Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

İnsaniyetin değeri ve ölçümü

İnsanının ölçüsü insaniyettir.

İnsaniyet veya insanlık kavramı, insanın yaratılışında verilmiş olan maddî ve mânevî unsurların, cihazların, madenlerin nasıl işletildiği, neleri ürettiğine göre anlam kazanır.

Madenlerden maksat, beden, beyin, zekâ, duyular, duyguları, latifeleri, istidatları, kabiliyetleridir.

Kâinat gibi sınırını bilemediğimiz bir âlem ve dünya çiftliğinde, son derece muazzam bir sistem, mükemmel, cihazlar ve her ihtiyaca cevap verecek malzemenin bulunduğu bir yere bedel ödemeden misafir edilmiş insanı gözlemliyoruz.

İnsana doğumundan 15 yaşına kadar izleme ve gözleme fırsatı verilmiş. Bulunduğu ortam, çiftlik, alet edevat, ihtiyaç malzemelerini kullanmak üzere seçenekler sunulmuş.

15 yaşından sonra sınav başlayacak denilmiş. Sınavın başlama zili ergenlik dönemin başlangıcı olan tahmini 12 ila 15 yaşında arasında çalacak denilmiş.

Sınavda neler sorulacağı, çiftlikteki cihazların nasıl kullanılacağı kataloglarla, çiftlik sahibinin görevlendireceği öğretmenlerle gösterilecek diye duyurulmuş.

Uygulamalı bir eğitim ve sınav eş zamanlı kurgulanmış bir süreç. Laboratuar dersi gibi.

Sınav çok seçenekli test usulüdür. Kopya çekmek serbesttir. İnsanlık tarihi boyunca bu sınav hep devam edegelmektedir. Sınavların başarılı öğrencileri olmuş insanlığın yıldızları da kopya çekmek için özellikle örnek gösterilmiş. Bir ömür insan serbest ve özgür bırakılmış. Sadece hayatın bir imtihan olduğu konusunda bilgilendirilmiş.

Aynı imtihana tabi olan her insanın soruların cevabını bilenlerin başkalarına kopya vermeleri, cevaplarda yardımcı olmaları imtihana tabi tutan çiftliğin sahibi tarafından teşvik edilmiş.

“İnsanın asıl vazifesi, Hâlık-ı kâinatı tanımak ve iman etmektir” Çiftliğinde nasıl yaşaması gerektiği konusunda gönderdiği kitapta, görev tanımları ve iş tanımlarını açıklamış. Bunları nasıl uygulayacağını öğretmek üzere, elçiler, öğretmenler göndermiş.

“Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker” yani “İyiliği emretmek, kötülüklerden sakındırmak” görevini yapanlara, yani başkalarına kopya verenlere çok büyük hediyelerle ödüllendireceği müjdesini de vermiş. Evet hayat imtihanında başkalara kopya vermek “cihad” , “hizmet” ve “ibadet” sayılmış olup en doğru bir davranış olduğu müjdelenmiştir. Gelelim insanın değer ölçüsüne ve ölçüm şekline.

İnsan davranışlarının birisi dünyaya bakan yönüyle ölçülür, diğeri ise ahirete bakan yönü ile ölçülecektir. Dünyaya bakan, sonuçlarının karşılığı dünya hayatındaki davranışlara “performans” diyoruz.

Dünyevî meşguliyetlerin ve dünyevî sonuçları olan faaliyetin değeri yine dünyevî kıstas ve kriterlere göre ölçülür. İstenilen sonuç, ortaya konulan eser, katma değer, fayda, beklenti her ne ise ona göre kıymetlendirme ve ücretlendirme yapılır.

Ahirete bakan davranışların ücretine ise “sevap” denilir. Sevabın karşılığını da ancak Allah (c.c) takdir edebilir. Ahiretteki ödüllendirmede esas, tebliğ edilmiş kuralların uygulanması ile beraber niyet ve ihlâs önemlidir. İnsanların ihlâsını ölçebilecek bir cihaz henüz icat edilmiş değildir. Edilmeyecek de…. İhlâslı davranışların olumlu dışa vurumu olabilir. Diğer insanların olumlu davranışlara değer biçmesi mümkündür. Ama bu vicdanî bir haldir. Asıl ücret ve sonucu Allah (c.c) bilir ve takdir edecektir şüphesiz.

Biz insanların yanıldığı ve birbirine karıştırdığı konu, uhrevî sonuçlar ile dünyevî beklentilerin ölçme işinde karıştırmamızdır. Bazen niyet okur ve Allah’ın (c.c) takdirine karıştığımızın farkına bile varamayız.

Performans kriterinin belirlenmesi, beklentilerin ne olduğunun tanımlanması gereklidir. “İyi niyet” yorumlaması ile dünyevî işler, sonuçlar, katma değer ölçülemez.

Yüksek performansın şartı insana verilen potansiyelin değerlendirilebilme derecesidir. Kabiliyetlerin, yeteneklerin, beyin, beden ve zekânın nasıl kullanıldığı ve beklentileri ne kadar karşıladığı üzerine bina edilen ölçüm esas alınmalıdır.

İnsanın ölçüsü insandır, insaniyet sıfatlarıdır. Bu ölçmenin iki boyutu vardır. Biri dünyevî diğeri uhrevîdir.. “Değerli insan kimdir?” sorusunun hem dünyevî, hem uhrevî kriterleri bellidir. İki teraziyi (dünya ve Mahkeme-i kübra) birlikte tutma hakkı bizde değildir. “Şeriat ele bakar, kalbe bakmaz.” Sadece dünyevî teraziyi insanlar tutabilir, o da görevli ve yetkili makamda ise…

Dursun SİVRİ

26.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  İnsaniyetin değeri ve ölçümü

  Bilginin pratiğe dönüşmesi

  Kopya serbest! ama...

  Hackerların yeni hedefi insan beyni!


 Son Dakika Haberleri