Ekonomi

Halk ekmeğe yüzde 25 zam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait İstanbul Halk Ekmek geçen Pazartesiden itibaren zam yaptı. Buna göre, 200 gramlık normal, kepekli ve tuzsuz ekmeğin fiyatı yüzde 25 oranında artarak 20 yeni kuruştan 25 kuruşa yükseldi. 400 gramlık çiftli ekmek ise 50 kuruşa çıktı.

Günlük iki milyon adetlik üretimi ile İstanbul’un ekmek ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayan İstanbul Halk Ekmek’in Genel Müdürü Salih Bekaroğlu, “Son zamdan bugüne kadar maliyetlerde yüzde 47’ye varan artışlar oldu. Bu, zammı zorunlu hale getirdi.” dedi.

ANKARA’DA DA HALK

EKMEĞE ZAM YOLDA

Ankara Büyükşehir Belediyesi, günde 1.5 milyon ekmek üretimi olan Halk Ekmek fabrikasında, buğday fiyatlarının yüksekliği ve girdi maliyetlerindeki artış sebebiyle, yeni bir fiyat düzenlemesine gidiyor. Halk Ekmek Genel Müdürü Ali İlkbahar, 1.5 ay içinde 50 kilogram unun fiyatının 28 YTL’den 45 YTL’ye çıktığını belirterek, önümüzdeki haftalarda fiyatta artışa gidileceğini bildirdi.

NORMAL EKMEĞE HAZİRAN’A KADAR ZAM YOK

İstanbul’daki fırıncıların ekmeğe yüzde 10 zam kararının ardından gözlerin çevrildiği Ankara’da ekmeğe haziran ayına kadar zam yapılmayacağı bildirildi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ekmeğe zam haberlerinin tüketicide endişe yarattığını belirterek, ‘’Vatandaşlarımız rahat olsunlar mayıs sonuna kadar zam yapmama sözü vermiştik. Sözümüzün arkasındayız’’ dedi. Aygün, girdi fiyatlarındaki artışın ekmek zammına zorladığını, ancak bu konuda bir süre daha direnmeye kararlı olduklarını kaydetti.

Adana Fırıncılar Odası Başkanı Mahmut Alptekin, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının halk tipi ekmekte asgari 300 gram şartı getirdiğini belirterek, ‘’Biz de ekmeği bunun maliyeti olan 75 YKr’den satmak amacıyla başvuru yapacağız’’ dedi.

/ İSTANBUL/ANKARA/ADANA

20.03.2008

Rakamlarla değil, üreterek büyüme olur

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhteşem Kaynak, yeni milli gelir hesabında maddi anlamda birşeyin değişmediğini belirterek, bir bakıma, kapsamlar değiştirildiği için rakamların büyüdüğünü söyledi.

Kaynak, yeni milli gelir hesabını, ‘’maddi anlamda birşey değişmedi. Bir bakıma, kapsamlar değiştirildiği için rakamlar büyümüştür diyebiliriz’’ sözleriyle değerlendirdi.

Milli gelir hesabında yapılan son güncelleme ile ‘’Maddi anlamda bir şeyin değişmediğini’’ dile getiren Kaynak, değişiklikle kapsamlar çoğaltıldığı için eskiden hesaba dahil olmayan ürünlerin GSYH hesaplarında görünür hale geldiğini söyledi. Gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) artmasında birtakım unsurların etkili olduğuna işaret eden Kaynak, şöyle devam etti: ‘’Birinci unsur verimlilik artışı. Bu da bugünden yarına değişmez. Bir yerde petrol, altın bulursunuz GSYH derhal artar. Emek gücünde ciddi gelişme olur, üretkenliği artar. Sermaye veya girişimciliğinizde göze çarpan birşey olur, teknolojide gelişme olur... Bunlar bir günde değişebilen şeyler değil. Anlamlı olan budur. Bu, hangi üretim gücünden kaynaklanıyor? Hangi üretim faktörlerinde nicel olarak bir artış ve ya niteliksel bir ilerleme meydana gelmiş ki bu büyüklük ortaya çıkmıştır, diye sorduğumda bunun cevabı yok.’’

Böylece GSYH’nın ve kişi başına gelirin arttığını dile getiren Kaynak, "Sağlıklı olan, üretimin güçlü hale gelmesi sonucunda artan bir GSMH’dir’’ görüşünü dile getirdi.

/ ANKARA

20.03.2008

Körfez sermayesi Türkiye’ye sıcak bakıyor

Konya Ticaret Odası Başkanı ve İslam Odaları Birliği Başkan Yardımcısı Hüseyin Üzülmez, Körfez ülkelerinin Türkiye’de yatırıma sıcak baktığını söyledi.

TOBB Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Üzülmez, İslam Odaları Birliği’nin Cidde’de yapılan toplantısına katıldığını, bu toplantının Türkiye açısından verimli geçtiğini söyledi.

İslâm ve Körfez ülkelerinin Türkiye’ye bakış açısının ekonomik yönden çok iyi olduğunu vurgulayan Üzülmez, “İslâm ülkelerinin Türkiye’ye çok ciddi yatırımları var. İslâm ve Körfez ülkelerinden son 1 yılda gelen yatırım 8-10 milyar dolara vardı. Bu çok önemli bir rakam. Bazı ekonomik gelişmelerle Körfez ülkelerinin 2 trilyon dolarlık bir fonu oluştu. Bu fon doğrudan yatırıma gidecek. Avrupa ülkeleri, ABD, Japonya ve Çin gibi güçlü ülkeler, Körfez ülkelerinin 2 trilyon dolarlık fonunun peşinde. Ülkelerine yatırım için yarış ediyorlar” dedi.

İslâm ülkelerinden Türkiye’ye yatırım yapılacağı zaman bazı eleştirilerin yapıldığını belirten Üzülmez, “İslam ve Körfez ülkeleri, kalkınmışlık, gelişmişlik ve yatırım konusunda Dünya’da Malezya ve Türkiye’yi gösteriyor. Türkiye’ye yatırıma sıcak bakıyorlar” dedi.

Üzülmez, Türkiye’nin 2 trilyon dolarlık fonun sadece yüzde 10’unu bile alsa 200 milyar dolarlık yatırım anlamına geleceğini vurgulayarak, Türkiye’nin odaları ve hükümeti ile birlikte hareket ederek, yatırımı çekmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

/ KONYA

20.03.2008

Unakıtan: Malî disipline dua edin ve kıymetini de bilin

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, geçen pazartesi günü piyasaların sarsıldığını belirterek, ‘’İnanın bu mali disiplin olmasaydı, hani o Anayasa atıldı ya bir zamanlar, nasıl allak bullak olmuştu... Ondan beter olurdu. Onun için bu mali disipline dua edin ve kıymetini de bilin’’ dedi.

Bakan Unakıtan, TBMM Genel Kurulunda, milletvekillerinin sözlü soru önergelerini cevapladı. unakıtan, Gelir İdaresi Başkanlığının Merkezi Uzlaşma Komisyonuna, 2003-2007 yılları arasında 289 dosyanın geldiğini, bu dosyalardan 202’si hakkında uzlaşma sağlandığını ifade etti. Hükümetleri döneminde yürütülen maliye politikalara da değinen Unakıtan, şunları kaydetti:’’Ekonomideki son olayları biliyorsunuz. Pazartesi günü piyasalar epey sarsıldı. Dolar ve avro yükseldi. İnanın bu maliye politikaları, mali disiplin olmasaydı, hani o anayasa atıldı ya bir zamanlar, nasıl allak bullak olmuştu, ondan beter olurdu. Onun için bu mali disipline dua edin ve kıymetini de bilin. Türkiye bugünlere kuvvetli girmeseydi, çok başka tablolarla karşı karşıya kalabilirdik.’’

Vergi cezalarının silinmesi ya da affedilmesi konusunda da bir çalışma olmadığını kaydeden Unakıtan, vergi borçlarının taksitlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

/ ANKARA

20.03.2008

Nabucco ile Avrupa’ya ilk doğalgaz 2013’te

Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile Avrupa’ya doğalgaz verilmesine 2013 yılında başlanacağı bildirildi.

Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı Projesi İdari Direktörü Reinhard Mitschek, bir toplantıda yaptığı konuşmada, Nabucco projesiyle Avrupa’ya ilk doğal gaz sevkıyatının 2013 yılında başlayacağını söyledi. Mitschek, ‘’Avrupalı alıcılardan talep gelmesi halinde, İran doğal gazını da Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı ile Avrupa’ya taşıyacağız’’ dedi.

/ ANKARA

20.03.2008

Godiva Yıldız Holding bünyesine katıldı

Belçikalı çikolata markası Godiva’nın Yıldız Holding bünyesine katıldığı bildirildi.

Ülker’den yapılan yazılı açıklamada, Ülker’i de bünyesinde bulunduran Yıldız Holding’in, Aralık 2007’de Godiva’yı bünyesine katmak için Amerikalı Campbell Soup Co. ile yaptığı anlaşmanın yasal işlemlerin tamamlanmasıyla sonuçlandığı belirtildi. Açıklamada, Yıldız Holding ve iştiraklerinin, Godiva için Campbell Soup Co.’ya yaptıkları 850 milyon dolar ödemenin bir kısmını öz sermaye ile bir kısmını da krediyle gerçekleştirdiği bildirildi. Yıldız Holding’in, Godiva’yı Jim Goldman’ın başkanlığında bağımsız bir şirket olarak konumlandırdığı belirtilen açıklamada, Goldman’ın Godiva’nın global operasyonlarını yöneteceği bildirildi.

Yeni Asya / İSTANBUL

20.03.2008

Sosyal güvenliğe broşürlü tanıtım

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, vatandaşları Sosyal Güvenlik Reformu hakkında bilgilendirmek için bir broşür hazırladı. Broşürde, neden sosyal güvenlik reformuna ihtiyaç duyulduğu, reformun amacı, yaşanan süreç ve reformda gelinen nokta ile reformun ana parametrelerinin neler olduğu konuları yer alıyor.

Broşürdeki bilgilere göre, nüfus yapısındaki değişim, erken emeklilik, prime esas kazançların düşük gösterilmesi, kayıt dışı istihdamın yüksekliği, prim tahsilat oranlarının düşüklüğü, aylık bağlama oranlarının yüksek, prim ödeme gün sayılarının düşük olması ve sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri arasında norm birliğinin bulunmaması nedeniyle sosyal güvenlik reformuna ihtiyaç duyuldu.

Erken emekliliğin, finansman dengesini bozan en önemli nedenlerden biri olduğuna dikkat çekilen broşürde, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na tabi emeklilerin yüzde 62’sinin yaşının, asgari emeklilik yaşı olan 58-60 yaşın altında olduğu belirtildi. Broşürde, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için 4 sigortalının bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, bu oranın Türkiye’de 1,9 olduğu ifade edilerek, OECD ülkeleri arasındaki karşılaştırmalara göre, Türkiye’nin en uzun süre emekli maaşı ödeyen ülkeler arasında yer aldığı vurgulandı.

/ ANKARA

20.03.2008

Bütün haberler