"Gerçekten" haber verir 02 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Çok sayıda gözaltı var

Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay ve ATO Başkanı Sinan Aygün’le birlikte dün çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların 7’si Ankara, 17’si İstanbul ve 1’i de Trabzon’dan.

“ERGENEKON” soruşturması kapsamında aralarında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı ve emekli Orgeneral Şener Eruygur, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Halka ve Olaylara Türcaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün’ün de bulunduğu en az 27 kişi gözaltına alındı. Gözaltıların 7’si Ankara’da 17’sinin İstanbul’da birinin Trabzon’da 2'sinin ise Antalya'da olduğu bildirildi.

Alınan bilgiye göre, Aygün, Eruygur, Tolon ve Balbay ile Kemal Aydın, Neriman Aydın ve Hamza Demir Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri tarafından sabah erken saatlerinde evlerinde gözaltına alındılar. Emekli generaller Hurşit Tolon ile Şener Eruygur’un, askeri lojmanlarda gözaltına alındığı ve gözaltına alınmasından önce Genelkurmay Başkanlığı’nın bilgilendirildiği bildirildi.

Gözaltına alınanlar Ankara Adalet Sarayı’ndaki adli tabiplikte sağlık kontrolünden geçirildiikten sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. ‘’Ergenekon” soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet savcılarının talimatı doğrultusunda Cumhuriyet gazetesinin Ankara Bürosu’nda Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından arama yapıldı. Gazeteye, saat 07.30 sıralarında gelen polis, binadan 10.40’ta ayrıldı. Polisin, bazı belgeler ile bilgisayarları da beraberinde götürdüğü görüldü. Bu arada, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın evinde de polis tarafından arama yapıldı.

SİNAN AYGÜN: ATATÜRK’Ü SEVMEKLE

SUÇLANIYORUM

ATO Başkanı Aygün’ün evinde de polis ve jandarma ekiplerince arama yapıldı. Arama sırasında, Sinan Aygün’ün kız kardeşi Sibel Aygün ile avukatlarından Esin Gürel’in de eve girdikleri görüldü. Arama sonunda Aygün’e ait olduğu bildirilen bazı CD’ler, bilgisayar kasası ve not defterleri ekiplerce götürüldü. Daha sonra polislerin gözetiminde evden çıkarılan ve polis otomobiline bildirilen Aygün, bir gazetecinin ‘’Neyle suçlanıyorsunuz?’’ sorusunu ‘’Atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum’’ diye cevapladı. Aygün, evden ATO’ya götürüldü. ATO’da Aygün’ün odasına da arama yapıldı. ADD’nin Batıkent’teki genel merkezinde polis tarafından arama yapıldı. Öte yandan, gözaltına alınan kişilerin ev ve bürolarından alınan bilgisayar kasası ve belgeler Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi.

İSTANBUL’DA 17 KİŞİ GÖZALTINDA

Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Büyükçelebi’nin ise sabah saatlerinde İstanbul’daki evinde gözaltına alındığı kaydedildi. Gazete yetkililerinden alınan bilgiye göre, Büyükçelebi, Davutpaşa’daki gazete binasına getirildi. Polis, Büyükçelebi’nin gazetedeki odasında arama yaptı. Arama sırasında Ufuk Büyükçelebi de polisin yanında bulundu. İstanbul’da Büyükçelebi’nin yanı sıra aralarından derin analizci olarak bilinen Erol Mütercimler ile “Hukuk dışına çıkılacak günler geliyor diye düşünüyorum” diyerek tepkileri üzerine çeken ADD Kadıköy Şubesi eski başkanlarından Birol Başaran’ın da bulunduğu en az 17 kişinin daha gözaltına alındığı kaydedildi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde, soruşturma çerçevesinde arama yapmak için Kadıköy Caferağa Mahallesi Moda Caddesi’ne gelerek, ADD Kadıköy Şubesi’nde arama ve inceleme yaptı.

Ati Teknoloji Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Şirketi Genel Müdürü Prof. Dr. Ercüment Ovalı da Trabzon Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, sabah saatlerinde Trabzona’daki evinde gözaltına alınarak, Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

TURHAN ÇÖMEZ DE ARANIYOR

Eş zamanlı olarak başlatılan operasyon kapsamında polis AKP'den ihraç edilen eski vekil Turhan Çömez'in de evine de baskın yaptı. Aramalar sonrasında Turhan Çömez'in evde olmadığı anlaşıldı. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Kurucu Başkanı Adnan Türkkan ile Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı yapan Tuğgeneral Levent Ersöz de gözaltına alındı. Savcılığın talimatıyla Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, emekli albay H.A.U'yu Manavgat'a bağlı Çolaklı beldesinde, serbest meslek sahibi O.G'yi de Antalya il merkezinde gözaltına aldılar.

/ Ankara-İstanbul-Trabzon-Antaly

02.07.2008


 

BİR İLK: EMEKLİ ORGENERALLER GÖZALTINDA

Ergenekon soruşturması çerçevesinde aralarında emekli Orgeneraller Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Gazeteci Mustafa Balbay, ATO Başkanı Sinan Aygün gibi önemli isimlerin de bulunduğu büyük gözaltıları değerlendiren hukukçular, elde ciddi deliller bulunmadan bu tür kapsamlı bir operasyonun yapılamayacağını, son gelişmelerin sürpriz olmadığını ifade ettiler.

BÜYÜK GÖZALTILARA HUKUKÇU DESTEĞİ

Yargıtay onursal başkanı Sami Selçuk, gözaltıların buzdağının görünen kısmı olduğunu belirterek savcıların soruşturmayı derinleştirmek amacıyla bu yola başvurmuş olabileceğini söyledi. İsnat edilen suçu belgeleyen delillere ulaşılmış olabileceğini belirten emekli başsavcı Reşat Petek de bu gözaltıların çoktandır beklendiğini kaydetti. Emekli hakim Ümit Kardaş ise, böyle bir gözaltı kararının verilmesinin ciddî belgelere ulaşıldığını gösterdiğini belirtti.

Gözaltılar sürpriz değil

ŞOK GELİŞMEYİ DEĞERLENDİREN HUKUKÇULAR: ELDE CİDDÎ DELİLLER BULUNMADAN BU TÜR KAPSAMLI BİR OPERASYON YAPILAMAZ. SON GELİŞMELER SÜRPRİZ DEĞİL.

“Ergenekon” soruşturması kapsamında bazı isimlerin gözaltına alınmasını Yeni Asya’ya değerlendiren hukukçular, elde ciddi deliller bulunmadan bu tür kapsamlı bir operasyonun yapılmayacağını, son gelişmelerin sürpriz olmadığını ifade ettiler.

YETERLİ ŞÜPHE VAR

Emekli Başsavcı Reşat Petek, soruşturmayı yürüten savcıların ellerindeki bilgi ve belgelerin kamuoyu tarafından bilinmediği için kesin bir değerlendirme yapmanın zor olduğunu ifade ederek, “Yargı yeni delillere ve ipuçlarına mı ulaştı acaba? Muhakkak öyledir. Hakikaten Türkiye’de anayasal düzeni antidemokratik yollarla değiştirmek, hükümeti indirmek yolunda ciddi bir organize olduğu izlenimi hala devam ediyor. Ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı da bu doğrultuda alakası olanları gözetime alma kararı verdiğine göre mahkemeden en azından yeterli şüpheyi elde etmiş oluyor ve bu noktada soruşturmayı genişletildiğini anlıyoruz” dedi.

Gözaltına alma kararının kolay kolay verilmediğini de ifade eden Petek, “Bu tip organize suçtan bahsediliyorsa, bir çete yapılanmasından bahsediliyorsa, elbette ki dernek kurar gibi bazı deliller değil daha organizeyi ortaya çıkaracak delillere ulaşılmış olmalı ki savcı bu talepte bulunuyor ve mahkeme de yeterli görüyor. Ve gözaltı kararı veriliyor. Hukuk düzenini yok etmeye yönelik bir çalışma varsa, yargı makamları da bunun üzerine gitmeli ve sorumluluklarının gereğini yapmalıdır. Sonucu beklemek lazım” diye konuştu.

BAŞSAVCININ HABERİNİN OLMASINA GEREK YOK

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Ergin’in “Gözaltılardan haberim yok” açıklamasını değerlendiren Emekli Başsavcı Petek, şunları kaydetti: “Genel işleyişi bilen biri olarak söyleyeyim bir konuda cumhuriyet savcısına soruşturma yetkisi tevdi edildikten sonra o soruşturmanın her safhasında başsavcıya bilgi vermesi gerekmez. Soruşturmayı yapmasına yetkilidir. Böyle önemli bir olayda artık kendi yetkisi kapsamında talimatları vermeye de yetkilidir. Emniyet makamlarına talimat vermede veyahut mahkemeden gözaltı kararı alıp soruşturmasını bu yönde sürdürmede il cumhuriyet başsavcısının yeniden bilgilendirmeye veya muvafakatını alma gibi bir usul ve yasal bir zorunluluk yoktur. Başsavcı haberim yok diyorsa olmayabilir normaldir.”

DEMEK Kİ ELDE CİDDÎ BELGELER VAR

Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş da soruşturmanın çok kapsamlı olduğunu hatırlattı. Gözaltı kararının verilmesinin elde ciddi belgelerin olduğunu gösterdiğini açıklayan Kardaş, “Sağlam deliller olmadan böyle girişimin olmaması lazım. Demek ki elde ciddi belgeler var. Orgeneral olup olmasına bağlı değil her vatandaş için geçerli tabiî ki önemli kanıtlar olması lazım. Önemli suçlamalar olması lazım ki gözaltına alınıyorlar. Ne çıkacağını göreceğiz.”

GÖZALTILAR BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI

Yargıtay eski başkanı Sami Selçuk, gözaltıların buzdağının görünen kısmı olduğunu belirterek savcıların soruşturmayı derinleştirmek amacıyla bu yola başvurmuş olabileceğini söyledi. Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, bir televizyon kanalında dünkü gözaltıları değerlendirirken, “Ergenekon” soruşturmasının büyük bir dava olduğunu söyledi. Soruşturmaların derinleştirilmek istendiğini kaydeden Selçuk, “İddianemenin hazırlanması saburla beklenmeli. Gözaltıların buzdağının görünen kısmı. Savcılar, soruşturmayı derinleştirmek amacıyla bu yola başvurmuş olabilir” diye konuştu.

Kemal BENEK / Ankara

02.07.2008


 

İddianame hazır

Ümraniye’de bir gecekonduda el bombaları ve fünyelerin ele geçirilmesi sonrası başlatılan ‘’Ergenekon’’ soruşturmasına ilişkin iddianamenin bitme aşamasına geldiği, hafta sonuna kadar tamamlanarak mahkemeye sunulmasının beklendiği bildirildi.

ÜMRANİYE’DE bir gecekonduda el bombaları ve fünyelerin ele geçilmesi sonrası başlatılan ‘’Ergenekon’’ soruşturmasına ilişkin iddianamenin bitme aşamasına geldiği, hafta sonuna kadar tamamlanarak mahkemeye sunulmasının beklendiği bildirildi. Alınan bilgiye göre, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu Beşiktaş Adliyesi’nde görev yapan İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından bir yılı aşkın süredir devam eden soruşturma tamamlanma aşamasına geldi. Söz konusu soruşturma ile ilgili iddianamenin şu an itibariyle görevliler tarafından yargı organlarınca kullanılan bilgisayar sistemi olan UYAP’a kaydedildiği öğrenildi. İddianamenin, bu işlemin bitmesinin ardından hafta sonuna kadar tamamlanarak mahkemeye sunulmasının beklendiği kaydedildi. Soruşturma çerçevesinde dün gözaltına alınan kişilere ilişkin daha sonra gerek görülürse ek iddianeme hazırlanabileceği belirtildi.

/ İstanbul

02.07.2008


 

Talimat savcıdan

İstanbul Valisi Muammer Güler, Ergenekon Soruşturması kapsamında gerçekleşen gözaltıların, adlî bir işlem olduğunu bildirdi. Güler, ‘’Bunların tamamı Cumhuriyet Savcılığı gözetiminde yürütülüyor’’ dedi. Soruşturmadan başsavcı da bilgilendirildi.

İSTANBUL Valisi Muammer Güler, Ergenekon Soruşturması kapsamında gerçekleşen gözaltıların, adli bir işlem olduğunu bildirdi. Vali Güler, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri kapsamında Taksim Cumhuriyet Meydanı ve Beşiktaş’taki Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önündeki törenlerin ardından gazetecilerin, Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltılarla ilgili soruları üzerine, bunun bir adli prosedür olduğunu söyledi. Bu konuda açıklama yapamayacağını belirten Güler, ‘’Bunların tamamı Cumhuriyet Savcılığı gözetiminde yürütülüyor’’ dedi. Muammer Güler, gözaltıların savcılığın talimatıyla gerçekleştirilen bir adli işlem olduğunu kaydetti.

/ İstanbul

02.07.2008


 

Soruşturma süreci işliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gözaltılarla ilgili olarak, “Devam etmekte olan bir sürecin aslında sanıyorum içerisinde olan bir uygulama. Soruşturma sürecinin içerisinde, tabii bizler de iddianamenin bir an önce açıklanmasını, dâvânın açılmasında bekliyoruz” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gözaltılarla ilgili olarak, "Devam etmekte olan bir sürecin aslında sanıyorum içerisinde olan bir uygulama. Soruşturma sürecinin içerisinde, tabii bizler de iddianamenin bir an önce açıklanmasını, dâvânın açılmasında bekliyoruz" dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısına katılmak üzere TBMM’ye gelişinde gazetecilerin “Ergenekon” soruşturmasına ilişkin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

‘’Devam etmekte olan bir sürecin, aslında bu da içerisinde olan bir uygulama sanıyorum, soruşturma sürecinin içerisinde... Tabii bizler de iddianamenin bir an önce hazırlanmasını bekliyoruz. Herhalde yargının (iddianameyi) tamamlanmasına yönelik bir adımı diye düşünüyorum. Sayın Savcının, 10. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla atılmış olan bir adım. Emniyet teşkilatımız da 10. Ağır Ceza Mahkemesinin aldığı bu kararı, bu sabah uygulamaya koymuş, şu anda netice budur. Tabii bizim bir an önce bunun bir neticeye kavuşturulması beklentimiz de vardır. Temennimiz odur ki bu soruşturmalar neticesinde, karanlıklarda aydınlığa çıkmış olur.’’

TAHAMMÜL EDİLEMEYEN DEMOKRASİ

Başbakan Erdoğan partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada ise ''Türkiye'nin ne zaman kendi ayakları üzerinde doğrulsa, ne zaman gücünü toparlasa, ne zaman ağırlıklarından kurtulup ilerlemeye, büyümeye başlasa, milletin önüne hep setler çekildiğini'' söyledi. Erdoğan, Türk siyasetinin temelinin, değişimden, gelişimden yana olanlarla, değişime direnenler arasındaki mücadeleye dayandığını ifade ederek, ''AK Parti'ye tahammül etmekte zorlanın siyaset erbabının asıl tahammül edemediği Türkiye'nin ayakları üzerinde durmasıdır, Türkiye'nin değişmesidir, demokratikleşmesidir. Çok açık söylüyorum: Tahammül edilemeyen AK Parti değildir, tahammül edilemeyen demokrasidir, millet iradesidir halkın duygu ve düşüncesidir'' diye konuştu.

/ Ankara

02.07.2008


 

Atatürk’ü sevmekle suçlandım

“Ergenekon soruşturması’’nı yürüten İstanbul Cumhuriyet savcılarının talimatı doğrultusunda gözaltına alınan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, “Atatürk’ü sevmekle suçlandığını’’ öne sürdü.

ATO Başkanı Aygün’ün evinde de polis ve jandarma ekiplerince arama yapıldı. Arama sırasında, Sinan Aygün’ün kız kardeşi Sibel Aygün ile avukatlarından Esin Gürel’in de eve girdikleri görüldü. Arama sonunda Aygün’e ait olduğu bildirilen bazı CD’ler, bilgisayar kasası ve not defterleri ekiplerce götürüldü. Daha sonra polislerin gözetiminde evden çıkarılan ve polis otomobiline bildirilen Aygün, bir gazetecinin ‘’Neyle suçlanıyorsunuz?’’ sorusunu ‘’Atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum’’ diye cevapladı. Aygün, evden ATO’ya götürüldü. ATO’da Aygün’ün odasına da arama yapıldı. ADD’nin Batıkent’teki genel merkezinde polis tarafından arama yapıldı. Öte yandan, gözaltına alınan kişilerin ev ve bürolarından alınan bilgisayar kasası ve belgeler Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi.

02.07.2008


 

Danıştay: Ayasofya müze olarak kalsın

Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya Camiinin müzeye dönüştürülmesine ilişkin 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararının iptal telebini “tüm dünyaya tanıtılma işlevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi” gerekçesiyle reddetti.

DANIŞTAY 10. Dairesi, Ayasofya Camisi’nin müzeye dönüştürülmesine ilişkin 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptal talebini reddetti. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği, “Bakanlar Kurulu’nca alınacak bir karar ile Ayasofya Camisi’nin müzeye çevrilmesine ilişkin 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nın kaldırılarak, ülke çıkarlarının gerektirmesi halinde müze vasfı korunarak söz konusu caminin ibadete açılmasına yönelik bir düzenleme yapılması” talebiyle Başbakanlığa başvurmuş, Başbakanlık bu talebe cevap vermemişti. Dernek bunun üzerine, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali talebiyle Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay Onuncu Dairesi, Ayasofya Camisi’nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı oy birliğiyle reddetti. Dairenin kararında, türbe, akaret, muvakkıthane ve medreseyi de kapsayan Ayasofya Camisi’nin bulunduğu Eminönü ilçesi, Cankurtaran Mahallesi Bab-ı Hümayun Sokağı’nda bulunan 2 hektar 6644 metrekarelik taşınmazın, 24 Kasım 1934’de Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmesine karar verildiği belirtildi. Kararda, insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal sitleri dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli iş birliğini sağlamak amacıyla hazırlanan UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’nin Türkiye tarafından da kabul edildiği kaydedildi. Sözleşme hükümlerinin bir gereği olarak oluşturulan Dünya Miras Listesinin de UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenerek bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilmiş doğal ve kültürel varlıkları gösterdiği ifade edilen kararda, kültürel bir miras niteliği taşıyan İstanbul’un tarihi alanlarının da 6 Aralık 1985’te Dünya Miras Listesine dahil edildiği hatırlatıldı.

/ Ankara

02.07.2008


 

İlâçta mutlu son: Hükümet ile TEB anlaştı

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ‘’2008 İlaç Alım Protolü’’ görüşmelerinde anlaşma sağlandığını belirterek, ‘’Uzlaşma kararları, 1 Temmuz 2008’den itibaren geçerli olacaktır’’ dedi.

Bakan Çelik, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak ve çeşitli ilâç firmalarının yetkilileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında önceki gün akşam saatlerinde bir araya geldi. Yaklaşık 3.5 saat süren toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Çelik, birkaç aydır TEB başkan ve yetkilileri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında görüşmeler yapıldığını belirterek, ‘’2008/2009 yılı İlaç Alım Protokolü uzlaşma ile sonuçlanmıştır. Bu uzlaşma kararları, 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacaktır’’ dedi.

/ Ankara

02.07.2008


 

Başsavcı: AKP kapatılsın

AKP hakkında açılan kapatma dâvâsında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya dün Anayasa Mahkemesine sözlü açıklama yaparak, kapatma yönündeki talebini tekrar etti.

YARIN DA AKP SÖZLÜ SAVUNMA YAPACAK

AKP yetkilileri ise sözlü savunmalarını yarın

yapacak. Bu sürecin ardından, dâvâya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.

Başsavcı: AKP kapatılsın dedi

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AKP hakkındaki kapatma davasında, Anayasa Mahkemesi heyetine 1.5 saat sözlü açıklama yaptı. AKP hakkındaki kapatma dâvâsında işleyen süreç kapsamında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, saat 10.00’da sözlü açıklamasına başladı. Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi’nden saat 11.30’da ayrıldı. Başsavcı, AKP’nin kapatılması talebini bir kez daha tekrarladı. Yalçınkaya’nın sözlü açıklamalarda, açtığı kapatma davası sonrası AKP’lilerin yaptığı açıklama ve beyanatları da mahkeme heyetine sunduğu ve AKP’nin kapatılması yönündeki talebini yinelediği bildirildi. Anayasa Mahkemesi’ne arka kapıdan giren Yalçınkaya, yine arka kapıyı kullanarak mahkeme binasından çıktı. AKP yetkilileri ise yarın sözlü savunma yapacaklar. Parti adına savunmanın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile TBMM Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından yapılacağı öğrenildi.

/ Ankara

02.07.2008


 

Ekonomi için reform şart

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin iş gücüne her yıl 700 bin gencin katıldığını ve bu gençlere iş bulunması gerektiğini hatırlatarak, bunun için de önümüzdeki dönemde yapısal reformların mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.

02.07.2008


 

İnal: Türkiye, ihtilâl ihtimalinden kurtulmalı

Balıkesir Barosu eski Başkanlarından Avukat Turgut İnal, “Türkiye ihtilâl havası ve ihtilâl hazırlığı ihtimallerinden kurtulmalı” dedi.

“Ergenekon” soruşturması kapsamında gerçekleştirilen gözaltıları değerlendiren Avukat Turgut İnal, bu tarz operasyonu geniş kapsamlı olarak değerlendirmek gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyetinin ihtilâllerden medet uman durumdan kurtulması gerektiğini belirten İnal, “Türkiye Cumhuriyetini ve demokrasisini ihtilâllerle anmaktan kurtarmalıyız. Türkiye ihtilâl havası ve ihtilâl hazırlığı ihtimallerinden kurtulmalıdır” diye konuştu. Suç işleyen veya savcılar tarafından suç işlediği idda edilen herkesin hukuk çerçevesinde gözaltına alınabileceğini belirten İnal, “Türkiye’de herkes, her makam, ünvan gerektiğinde nezarete alınabilir veya tutuklanabilir” dedi.

Yeni Asya / İstanbul

02.07.2008


 

Meclis tatile girmedi çalışmaya devam edecek

TBMM’nin çalışma süresinin uzatılmasına dair karar, Resmî Gazete’de yayımlandı.

Karara göre, dün tatile girmesi gereken TBMM, tatile girmeyerek çalışmalarına devam edecek.

/ Ankara

02.07.2008


 

Sivaslılar: 15 yıldır yöneltilen töhmetlerden bıktık

Sivas Ticaret ve Sanayi Odasının öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum örgütü, sendika ve siyasi parti temsilcileri, Sivas olaylarının 15. yılında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a mektup gönderdi.

Sivas Ticaret ve Sanayi Odasından yapılan yazılı açıklamaya göre, mektupta, ‘’Yaşanan acı olaylar ile uzak yakın ilişkisi olmayan Sivas halkı, 15 yıldır yöneltilen töhmetlerden bıkmıştır, huzurlu ve barış dolu günleri yaşamak arzusundadır’’ denildi.

/ Sivas

02.07.2008


 

Dikkat! Radarlar artıyor

Yaz sezonuyla birlikte özellikle şehirler arası yollarda radar uygulamasının arttırıldığı, sürücelerin kısa mesafelerde radarla karşılaşabilecekleri bildirildi.

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Daire Başkanı Celal Uzunkaya, yaz sezonunun başlaması ve okulların tatile girmesiyle kara yollarında yoğunluk yaşanmaya başladığını, kazalarda da artış gözlemlendiğini söyledi.

Uzunkaya, günde yaklaşık 3 bin kişinin yaralandığına dikkati çekerek, ‘’Bu da genellikle kontrolsüz, kurallara çok dikkat etmeyen sürücü profilinden kaynaklanıyor’’ dedi.

Hava sıcaklıklarının artmasının da sürücülerin dikkatlerinin dağılmasında önemli bir etken olduğunu vurgulayan Uzunkaya, direksiyon başına geçen sürücülerden trafik kurallarına uymalarını, hız yapmamalarını, kemer takmalarını ve acele etmemelerini istedi.

Şehirler arası yollarda, artan trafik yoğunluğuna paralel olarak vatandaşların can güvenliği için denetimleri arttırdıklarını bildiren Uzunkaya, şöyle konuştu:

‘’Yapılan kontrolsüz, acele davranışlar telafisi olmayan sonuçlar doğruyor. Öncelikle hız kurallarına uyulması gerekiyor. Hız denetimleri için şehirler arası yollarda radar uygulamalarını geçtiğimiz yıllara oranla epey arttırdık. Arttırmaya da devam edeceğiz. Şu an yollarda yoğun radar var. Sürücüler, ‘Radarı atlattım. Artık hız yapabilirim’, ‘Şimdi radardan geçtim, artık uzun süre radar olmaz’ demesin. Aynı güzergâhta 20 kilometre sonra ikinci radara girebilirler.’’

Celal Uzunkaya, trafik kontrolleri ve cezai uygulamaların, sürücüler ile aileleri ve bütün yolcuların güvenliğinin sağlanması için yapıldığını belirterek, trafik kurallarına uyulmasının hayatî önem taşıdığını sözlerine ekledi.

02.07.2008


 

ÖNCE UYARI, SONRA CEZA

Karaman’da yola 300 metre aralıklarla yerleştirilen 2 polis ekibinden biri sürücüleri emniyet kemeri takmaları konusunda uyarıyor, diğer ekip ise emniyet kemeri takmayanlara ceza kesiyor.

Karaman Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürü Asilhan Öztürk, yaklaşık 20 gündür yoğun olarak şehir içinde yaptıkları uygulamalarda, araç sürücülerini emniyet kemeri takmaları konusunda uyardıklarını söyledi. Emniyet kemerlerinin şehir içinde genellikle can güvenliği için değil cezadan kurtulmak için takıldığını belirten Öztürk, araştırmaların, trafik kazalarında emniyet kemerinin hayat kurtardığını gösterdiğini bildirdi. Uygulamalar sayesinde emniyet kemeri kullanımının giderek yaygınlaştığını ifade eden Öztürk, şunları kaydetti: ‘’Yine de emniyet kemeri takmamak için direnenler var. Bundan sonra uyarmadan ceza uygulayacağız. Bugünlerde farklı bir uygulama yapıyoruz. 300 metre aralıklarla 2 ekip yerleştiriyoruz. Bir ekibimiz durdurduğu araçların sürücüleri ve yolcularını emniyet kemeri takmaları konusunda uyarıyor. Diğer bir ekibimiz de 300 metre ilerde aynı araçları durduruyor. Emniyet kemeri takılı değilse ceza yazılıyor.’’ Öztürk, birçok sürücünün polisin yanında taktığı emniyet kemerini birkaç metre uzaklaşınca çıkardığını gördüklerini belirterek, bütün sürücüler emniyet kemerini düzenli takana kadar uygulamalarının süreceğini bildirdi.

02.07.2008


 

Trafik müfettişleri de artıyor

Kara yolu denetiminde polis, jandarma ve trafik zabıtasına yardımcı olarak yol güvenliğini artırmada hizmet sağlayan fahri trafik müfettişlerinin sayısının 11 binden 20 bine çıkarılarak sistemin daha aktif hale getirileceği belirtildi.

Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Genel Başkanı Kudret Asma, Türkiye’de son 3 yılda bilinen tüm ölümlerin sebepleri arasında trafik kazalarının üçüncü sırada olduğunu, geçen yıl meydana gelen 825 bin 583 trafik kazasında 5 bin 4 kişinin öldüğünü, 188 bin 500 kişinin ise yaralandığını hatırlattı. Yaklaşık 12 bin fahri müfettişin 2000 yılında belge alarak göreve başladığını vurgulayan Asma, ‘’8 yılda ölenler, ayrılanlar ve belgeleri iptal edilenlerle birlikte bu sayı 11 bine düştü. Aradan geçen zamanda trafiğe çıkan araç sayısında hızlı bir artış yaşanmasına karşın fahri müfettiş sayısına ek yapılmadı’’ dedi. Asma, artan araç sayısına yetişebilmek, fahri trafik müfettişliğine yeni kan sağlamak için bazı düzenlemeler yapıldığını belirterek, 2000 yılında fahri müfettiş sayısının araç sayısının binde bir oranına göre belirlendiğini, bu yıl ise bu oranın binde ikiye yükseldiğini vurguladı.

02.07.2008


 

Afet konutlarına yerleşen yok

BİTLİS merkez ve Mutki ilçesine bağlı köylerde yaşayan, 1980 ve 1990 yıllarında bu köylerde yaşanan tabiî afetlerin ardından afet konutu almaya hak kazananların, il merkezinde yapımı tamamlanan konutların çoğuna altyapı eksiklikleri sebebiyle yerleşmediği bildirildi.

İmar Afet Şube Müdürü Muzaffer Tekin, yaptığı açıklamada, 1980 ve 1990 yıllarında yaşanan tabiî afetlerin ardından konut almaya hak kazanan vatandaşlar için Bitlis Zeki Ergezen Mahallesi’nde konutlar yaptıklarını ancak vatandaşların bu konutlara yerleşmediğini söyledi. Yasa gereği konutları bitirdiklerini belirten Tekin, bu konutların kuralarının noter huzurunda çekildiğini ve belirlenen sürede vatandaşlara teslim edildiğini hatırlattı. Hak sahiplerinin Bitlis merkez ve Mutki’ye bağlı köylerden olduğunu bildiren Tekin, şöyle konuştu: ‘’Bunlar 1980 ve 1990 yıllarından beri hak sahibi olan vatandaşlar. Bu vatandaşların konutlarını 2003 ve 2007 yılları arasında programa alınan dönemlerde bitirdik. Resmî tebligatlarımızı yapıp vatandaşlara yapımı tamamlanan 310 konutu teslim ettik. Vatandaşların bazıları konutlara yerleşti. Bazı vatandaşlar il dışında yaşıyor. Bazı vatandaşlar ise köylerini terör nedeniyle boşaltmış ve göç etmiş. Bunlar evlere yerleşmedi. Vatandaşın evine yerleşmemesi bizim problemimiz değil. Vatandaşların kendilerinin taşınması gerekiyor. Kimseyi köyünden zorla getirip konutlara yerleştiremeyiz. Sonuçta evler vatandaşın özel mülkiyeti. Evlere kendileri yerleşebilir veya kiraya verebilir.’’

ALTYAPI TAMAM

Afet konutlarının çevre düzenlemesi ve altyapı çalışmalarının tamamlandığını kaydeden Tekin, içme suyu, kanalizasyon ve elektrik şebekesi çalışmalarının bitirildiğini ancak su deposunun küçük olması sebebiyle suyun bütün konutlara yetmediğini bildirdi. Afet evlerinde kullanılmak üzere kurulan elektrik trafosunun çalındığını ifade eden Tekin, bu konuda Van Gölü Elektrik Dağıtım Şirketi (VEDAŞ) yetkilileriyle görüştüklerini, konutlara geçici olarak elektrik verildiğini belirtti. Tekin, ‘’Bitlis’in kış koşullarının ağır geçmesi nedeniyle evlerin sıvalarında çatlama oluştu. Bir yer ıssız ve sahipsiz kalınca haliyle dökülür. Bu evlere vatandaşlar yerleşirse 5 yıl sonra burası Bitlis’in en güzel yerleşim birimi olacak’’ diye konuştu.

02.07.2008


 

“İstanbul’da kene yok” iddiası

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Ergönül, İstanbul’da kene ısırmasıyla geçen ‘’lyme’’ hastalığı ile ilgili son 30 yıldır görülen vak'a sayısının 1 ya da 2 olduğunu, bugüne kadar da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı belirlenmediğini belirtti.

Ergönül, ‘’Bu panikten çıkar sağlamak amaçlı bazı kişiler, uzman olmadıkları halde açıklamalar yapıyorlar’’ dedi. Ergönül, son günlerde basında İstanbul’da da KKKA veya lyme hastalığı yapan kenelerin var olduğu yönünde haberler yer aldığını hatırlattı. Keneler yoluyla bulaşan lyme hastalığı ile ilgili İstanbul’da son 30 yıldır görülen vak'a sayısının 1 ya da 2 olduğunu belirten Ergönül, ‘’Bu son derece nadir olan, KKKA ile hiçbir ilgisi olmayan, ülkemizde son derece nadir görülen, Avrupa ve Amerika’da yaygın olan bir hastalıktır. Kenelerle bulaşır. Fakat biz uzunca süredir hiç rastlamadık’’ diye konuştu.

02.07.2008


 

Silivri’de trafik kazası: 3 ölü

Silivri'de bir kamyona arkadan çarpan otomobildeki 3 kişi öldü 1 kişi yaralandı. TEM Otoyolu Selimpaşa mevkiinde Büyükçekmece yönüne giden İhsan Akduvar’ın (30) kullandığı 34 AD 6854 plakalı otomobil önünde giden kamyona çarptı.

Kazada, İhsan Akduvar ve Müge Demirbaş (24) olay yerinde, başından ağır yaralanan Figen Akduvar (24) ise kaldırıldığı Özel Silivri Kolan Hastanesinde vefat etti. Olayda kamyon şoförü Hasan Kuzhan’ın da yaralandığı ve aynı hastanede tedavi altına alındığı belirtildi. Jandarma kazaya ilişkin inceleme başlattı.

02.07.2008


 

Minibüs taramada, 7 kişi hakim önünde

Van-Erciş kara yolundaki silâhlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan 9 kişiden 7’si adliyeye sevk edildi. Alınan bilgiye göre, Van-Erciş kara yolu Çakırbey Köyü yakınlarında meydana gelen, 4 kişinin öldüğü, 8 kişinin yaralandığı silâhlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan A.Ş, H.R.Ş, B.Ş, A.Ş, R.Ş, H.Y. ve İ.S’nin Jandarma Komutanlığındaki sorguları tamamlandı

. Sorgulanmalarının ardından yoğun güvenlik tedbiri altında zırhlı araçla adliyeye getirilen 7 kişinin cumhuriyet savcısına ifade verdiği belirtildi. Şevgin ve Sağınç aileleri arasındaki kan dâvâsı sebebiyle 27 Haziranda Van-Erciş kara yolunda durdurulan minibüse uzun namlulu silâhlarla ateş açılmış, saldırıda Sağınç ailesinden 4 kişi ölmüş, 8 kişi yaralanmıştı. Saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, jandarma ekipleri, olayla ilgili 9 kişiyi gözaltına almış, bu kişilerden 2’si sorgulamalarının ardından serbest bırakılmıştı.

02.07.2008


 

Başsavcı Engin: Operasyondan haberdarım

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, dün sabahki operasyonlardan bilgisinin olmadığı yönündeki haberleri yalanladı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Başsavcısı Engin, “Ben operasyonun başsavcılığın talimatı ile yapıldığı yönündeki bilgileri düzelttim. Operasyon, benim talimatımla değil, soruşturmayı yürüten savcıların talimatıyla gerçekleşmiştir. Basın mensupları benden operasyonla ilgili bilgi istediler. Ben de şu anda detaylı bilgi olmadığını, ama araştırıp gerekirse açıklama yapabileceğimi söyledim” dedi. Bilgisi olmadığı ve konuyla ilgili araştırma başlatacağı yönündeki iddiaları yalanlayan Başsavcı Engin, soruşturmayı yürüten savcıların yoğun bir mesaide çalıştığını, bu sebeple herhangi bir açıklama yapmayacağını ifade etti.

/ İstanbul

02.07.2008


 

Fırat: Yargı kararına herkesin saygı göstermesi gerekir

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamındaki son gözaltıları, ‘’Yargı kararlarına herkesin saygı göstermesi gerekir’’ diye değerlendirdi.

Fırat, TBMM’de gazetecilerin, gözaltılara ilişkin sorularını cevapladı. Yargı kararlarına herkesin saygı göstermesi gerektiğini ifade eden Fırat, ‘’Yargının tarafsızlığına, bağımsızlığına saygı gösterilmesi lazım’’ dedi. AKP’li Fırat, ‘’İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın gözaltılarla ilgili haberi yokmuş’’ diyen gazeteciye, ‘’Öyle şey olur mu? Talimat vardır. Polis kendi başına yapmaz’’ diye karşılık verdi.

/ Ankara

02.07.2008


 

Sahabe kabri inanç turizmine kazandırılacak

Adıyaman’ın Samsat ilçesindeki sahabe Safvan Bin Muattal için Başbakanlık Toplu Konut İdaresince (TOKİ) Osmanlı mimarî tarzı yeni türbe ve cami yaptırıyor

Samsat Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, yaptığı açıklamada, TOKİ’nin ilçede mezarı bulunan Safvan bin Muattal için yeni bir türbe yaptırma projesini hayata geçirdiğini bildirdi. Proje kapsamında mezarın bulunduğu yere türbe, cami ve bölgenin çevre düzenlemesinin yapılması için ihaleye çıkıldığını ifade eden Kaşıkçı, Safvan bin Muattal için yaptırılacak türbenin Osmanlı mimarisinden izler taşıyacağını kaydetti. Çevre düzenlemesi yapılacak türbenin yanına şadırvan da yapılacağını belirten Kaşıkçı, şöyle konuştu: ‘’Anadolu coğrafyasında İstanbul Eyüp’teki Hz. Ebu Eyyub El- Ensari ve Samsat ilçesinde bulunan Safvan bin Muattal isimli sahabelerin kabirlerinin şu anda bulundukları yerlerde olduğu kesin. Başka bir çok mekânda sahabe isimlerine ait mekânlar var, ancak bunlar tarihî kaynaklarca teyit edilmiyor ve konuyla ilgili çelişkili bilgilere rastlanıyor.’’ Kaşıkçı, projenin hayata geçmesiyle ilçenin inanç turizmi açısından daha da gelişeceğini ve bunun ilçenin ve Adıyaman’ın tanıtımına katkı sağlayacağını vurguladı.

SAFVAN BİN MUATTAL

Tarihî kaynaklarda, Safvan bin Muattal’ın Samsat ilçesine hicretin 19. yılında Hz. Ömer döneminde geldiği, burada savaştığı ve şehit düştüğü belirtiliyor. Savaşlara, asker ya da çeşitli kademelerde komutan olarak katılan ve Samsat ilçesinde şehit olan Safvan bin Muattal, tarihte ‘’ifk’’ olayı olarak adlandırılan, Hz. Ayşe ile iftiraya maruz bırakılan, daha sonra Kur’ân-ı Kerim’deki Nur Sûresinin 10. ve 20. âyetleriyle aklanan sahabe olarak biliniyor.

/ Samsat

02.07.2008


 

Çayeli’nde sel felâketi

ÖNCEKİ gün sabaha karşı 03.00 civarında başlayan sağanak yağış, Çayeli, Senoz Vadisindeki köylerin yollarının kapanmasına sebep oldu. Hafta başı olması sebebiyle köylerden Çayeli ilçe merezine inen vatandaşlar, Çayeli’nde mahsur kaldı.

Bölgede yapımı devam eden ‘tünel tipi HES’ elektrik santrallerinin projeye aykırı bir şekilde ilerlemesi sel felaketine sebep oluyor. Santraller için kazılan ‘tünel’lerden çıkarılan topraklar belli bir yere toplanmayıp dağa yamaçlardan dere yataklarına dökülüyor. Bölgede genelde yaz aylarında yağan şiddetli yağmurlar, daha önceki yıllarda da felaketlere sebep olmuştu.

Senoz Vadisinde yaşayan halkın sürekli tedirgin bir durumda yaşamasına sebep olan taş ocakları ve HES çalışmaları, halkın tepkisine sebep oluyor. Son yağışlar esnasında meydana gelen dere tahribatı sebebiyle ÇayeliKaptanpaşa yolunun Seslidere mevkiindeki 600 metre yolu dere tamamıyla tahrip etmiş durumda. Buzlupınar, Seslidre arasıda da 300 metre yol yine dere tahribi sebebiyle bozulmuş durumda. Ayrıca ana yola bağlantısı olan Yeşiltepe, Ormancık, Yenice köylerinin yolları da yağan yağmur sebebiyle kullanılmaz durumda.

Çayeli ilçe merkezinde mahsur kalan vatandaşlar, “Bu akşam camide yatacağız. Vadimizde yapılan HES’lerin zararları şimdiden görmeye başladık’ diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Senozderesi.com

02.07.2008


 

Siirt'te su sıkıntısı

SİİRT'TE yaşanan su sıkıntısı nedeniyle belediye başkanı ile görüşmek için belediye önünde toplanan vatandaşlardan bazıları, başkan ile görüşemeyince taş atarak belediye binasının camlarını kırdı.

15 gündür kentin büyük bir bölümünde yaşanan su sıkıntısı nedeniyle Belediye Başkanı Mervan Gül ile görüşmek için belediye binası önünde toplandı. Belediye Başkanı Gül’ün belediyede olmadığını öğrenen vatandaşlardan bazıları taş atarak belediye binasının camlarını kırdı. Polisin müdahalesiyle grup dağıldı. Olay sonrası belediyeye gelen Gül, yaptığı açıklamada, yaşanan olayları üzüntü verici bulduğunu belirterek, su sıkıntısının bir haftaya kadar çözüleceğini söyledi.

/ Siirt

02.07.2008


 

Fatih’te Güney Koreli diplomata kapkaç

FATİH’TE bir taksi şoförü ve arkadaşı, Türkiye’ye turist olarak gelen Güney Koreli diplomatın çantasını kapkaç yöntemiyle çaldıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.

Güney Kore’nin Almanya’da görev yapan askeri ataşesi olduğu belirtilen Donk Myung Kim, İstanbul’u gezdirmesi için Sultanahmet’te 34 TFM 64 plakalı taksinin sürücüsü Mustafa U. (57) ile 50 avro karşılığında anlaştı. Kim, Topkapı Sarayı ile Galata Kulesi’ni gezdikten sonra Sahil Kennedy Caddesi’nde kaldığı otele dönmek istedi. Cezaevinde tanıştığı arkadaşı İlhan D’yi arayarak otelin yakınında beklemesini söyleyen taksi sürücüsü Mustafa U, Kim’i otelin yaklaşık 100 metre ilerisinde, İlhan D’nin beklediği yerde indirdi. İlhan D, Donk Myung Kim’in elindeki çantayı alarak olay yerinden uzaklaşırken, taksi sürücüsü Mustafa U. da Kim’e “200 Avro karşılığında çantasını geri getirtebileceğini” söyledi. Güney Koreli diplomatın teklifi kabul ederek parayı vermesinin ardından İlhan D, çantayı olay yerine getirip bıraktı. Donk Myung Kim’in olayı polise bildirmesi üzerine harekete geçen Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Kim’in verdiği plaka numarasıyla önce Mustafa U’yu, ardından da İlhan D’yi yakaladı.

/ İstanbul

02.07.2008


 

Beyşehir’de su ürünleri avlanma yasağı sona erdi

BEYŞEHİR Gölü’nde yaklaşık 3,5 aydır devam eden tatlı su ürünleri avlanma yasağı sona erdi. 15 Mart’ta sudak, 1 Nisan’da ise sazangillerin avlanmasının yasak kapsamına dahil edilmesiyle başlayan su ürünleri yasağı, yaklaşık 3,5 ay sürdü.

Yasağın 1 Temmuz’dan itibaren sona ermesiyle birlikte göl kıyılarında parka çekilen balıkçı tekneleri yeniden göle açıldı, ağlar serilmeye başlandı. Balıkçılar yeni sezonu kurban keserek açtı. Beyşehir Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Erol Erdoğan, su ürünleri avlanma yasağının sona ermesiyle birlikte yeni avlanma döneminin başladığını belirterek, ‘’Meslektaşlarımıza bol kazanç getiren bereketli bir sezon diliyoruz’’

/ Konya

02.07.2008


 

Engellerini gelişen teknolojiyle aşacaklar

FİZİKSEL engelliler, gelişen teknoloji sayesinde üretilen araçlarla artık golften tenise, bisikletten off-roada (arazi yarışı) kadar pek çok sporu yapabilme imkanına kavuştu.

Protez, ortez ve rehabilitasyon malzemeleri üreten bir firmasının genel müdürlüğünü yapan Hasan Ürey, teknolojik gelişmelerin sektöre getirdiği imkanlar sayesinde engellilerin daha konforlu bir yaşam sürdüğünü söyledi.Yeni çıkan ürünlerin engelliler için daha önceki yıllarda hayal olan birçok faaliyeti, gündelik yaşamın rutinleri haline getirdiğini belirten Ürey, ayakta dik pozisyonlandırma cihazı, vakumlu ve bilgisayarlı protezler sayesinde engellilerin, golf ve tenis oynayabildiğini, hatta dans edebildiğini kaydetti. Ürey, her türlü arazi şartlarında kullanım özelliğiyle engellilere off-road imkanı sunan tek kişilik engelli arabasını da piyasaya sürdüklerini söyledi. Aracın, yol bulma, arazi koşullarına uyum sağlama gibi özellikleri nedeniyle şehir içinde olduğu kadar doğa koşullarında da özgürlük sağladığını anlatan Ürey, aracın saatte 15 kilometre hız yaptığını söyledi.

/ Ankara

02.07.2008


 

Mobil cihazlar sağlığımızı tehdit ediyor

MOBİL cihazlar dolayısıyla elektromanyetik radyasyon ile karşı karşıya kalan insanların üçte birinin, 2020 yılında başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklarla karşı karşıya kalabileceği bildirildi.

Avustralya Sağlık Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, söz konusu dalgalara maruz kalan yaklaşık 2 milyar insanda kulak, göz, kalp, iktidarsızlık, migren ve epilepsi gibi hastalıkların yanı sıra beyin kanseri görülecek. Elektromanyetik dalgalardan en fazla etkilenen grup özellikle çocuklar olacak. Aileler, çocuklarına mümkün olduğu kadar cep telefonu almamaları uyarısında bulunuldu. Cep telefonları, cep telefonu baz istasyonları, kuleleri, iletim hatları, mikrodalga fırınlar ve kablosuz (wireless) cihazlar, insan sağlığına zararlı elektromanyetik radyasyon yaratma konusunda ön sırada yer alıyor.

/ Ankara

02.07.2008


 

Dünya için pedal çeviriyorlar

İZMİR Bisiklet Derneğinin küresel ısınmaya dikkat çekmek amacıyla bisikletleriyle yola çıkan 7 üyesi Bodrum’a ulaştı.

İzmir’den Antalya’ya gitmek üzere 3 gün önce bisikletleriyle yola çıkan 7 sporcu, Kuşadası, Didim ve Milas’ın ardından Bodrum’a ulaştı. Burada gazetecilere açıklama yapan dernek üyesi ve tur sorumlusu Mehmet Savaşçıoğlu, küresel ısınmaya dikkat çekmek amacıyla İzmir-Antalya arasında 700 kilometrelik yolu bisikletle kat edeceklerini söyledi.

02.07.2008


 

Sünnet çocuklarına Boğaz turu

BAYRAMPAŞA Belediye Başkanlığı tarafından sünnet ettirilecek 500 çocuk, aileleri ile birlikte boğaz gezisine katıldı.

İki ayrı tekne ile gerçekleştirilen boğaz turunda çocuk gösterileri de yer aldı. Aileleri ile birlikte boğaz turu yapan çocuklar, otuzar kişilik gruplar halinde özel bir hastanede sünnet ettirilecek.

İLK KEZ GEMİYE BİNDİLER

Bayrampaşa Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve 500 çocuğun aileleri ile birlikte katıldığı sünnet şöleni; Boğaz Turu ile başladı. Teknenin hareket etmesiyle güverteye koşuşan çocuklar denizi ve boğazı hayranlıkla seyrederken animasyon gösterileri, müzik ve palyaço şovuyla eğlenceli saatler yaşadılar. İlk defa bir tekneye binmenin heyecanını yaşayanların da bulunduğu gezi yaklaşık iki saat sürdü. Unutulmaz bir gün yaşayan çocuklar geziden sonra, otuzar kişilik gruplar halinde özel bir hastanede sünnet ettirilerek erkekliğe ilk adımlarını atacaklar.

SEDAT SERDAR / İstanbul

02.07.2008


 

Dünyanın en mutlu insanları Danimarkalılar

BİLİMADAMLARININ demokrasi, sosyal adalet ve barışçı atmosfer kriterlerini baz alarak yaptığı geniş çaplı bir araştırmada, dünyanın en mutlu ülkesinin Danimarka olduğu ortaya çıktı.

Amerikan hükümetinin finanse ettiği Dünya Değerleri Araştırması’nın sonuçlarına göre ABD sıralamada 16. oldu. Siyasi çalkantılarla boğuşan fakir ülke Zimbabve ise son sıraya yerleşti. Araştırma sonuçlarına göre, 1981’den 2007’ye kadar analiz edilen 52 ülkeden 45’inde mutluluk arttı. İlki 1981 yılında yapılan araştırmanın sonuncusuna 350 bin kişi katıldı.”Her şeyi bir araya getirdiğinizde, çok mutlu musunuz? Az mutlu musunuz? Pek mutlu değil misiniz? Hiç mutlu değil misiniz?” ile “Her şeyi ele aldığınızda, bütün hayatınızdan şu sıralar ne kadar tatmin oluyorsunuz? sorularına yanıt arandı. Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Ronald Inglehart, demokrasi ile barışın, mutluluk ile çok güçlü bağları olduğunu söyledi. Danimarka’nın yanı sıra, analiz edilen ülkeler arasındaki Porto Rico, Kolombiya, Kuzey İrlanda, İzlanda, İsviçre, İsveç, Hollanda ve Kanada’da da insanların mutluluk oranları yükseldi.

02.07.2008


 

5 ayaklı buzağı şaşırtıyor

KONYA'NIN Seydişehir ilçesi Bahçelievler mahallesinde hayvancılıkla uğraşan Kaya ailesinin ahırında iki ay önce dünyaya gelen 5 ayaklı erkek buzağı görenleri hayrete düşürüyor.

Yaklaşık 40 yıldır hayvancılık yapan Nedim Kaya ve ailesi ilk defa böyle bir olayla karşılaştıklarını belirterek, önceleri bu olayı yadırgadıklarını, hatta hayvanı kesme kararı aldıklarını, ancak daha sonra hayvanı büyütmeye karar verdiklerini, 5 ayaklı buzağının şimdi ahırın maskotu olduğunu ve çocuklarının dana ile oynamayı çok sevdiklerini söylediler. Buzağının doğduğu günden bu yana yanında olan ve bakımını üstlenen Durdane Kaya, “Yavru buzağının çok hareketli bir hayvan olduğunu ve normal buzağılardan farkı olmadığını dile getirdi. Normal olarak dört ayağı bulunan buzağının boynunun sol tarafında beşinci ayağı olması dikkat çekiyor.

/ Konya

02.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır