Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

AYM önünde adalet aradılar

MAZLUMDER üyeleri, Meclisin anayasa değişikliği hakkındaki iptal kararından tam bir hafta sonra Anayasa Mahkemesinin önünde iptal kararının açıklandığı saat olan 17.30’da bir araya gelerek kararı protesto ettiler. Kararın halkın iradesini yok saydığı seçim sandıklarıyla temsilî olarak gösterilen eylemde, Diyojen’in gündüz vakti el feneri ile “Adam arıyorum, adam” şeklindeki sözünü hatırlatarak, “Adalet arıyoruz, adalet” şeklinde mizansenler yapıldı.

MAZLUMDER üyeleri, Meclis’in anayasa değişikliği hakkındaki iptal kararından tam bir hafta sonra Anayasa Mahkemesi’nin önünde iptal kararının açıklandığı saat olan 17.30’da bir araya gelerek kararı protesto ettiler. Kararın halkın iradesini yok saydığı seçim sandıklarıyla temsili olarak gösterilen eylemde, Diyojen’in gündüz vakti el feneri ile “adam arıyorum, adam” şeklindeki sözünü hatırlatarak, “adalet arıyoruz, adalet” şeklinde mizansenler yapıldı. Ayrıca adaleti temsil eden terazinin bir kefesine 411 vekili temsil eden bir ağırlık diğer kefeye ise Mahkeme üyelerini temsil eden bir ağırlık konurken Meclis iradesinin hafif kalması gösterildi. Eylemde konuşan MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Ümit Mert, Anayasa Mahkemesi darbecilerin hazırladığı anayasaya göre karar verdiğini kaydederek, “Toplumun başörtüsü yasağının kalkması üzerinde sağladığı mutabakat kadar başka hiçbir konuda mutabık olamadığı gözardı edilmiştir. Hukukun üstünlüğü, hakkaniyet, adalet ve insan hakları gibi anlayışları ve değerleri hiçe sayan Anayasa Mahkemesi’nin kararını kabullenmeyeceğimizi belirtiyor ve Diyojen gibi cevap veriyoruz; gölge etmeyin başka ihsan istemez” dedi.

“HUKUKÎ OLMAYAN BU KARARIN

MEŞRULUĞU YOKTUR”

Eyleme destek veren Barış Meclisi Sözcüsü Ayhan Bilgen Türkiye’de Anayasa’nın modern demokrasilerdeki işlevini yerine getiremediğini vurgulayarak, kurumlar arası gerilimden toplumu etkilemeyecek yeni bir çalışmanın yapılması gerektiğini ifade etti. MAZLUMDER Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve AKP eski Adıyaman Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal ise, kararın hukuki olmadığının ifade ederek “Hukukî olmayan bu kararın meşruluğu yoktur” dedi.

AHMET TERZİ / Ankara

14.06.2008


 

KİŞİLERİ SEVMEME ÖZGÜRLÜĞÜ VAR

Fatih Altaylı'nın Kanal 1'deki programında Nuray Bezirgân ve Kevser Çakır'a yöneltilen soruya "Atatürk'ü sevmiyorum" demeleri üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılmasına tepki geldi. Mazlumder Genel Başkanı Gergerlioğlu darbelerin savunulduğu bir ülkede kişileri sevmeme hakkının bulunmadığına çekti.

DUYGULAR YASAKLANMAK İSTENİYOR

Yazar Ahmet Altan Taraf'taki köşesinde duyguların da yasaklanmaya çalışıldığını yazdı. Altan "Atatürk'ü sevmediğini söylerken genç kız duygusunu açıklıyor. Biz 'Düşünceler özgür olsun' derken, savcılar 'duyguları' da yasaklamaya çalışıyor. İnsan ‘duygusundan’ ötürü nasıl yargılanır? Bir lideri sevme mecburiyeti olabilir mi? Böyle bir mecburiyet getirmeye çalışan düzene

hukuk denebilir mi?" diye sordu.

Kanun zoruyla sevgi olur mu?

MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Atatürk’ü sevip sevmemenin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, Atatürk’ü sevmediklerini açıklayan Nuray Bezirgân ve Kevser Çakır’a Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılmasını eleştirdi.

Fatih Altaylı’nın Kanal 1’deki programında Nuray Bezirgân ve Kevser Çakır’a yöneltilen soruya “Humeyni’yi seviyorum, Mustafa Kemal’i sevmiyorum” demeleri üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılmasına MAZLUMDER’den tepki geldi. MAZLUMDER Genel Başkanı Gergerlioğlu, yapılan yorumun ifade özgürlüğü yapsamında olduğunu belirterek, “10–6–2008 tarihinde Kanal 1’deki programda Fatih Altaylı’nın “Atatürk’ü seviyor musun?” şeklindeki sorusuna Nuray Bezirgân “Atatürk’ü sevmeme hakkı var mı? Başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum” cevabını vermişti. İfade özgürlüğü temel bir insan hakkı olup, ideolojilere kurban edilemez. Tarihsel bir kişilik olan Atatürk hakkında ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı açık olan bir beyan nedeniyle kişilerin suçlanması insan haklarına aykırıdır” dedi.

Darbelerin savunulduğu bir ülkede kişileri sevmeme hakkının bulunmadığında dikkat çeken Gergerlioğlu, “İstanbul Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Fatih Altaylı’nın sunduğu ‘Teke Tek’ programında ‘Humeyni’yi seviyorum, Mustafa Kemal’i sevmiyorum’ dediği iddia edilen Nuray Bezirgân ve Kevser Çakır hakkında soruşturma başlattığı belirtilmiştir. Nuray Canan Bezirgân hakaret içermeyen bir ifade ile sevmeme hakkı var ise Atatürk’ü sevmediğini beyan etmiştir. Yargı darbelerinin yaşandığı ve bunun çekinmeden savunusunun yapıldığı bir ülkede maalesef kişilerin sevmeme hakkı da yoktur” diye konuştu.

Gergerlioğlu, en büyük zilletin başkalarının istediği şekilde yaşamak olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“İnsan hakları kavramı insan onuru ve şerefi ile bağdaşmayacak tüm dayatmaları kimden gelirse ve kime karşı yapılırsa reddetmeyi ifade eder. Bu kavrama göre en büyük zillet başkasının istediği şekilde yaşamak zorunda bırakılmasıdır. Başörtüsü yasağının tartışıldığı bir program sonrasında aslında tam da sorunun temelini gösteren yaşam ve düşünce dayatması yapılmıştır. Başörtülü bayanların toplumsal hayattan dışlanma çabasından sonra düşünce özgürlüklerinin de imha edilme çabalarını üzüntü ile izliyor, hukuka ve ahlaka aykırı davranıldığını belirtiyoruz. MAZLUMDER olarak, Atatürk’ün tarihsel bir kişilik olarak değerlendirilmesi gerektiği, insan hakları bağlamında Atatürk’ü sevmek veya sevmemek yönündeki beyanların ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında kaldığını, Kimsenin görüşü nedeniyle suçlanmaması gerektiğini belirtiriz.”

Cemil YÜZER / Ankara

14.06.2008


 

Yasakçı rektör: Üniversiteler özgür düşüncenin yeri

Akdenİz Üniversitesi’nin (AÜ) yasakçı Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, “üniversiteler bilimin, eleştirel aklın, özgür düşüncenin, yaratıcılığın kendine, ötekilere, doğaya ve hayata saygının baş tacı edildiği yerlerdir” diyerek kendi uygulamalarıyla çelişti.

AÜ’den bu yıl mezun olan bin 37 öğrenci için Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu’nda mezuniyet töreni düzenlendi. Törende konuşan Rektör Akaydın, üniversitelerin, geçmişin birikimlerini geleceğin mimarlarına aktarıldığı yerler olduğunu belirterek, ‘’Üniversiteler bilimin, eleştirel aklın, özgür düşüncenin, yaratıcılığın kendine, ötekilere, doğaya ve hayata saygının baş tacı edildiği yerlerdir. Üniversiteler, dogmalara boyun eğilmeyen, inanç sömürüsüne geçit verilmeyen, beyinlerin, ruhların ve yarınların bilimin ışığı ile aydınlandığı yerlerdir’’ diye konuştu. Bilimsel düşüncenin olmadığı yerde, önce beyinlerin ve ruhların, ardından da insanların yaşam alanlarının daraldığını vurgulayan Akaydın, yaşam alanlarına sahip çıkmanın herkesin en önemli görevi olduğunu ifade etti. Akaydın, bu sözlerle kendi uygulamalarıyla çelişti.

/ Antalya

14.06.2008


 

Anayasa Mahkemesi savcıları göreve çağırdı

Anayasa Mahkemesi Başkanlığınca yapılan açıklamada, “Görülmekte olan dâvâlar hakkında yapılan ve söylenenlerin Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olduğu açık ve belli iken, bu konuda yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalması düşündürücüdür” denildi. Açıklamada, Yüksek Mahkemenin görevini yerine getirirken verdiği kararlara karşı “insanî ve ahlâkî hiç bir değer tanımadan pervasızca yapılan eleştiri ve açıklamalar” kınandı.

ANAYASA Mahkemesi Başkanlığınca, ‘’Görülmekte olan davalar hakkında yapılan ve söylenenlerin Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olduğu açık ve belli iken, bu konuda yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalması düşündürücüdür’’ denildi. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Yüksek Mahkemenin görevini yerine getirirken verdiği kararlara karşı ‘’insanî ve ahlâkî hiçbir değer tanımadan pervasızca yapılan eleştiri ve açıklamalar’’ kınandı. Açıklamada, ‘’Görülmekte olan davalar hakkında yapılan ve söylenenlerin Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olduğu açık ve belli iken, bu konuda yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalması düşündürücüdür’’ denildi.

/ Ankara

14.06.2008


 

Karargâhta karartmalı görüşme

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün, başörtüsü ve kapatma dâvâları sürecinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ile gizli bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. Taraf gazetesinin haberine göre Paksüt, 4 Mart’ta Kara Kuvvetleri Karargâhında, güvenlik kameralarını karartarak gizli bir görüşme yaptı. 75 dakika süren görüşmede neler konuşulduğu ve bu kadar gizli tutulmasının sebepleri merak konusu.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün, başörtüsü ve kapatma dâvâları sürecinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ile gizli bir görüşme yaptığı belirtildi. Taraf gazetesi dün manşetten duyurduğu habere göre, “İzlendiği” iddiasıyla gündem oluşturan Paksüt, 4 Mart 2008 tarihinde, “özel davetli” olarak, saat 17.00’de, 06 LLU 81 plakalı Mercedes marka araçla, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na giriş yaptı. Başbuğ ve Paksüt’ün görüşmesi tam 1 saat 15 dakika sürdü. Olağandışı görüşme, kritik davaların arasında gerçekleşmişti. 1 hafta önce, CHP anayasada başörtüsü ilgili değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. 13 gün sonra ise, Yargıtay Başsavcısı AKP’nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaktı. İki kritik davaya ‘denk’ gelen görüşmenin ‘gizliliği’ için olağanüstü önlem alındı. Komuta katı tamamen boşaltıldı. Paksüt’ün komutanlığa giriş yapmasından önce bizzat Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un emriyle giriş ve çıkıştaki güvenlik kameralarına da “karartma” uygulandı.

14.06.2008


 

İptal, Resmî Gazetede

Anayasa Mahkemesinin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin yürürlüğünün durdurulması kararı Resmî Gazete’de yayımlandı.

Anayasa Mahkemesi’nin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin yürürlüğünün durdurulması kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. CHP ve DSP milletvekilleri, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin “iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması” talebiyle dava açmıştı. Yüksek mahkeme, 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. ve 2. maddelerini, Anayasa’nın 2, 4. ve 148. maddelerini gözeterek iptal etmiş ve yürürlüğünü durdurmuştu. Yürürlüğün durdurulmasına ilişkin karar bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, kanunun Anayasa Mahkemesi’nin 5 Haziran 2008 tarihli kararıyla iptal edildiği ifade edilerek, “Bu kanunun uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına” oy birliğiyle karar verildiği ifade edildi.

/ Ankara

14.06.2008


 

Herkes, Türkiye gerçeğini görmeli

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Başkanı Hazim Sesli, hükümetle yargı mensupları arasında devam eden gerginlikten rahatsız olduklarını belirterek, “Yargı dahil herkes, Türkiye gerçeğini görmeli. İnsanlara iş ve aş gerekiyor. Türkiye’de yaşananlar yatırımları zorlaştırıyor” dedi.

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) ve Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi (UOSB) Başkanı Hazim Sesli, hükümetle yargı mensupları arasında devam eden gerginlikten rahatsız olduklarını belirterek, parti kapatma dâvâları yerine kişilerin sorumlu olduğu bir sistemin uygulanması gerektiğini bildirdi.

Hazim Sesli, yaptığı açıklamada, TÜGİK’in hükümetle yargı mensupları arasında devam eden gerginlikten rahatsız olduğunu, bu ortamın ekonomiye büyük zarar verdiğini belirtti. Türkiye’de siyasî partilerin kapatılmaması, bu tür dâvâlar yerine, kişilerin sorumlu olduğu ve sorunların tartışıldığı bir sistemin bir an önce uygulanması gerektiğini ifade eden Sesli, şunları kaydetti:

‘’Şahıslarda problem varsa o problem çözülmeli. TÜGİK olarak hükümetle yargı arasında süren gerginlikten rahatsızız. Türkiye, geçici sun'î gündemlerle uğraşmamalı. Bir yandan ülke için oldukça önemli olan GAP Eylem Planı açıklanırken, diğer yandan sun'î bir gündem olan telekulak konusu ile uğraşıyoruz. Raporun artıları-eksileri konuşulmalı.’’

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sınır ticaretinin gelişmesi, kültürel turizme yönelik faaliyetlerin sürdürülmesi gereğine işaret eden TÜGİK Başkanı Sesli, dünyada ön plana çıkan tarımla ilgili çalışmaların ele alınmasının önemini de kaydetti. Sesli, ‘’Türkiye’de gerçekler tam olarak bilinmiyor. Ülkenin gerçek gündemi (İhracatı nasıl 500 milyar dolara çıkarırız) olmalı. (Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına nasıl gireriz) olmalı’’ dedi.

“YARGI DAHİL, HERKES TÜRKİYE GERÇEĞİNİ GÖRMELİ”

Türkiye’nin siyasî çalkantılardan bir an önce arınması gerektiğini de vurgulayan Hazim Sesli, şöyle devam etti:

‘’Sanayicinin maliyetleri her geçen gün artıyor. Yatırımcı ve sanayici düşünülmüyor. 2007 yılını seçimler nedeniyle kaybettik. 2008 yılını kazanacağımızı düşünüyorduk. Büyüme trendinin devam etmesi gerekiyordu. Türkiye siyasî çalkantılardan arınmalı ve yeniden yüzünü ekonomiye çevirmeli. Yargı dahil herkes, Türkiye gerçeğini görmeli. İnsanlara iş ve aş gerekiyor. Türkiye’de yaşananlar yatırımları zorlaştırıyor.

Başlamış yatırımlar bile durdu. Maliyetler her geçen gün yükseliyor. Bu kaos ortamı yüzünden faizler yükseliyor, Türkiye’nin kredi notu düşüyor, yabancı yatırımcıların yatırımları kısa vadeye dönüşüyor. Sıcak para, kısa vadeli giriyor. KOBİ’ler büyük sıkıntı içinde. Her yıl 700 bin kişiye iş gerekiyor.’’

Ülkenin büyüme oranının yüzde 7 olması gerektiğini, ancak son süreçte bunun yüzde 5’in altına düştüğünü belirten Sesli, olumsuz gelişmelere rağmen büyük bir ekonomik kriz beklemediklerini açıkladı. Sesli, ‘’Sıkıntı ve kaos var. Eğer bu bir kriz ise zaten krizdeyiz. Daha kötüsünü beklemiyoruz. Belirsizlik var. Bu nedenle para yatırıma dönüşmüyor. Önümüzdeki üç dört ay içerisinde 1994 ve 2001 krizleri gibi yıkıcı etkili bir ortamın olması mümkün değil’’ dedi.

Türkiye ekonomisinin, yapısı itibariyle artık daha dayanıklı olduğunu, kırılma noktasının atlatılması aşamasında bulunulduğunu ifade eden Sesli, bu noktanın aşılması halinde dünyanın en iyi ekonomilerinden birisine sahip olunacağını kaydetti.

Sesli, ‘’AB’ye mutlaka girmeliyiz. Eğer AB’ye girmiş olsaydık, bugün yaşadığımız belirsizlik ve kaos ortamını yaşamazdık. Çünkü Türkiye’de demokrasi oturmuş olurdu’’ dedi.

/ Uşak

14.06.2008


 

Ölü yıldız patlaması ilk kez gözlendi

Bilimadamları, kendi içine çökmüş ve patlamak üzere olan bir ölü yıldızdan çıkan ilk parlamayı, ilk kez gözlemledi.

Bu gözlem, kendi içine çökerek çok küçük boyutlara düşmüş ve yüksek bir yoğunluğa erişmiş ölü bir yıldızın, patlayarak bir süpernovaya dönüşmesi sürecine ilişkin, eşsiz bilgiler sağladı. Science Dergisinde yayımlanan araştırmaya katılan astronomlar, ölü yıldızı bir süpernovaya dönüştürecek olan ve yıldızın derinliklerinden gelen ilk şok dalgasını yakaladıklarını, bugüne kadar hep, patlamış haldeki yıldızları gözlemlediklerini belirttiler. Patlamak üzere olan yıldızın 1 milyar ışık yılı mesafede olduğu, patlamanın ilk şokunu gösteren bu ilk parlamanın 7 saat sürdüğü kaydedildi. Bir ölü yıldız patladığında, yıldızın derininden başlayan şok dalgası saatte 32 milyon kilometre hızla yüzeye doğru çıkıyor ve patlama, güneşten bir milyar kez daha parlak bir ışık topu oluşturuyor. Bu patlamayla kâinata, yıldız içerisinde oluşmuş nikel, altın, demir dahil çeşitli elementler dağılıyor. Oxford Üniversitesi astronomlarından Kevin Schawinski, ‘’Dünyamızdaki ağır elementler, yıldızların içerisinde oluştu. Eğer süpernovalar olmasaydı, çok uzun bir geçmişte, bizim güneşimizin oluşmasından da önce bu ağır elementler oluşmasaydı, dünyamızı oluşturan maddeler de olmazdı’’ dedi.

/ Londra

14.06.2008


 

Anadolu lezzeti İstanbul’da

Anadolu’nun zengin yemek kültürünün tanıtılması ve yaşatılması amacıyla düzenlenen ‘’Sofradaki Anadolu’’ yemek şenliği, Kadıköy Caddebostan’da başladı.

Anadolu Halk Mutfağı Derneği ve Tüm Aşçılar Federasyonu öncülüğünde, İstanbul Valiliği 2010 Gıda Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfının desteğiyle düzenlenen şenlik için Caddebostan sahilinde çadır kuruldu.

Törenle açılışı yapılan çadırda, ‘’Anadolu Kileri’’ bölümünde 23, ‘’Anadolu Sofrası’’ bölümünde 12 stant bulunuyor. ‘’Anadolu Sofrası’’ bölümünde, özgün pişirme tekniklerini kullanan ve millî düzeyde tanınan 12 restoran, özel yemeklerini dâvetlilere sundu. Anadolu’nun geleneksel yemekleri, özel pişirme yöntemleri ve pişirme araçları ile hazırlanarak dâvetlilere ikram edildi. Stant görevlileri, özgün yemeklerin nasıl ortaya çıktıklarını ve hikâyelerini de ilgilenenlere anlattı. ‘’Anadolu Kileri’’ bölümünde ise geleneksel yöntemlerle üretilen süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, zeytin ve zeytinyağları, baharatlar, kuru gıdalar, geleneksel içecekler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Ürünlerin satışı da yapıldı.

Faaliyet kapsamında, ‘’Dünya Mutfağında Anadolu Mutfak Kültürü’’, ‘’Osmanlı Mutfak Eşyaları’’, ‘’Anadolu’da Ekmek Nimettir’’ ve ‘’Yemek Evrenseldir’’ başlıkları altında 4 ayrı söyleşi düzenlenecek. 15 Haziran 2008 Pazar günü son bulacak faaliyete giriş ücretsiz olacak. Ziyaretçiler, arzu ederlerse ücreti karşığılında yemeklerden yiyebilecekler.

Mücahit ÇAKIR / İstanbul

14.06.2008


 

Üç aylık tatil zili çaldı

Karnelerini alan yaklaşık 15 milyon öğrencinin, 3 aylık yaz tatili başladı. 17 Eylül 2007 tarihinde başlayan 2007-2008 eğitim öğretim yılı dün sona erdi.

Okulöncesi eğitimdeki 701 bin 762 öğrenci, ilköğretim okullarındaki 10 milyon 870 bin 570 öğrenci ile liselerdeki 3 milyon 245 bin 322 öğrenci, 2008-2009 eğitim-öğretim yılının başlayacağı 8 Eylüle kadar tatil yapacak. İlköğretim ve ortaöğretim okullarındaki 650 bin civarındaki öğretmen ise sınavlar tamamlandıktan sonra Temmuzdan itibaren tatile başlayabilecek. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerinde okumak isteyen ilköğretim son sınıf öğrencileri, 8 Haziran 2008’de son kez yapılan Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’na (OKS) girmişti. İlköğretim 6. ve 7. sınıfların gireceği Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı (DPY-B) ile Seviye Belirleme Sınavları (SBS) ise 21-22 Haziran 2008 tarihlerinde birlikte yapılacak. 21 Hazirandaki sınava 6. sınıf, 22 Hazirandaki sınava 7. sınıf öğrencileri girecek. Lise son sınıftaki öğrenciler ise 15 Haziran Pazar günü yapılacak Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS), üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteyen adaylar da 22 Haziran 2008’de yapılacak. Yabancı Dil Sınavı’na girecek. Yaz tatili, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin heyecanlı bekleyişiyle geçecek. OKS sonuçları 11 Temmuz 2008’de, ÖSS sonuçları ise 15-20 Temmuz 2008 tarihleri arasında açıklanacak. OKS tercihleri de 11-18 Temmuz 2008 tarihleri arasında alınacak.

/ Ankara

14.06.2008


 

Nur kahramanları rahmetle yadediliyor

Bediüzzaman Said Nursî’nin avukatlığını yapan ve mazlûmların avukatı olarak tanınan Av. Bekir Berk’in vefat yıl dönümü münasebetiyle Eyüp Sultan Kabristanlığı’nda Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu, Dr. Sadullah Nutku ve Mehmet Emin Birinci olmak üzere bütün dâvâ arkadaşları duâlarla yad edilecek.

Avukat Bekir Berk’in vefat yıl dönümü münasebetiyle Eyüp Sultan Kabristanlığı’nda Said Nursî’nin bütün dâvâ arkadaşları duâlarla yad edilecek. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ’nın düzenlediği program 14 Haziran 2008 Cumartesi günü Eyüp Sultan Camii’nde ikindi namazına müteakiben Eyüp Kabristanlığı’nda kabirleri başında yapılacak. Program hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler www.barlaplatformu.com adresinden bilgi alabilirler.

Yeni Asya / İstanbul

14.06.2008


 

İSÖM’den özürlülere ücretsiz servis hizmeti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM), Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS) girecek bedensel engelli öğrencileri sınav merkezlerine özel servislerle ücretsiz olarak taşıyacak.

Önceden İSÖM’ü arayarak başvuruda bulunan özürlüler, sınav sabahı İSÖM servisleriyle evlerinden alınarak sınava girecekleri merkeze götürülecek. Sınav bitiminde aynı araçla merkezden alınacak olan Özürlüler yeniden evlerine bırakılacak. ÖSS’ye girecek özürlü adayların, İSÖM’ün bu hizmetinden yararlanabilmeleri için ALO 153’ü arayarak başvuruda bulunmaları yeterli.

Yeni Asya / İstanbul

14.06.2008


 

Karne hediyesini abartmayın

Başarılı öğrenciye alınacak karne hediyesinin, ‘’En değerli ödülün öğrenmek olduğu mesajını’’ taşıması gerektiği bildirildi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, ‘’Çocuklar eğer dönem veya yıl sonlarında başarılı olmuşlarsa, örneğin güzel karne getirmişlerse bunu fazla da abartmadan ödüllendirmek çok iyi bir yoldur” dedi. Çocuktan başarı beklerken, kapasitesini ve kötü şansı da hesaba katmak gerektiğini ifade eden Kutlu, çocuklara başarıyı da, başarısızlığı da soğukkanlılıkla karşılamaları gerektiğinin mutlaka öğretilmesi gerektiğini belirtirken, bu öğrenim sürecinde ise ailelere büyük görev düştüğünü söyledi.

/ Adana

14.06.2008


 

Azerbaycanlı yetimlere “yetimler günü” hediyesi

İHH İnsanî Yardım Vakfı, Azerbaycan’ın Gence şehrinde bulunan devlet yetimhanesine doktor odası, revir ve depodan oluşan 80 m2’lik bir ek bina yaptırdı.

Bina, Azerbaycan’da “yetimler günü” olarak kutlanan 1 Haziran’da açıldı. Ayrıca 90 yetim çocuğa spor ayakkabısı, eşofman ve çeşitli oyuncaklardan oluşan hediye paketleri dağıtıldı. Azerbaycan’da yetimler günü olarak kutlanan 1 Haziran’da yetimlerin yanında olan İHH, yaptırdığı binanın açılışını da bu anlamlı günde gerçekleştirdi. Başşehir Bakü’den sonra ikinci büyük şehir olan Gence’deki devlet yetimhanesine ek olarak yapılan bina doktor odası, revir ve depodan oluşuyor. Binanın açılışı yetimler ile öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Bina açılışının yanı sıra yetimhaneye yatak, battaniye ve çarşaftan oluşan 90 adet uyku seti hediye edildi. Ayrıca 50 erkek ve 40 kız yetim çocuğa, spor ayakkabısı, eşofman ve çeşitli oyuncaklardan oluşan hediye paketleri dağıtıldı.

Yeni Asya / İstanbul

14.06.2008


 

Tahrik siyaseti bezdirdi

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’yandaş koruması yapılarak yürütülen tahrik siyasetinin, Türk insanını canından bezdirdiğini’’ söyledi.

Soylu, Tekirdağ’ın Malkara Belediye Başkanı Salih Keskin’i makamında ziyaret etti.

Soylu, yaptığı konuşmada, ‘’Çanakkale’den başlattığımız ahlâk temeline dayalı ‘Beyaz Yürüyüşümüzü’ sürdürüyoruz. Türkiye’de değişim anlayışını yaşatmak istiyoruz. İnsanlarımızın gösterdiği ilgi, halkımızın bir arayış içinde olduğunu ortaya çıkarıyor. Siyaset mantıksız uygulamalarla yapılıyor. Yandaş koruması yapılarak yürütülen tahrik siyaseti, insanımızı canından bezdirdi’’ dedi.

Tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye’nin buğday ve hayvan ithalatı yapar hale geldiğimizi ifade eden Soylu, öz kaynaklar korunamadığı ve geliştirilemediği için insanların feryat ettiğini belirtti. Sabahtan akşama kadar siftah yapamadığı için kepenk kapatmak zorunda kalan esnafın zor günler yaşadığını, uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikalarıyla, yanlış ekonomi politikalarının insanı canından bezdirdiğini anlatan Soylu, Türkiye’nin sorunlarını Kırat’ın çözeceğini söyledi. Süleyman Soylu, şunları kaydetti:

‘’Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Bu nedenle herkesin üzerine düşen görevler var. Onun için yollardayım. Milletle beraber olmak, el sıkışmak istiyorum. DP’ye Süleyman Soylu rengini vermeye gelmedim. DP milletin rengidir. Bu güzel anlayış Türkiye ile buluşacak. Parti ayırımı yapmadan halkla buluşacağız. Kararlar genel başkanın iki dudağı arasında olmayacak. Demokratik bir parti oluşturacağız.’’

“HİZMET SİYASETİ YAPILMALIDIR’’

DP lideri Soylu, önceki gün ise Türkiye genelinde başlattığını bildirdiği ve ‘’Beyaz Yürüyüş’’adını verdiği ziyaretlerini Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde sürdürdü.

Çarşı esnafını ziyaret ederek, sorunlarını dinleyen Soylu, Belediye Başkanı Çobanoğlu’nu makamında ziyaret etti. Türkiye’de kavga siyaseti değil hizmet siyaseti yapılması gerektiğini kaydeden Soylu Türkiye’de her 3 üniversite mezunundan 1’inin işsiz olduğunu ifade etti. Soylu, ‘’Ülkede cari açık 40,5 milyar dolar, ithalat 189 milyar dolar. Neredeyse 4 katına çıkmış. Türkiye’de borç büyüyor. Gelir dağılımları arasında büyük farklılıklar var. En yüksek faizler bizim ülkemizde. Bu şekilde Türk ticaretinin ayakta kalması mümkün değil’’ diye konuştu.

Tekirdağ

14.06.2008


 

Paksüt: Başbuğ ile 3 kez görüştüm

ANAYASA Mahkemesi Başkan Vekili Osman Alifeyyaz Paksüt, ‘Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildikten sonra Orgeneral Başbuğ ile 2 veya 3 kez görüştüğünü söyledi.

Paksüt, bir gazetede yer alan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüştüğü yönündeki haber üzerine bazı gazetecilere Kavaklıdere Tenis Kulübünde eşi Ferda Paksüt ile açıklama yaptı. Paksüt, ‘’Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildikten sonra da 2 veya 3 kez Orgeneral Başbuğ ile görüştüm. Birinci görüşme Başbuğ’un Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na seçildiğinde tebrik ziyareti niteliğinde, ikinci görüşmeyi hatırlamıyorum. Üçüncü görüşme ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyine yönelik başlattığı harekatın bitirilmesinden birkaç gün sonra gerçekleştirildi’’ diye konuştu. Başbuğ’a son ziyaretini harekatın başarısından dolayı tebrik ve 27 askerin şehit olmasından dolayı başsağlığı ziyareti kapsamında gerçekleştirdiğini ifade etti. Paksüt, “Ziyaretimin girişini, çıkışını ve ziyarete ilişkin bütün ayrıntıları, 3 ay sonra gazetede yayınlayan, yayınlatan kişiler hareketlerimi izletiyor. Bu durum izlenme olayının bir kuruntu olmadığını gösteriyor. Görüşmenin yapıldığı zaman kapatma davasının bulunmadığının altını çiziyorum. Başörtüsü davası yeni açılmış olabilir. Konumuz bu değildi. Konunun bu olması kadar da yanlış bir şey olamaz” dedi.

/ Ankara

14.06.2008


 

ÖSS adaylarına tavsiye: Sınav öncesi dinlenin

Yarın 1.5 milyon üniversite adayı ÖSS’de ter dökecek. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Yurtal, üniversite adaylarına, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSS) öncesindeki günü kendilerine ayırmaları ve ‘’başaracağım’’ diyerek sınava girmeleri tavsiyesinde bulundu.

Yurtal, yaptığı açıklamada, sınav stresini yenmeleri için adaylardan ÖSS öncesindeki günü dinlenerek geçirmelerini istedi. Sınavın bir gün öncesinde çalışıp soru çözmenin gerekli olmadığını belirten Yurtal, ‘’Çünkü kişi çalıştıkça strese girer’’ dedi. Adaylara, sınav öncesindeki günü kendilerine ayırarak hoşlandıkları aktiviteleri yapmaları önerisinde bulunan Yurtal, ‘’Gerçekleştirecekleri aktivitelerle stresten uzak kalsınlar. Geceyi de rahat bir uyku ile geçirsinler. Sabah da ‘ben bu işi başaracağım’ diyerek sınava girsinler’’ tavsiyesinde bulundu.

İBB’DEN, ÖSS ADAYLARINA İNDİRİM

Bu arada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, gençlerin hayatlarındaki dönüm noktası olan ÖSS’ye girecek öğrencileri, sınav öncesinde stresten kurtarmak ve moral depolamalarını sağlamak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri’nden bugün ve yarın yüzde 25 indirim imkanı sunulduğu belirtildi.

/ Adana-İstanbul

14.06.2008


 

Diyanet: Memur ibadet aşkıyla çalışmalı

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, ‘’Memur, hizmet etmeyi, iş görmeyi ve problem çözmeyi bir ibadet aşkıyla yapmalı, yüzü ve çehresi asık olmamalıdır’’ dedi.

Karaman, Diyanet Dergisi’nin Haziran sayısında yer alan ‘’Alın teri ve Helal Kazanç’’ başlıklı makalesinde, hizmet, alın teri ve helal kazancı bir arada tutan toplumların başarılı olduklarını belirtti. Bir toplumun varlığını sürdürebilmesi için çalışması ve hizmet etmesi gerektiğini vurgulayan Karaman, herkesin hizmetinin ve alın terinin karşılığını göreceğini ifade etti. Emekle elde edilen kazancın en hayırlı ve temiz kazanç olduğuna dikkati çeken Karaman, ‘’Bu nedenle insanın yaptığı her işi olabildiğince doğru ve dürüst yapmalıdır’’ dedi. Memur, işçi, esnaf veya serbest meslek mensuplarının, helal ve temiz kazanmaya özen göstermesini isteyen Karaman, memurların, hizmet etmeyi, iş görmeyi ve problem çözmeyi bir ibadet aşkıyla yapması, yüzlerinin asık olmaması gerektiğini kaydetti. Karaman, memurların sırf rahatları bozulmasın diye keyfi olarak ‘bugün git yarın gel’ gibi bir tutum takınmalarının doğru olmayacağını vurgulayarak, ‘’Kendi kuralları içinde yapılması gereken iş ve hizmeti zorlaştırarak, rüşvet türü menfaatlere de kapı aralanmamalıdır’’ dedi.

/ Ankara

14.06.2008


 

Bağış: CHP’liler infial halinde

AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, “CHP’nin hangi çıkmaz sokaklarda, kimlerle işbirliğini yaptığını gösterdik.

İnfial halinde kanal kanal gezip çırpınıyorlar” dedi. Egemen Bağış yaptığı yazılı açıklamada, Hudson Institute uzmanlarından Zeyno Baran’ın International Herald Tribune gazetesinde yayımlanan makalesi ile ilgili olarak önceki gün yaptığı açıklamanın “CHP’nin gerçek yüzünü ortaya çıkardığını” söyledi. Bağış, açıklamasında “CHP’nin hangi çıkmaz sokaklarda, kimlerle işbirliğini yaptığını gösterdik. İnfial halinde kanal kanal gezip çırpınıyorlar” dedi.

/ Ankara

14.06.2008


 

Selim Sadak’a 10 ay hapis cezası

Kapatılan DEP’in eski milletvekili Selim Sadak, terör örgütü PKK’nın propagandasını yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açılan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Sadak, katılmadı. Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından sanık Selim Sadak’ı Terörle Mücadele Kanunu’nun “Terör örgütünün propagandasını yapmak” suçunu kapsayan 7/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın yargılama esnasındaki tutum ve davranışlarını dikkate alan mahkeme heyeti, cezayı 10 ay hapis cezasına dönüştürdü.

/ Diyarbakır

14.06.2008


 

İnsan Hakları Komisyonu Hollanda’ya gidecek

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Hollanda’da yaşayan Türklerin sorunlarını yerinde incelemek üzere 16 Haziran Pazartesi günü bu ülkeye gidecek.

Komisyondan yapılan yazılı açıklamaya göre, Komisyon Başkanı Zafer Üskül ile AKP İstanbul Milletvekilleri Mustafa Ataş ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’dan oluşan heyet, 16-21 Haziran tarihleri arasında Amsterdam’da temaslarda bulunacak. Heyet ziyaretlerin ardından, Rotterdam’da yaşayan Türklerle bir toplantı yapacak. Aynı gün bir basın toplantısı düzenleyecek olan Komisyon Başkanı Üskül ve beraberindeki heyet, 21 Haziran Cumartesi günü Türkiye’ye dönecek.

/ Ankara

14.06.2008


 

Sahte mavi bayraklar dalgalanıyor

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Genel Müdürü Erol Güngör, plaj sezonunun açılmasıyla İstanbul başta olmak üzere birçok ilde, sahte Mavi Bayrak kullanılmaya başlandığını bildirerek, belirli basın yayın organlarında İstanbul’da Mavi Bayraklı plaj olduğu yönünde haberlere yer verildiğini söyledi.

‘’İstanbul’da Mavi Bayraklı plaj bulunmadığını’’ belirten Erol Güngör, ‘’Bu durum deniz kirliliğinden değil, tesislerin Mavi Bayrak için gereken 27 kriteri yerine getirmemesinden kaynaklanıyor’’ dedi. Mavi Bayrak hakkında bilgi veren Güngör, Mavi Bayrak’ın bir yıl süreyle plaj ve marinalara verilen uluslar arası bir ödül olduğunu, bu sebeple deniz turizminde en çok kullanılan etiketler arasında yer aldığını kaydetti.

Mavi Bayrak verilmesi konusunda Türkiye’de tek yetkili kuruluşun TÜRÇEV olduğunu ve uygulamayı 1993’ten beri yürüttüklerini ifade eden Güngör, ‘’Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ ve Yalova’daki 258 plajıyla Türkiye dünyada 3. sırada’’ dedi. Güngör, çevrenin korunması ve deniz suyu kalitesi bakımından önemli fonksiyonları bulunan Mavi Bayrak’ın verilebilmesi için ilgili plajda su sporları ve yüzme alanı ayrımı yapılarak can güvenliğinin sağlanması ve denizin temiz olması gibi 27 kriterin gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Güngör, şunları kaydetti: ’’Mavi Bayrak dağıtımı konusunda Türkiye’de yetkili kurum TÜRÇEV’dir. TÜRÇEV, TSE’den mavi bayrak kullanım hakkını aldı. Bunu yasal yönden takip etme ve gerekeni yapma hakkına sahibiz. İstanbul’da mavi bayraklı plaj yok. Bu durum, deniz kirliliğinden değil, tesislerin Mavi Bayrak için gereken 27 kriteri yerine getirmemesinden kaynaklanıyor. İstanbul’da deniz suyu arıtma işlemleri yapıldı. Denizin temiz olmasının ardından kriterler yerine getirilirse İstanbul’daki plajlar Mavi Bayrağı kolayca alabilir.’’

Mavi Bayrağın bir yıl süreyle verildiğini belirten Güngör, sürekliliği için belediyelere önemli görevler düştüğünü dile getirdi. ‘’İstanbulluların denizin temiz olduğuna hâlâ inanmadığını’’ söyleyen Güngör, ‘’Bu, oraya Mavi Bayrak verilmesiyle silinecek bir imaj değil. Bu konuda imaj çalışması yapılmalı. Kurumlar kendi başlarına analiz yapıp, bayrak vererek, ‘bunlar temiz’, ‘bunlar kirlidir’ diyerek kamuoyunu bilinçlendiremez. İnsanlara denizin temiz olduğu gerçeği aşılanmalı’’ dedi.

Güngör, ilgililerin Mavi Bayraklı plaj, marina ve yatlarla ilgili verilere TÜRÇEV’in internet sitesi ‘’www.turcev.org.tr’’ adresinden ulaşabileceklerini belirtti.

/ Ankara

14.06.2008


 

Depoda yangın: 5 itfaiye görevlisi 1 polis yaralandı

ANTALYA’DA bir parfümeri deposunda çıkan yangında 5 itfaiye görevlisi ile 1 polis memuru yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Altındağ Mahallesi 167. Sokak’taki Veysel Usta Çarşısı’ndaki bir parfümeri deposunda henüz belirlenemeyen sebeple sabaha karşı yangın çıktı. Yangına müdahale etmek isteyen itfaiye görevlileri Erkan Caner, Faruk Beliz, Bilgin Mutlu, Şahin Karadağ ve Oktay Arı ile Bahçelievler Polis Merkezinde görevli polis memuru Zafer Demir, iş yerinin kapısını açmak isterken, içeride biriken gazın sıkışmasıyla patlama meydana geldi. İtfaiyeciler ve polis memuru, patlamanın ardından saçılan cam parçaları sebebiyle yaralandı. Antalya Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılarda kısmî yanık da meydana geldiği, Zafer Demir, Şahin Karadağ ve Oktay Arı’nın ayakta tedavi edildiği bildirildi. Tedavileri devam eden Erkan Caner, Faruk Beliz ve Bilgin Mutlu’nun hayatî tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Yangının çıktığı 3 katlı iş binanın deposunda, kimyasal malzemeler sebebiyle sık sık patlama oldu. Patlamalar dolayısıyla çevredeki bazı iş yerlerinin camları kırılırken, içerideki malzemeler de sokağa saçıldı. İtfaiye, yangının kimyasal malzemelerin depolandığı bir iş yerinde çıkması dolayısıyla 6 ayrı ekiple yangına müdahale etti.

/ Antalya

14.06.2008


 

Tarihî şehirler Konya’da buluştu

KONYA’DA yapılan 11. Dünya Tarihî Kentler Konferansı’nın son gecesinde, ünlü piyanist Tuluyhan Uğurlu, Selçuklu dönemi eseri Zazadın Han’da, 54 ülkeden gelen katılımcılara konser verdi.

Konya şehir merkezindeki tarihî ve turistik yerleri gezen 54 ülkeden 158 şehrin yöneticisi, akşam yemeği ve sonrasında düzenlenen program için, kısa süre önce restorasyonu Konya’nın merkez Selçuklu Belediyesi tarafından yapılan tarihî Zazadın Han’a geldi. Aralarında Japonya’nın Kyoto şehri Belediye Başkanı ve Dünya Tarihî Kentler Birliği Başkanı Daisaku Kadokawa’nın da bulunduğu katılımcılar, önce tarihî hanı gezdi, ardından hanın içinde akşam yemeği yedi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, yemekte yaptığı konuşmada, konferansın son derece verimli geçtiğini belirterek, dünyanın çeşitli yerlerinden Mevlânâ diyarı Konya’ya gelen bütün katılımcılara teşekkür etti. Kyoto Kenti Belediyesi Başkanı Daisaku Kadokawa ise yaptığı selâmlama konuşmasında, kendilerine gösterilen konukseverlikten büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, burada bulunan herkesi 2010 yılında Japonya’nın Nara şehrinde düzenlenecek 12. Dünya Tarihî Kentler Konferansı’na davet etti.

/ Konya

14.06.2008


 

Kapadokya’da hava ulaşımı

TÜRK Hava Yollarının (THY) tarifeli seferlere başladığı 8 Mart 2007’den bu yana Kapadokya Havalimanı’na inen bin 503 uçaktan 87 bin 345 yolcu yararlandı.

Kapadokya Havalimanı Başmüdürü Ali Şerit, yaptığı açıklamada, THY’nin tarifeli seferleri ile havalimanındaki hareketliliğin Kapadokya’yı canlandırdığını söyledi. Şerit, 8 Mart 2007’den bu yana Kapadokya Havalimanı’nı 87 bin 345 yolcunun kullandığını belirterek, bu yolcuların 28 bin 587’sinin dış hat yolcusu olduğunu kaydetti. Onur Air Havayollarının da Temmuz - Kasım ayları içinde İspanya’dan turistik dolmuş uçak (charter) uçuşlarına başlayacağını hatırlatan Şerit, şunları söyledi: ‘’Nevşehir ve Kapadokya, ülkemizin ve Orta Anadolu’nun en önemli tarih ve turizm merkezlerinden biridir. Yöreyi yılda 2 milyona yakın turist ziyaret etmektedir. Bu nedenle Kapadokya Havalimanı, yolcu taşımacılığının yanı sıra turizm açısından çok önemli bir yere sahiptir. THY’nin tarifeli uçuşlarıyla birlikte havalimanımızdaki hareketlilik, Kapadokya turizmini de hareketlendirmiştir. THY’nin yanı sıra Pegasus Hava Yollarının Almanya ve İsrail’den, Free Bird Havayollarının da Almanya’dan turistik dolmuş uçak (charter) seferleri devam ediyor.’’

/ Nevşehir

14.06.2008


 

Yardım hayalini mesaî arkadaşları gerçekleştirdi

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suzan Erbaş’ın, vefatından önce, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının eğitimine yönelik hazırladığı ‘’Çok Amaçlı Erken Çocukluk Eğitimi Sınıfı’’ projesi hayata geçirildi.

Alınan bilgiye göre, yaklaşık 3 yıl önce kalp krizi sonucu ölen Prof. Dr. Erbaş’ın hazırladığı proje kapsamında Çanakkale’de sosyo-ekonomik düzeyi düşük 16 ailenin 5-6 yaş grubundaki 16 çocuğuna eğitim imkânı sağlandı. Çocukların, okul öncesi eğitim almadıkları için öncelikle zihinsel, sosyal, duygusal ve bedensel gelişimlerinin desteklenmesi ve ilköğretime hazırlanması hedeflendi. Bu kapsamda, Türkçe, fen bilgisi, matematik, drama, hareket faaliyetleri, san'at, müzik, okuma ve yazmaya hazırlık çalışmaları yapıldı. Üç aylık eğitimleri sona eren çocuklar, aileleri için düzenledikleri yıl sonu faaliyetiyle öğrendiklerini anne ve babalarına gösterme imkânı buldu. ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçay Köksal, yaptığı açıklamada, projenin Prof. Dr. Suzan Erbaş tarafından 3 yıl önce hazırlandığını, Erbaş’ın ani ölümünün ardından ÇOMÜ İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı tarafından 17 Marttan itibaren uygulanmaya başlandığını söyledi.

/ Çanakkale

14.06.2008


 

Çayeli’nin Lale Lokantası

Rize’nin Çayeli ilçesinde faaliyet gösteren “Lale Lokantası” da Rize’yi temsilen şenliğe katılan kuruluşlar arasındaydı.

Lokantanın sahiplerinden Ömer Temurci, Yeni Asya’nın sorularını cevaplandırdı. Temurci yaptığı açıklamada, lokantalarının 1973 yılında “Lale Köfte Salonu” adıyla kurulduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitlerimizi arttırdık ve lokanta olduk. Başlangıçta 30 kişiye hizmet veremiyorduk, şu anda 300 kişiye hizmet verebilir duruma geldik. Müşterilerimizin memnuniyeti, işlerimizi büyütmemize sebep oldu. Karadeniz’e, Çayeli’ne gelen her sosyal gruptan misafirler, turistler lokantamızı tercih ediyor.”

Türkiye çapında 14 lokanta ve restoranın Caddebostan’da açılan bu sergiye katılma hakkı kazandığını hatırlatan Temurci, “Yemek kültürüyle ilgili uzmanların seçimi sonunda buraya gelmeye hak kazandık. Biz de bunlardan biriyiz. Bu başarı, bizi çok mutlu etti. Karadeniz’i ve Çayeli’ni en iyi şekilde temsil ediyoruz. Hem sunum, hem de reklâm yapmış oluyoruz. Bizim sektörde olan binlerce firma arasında bizim seçilmemiz her halde müşteri memnuniyetinden kaynaklanmıştır diye düşünüyoruz” dedi.

SIR DEĞİL MAHARET

Lale Lokantasının kuru fasulyesinin eşsiz bir lezzette olduğunun altını çizen Temurci bunun sırrını ise şöyle açıkladı: “Aslında ‘sır’ değil, maharet diyelim. En başta katkısız malzemeler kullanıyoruz. Kullandığımız her malzeme, mevcutların en iyisi. Tereyağı, fasulye, salça... Hepsi birinci sınıf. Geri kalan da bizim pişirme şeklimiz... Şu anda sunduğumuz yemekleri de burada, özellikle de bakır tencerede pişiriyoruz.”

BÜYÜKŞEHİRLERE

GELMEK İSTEMİYORUZ

İstanbul’a şube açmayı düşünüp düşünmedikleri şeklinde sorumuza ise Temurci şu şekilde cevap verdi: “Ticaret çok farklı bir konu. Babamın bir sözü var. “Oğlum” der, “İşinin başında olmadığın zaman iş senden değildir” der. Bu iş öyle bir iş. Şu anda babamla beraber ben bu işi sürdürüyorum. Ben Çayeli’ni bırakıp buraya gelsem, Çayeli aksar. O bakımdan her şey para değil. Çayeli’nde olmaktan mutluyuz ve orayı bırakmayı düşünmüyoruz. Herkes Çayeli’ni bırakıp büyük şehirlere geliyor. Peki ne olacak bu Çayeli? Aksine, hangi iş sahası olursa olsun, hemşehrilerimizi Çayeli’nde iş yapmaya dâvet ediyorum.”

14.06.2008


 

Şanslı babalara kahvaltı bedava

RB Ramazan Bingöl Et Lokantası, yarın Babalar gününde Giyimkent Lale Sarayı Şubesinde kahvaltıya gelen babalara ikramda bulunacak.

Her hafta Pazar günleri sunulan 144 çeşit farklı lezzetiyle açık büfe kahvaltı, Babalar Gününde ücretsiz olacak. Konu ile açıklama yapan RB Ramazan Bingöl Et Lokantası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bingöl, “Babalar Gününe, Anneler Günü kadar ilgi ve alâka gösterilmiyor. Hâlbuki babalar da annelerimiz kadar hayatımızda önemli yer tutmaktadır. Ben de bir baba olarak diğer babaların da yılda bir defa olan bu günde kendilerini özel hissetmelerini istedim. Bu sebeple Giyimkent Lale Sarayı şubemizde her Pazar sunduğumuz 144 çeşit farklı lezzetten oluşan açık büfe kahvaltımızı 15 Haziran Pazar Babalar Gününde her bir masadaki bir babamıza hediye ediyoruz. Babalar Günümüz kutlu olsun” dedi. Lokantaya rezervasyon 0212 438 30 83 numaralı telefondan yapılabiliyor.

Yeni Asya / İstanbul

14.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır