alanlardan başlamak üzere IUS’a kayıt yaptıran bütün öğrencilere ham puanlarına ve başvuru önceliklerine göre burs verileceğini kaydetti.

Herhangi bir alanda 250 ham puan alan öğrenciye eğitim masraflarının yüzde 10’u kadar, 265 ham puan alan öğrencye yüzde 50, 280 ham puan alan öğrenciye ise yüzde 100 oranında burs verileceğini bildiren yetkililer, “ÖSS’ye girmemiş olanlar da 15 Eylül’de yapılacak Uluslararası Saraybosna Üniversitesi giriş sınavında başarılarına göre yüzde 15’ten yüzde 100’e kadar burs alabileceklerdir” açıklamasında bulundu.

YENİ ASYA / İSTANUL

31.07.2007


 

Ankara’da sular kesiliyor

Başşehirde 2 gün arayla uygulanacak ve 2’şer gün sürecek su kesintileri Çarşamba günü başlayacak.

İki ayrı bölgeye ayrılan Ankara’ya dönüşümlü olarak su verilecek. 48’er saatlik kesintiler 5 ay boyunca 2 gün arayla uygulanacak. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, su verilemeyecek yerler ve zamanları şöyle:

1-2 Ağustos günlerinde su alamayacak yerler:

“Aydınlıkevler, Cebeci, Telsizler, Gültepe Mahallesi, Örnek, Demirlibahçe, Abidinpaşa, Balkiraz, Mehtap Mahallesi, Tuzluçayır, Aşık Veysel Mahallesi, İmrahor, Bostancık, Siteler, Çamlık Mahallesi, Battalgazi, Köstence, Dostlar, Tepecik, Büyük Kayaş, Küçük Kayaş, Kıbrıs Köy, Şahapgürler, Yeşilbayır, Boğaziçi, Ulubey, Kartaltepe, Saimekadın, Zabıta Blokları, Mutlu Mahallesi, Afet Bloklar, Fahri Korutürk Mahallesi, General Zeki Doğan, Şahintepe, Akşemsettin, Şirintepe, Dutluk, Hüseyingazi, Karaağaç, Ege Mahallesi, Solfasol, Altıağaç, Harman Mahallesi, Tokat Mahallesi, Beşikkaya, Feridun Çelik, Ekin Mahallesi, Hürel Mahallesi, Anayurt Mahallesi, Yatıkmusluk Mahallesi, Cengizhan Mahallesi, Durali Alıç Mahallesi, Akdere, Karapürçek, Kazım Orbay, Kutlu, Peyami Safa, Kırmızıtepe, Natoyolu, Bahçelerüstü, Derbent, Çiğiltepe Mahallesi, Ziraat Mahallesi, Karapürçek, Ulus Kale civarı, Hasköy, Büyük Doğum, Bostancık, Bahçeleriçi, Gülveren, Yenibayındır, Araplar, Tıp Fakültesi, Ankara Hastanesi, Doktor Sami Ulus, Subayevleri üst kotları, Bahçelievler, Emek, Şenyuva, Kurtuluş, Türközü, Bakanlıklar, Yücetepe, Anıttepe, Kızılay, Mebus Evleri, Maltepe, Seyranbağları, Meşrutiyet, Remzi Oğuz alt kotları, Turgut Reis, Eti, Namık kemal, Cumhuriyet, Kocatepe, Kültür, Ön Cebeci, Tınaztepe, Esatoğlu, Devlet, Balgat, Söğütözü, Nasuh Akar, İmrahor ve Topraklık, Demetevler, Güzelevler, Karşıyaka, Şefkat mahallesi, Yenimahalle, Aşağı Eğlence, Polis Evleri, Kalaba, Güçlükaya Mahallesi, Basınevleri, Meteoroloji, Batıkent, Çamlıca Mahallesi, Kamil Ocak Mahallesi, Macunköy, Aselsan ve Onkoloji Hastanesi, Karargahtepe, Gülhane Hastanesi, Şenlik Mahallesi, Çaldıran Mahallesi, Yeşiltepe mahallesi, Bağlariçi, Ostim ve Organize Sanayi Bölgesi, Halk ekmek, Batıkent Üst Kotları, Etimesgut ilçesinin tamamı, Sincan ilçesinin tamamı.

3-4 Ağustos’ta su verilmeyecek

ikinci bölge ise şöyle:

“Kardeşler Mahallesi, Etlik Mahallesi üst kotları, 19 Mayıs Mahallesi alt kotları, Çiçekli Mahallesi, Tepebaşı Mahallesi alt kotları, Yakacık Mahallesi, Şenlik Mahallesi, Adnan Menderes Mahallesi, Yeşilevler, Güzelyaka, Yenimahalle üst kotları, Güventepe ve Kayalar Mahallesi üst kotları, Aktepe Pınarbaşı Mahallesi, Ayvalı, Uyanış, Serhat Mahallesi, Bağlarbaşı Mahallesi, Şehit Kubilay Mahallesi, Bademlik, Esertepe, 23 Nisan Mahallesi, Şenyuva Mahallesi, Ovacık, Yayla Mahallesi, Kuşcağız, Atapark, Ufuktepe, Osmangazi Mahallesi, Kanuni Mahallesi, Sancaktepe Mahallesi ve Bağlum, Pursaklar, Esenboğa Yolu, Altınova, Kavaklıdere, Çankaya, Güzeltepe, Y. Ayrancı, A.Ayrancı, Aziziye, Yücetepe, Barbaros, Gaziosmanpaşa, Kazım Özalp, Küçükesat, Büyükesat, Murat alt kotları, Devlet, Balgat, Kızılırmak, Harbiye, İlkadım alt kotları, Ata, Huzur, Şehit Cengiz Karaca, Sancak, Mürsel Uluç, Kırkkonaklar, Boztepe, Aşıkpaşa, Şehit Cevdet Özdemir, Oğuzlar, Sokullu Mehmet Paşa, Aşağı Öveçler, Yukarı Öveçler, Aşağı Dikmen, Yukarı Dikmen, Bayraktar, Kültür, Muhsin Ertuğrul Mahallesi, Gökkuşağı, Akpınar, İlker, Karapınar, Keklikpınarı, Yıldızevler, Birlik, Metin Akkuş, Oran Şehri, Osman Temiz, Hilal, Malazgirt, Mühye, TRT Sitesi, Milletvekilleri Lojmanları, Remzi Oğuz Arık üst kotları, Güven, Seyran, Zafertepe, Doğuş, Tınaztepe, Bağcılar, Umut, Ehlibeyt, Nasuh Akar, Metin Oktay, Göktürk, Naci Bakır, Aşıkpaşa, Bağcılar, Boztepe, GOP bir bölümü, Güven, Gökkuşağı, Harbiye ve İlkadım üst kotları, Murat üst kotları ve Öveçlerin bir bölümü, Çayyolu toplu konut alanı, Çayyolu Köyü Koru Sitesi ve çevresi, Konutkent 1-2 Siteleri, Ümitköy ve civarı, Beysukent Mutluköy Mahallesi, Yenikent Serpmeevler, Balgat, Yüzüncüyıl, Çiğdem Mahallesi, Cevizlidere, Beytepe, Jandarma Okullar Komutanlığı, Bilkent Gölbaşı İlçesi, İncek ve civarı-TED kolejli, Demetevler, Varlık Mahallesi, Gümüşdere Mahallesi, Kavacık Subayevleri, Ulus, Sıhhıye, Anıttepe, Maltepe, Yenişehir, Kızılay, Kurtuluş.”

31.07.2007


 

Suşehri Meslekî Eğitim Merkezi açıldı

Sivas’ın Suşehri ilçesinde uzun zamandır ihtiyacı hissedilen Meslekî Eğitim Merkezi, Suşehri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı girişimleriyle açıldı.

Kelkit vadisinde yokluğu hissedilen okul ile ilgili bir açıklama yapan oda başkanı Ramazan Ersin, uzun uğraşlar sonucu kavuşulan okula Suşehri ve civar ilçelerden yoğun talep olacağına inandıklarını belirtti.

2 Temmuz tarihinde başlayan kayıtların 28 Ağustos tarihine kadar süreceğini ifade eden Başkan Ersin, “Açılma kararı alınan bu okul sayesinde ilçede belge alma problemi ortadan kalkacaktır. Bizim isteğimiz halkımızın gereken ilgiyi okula göstererek devamını sağlamasıdır.” dedi.

/ SİVAS

31.07.2007


 

Ankara’nın çehresi de değişiyor

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Sekreteri Yeşim Uysal, Ankara’nın hemen hemen her yönde hızlı bir gelişim içinde olduğunu belirterek, ‘’Kent merkezinde artık neredeyse konut bazında üretim yapılmıyor. Merkezde konutlar yerini iş yerlerine bırakıyor’’ dedi.

İçinde bulunulan büyüme ve genişleme çizgisiyle Ankara’nın köylerinin dahi şehirleşme yolunda adım attığını ve şehrin batıya doğru büyüdüğünü ifade eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Sekreteri Yeşim Uysal, “Bu gelişmelerin parelelinde yaşam tarzı da değişiyor. İnsanlar artık apartmanlardan çok şehir dışında güvenliği, alış veriş merkezi, peyzajı olan sitelerde oturmayı tercih ediyor” diye konuştu. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Seyfi Saltoğlu da, başşehrin 2004 yılına kadar 202 bin hektar olan mücavir alanının, 2007’de 850 bin hektara yükseldiğini söyledi. Toplu Konut İdaresi’nin de (TOKİ) yürüttüğü konut projeleri kentin çehresinin değişmesinde önemli rol oynarken, protokol yolu çevresinde kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde akıllı kent inşa edileceği belirtiliyor.

/ ANKARA

31.07.2007


 

Sünnet sezonu başladı

Erkekliğe ilk adım olarak bilinen sünnetin özellikle insan hayatında önemli bir nokta olduğunun hakim olduğu toplumumuzda dinî yaptırım olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Ancak sünnetin hijyenik ve uzman denetiminde yapılmasının önemine değinen Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Menderes Şahin açıklamasında “Doktor sünneti özellikle insan sağlığı açısından çok önemlidir. Bölgede uzman olmayan sünnetçiler tarafından da yapılan operasyonların tehlikelidir” dedi.

Geçmiş yıllarda bölgede doktorların bulunmaması sebebiyle yöresel sünnetçilerin bu işi yaptıklarına değinen Dr. Şahin, sünnetler şu an gelişen teknoloji sayesinde sıhhî şartlarda olmak kaydıyla sağlık memurlarının da yaptığını ifade etti. Üroloji Uzmanı Dr. Şahin “Sünnet bu bölgede daha çok yaz aylarında yapılır. Biz uzmanlar, 0-6 ay-1 yaş arası ve 5 yaş üstü yaşlarda sünnet yapılmasını öneririz. Yapılan araştırmalar sünnetin özellikle “Penis Kanserini” önlediğini göstermiştir. Ayrıca sünnetli toplumlar da “HIV” (AIDS) virüsünün yayılma oranının daha düşük olduğu da yapılan araştırmalarla ortaya koyulmuştur” şeklinde konuştu.

Şahin, “Çocuklarda sünnet fobisi küçük yaşlarda başlıyor. Bu fobiyi yenmenin en güzel yolu bebek yaşındayken sünnetin yapılmasından geçer” şeklinde konuştu.

BİTLİS’TE SÜNNET GELENEĞİ

Hayatın dönüm noktalarından biri de sünnet olayıdır. Sünnetin genelde yürümeye başladıktan sonra yapılması uygun görülür. Sünnet önceleri yaz aylarında Siirt ilinden Bitlis’e gelen gezgin sünnetçiler tarafından yapılırken günümüzde hastanelerde doktorlarca yapılan sünnetler artmıştır. Sünnet günü belirlenince çocuklar için fistan dikilir, lokum alınır ve kirve belirlenir. Komşu ve akrabalara haber verilir. Sünnet günü yere bir yastık atılır. Kirve çocuğun bileklerinden tutar. Salâvat getirilerek sünnet yapılır. Sünnet esnasında çocuğun ağlamaması için ağzına lokum konularak ağzı tatlandırılmaya çalışılır ki; bu usulde çocuk boğulma tehlikesi geçirir. Bu sebeple sünnet anında lokum yedirme kısmen terk edilmiştir.

Sünnet bittikten sonra çocuk yatağına alınır, yere serilen sünnetçinin mendili üzerine hane halkı ve misafirler bahşiş atarlar. Daha sonra yemekler yenilir. Çalgı, (davul, zurna, def veya saz) eşliğinde türküler söylenip oyunlar oynanır. Sünnet düğününe katılanlar hediyelerle gelirler. Sünnette kirvelik önemli bir konu olup kirve olan kişi çocuğun masraflarını karşılar. Aile ile kirve arasında sıkı dostluk bağları kurulur.

/ BİTLİS

31.07.2007


 

Asırlık dede ilk kez doktora gitti

Ordu’nun Gürgentepe ilçesinde oturan ve kayıtlara göre 90 yaşında olan ancak kendisi ve yakınlarının 114 yaşında olduğunu söylediği Ali Gündüz’ün, bugüne kadar hiç doktora gitmediği, düşerek kalça kemiğini kırması sebebiyle hayatında ilk kez doktor yüzü gördüğü bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, evinin bahçesine giren inekleri kovalarken düşerek sağ kalça kemiğini kıran Gündüz’ü, çocukları Ordu’daki çeşitli hastanelere götürdü. Ancak hayatında hiç doktora gitmemiş olan Gündüz’ü yaşının ilerlemiş olması sebebiyle ameliyat riskli olabileceği için hiçbir doktor ameliyat etmeye yanaşmadı. Daha sonra Samsun’da özel bir hastaneye gelen Gündüz, burada Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Hilmi Elmacıoğlu’na muayene oldu. Hastanın genel sağlık durumunun iyi olması üzerine Gündüz ameliyata alınarak kalça protezi takıldı.

/ SAMSUN

31.07.2007


 

Nem, kalp hastaları için risk

Giresun Kale Devlet Hastanesi Kardiyologu Uzman Doktor Deniz Şeleci Kuru, aşırı nemli olan Karadeniz yöresinde kalp hastalarının sıcaktan korunmaya daha çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Kuru, yaptığı açıklamada, çevresel ve genetik faktörlerle alınan gıdalardan kaynaklı olarak ortaya çıkan kalp hastalıklarının, Karadeniz yöresinde de son derece yaygın olduğunu belirtti. Kalp hastalarının doktorların tavsiyelerine uyarak alacakları bazı tedbirlerin daha sağlıklı yaşamalarını ve ölüm oranlarının azalmasını sağlayacağını vurgulayan Kuru, ‘’Aslında çok basit önlemler alınarak son derece önemli bir hastalık olan kalp hastalıkları önlenebilmektedir. Öncelikle tuzun kısıtlanması, sebze ve meyve tüketiminin artırılması gerekmektedir. Beyaz et tüketimine ağırlık verilmeli, kırmızı et yendiği takdirde ise çok az ve yağsız olmasına dikkat edilmelidir’’ dedi.

/ GİRESUN

31.07.2007


 

Sıcak ve soğuk bir arada dişlere zararlı

Yaz sıcaklarında soğuk ve sıcak içeceklerin arka arkaya tüketilmesinin diş etlerinde çatlakların oluşmasına sebep olduğu bildirildi.

Kayseri Nimet Bayrakta Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Duran Tekin, yaz sıcaklarında insanların vücudun hassaslaşarak, direncin düştüğünü söyledi. Bu durumda dişlerin soğuk, sıcak, tatlı ile ekşi gıdalara, diş fırçalama işlemine ve hatta dokunmaya karşı çok duyarlı hale geldiğini belirten Başhekim Duran Tekin, bu durumda tüketilen besinlerin özenle seçilmesi gerektiğini vurguladı. Diş minesinde meydana gelen kırık ve çatlakların, ani ısı değişikliklerinin, diş sıkma ve gıcırdatmanın da dişleri hassaslaştırdığını anlatan Tekin, çok sıcak ve soğuk gıdaların arka arkaya tüketilmesinin yanlış olduğunu kaydetti.

/ KAYSERİ

31.07.2007


 

Beldenin yarısı İngiltere’de

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Ünlüpınar Beldesinden İngiltere’ye 1970’li yıllarda başlayan göç sonucu, yurt dışında yaşayanların sayısı beldedekilerin sayısını geçti.

Eski adı Pekün olan ve 1974 yılında belediye teşkilâtının kurulmasıyla Ünlüpınar adını alan belde, 1970’li yıllarda Osman Karatay’ın İngiltere’ye gitmesinin ardından hızla bu ülkeye göç verdi. Ünlüpınar Belediye Başkanı Aziz Nas, yaptığı açıklamada, son nüfus sayımına göre beldede, 3 bin 375 kişinin yaşadığını, beldenin nüfusunun her sayımda biraz daha azaldığını söyledi. Nüfusun azalmasının başlıca sebebinin, insanların çalışmak için yurt dışına gitmesi olduğunu belirten Nas, İngiltere’de yaşayan Ünlüpınarlıların sayısının 4 bini geçtiğini belirtti.

/ TRABZON

31.07.2007


 

Meke bataklığa dönüyor

‘Dünyanın nazar boncuğu’ diye bilinen Konya’nın Karapınar ilçesindeki Meke Gölü’nün suları, bölge yeterli yağış almadığı için çekildi.

5 milyon yıl önce oluşan göl şimdilerde adeta bataklık görünümünde. Konya’nın Karapınar ilçesinde bulunan ve ‘Dünyanın nazar boncuğu’ olarak bilinen Meke Gölü, kuraklık yüzünden bataklığa döndü. Yaklaşık 5 milyon yıl önce volkanik patlama sonucu oluşan ve taban suyuyla beslenen Meke Gölü, yakın zamana kadar yerli ve yabancı turistlerin en uğrak yerlerinden biriydi.

/ KONYA

31.07.2007


 

Anne sütü yetersizse

Konya Vakıf Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hızır Yılmaz, genellikle ilk günlerde miktar olarak yetersiz olan anne sütünün ilk hafta içerisinde günden güne artarak bollaşacağını belirtiyor.

Bu dönemde anne sütünün bebeğin su ve gıda ihtiyacını karşılayacak yegâne besin olduğunu bildiren Uzm. Dr. Hızır Yılmaz, “Anne sütü miktar olarak bollaşıncaya kadar enerji ihtiyacı yanında su bakımından da yetersizlik söz konusudur. Özellikle ilk doğum veya sezaryen sonrasında sütün bollaşması gecikebilmektedir. Bebekler normalde vücutlarında bir miktar fazla su ile doğarlar. İlk hafta içinde yüzde 5 ile 10 arasında kilo kaybı bu fazla suyun kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum aslında anne sütünün çoğalıp bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağı zamana kadarki bir koruma sistemidir” diyor.

Özellikle sütün geciktiği bebeklerde bu depo suyun yetersiz olabildiğini ve sıvı kaybının olumsuz sonuçlara yol açabildiğini aktaran Uzm. Dr. Hızır Yılmaz, “Yenidoğan dehidratasyon kendini sıklıkla ateş, huzursuzluk, ağızda kuruluk, idrarda azalma, gecikme gibi belirtilerle belli etmekte, ileri safhalarda üre yükselmesi, elektrolitlerde bozulma, hatta karaciğer fonksiyonlarının bozulması ve sarılık gibi durumlara yol açabilmektedir. Tedavide gecikme sepsise kadar gidebilecek ciddi hastalıklara da yol açabilmektedir” diye uyarıyor.

Bu durumdan korunmanın tek yolunun emzirildikten sonra bebeğe iyice kaynatılıp soğutulmuş su takviyesi yapmak olduğunu anlatan Uzm. Dr. Yılmaz: “Su biberonla değil kaşıkla verilmeli, bebek almıyorsa zorlanmamalıdır” uyarısında bulunuyor.

Anne sütü kampanyaları çerçevesinde topluma; ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi, su dahil hiçbir ek gıda verilmemesinin yoğun şekilde anlatıldığını hatırlatan Uzm. Dr. Yılmaz, istisna olarak özellikle erken yenidoğan döneminde olmak üzere anne sütü yanında bebeklere temiz kaynatılıp soğutulmuş temiz su takviyesinin faydalı olacağını kaydediyor.

/ KONYA

31.07.2007


 

Sağlıklı mangal nasıl yapılır?

Mangal yapılırken uygulanan yanlış pişirme yöntemleri, akciğer ve sindirim sistemi kanserlerine sebep olabiliyor. Uzmanlar, sağlıklı mangal keyfi için kömür közüyle et arasında en az 15 santimetrelik bir mesafe bırakılması gerektiğini söylüyor.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, mangal yapılırken uygulanan yanlış pişirme yöntemleri, kanser yapıcı maddelerin oluşmasına sebep oluyor. Bu maddelerden biri olan polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ızgara, dumanlama ve kızartma işlemleri sırasında uygulanan yüksek ısıl işlemlerde gıdalarda oluşuyor, mangalda pişirilen etlerde ise yüksek düzeye çıkıyor.

Etin, odun ateşinin alevine doğrudan tutulması durumunda yüksek düzeyde, kor üzerinde pişirildiğinde ise daha düşük düzeyde PAH oluşuyor.

Yiyeceklerin pişirilmesi sırasında erimiş yağların ısı kaynağı üzerine damlaması sonucu meydana gelen parçalanma ile de PAH oluşumu artıyor ve etin üzerine birikiyor.

Hamburger, biftek, balık ve tavuk etlerinin yüksek ısıda mangal ateşinde pişirilmesi sonucunda PAH içerikleri önemli ölçüde artıyor.

Mangaldaki kömür ve kömür tozları, pişirilen besinlerin üzerine sinerek kanserojen etki yapıyor; başta mide kanseri olmak üzere yemek borusu ve kalın bağırsak kanserlerine sebep olabiliyor.

Öte yandan sıcak havalarda bozulma riski yüksek besinlerden et ve ürünlerinin uygun şartlarda hazırlanmaması ve pişirilmemesi, uzun süre bekletilmesi sonucunda da besin zehirlenmesi meydana gelebiliyor.

MANGAL KEYFİ İÇİN

SAĞLIKLI BESLENME TEKLİFLERİ

* Mangalda pişirilmek için tavuk eti gibi beyaz etlerin tercih edilmeli, eğer kırmızı et pişirilmek istenirse yağsız olması ve içine kuyruk yağı konulmaması gerekiyor.

* Yakıt olarak alevsiz yanan ladin ağacı veya çam kozalakları, tezek gibi kaynaklar kullanılmamalı, saf odun kömürü tercih edilmeli.

* Kömür közüyle et arasında en az 15 santimetrelik bir mesafe bırakılmalı, etler ateşe çok yaklaştırılmamalı, alevle yakılarak pişirilmemeli.

* Etlere pişirilmeden önce terbiye işleminin uygulanması (sıvıyağ, sirke, limon suyu, süt, yoğurt, tuz vb. oluşan soslar) tercih edilmeli, bu işlemde çay şekeri kullanılmamalı.

* Çiğ veya pişmiş et ve et ürünleri açıkta veya oda sıcaklığında bırakılmamalı, tüketilene kadar buzdolabı ısısında (0-4°C) muhafaza edilmeli.

* Çiğ besinler ile pişmiş yiyecekler birbirine temas etmeyecek şekilde üzerleri kapalı olarak muhafaza edilmeli.

* Mangal etlerinin yanında mutlaka söğüş sebze, salata, meyve gibi besinler tüketilmeli, sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra yenilmeli.

* Özellikle çiğ kırmızı et, kümes hayvan etleri ve yumurta gibi besinleri hazırladıktan sonra eller iyice yıkanmalı, bu tür besinler ile pişirilmeden tüketilecek sebze ve meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tahtası ve bıçaklar kullanılmalı.

/ ANKARA

31.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004