Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Erdoğan: Her şey olacağına varır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Herkes müsterih olsun, hiç gerginliğe gerek yok. Her şey olacağına varır. Kimseye kırgın değiliz, kızgın değiliz’’ dedi.

Erdoğan, AKP Çanakkale İl Teşkilatı tarafından Kolin Otel’de düzenlenen yemekli toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi: ‘’Aziz şehitlerimizin huzurunda biz milletimize söz verdik söz veriyoruz. Milletimizle birlikte çıktığımız bu hukuk, adalet, refah ve kalkınma yolunda geriye doğru bir tek adım inşallah atmayacağız. Türkiye’nin huzurunu, demokrasisini, hukukunu, her şeyin üstünde tutacağız. Kimsenin kazanımlarımızı geriye götürmesine de izin vermeyeceğiz.’’

Herkesin kendini emniyet ve güven içinde hissetmesini isteyen Başbakan Erdoğan, ‘’Herkes müsterih olsun, hiç gerginliğe gerek yok. Her şey olacağına varır. Kimseye kırgın değiliz, kızgın değiliz. Çünkü siyaset ne kızgınlığı ne de kırgınlığı kaldırır, ama birileri bize kızıyor, içinden içinden. Birilerinin bizimle ilgili ne tür tezgâhlar hazırladığını da biliyoruz, farkındayız, ama şunu da bilmeleri lazım ki eğer millet hayırlıysa onun sonu da hayırdır, başarıdır’’ diye konuştu.

Türk Milleti’nin, bir daha asla bahtının kararmasına, Türkiye’nin karanlığa gömülmesine izin vermeyeceğine inandığını belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Birileri çağdaş hukuk devleti normları yerine, keyfiliği istiyor olabilir. Birileri imtiyazlı günleri özlemiş olabilir. Birileri demokrasi yerine otoriter anlayışı tercih ediyor olabilir, ama biz yetmiş milyon vatandaşımızın gelecekleri için siyasetteyiz. Ne kendimiz için imtiyaz isteyenlerden olacağız, ne de belli zümreler için imtiyaz temin veya tesis edenlerden olacağız. Demokrasinden de hukuk devleti anlayışında da laiklikten de taviz vermedik, vermeyeceğiz.’’

‘’DEMOKRASİ ZAAFA UĞRARSA

EKONOMİ DE ZARARA UĞRAR’’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İleri demokrasiyi yakalayamadığınız sürece ileri ekonomiyi de yakalayamazsınız. Demokrasi zaafa uğrarsa ekonomi de zarara uğrar’’ dedi. Erdoğan, Atatürk Havalimanı’na gelişinde kendisini karşılayan partililer ve vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, Çanakkale''den gelnidiğini hatırlatarak şunları söyledi.’’ Bu bir bağımsızlık mücadelesiydi. Bu bir yokluk-varlık mücadelesinden varlığın bugünlere taşınmasıydı. İnanıyorum ki Türkiye şimdi de aynı şekilde geleceğe, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma yolunda azim ve kararlılıkla yürüyor. Bu mücadele iki başlıdır, iki boyutu var; demokrasi ve ekonomi boyutu. Demokrasi boyutu var, çünkü ileri demokrasiyi yakalayamadığınız sürece ileri ekonomiyi de yakalayamazsınız. Demokrasi zaafa uğrarsa ekonomi de zarara uğrar. Yarınlar daha iyi olacak. Fikirde, düşüncede, din ve vicdan özgürlüğünde örgütlenme, teşebbüs hürriyetinde Türkiye, muasır ülkeler seviyesine evelallah bugün dünden daha yakındır. Hiç endişeniz olmasın.’’

/ ÇANAKKALE

20.03.2008


 

Duraksayan ve geri bırakılan reformlar

Diyarbakır’da 28 sivil toplum kuruluşu adına yapılan açıklamada, karşı karşıya olunan kriz karşısında hükümete düşen âcil görevler bulunduğu belirtilirken, Türkiye’nin demokratikleşmesinin en etkili yolunun AB üyeliği yolunda gerçekleştirilmesi gereken reformlar olduğu ifade edilerek, duraksayan, geri bırakılan reform sürecinin kararlı bir irade ile yeniden programlandırılması gerektiği kaydedildi.

Diyarbakır’da 28 sivil toplum kuruluşunun yaptığı basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Başkanı Mehmet Kaya Türkiye’nin demokratikleşmesinin en etkili yolunun AB üyeliği yolunda gerçekleştirilmesi gereken reformlar olduğunu ifade ederek, duraksayan, geri bırakılan reform sürecinin kararlı bir irade ile yeniden programlandırması gerektiğini kaydetti. Diyarbakır’da 28 sivil toplum kuruluşu, AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Diyarbakır Barosu, Tabipler Odası, Eczacılar Odası, Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin de bulunduğu 28 sivil toplum kuruluşu temsilcisi, AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin DTSO binasında ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı DTSO Başkanı Mehmet Kaya okudu.

Kaya, Yargıtay Başsavcılığı tarafından Anayasa Mahkemesi nezdinde AKP aleyhine kapatma davası açılmış olmasının, Türkiye’yi yeni ve beklenmedik bir kriz ortamına sürüklemiş bulunduğunu savundu. Küresel ekonomiyi kontrol altında tutan ülkelerin dahi ekonomik kriz yaşadığı, Türkiye ekonomisinin hassas dengeler üzerinde durduğu, temel siyasi sorunlara çözüm beklendiği bu dönemde, iktidar partisini kapatmaya yönelik bu davanın olumsuz etkilerinin uzun zamanda telafi edilemeyecek bir sonuç yaratacağını öne süren Kaya, bu kriz ortamının AB’ye üyelik sürecini önemli ölçüde gerileteceğini belirtti.

Kaya, bu durumun ekonomiyi kökünden sarsacak, iç ve dış politikadaki çözüm arayışlarını rafa kaldıracak, kaos ve istikrarsızlık ortamı meydana getirerek, ülkeyi kendi bünyesindeki sorunlarla daha fazla uğraşır hale getireceğini kaydetti.

Demokrasinin asgari olarak, şiddeti reddeden her siyasal eğilimin örgütlenebildiği, adil, demokratik, özgür, eşit ve serbest seçimlerle temsil olanağı bulabildiği ve iktidara gelebildiği bir rejim olduğunu ifade eden Kaya, şunları söyledi:’’Siyasete, seçim sonucunda oluşmuş halk iradesine, yargı aracılığı ile sonuçları bu kadar ağır bir yaptırım imkanının halen mevzuatta bulunuyor olmasını da demokrasi açısından kabul edilemez buluyoruz. Bu nedenlerle bizler, bu davayı, zamanlaması bakımından Türkiye’nin büyümesine, istikrarına, üretimine, ihracatına, yatırımlarına, yoksullukla mücadelesine ve temel siyasi meselelerinin çözüm ortamının oluşmasına karşı yapılmış bir müdahale olarak değerlendirmekteyiz. Genel seçimler bakımından, bölgemizde yaşayan insanların tamamına yakın bir kesiminin oylarını almış iki siyasi partinin, kapatılma olasılığı ile karşı karşıya kalmış olmasını da kendisini farklı bir kimlikle tarif eden bölge halkının iradesine, varlığına, kendi yöneticilerini belirleme haklarına yönelik bugünden tahmin edilemeyecek etkiler yaratabileceğine de dikkati çekmekteyiz. İktidar partisini kapatmaya yönelik bu davanın olumsuz etkileri uzun zamanda telafi edilmeyecek bir sonuç yaratacaktır.

Bugün karşı karşıya bırakıldığımız bu kriz karşısında hükümete düşen acil görevler de vardır.’’

Kaya, Türkiye’nin demokratikleşmesinin en etkili yolunun AB üyeliği yolunda gerçekleştirilmesi gereken reformlar olduğunu ifade ederek, duraksayan, geri bırakılan reform sürecinin kararlı bir irade ile yeniden programlandırması gerektiğini kaydetti. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:’’Siyasi Partiler ve Seçim Kanunları derhal TBMM gündemine alınarak, demokratik bir hale getirmelidir. Siyasi partilerin kapatılması; yargı erkinin, keyfi, siyasi ve denetimi mümkün olmayan takdir hakkı ile kapatılmasının önüne geçecek bir düzenlemeye kavuşturulmalıdır. Türkiye’de gerçek demokrasi isteyen çevrelerin işbirliği ile Türkiye’nin temel sorunlarının çözümüne cevap verecek bir içerikle en kısa zamanda yeni sivil bir anayasanın hazırlanması için çalışmalar hızlandırılmalıdır.’’

/ DİYARBAKIR

20.03.2008


 

Yargı milletten kopuk olamaz

Eğitim Bir Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak,”Yargı milletin yargısıdır. Millet adına karar veren yargı milletten kopuk olamaz. Bağımsız yargı tarafsız da olmalıdır. Yargı, hukuku iktidar mücadelesinin aracı haline getirmemelidir” dedi.

AKP’ye açılan kapatma dâvâsı ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Abdurrahim Şenocak, devletin kuruluşunda ‘millet egemenliği’nin esas kabul edildiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Millet iradesinin yansıtılma biçimi olarak da ‘demokrasi’ tercihinde bulunulmuş olmasına rağmen ülkemizde içi boşaltılmış demokratik düzen uygulaması parti kapatmalarla kendini göstermektedir. Demokrasinin kontrol altında tutulduğu, teatral demokrasi uygulamasıyla milletin gözünün boyandığı dönemlerde sıkı demokrat kesilenlerin milletin gözünün açıldığı ve demokrasiyi çağdaş standartlarıyla hayata geçirdiği dönemlerde zihinsel arka planlarındaki militarizmi hayata geçirmekten imtina etmedikleri, demokrasiye mecburi istikamet tayin etmekten kaçınmadıkları görülmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın AK Parti hakkında açtığı kapatma davası, sonucuna bakılmaksızın bir niyet olarak bile ülkemizi hakiki demokrat ülke ve milletler nezdinde yeni bir ayıpla karşı karşıya bırakmıştır.”

Şenocak, milletin büyük bir kısmının oy verdiği bir partiyi demokrasi sahnesinden uzaklaştırma girişiminde bulunanların ülke ve millet menfaatine hareket etmediği ortada olduğunu belirterek şunları kaydetti:” Partileri millet açar, millet kapatır. Yargı milletin yargısıdır. Millet adına karar veren yargı milletten kopuk olamaz. Bağımsız yargı tarafsız da olmalıdır. Yargı, hukuku iktidar mücadelesinin aracı haline getirmemelidir.”

Yeni Asya / İZMİR

20.03.2008


 

Parti kapatmanın hiçbir faydası yok

Sivas Baro Başkanı Mustafa Coşkun, ‘’Milletin meclise taşıdığı ve hatta iktidara getirdiği bir siyasi partinin bir kişi veya kurumun eli ile meclis dışına çıkarılması makul olmadığı gibi doğru da değildir’’ dedi.

Mustafa Coşkun, baroda düzenlediği basın toplantısında Sivas, Kayseri, Malatya, Kahramanmaraş, Nevşehir, Rize, Karabük baro başkanlarının isimlerinin bulunduğu ortak bildiriyi okudu.

Siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu vurgulayan Coşkun, Türk siyasi tarihindeki parti kapatmaların demokratik gelişime ve ülke istikrarına hiçbir fayda sağlamadığını dile getirdi.

Coşkun, şunları kaydetti:’’Öncelikle vurgulamak isteriz ki, çağdaş ülkelerin hiç birinde parti kapatmaya yönelik bir mevzuat yoktur. Bizde de bir an önce bu yönde yasal düzenlemelerin yapılması gereği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Milletin meclise taşıdığı ve hatta iktidara getirdiği bir siyasi partinin bir kişi veya kurumun eli ile meclis dışına çıkarılması makul olmadığı gibi doğru da değildir.’’

Kapatma davası ile ilgili iddianamenin büyük bir bölümünün gazete ve televizyon haberlerinden oluştuğunu savunan Coşkun, ‘’Bahsi geçen iddiaların çoğu resmi makamlarca daha önce incelenmiş ve gerçek dışı olduğu açıklanmıştır" dedi.

/ SİVAS

20.03.2008


 

Dokunulmazlık dosyaları Karma Komisyon’da

TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu, aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkındaki dosyaların da bulunduğu 74 dokunulmazlık dosyasını görüşmek üzere toplandı.

Karma Komisyon bünyesinde, söz konusu 74 dokunulmazlık dosyası için 3 ayrı hazırlık komisyonu kurulmuştu. Bu hazırlık komisyonları, dosyaları tek tek görüşerek, yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasının bakanlık veya milletvekilliği görevinin sonu ereceği döneme ertelenmesine karar vermişti. Hazırlık komisyonlarının dönem sonuna erteleme yönündeki roparlarını görüşecek olan Karma Komisyon’da, söz konusu 74 dokunulmazlık dosyalarının tamamı için dönem sonuna erteleme kararı çıkması bekleniyor. Karma Komisyon, bu yönde bir karar alırsa, dokunulmazlık dosyaları TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek. Genel Kurul’un da aynı yönde karar vermesi durumunda dokunulmazlıkların kaldırılması, milletvekilliği döneminin sonuna ertelenecek.

Ertelenmesi gündemde olan dokunulmazlık dosyaları arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’e ait dosyalar da bulunuyor.

/ ANKARA

20.03.2008


 

Valilere bölünmüş yol genelgesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karayollarında standartların yükseltilerek trafik emniyeti, can ve mal güvenliğinin sağlanması, sosyal ve ekonomik kalkınmanın temini, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi ve hayatın kolaylaştırılması amacıyla bölünmüş yolların en seri şekilde tamamlanması ve mevcut yolların iyileştirilmesi için bir genelge yayımladı.

Dünkü Resmi Gazete’de yapılan Genelgede, bölünmüş yolların hızlı bir şekilde bitirilmesi ve mevcutların da iyileştirilmesi için çeşitli tedbirlerin alınması istendi.

Genelgede bu tedbirler de şöyle sıralandı:

*Valiler, mülki hudutları dahilinde yapılacak yolları, Karayolları Genel Müdürlüğü ile müştereken tespit edecek, bu çerçevede hazırlanacak yol yapım programını Mart ayının sonuna kadar Ulaştırma Bakanlığına gönderecek.

* Yol yapım ve iyileştirme çalışmaları öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarının iş makinaları, malzeme, ekipman ve personeli eliyle gerçekleştirilecek. İlgili kamu kurum ve kuruluş yetkilileri, valiler tarafından bu konuda verilecek talimatları geciktirmeksizin yerine getirecek, kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarıyla gerçekleştirilmesi mümkün olmayan işler, kısmen veya tamamen ihale edilmek suretiyle yaptırılacak. Bu çalışmalara ilişkin proje, hizmetleri, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından sağlanacak.

/ ANKARA

20.03.2008


 

5 zanlı tutuklandı

Tokat, Samsun ve Sivas’ta eş zamanlı düzenlenen ‘’Safra’’ operasyonu kapsamında adliyeye sevk edilen zanlılardan 5’i tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, savcılığa gönderilen 7 zanlıdan aralarında Gaziosmapaşa Üniversitesinde görevli daire başkanı, daire başkan vekilleri, öğretim üyesi, şube müdürü ve memurların da bulunduğu R.B, A.B, M.G, E.A, S.K, N.K. ve H.B. savcılıktaki sorgularının ardından mahkemeye sevk edildi. Zanlılardan, aralarında daire başkanı, daire başkan vekili, şube müdürü ve öğretim görevlisinin de yer aldığı R.B, M.G, E.A, S.K. ve H.B. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Diğer zanlılar ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

/ TOKAT

20.03.2008


 

Yaz saati ay sonunda başlıyor

Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla her yıl yapılan yaz saati (ileri saat) uygulaması ay sonunda başlıyor. Buna göre 30 Mart pazar günü saat 03.00’de, saatler bir saat ileriye alınacak.

Uygulamanın ne kadar süreceğine ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının taslağını gönderdiği ve hâlen imza aşamasında olan kararname çerçevesinde Bakanlar Kurulu karar verecek. Geçen yıl yaz saati uygulaması, yine Mart ayının son pazarı başlarken, 28 Ekim 2007 tarihinde 04.00’de saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona ermişti. Yaz saati uygulaması, çalışma saatlerinin günün güneşli bölümüne alınması suretiyle, gün ışığından daha fazla yararlanılması amacını taşıyor.

/ ANKARA

20.03.2008


 

Trabzon’da Bediüzzaman Said Nursî paneli

Bediüzzaman Said Nursî, vefatının 48. yıldönümünde Trabzon’da düzenlenecek panelle anılacak.

Yeni Asya Trabzon Temsilciliği tarafından bugün Zorlu Grand Hotel’de düzenlenecek panel saat 19.30’da başlayacak. Panele, gazeteci-yazar İlnur Çevik, gazeteci-yazar Ali Ferşadoğlu ve Prof. Dr. Ali Battal konuşmacı olarak katılacaklar.

/ TRABZON

20.03.2008


 

Öğrenci bekliyorlar

40 öğretim görevlisinin bulunduğu Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne 5 yıldır öğrenci alınmaması nedeniyle fakülte öğrencisiz kaldı.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Hasan Ceylan, yaptığı açıklamada, İlahiyat Fakültesinde 40 öğretim üyesi ile 10 personelin görevli olduğunu söyledi.5 yıldır fakülteye öğrenci alınmadığını belirtti. Ceylan, ’Öğrenci alımıyla ilgili YÖK’e bu yıl da aynı şekilde teklifimizi yaptık" dedi.

/ VAN

20.03.2008


 

ADSL’de ortak kullanıma dikkat

İnternetin yaygınlaşmasıyla Türkiye genelinde kullanımı giderek artan ADSL bağlantısının ortak kullanılması durumunda abonelerin çeşitli risklerle karşı karşıya kalabileceği belirtildi.

Türk Telekom yetkilileri, ADSL internet bağlantısının başkalarıyla paylaşıldığı durumlarda internet üzerinden işlenebilecek herhangi bir suçta birinci derecede abonenin sorumlu tutulduğunu hatırlattılar. Yetkililer, ADSL hattını paylaştığı belirlenen abonelerin sözleşmelerinin tek taraflı iptal edileceğini kaydettiler.

/ SİVAS

20.03.2008


 

Mevlânâ’ya ‘baleli’ anma

ir televizyon programında yayınlanan güzellik yarışmasında podyuma çıkan mankenlerin arasında yapılan sema gösterisinin ardından şimdi de Mevlânâ baleyle anlatılacak.

Mersin Devlet Opera ve Balesi (MDOB), Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’yi tek perdelik ‘’Çağrı’’ balesi ile anlatacak. MDOB’tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Mevlânâ’nın felsefi düşüncelerinden yola çıkılarak, librettosu Şefik Kahramankaptan’a, müziği Can Atilla’ya ait Mevlana’yı konu alan ilk Türk balesi niteliği taşıdığı belirtilen eserin dünya prömiyeri, bugün Kültür Merkezi’nde yapılacak. Açıklamada koreografisi Mehmet Balkan’a ait, Lale Balkan’ın sahneye koyduğu eserde, Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin evrensel bir kişiliğe dönüşümünde köşe taşı sayılabilecek olayların, özgün müzik ve vücut dili kullanılarak anlatıldığı belirtildi. MDOB sanatçılarının dönüşümlü olarak rol alacağı eserde, Mevlânâ düşüncesinin toplumda kabul görmesi, Şems-i Tebrizi ile karşılaşma, semanın doğuşu, yaygınlaşarak bir ritüel haline gelmesi, Şems’in kayboluşu, Mevlânâ’nın yedi öğüdü, çağrısı ve cenazesi gibi temel ögelerin yer alacağı kaydedildi.

GÜZELLİK YARIŞMASINDA SEMA YAPILMIŞTI

Bir televizyon programında yayınlanan güzellik yarışmasında podyuma çıkan mankenlerin arasında yapılan sema gösterisiyle Mevlânâ’ya saygısızlık yapılmıştı. Türk Pop müziği eşliğinde hiçte uygun olmayan bir ortamda yapılan bu sözde sema gösterisi tepkiyle karşılanmıştı.

/ MERSİN

20.03.2008


 

Afet yönetimine tek çatı

Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğünün kaldırılarak yerine Afet ve Acil Yönetimi Başkanlığı kurulmasını öngören tasarı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Tasarıya göre, kurulacak olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bünyesinde, Planlama ve Hazırlık Dairesi Başkanlığı, Müdahale Dairesi Başkanlığı, İyileştirme Dairesi Başkanlığı, Sivil Korunma Dairesi Başkanlığı, Deprem Dairesi Başkanlığı ile Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı oluşturulacak. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı; çalışma gruplarını kurup koordine edecek; yıllık çalışma raporu ve eylem planını hazırlayacak; kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkileri yürütecek; afet, deprem ve acil durumlar hakkında bilgi alma, bilgilendirme, toplama, değerlendirme ve kullanıma sunma amacıyla bilgi sistemi kuracak. Başkan ayrıca afet, deprem ve acil durum hallerinde müdahaleyi koordine edecek ve üst makamları bilgilendirmek. Sivil savunma arama ve kurtarma birlik müdürlüklerinin görev yerlerini, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve Türkiye Kızılay Derneği ile koordine ederek belirleyecek.

Afet, deprem ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan çalışma hedeflerini, politikalarını, yıllık çalışma raporunu ve yıllık eylem planını onaylamakla görevli, Başbakan veya görevlendireceği başbakan yardımcısının başkanlığında, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Bayındırlık ve İskan, Sağlık, Ulaştırma, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Çevre ve Orman Bakanlarından oluşan Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kurulacak. Kurul, yılda en az 2 kez toplanacak.

/ ANKARA

20.03.2008


 

Çadırkentler tarih oluyor

Türk Kızılayı, olası bir afet sonrası artık afet bölgelerine ''Çadırkent'' yerine ''Afet Yaşam Obası'' kuracak.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Kartal'daki Marmara Bölge Afet Operasyon ve Lojistik Merkezi'nde (MAFOM) ''Afet Yaşam Obaları''nı basın mensuplarına tanıttı. Küçükali, ''Afet Yaşam Obaları, dünyada bir ilk. Bu projenin hayata geçirilmesinden sonra diğer ülkeler de Türk Kızılayı'nı örnek alacak'' dedi. Her bir obada 12 yaşam evi bulunduğunu belirten Küçükali, projenin hayata geçirilmesi için İstanbul'u pilot bölge olarak seçtiklerini söyledi.

/ İSTANBUL

20.03.2008


 

Kardelenler tehdit altında

‘’Toroslar’ın gelinliği’’ olarak adlandırılan ve kara kışa göğüs geren kardelenler, bilinçsiz söküm sebebiyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı Çimi, Geyran ve Çanakpınar Yaylalarında sıklıkla görülen kardelenler, çiçek açmaya başladı. Süs bitkisi olarak kullanılmasının yanı sıra, kozmetik ve ilaç sanayinin de hammaddesi olan ve yönetmelik ile koruma altına alınan kardelenlerin sayısında son yıllarda hızlı bir düşüş olduğu belirtildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da bu bitkinin soğanlarının toplanmasına yasak getirilmesi isteniyor.

/ AKSEKİ

20.03.2008


 

Pilot olmanın bedeli 38 bin Avro

Hızla gelişen havacılık sektörünün ihtiyacını karşılamak amacıyla faaliyet gösteren sivil havacılık okulları, para karşılığı pilot yetiştiriyor.

Adana’da faaliyet gösteren özel bir uçuş okulu müdürü Yakup Çarkçı, yaptığı açıklamada, 1994 yılından bu yana uçuş eğitimi verdiklerini söyledi. Tarkim Uçuş Okulunun yanı sıra İstanbul’da 4, Ankara’da 1 okul ile Anadolu Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu bünyesinde de özel uçuş eğitimi verildiğini belirten Çarkçı, sektördeki gelişmelerle birlikte havayolu taşımacılığı yapan kuruluş sayısına paralel doğan pilot açığını kapatmak için önemli bir görevi yerine getirdiklerini ifade etti. Pilot adaylarının, en az lise mezunu olması, İngilizce bilmesi, sabıkasının ve uçuşu engelleyecek sağlık sorununun bulunmaması gerekiyor. Çarkçı, geçen yıl 33 bin 500 avro olan pilotluğa ilk adımın beledilinin, bu yıl artan maliyetler nedeniyle 38 bin avroya yükseltildiğini söyledi.

/ ADANA

20.03.2008


 

İBB çocukları unutmadı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ücretsiz olarak Kadın ve Aile Sağlığı Merkezleri ile 0-6 yaş arası çocuklara yönelik muayeneler ve sağlık kontrollerine başladı.

Çocukların 0-6 yaş dönemi gelişimleri takip edilerek bir çok hastalığın erken evrede önüne geçilmesi amaçlanıyor. Merkezlerimizde yapılan Gelişim Testleri ile çocukların zihinsel ve bedensel gelişimleri yakından takip ediliyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

20.03.2008


 

Evinizde bekletmeyin başkasına “şifa verin”

Eskişehir Sağlık Müdürlüğünce düzenlenen ilaç kampanyası düzenlendi. İl Sağlık Müdürü Dr.Hüseyin Fidan, sağlık harcamalarının yüzde 60’ını ilaç harcamalarının oluşturduğun belirterek, gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 15 olduğunu söyledi.

Türkiye’de ilaç harcamalarının yüksekliğinin nedeninin bilinçsiz ilaç kullanımı, mevcut eldeki ilaçların değerlendirilememesi ve toplumsal birlikteliklerin oluşmaması olduğunu ifadene Fidan, vatandaşların kullanmadıkları son kullanma tarihleri geçmemiş kapağı açılmamış şuruplarını ve ilaç tabletlerini 31 Mart’ta kadar belerlenen yerlere teslim etmelerini istedi.

Fidan, “Evinizde bekletmeyin başkana şifa verin. Kullanmadığınız ilaçlar hayat kurtarır” diye konuştu.

Abdullah Yeşilkaya / ESKİŞEHİR

20.03.2008


 

Duman çocukları boğuyor

Sigara içen annelerin doğacak çocuklarının, sakatlık ihtimalinin, içmeyen annelere göre yüzde 65 daha fazla olduğu bildirildi.

Sigarayla Savaşanlar Vakfı Başkan Yardımcısı Kıyas Güngör gelişmiş ülkelerde sigara tüketiminin giderek azaldığını, fakir ve gelişmekte olan ülkelerde ise sigara tüketiminin giderek artığını, Türkiye’nin dünya genelinde sigara tüketiminde 7. sırada yer aldığını belirtti. Güngör, şöyle konuştu:

‘’Sigara içen annelerin doğacak çocuklarının sakatlık ihtimali, içmeyen annelere göre yüzde 65 daha fazla. Sigara kullanan hamilelerin doğan bebekleri, içmeyen annelerin bebeklerine göre yaklaşık yüzde 10-15 eksik kilolu ve aynı oranda zekâ eksikliğiyle doğmaktadır. Sigara tiryakisi erkeklerin genlerinden P54 geni yok olduğu için çocuklarının ileri yaşlarda kanser olma ihtimali hiç sigara içmemiş bir babanın çocuklarına göre 5 kat fazladır.’’ Güngör, sigaraya başlama yaşının 10 yaşın altına kadar indiğini, bunun büyük tehlikeyi açıkça gösterdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’’Evde sigara içme özgürlüğü olabilir. Ancak çocuklarımıza zararı dokunduğu için bu özgürlük değildir. Anne ve babalara sesleniyorum; ‘Geleceğimizin güvencesi çocuklarımızın hayatlarını karartmayın.’’

/ BURSA

20.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri